aslında 2. abdülhamit'in devrilmesiyle yıkılan devlettir.
onun ölümünden sonra arap toprakları bir bir peşkeş çekilmeye başlandı. (mısır, tunus, libya) ve de balkanlar. zaten 30 yıl boyunca buna engel olan ve 1. dünya savaş'ını geciktirmiş olan padişah tahttan edilmesiyle bu hızlı çözülme sonucu osmanlı'nın paylaşılacağı planlarıyla birlikte dünya savaşı'nın da önü açılmış oldu.
1. dünya savaşı'ına katılıp katılmamamız gerektiği gibi tartışmalar tamamen yersizdir. çünkü ortada osmanlı sadece simge olarak durmaktaydı (hilafeti kaybetmek üzere olan türkler). belki savaş sırasında tekrar toparlanma ümidi olanlar vardı. zaten topraklarında bir çok arabı koparmış olan ingilizler, türkler almanlarla yakınlaştığı için savaş'a katılmama karşılığında kaybettiğiniz toprakları geri alırsınız'' teklifinde bulundu. bunun olmayacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok. almanlar da eğer türklerle birlikte savaşa katılıp galip gelinmesi durumunda yine türklere benzer teklifte bulundular. fakat aynı almanlar, osmanlı denen coğrafya'da sürekli petrol yerleri tespit etmek adına bolca vaktini harcamaktaydı. yani anlaşılacağı üzere bizi bir piyon olarak görmekteydi. savaşı genişletip kendini rahatlatmak adına. eğer savaş'ı kazanan biz (almanlarla birlikte) olsaydık bu sefer topraklarına konmuş almanlar bulucaktın ki bu bambaşka bilinmez bir geleceğe adım atmak olurdu.
yani biz savaşın öznesi değil olaylardan etkilenecek olan taraftık. her iki tarafta da savaş sonucu topraklarımız paylaşılacağı belliydi. ama biz almanlarla savaşa girmemiz onları tam anlamıyla müttefik görmemiz sebebiyle olmadı. savaşa katılmaktaki amaç şu idi. büyük devletlerin birbiriyle mücadelesi sırasında ufak rötuşlar yaparak birbirine düşürmek (osmanlı'yı paylaşmaları hususunda) ve de sonuçta osmanlı coğrafyası üzerindeki hak eden devletleri minimum sayıya indirmekti. belki de bir...
bu devlet savaşın galibi olucaktı ki bu durumda onunla görüşmen sonucu anlaşma sağlanırsa diğer devletlerini ikna etmede sorun kalmıycaktı. ama bu devlet almanya olmayacaktı çünkü onca büyük devlet arasından bu pek mümkün görünmemekteydi. zaten galip gelseydi de bu sefer almanlar tarafından osmanlı coğrafyasında baskı altına alınıcaktın. o yüzden galip gelmesi gereken devlet ingiltere idi.zaten son birkaç yüz yıldır sağolsunlar osmanlı'yla bağlarını sıkı tuttular. topraklarımız üzerinde bulunanlar onlardı. yani bizi iyi tanıyan bir devletti ve daha sancısız bir şekilde anlaşma yolunu bulacaktık.
devamını başka zaman yazıyım derim.
"Osmanlı, akından akına koşan bir mücahitler ordusu. Dağınıklığı içinde yekpare,alacagi içinde mütecanis. Medeniyetin yalnız yaratıcısı değil, taşıyıcısı da. Kahramanların sözle kaybedecek zamanları yok. Fatihler için tek mukaddes kelam vardır.'kelamı kadim'. Ötesi: eğlence, satranç gibi, cirit gibi; ötesi yani edebiyat. Milletler de ihtiyarladıkça gevezeleşir. Hamlenin yerini belagat alır, hayatın yerini söz. Genç bir toplulukta, yaşayan bir toplulukta, tezatlarını kâh kılıç, kâh imanla halleden bir toplulukta laf ebeligine ne lüzum var? "
Cemil meriç, kültürden irfana
Gelmiş geçmiş en ihtişamlı imparatorluktur. Osmanlı ile dünyayı yönetirken birden ulus devlete döndük ve pisirik kendi halinde bir ortadogu devleti oluverdik. Ah gençler ah! Bir bilseniz neler kaybettik.
Çoklarının zoruna gitmiş.
ilayı kelimetullah ve nizamı alem için altı yy at sırtından inmemiştir. En zayıf anında bile bir karış toprağını kansız savaşsız vermemiştir filistin gibi anlayan anladı.
Lise kitaplarında okutulan tarihle gerçekler arasında uçurum olduğunu yabancı kaynaklı bir kaç kitap okuyarak ya da bu alanda Antropoloji nin etkisinde kalmayan Türk tarihçilerinin goruslerini irdeleyerek anlayabilirsiniz.
Osmanlı Devletinin hoş görülü olduğu hep söylenir. evet öyledir ama sadece batı da yaşayan insanlara karşı. Anadolu halkı yıllarca sömürülmüştür. özellikle dönemin ozanları bunu güzel şekilde dile getirmiştir. alınan vergilere bir göz atın daha iyi anlarsınız.
Osmanlı devletinde sanıldığı gibi her şey şeriata uygun değildir. sarayda yapılan eğlenceler bunun kanıtı. bilim tarihi dersinde bunu bir hocamız anlatmıştı. dizilerden de bilirsiniz...(not: bu bir ironidir)
isteyen lise tarih hocasına inanmaya devam edebilir. neticede tarih hamur gibi hangi tarafa çeksen gelir.
Osmanlıyı bilmeyen ergen gerisi yazarların işkembeden attığı iftara dolu başlık.
Arkadaş anladık oryantalist olup entel gözükeceksiniz ama kökünüzü neden kötülüyorsunuz. Ha pardon siz osmanlı torunu değil Ermeni tohumuydunuz pardon o zaman.
bize bizim gözümüzle bakmayan bizi anlayamaz. Oryantalist haçlı artıkları.
"Güneş doğalı çok olmamıştı ki, şehir Türkler tarafından ele geçiriliyor ve yağma başlıyor; mukavemet gösterenler öldürülüyor, ihtiyarlar ve cüzamlılarla hasta kimseler parça parça ediliyordu. Barbarlar teslim olanları esir alıyorlardı. Küçükler ve çok yaşlılar para etmedikleri için orada öldürüldü. Erkekler iplerle bağlandılar, kadınlar ikişer üçer kişilik gruplar hâlinde birbirlerine saçlarından bağlandılar. Güzel kızları askerler kendilerine ganimet olarak aldılar."
sanatına, tarihine, dostuna mütevazi düşmanına gayur duruşuna hayranlık uyandıran türk tarihinin gördüğü belki de dünya tarihinin gördüğü en muazzam devlet..
aydınlanma çağına, sömürgeciliğe,moderniteye,kapitalizme, fransız ihtilalinin getirdiği koşullara yani herhangi bir şeye uyum sağlayamadı. y
dünya tarihinin en merhametli devletidir. osmanlı'nın gücü ve ihtişamı başka devletlerde olsaydı şimdiye bahsedilen katliamların binlerce katı dünya tarihine geçmiş olurdu.
maalesef biz osmanlıyı ya çok büyüttük ya da yerin dibine soktuk. geçmişle iritibatımız hep sorunlu.
Günümüzde bolca nidaları duyulan,sürekli vurgusu yapılan devlet.hala daha onun canlanmasını isteyenler var.osmanlı inkar edilemez,Cumhuriyetten önce vardı ama şimdi yok.olmayan bir şeyi canlandırmak Boşa Kürek çekmek gibidir.sev ya sevme.mesele artık cumhuriyetin kurulmuş olduğu gerçeğidir.