bir zamanlar albert camusa verilen nobele layık görülen, türkçesi bozuk, aklı şaibeli, amerikada yazarlık kursları görmüş yazarımız. maalesef bizim evet.
Önce, bir romancimizin son kitabinin 50 bin adet basildigi yazildi.
Arkasindan kisa sürede 100 binlik bir satisin gerçeklestigi açiklandi. Bu
romancimizin adi Orhan Pamuk'tu! Ben bu "Büyük" (!) yazarimizin bir
romanini okumayi denemistim. Basladigim seyi bitirme konusundaki tüm
inatçiligima karsin, bitirememistim. Ta ki... Bir okurum "Kara Kitap"ta
gizlenmis bir bölüme dikkatimi çekinceye kadar... "Çocuklugunda kiz
kardesi ile tarlada karga kovalayan sapik bir padisah" gibi bir anlatim
vardi bu bölümde! "O.
Pamuk'taki Atatürk Anlayisi..." Meger benim artik okumayi denemedigim
kitaplarinda daha neler varmis! Iste birkaç örnek: "Sonra kasaba alanina
dolanir. Atatürk heykellerine siçan güvercinleri ayiplar..." "Atatürk
kendini içkiye vermis meyhane kalabaligina, cumhuriyeti emanet etmis
olmanin güveniyle gülümsüyordu... " "Atatürk'ün leblebi zevkinin ülkemiz
için ne büyük felaket oldugunu..." "Sonra bir cumhuriyet, Atatürk, damga
pulu havasina girdigimizi hatirliyoruz. .." Sayiniz, 275 sayfalik bir
kitapta, tam sekiz yerde ve " hiç gerekmedigi halde" Atatürk'e
satasildigini saptamis.
Söyle diyor: "Bunlar kitaptan çikarilsa hiçbir sey degismez. Yalniz
yazarin kimi ruhsal gereksinimleri tahmin edilmemis olur!" Kim bilir,
belki de Orhan Pamuk'un " en birinci aydin" ilan edilmesinde, bu
incelemenin de büyük katkisi olmustur! ***Ben, inandiklarini açikça
savunanlara hep saygi duymusumdur. .. O düsüncelere karsi olsam bile! Ama
o yürekliligi gösteremeyip de bunu sinsice yapmaya çalisanlara.. .. oraya
buraya "bityenigi" sokusturanlara. .. hep tiksinerek bakmisimdir. Bunu hep
zayif bir kisiligin, zavalli bir ruh halinin yansimasi olarak
görmüsümdür. Oyun maskesiz oynanmalidir! Çirkinlikleri gizleyen maskelerin
indirilmesini de tüm "gerçek aydinlar" görev saymalidir! Ve de Pamuk adli
yazari, isteyen okumali, isteyen sevmelidir.. . Ama ne oldugunu, kim
oldugunu bilerek!..
Maskenin arkasindaki gerçek yüzü görerek!...
A. Taner KISLALI - Cumhuriyet, 27 Ocak 1999 (Ben Demokrat Degilim)
soroscu i$birlikci. ayrica yahudi.soros tan para aldigini herkes bilmekte,ancak kimse kendisine dokunamamakta. kendisi hakkindaki en dogru bilgiler icin yalcin kucuk ustadi oneririm.
insanlar tarafından takdir edilmek,yapıtlarının bir ödüle layık görülmesi ama her şeyden önce insanlar tarafından sevilmektir topluma bir şeyler kazandıranların amacı.orhan pamuk'ta son söylenen nispeten diğerlerine göre eksiktir.
nobel ödülü topluma bir şeyler sunanların ulaşabileceği en büyük hedef...işte orhan pamuk yapıtlarıyla bu noktadadır.bu başarının ta kendisi,herkesin takdir edeceği bir olgudur.en milliyetçisi bile bunu böyle kabul eder.eder ama...
evet ama...amayla başlayan cümleler içinde bazen sitem barındırır.benim de sitemlerim var bu noktada soylenecek.orhan pamuk büyük yazar,edebiyat ustası...nobel ödülüne layık görülen ilk türk edebiyatçı.sitemin başladığı nokta ise ağzından dökülenlerin kalemlerinden dökülenlerin önüne geçmesi.bir cümle değiştirmiş kendisine bakış açısını...
bu cümleyle başlanmıştır orhan pamuk sorgulanmaya.neden orhan pamuk?bu ödülü kazanabilecek daha büyük edebiyatçılarımız olmamış mıdır,neden hiç bir yazarımız bu ödüle layık görülmemişken orhan pamuk kazanabilmiştir bu ödülü?yoksa yoksa...
keşke de sitem barındırır içinde geçmişe dair.bir de keşke ile başlayan cümlelerim var.keşke orhan pamuk nobeli kazanırken ben de onunla sevinip,onunla övünebilseydim.nobeli kazanması benim gururum olabilseydi.türkiye'ye dönüşünde sadece özel üniversitelere gidip konferans vermeseydi.keşke oralara gidebildiği gibi benim de üniversiteme gelebilseydi ve de ben onu ayakta alkışlayabilseydim.
neden bütün bunları yapamıyorum ben.neden bütün bunları kabullenemiyorum.cevabım da sorularım gibi basit kalıyor bu noktada.o söz söylenmemeliydi.benim yanlış olduğunu bildiğim,toplumumuzun üzerinde hassas olduğu,üstünden büyük siyasi çıkarlar sağlanan,her politik-siyasi çıkar ilişkisinde olduğu gibi kendi bünyesinde pislikler barındıran tezi kabul etmemeliydi.belki de sonuna kadar hakettiği bu ödülü benim gibilerin gözünde küçültmemeliydi.
ve geriye kalan sade bir keşke.
keşke kadar ulaşılmaz,bir keşke kadar içten...
105 yıllık nobel ödülü tarihinde bu ödülü almış tek Türk olmasından dolayı kendisine her zaman saygı ve kendisiyle gurur duyduğum edebiyatçıdır. Kanımca üstüne atılan çamurlar hep siyasi kimliğini ön plana çıkararak sanatçı kimliğini ötelemeye çalışan ali kıran baş kesen zihniyetindeki kişilerdir. Nobel'i aksi siyasal görüşte bir Türk alsaydı yer yerinden oynardı, kendimizi kandırmayalımdır. Türklüğü ise kime göre neye sorgulanıyordur? Bu kriterleri koyan hangi resmi merciidir? Şişli'nin ortasında ermeni gazeteci öldürenlere ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' diye bağıran bir milletin Orhan Pamuk ve benzerlerine hamaset beslemek yerine onların başarılarını kabullenmek bir gömlek üstün gelmektedir.
iyi yazar ve fakat hiç politik değil. bu denli gözönünde olan birinin daha başarılı olması lazım iletişim ve algı yönetiminde. bir başka bu alanda başarısızlık örneği için (bkz: elif şafak).
bir sürü kitap yazan ve bunları satabilmek adınada ülkesini, vatandaşlarını yerden yere vuran bir şahsiyet.Yazardan daha çok iyi bir reklamcı ve ticaret adamı.Tüm sermayesi bu milleti aşşağılamak ve hakir görmektir.
yaşayan en büyük türk romancısı olduğuna inandığım yazar.ayrıca roman sanatına olan saygısı takdire şayandır.Kendisine verilen nobel ödülünü fazlasıyla hak ettmiştir.vatan hainliği suçlamaları haincedir.masumiyet müzesi isimli yeni kitabını beklemekteyiz.
türkiye'nin gelmiş geçmiş en usta kalemlerinden biri, ne başardığı belli olmayan muhtemelen bir şey de başaramamış insanlar tarafından bu kadar basit bir şekilde eleştirlmesi, gerçek hayatta görseler önlerinde dizlerinin titreyeceği bir insana,monitorun arkasından aklına geleni sallayan insanlar tarafından (ki bu insanların çoğunun okuduğu kitaplar,anlamsız macera kitapları veya kolpa siyasi kitaplardır ve hatta bazılarının o bile değildir.)
haksız yere eleştiriliyor olması insanı üzüyor