bugün
- irem derici'nin erkek sevdası11
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu30
- gideon reid morgan jj10
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- akp nin iktidardan düştüğü gün9
- meral akşener21
- giden gider9
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi26
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- gerdek gecesi ilişkiye girmek istemeyen kadın8
- anın görüntüsü14
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi15
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- jose mourinho25
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190540
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel13
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- albay kemal14
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
* *
"yüz çiçek açsın, bin fikir yarışsın." mantalitesi ile toplanan 'september Group' * adı da verilen bir grup sosyal bilimcinin ortaya koydukları fikirlere uygun gördükleri sıfat. (daha sonra 'analitik maksizm' olarak literatüre geçmiştir)
grupta gerald alan cohen, Jon Elster, Adam Przeworski, Erik Olin Wright, Robert Brenner, Hillel Steiner, Philippe Van Parijs, Robert Van Der Veen, Samuel Bowles, John Roemer, Thomas Piketty, Joshua Cohen gibi -genel olarak marksist- sosyal bilimciler bulunmaktaydı.
bakıldığında çok farklı fikriyatlara sahip bu isimlerin ortak bir görüş üzerinde hemfikir olmaları pek mümkün görülmüyor.
zaten bu gruptan herkesin hemfikir olduğu şeyler çıkmadı. (hatta en büyük eleştirilerini yine kendi içlerinden aldılar.)
çıkış noktaları marksizm eleştirisi gibi görülse dahi yaptıkları şey marksizm savunmasından ileri olamamıştır.
misal grubun en koyu marksistlerinden gerald cohen, marks'ın tarihsel materyalizm anlayışını savunurken ekonomik determinizmi (cohen teknolojik determinizm diyor) reddetmemiş ama bunun otu boku ekonomik gelişme ile açıklama anlamına gelmeyeceğini sadece bir öncelik (nedensellik) bağı bulunduğunu kanıtlamaya çaba harcamış.
ve bunları yaparken bizzat döneminde marksizm eleştirisi için kullanılan mantıkları kullanmıştır.
ancak -marksist arkadaşlar tersini söylecek olsalar da- bana göre cohen ne marksizmin bu indirgemeci bakışını aşabilmiş (ki böyle bir niyeti de yok) ne de bu determinist bakışı temellendirebilmiştir.
dediğim gibi grup içinde çok farklı düşünceler var.
bir bölümü Karl Popper, Harry Burrows Acton, John Plamenatz gibi düşünürlerin marksizm eleştirilerini analitik felsefenin araçları ile çürütmeye çalışmış.
kimileri metodolojik bireyselcilik, rasyonel tercih teorisi, oyun teorisi gibi şeyleri marksizme eklemlemeye çalışmış.
bazıları tarihsel maddeciliği, hegel'den devralınan diyalektiği, alt yapı üst yapı kuramlarını, proletarya diktatörlüğünü reddetmiş.
vs. vs...
"şimdi bunlar gidince ortada marksizmle ilgili ne kalıyor?" diyebilirsiniz, haksız değilsiniz.
zaten grubun bir bölümü marksizme salt egaliteryanist anlayış ile yaklaşıp bir çeşit ahlak felsefesi haline getirmeye çalışmaktan da geri durmamış.
zaman içinde bu gruptakilerin bir çoğu marksizmin ne teoride ne pratikte savunulacak hiçbir tarafının kalmadığını itiraf ederek "artık yeni şeyler söylememiz lazım" demişlerdir. *
bu grup ile ilgili ülkemizden herhangi bir eleştiri çıktı mı? haberdar değilim. (veya bunların varlığından kimse haberdar mı?)
son 50-60 yılda çıkan farklı düşüncelere karşı herhangi bir argüman üretemeyip ancak 'burjuva ideolojisi' yaftası yapıştırarak ötekileştirme yolunu seçenlerin pek ilgileneceğini de sanmıyorum.
bir de cahilliği yüzünden ortada bir hakaret olduğunu sanıp kendince karşılık vermeye çalışanlar var ki bu 'ne dediğini anlamıyorum ama haksızsın' ekolünden gelenler olmasa böyle sıkıcı konuların nasıl şenlenirdi bilmiyorum.
"yüz çiçek açsın, bin fikir yarışsın." mantalitesi ile toplanan 'september Group' * adı da verilen bir grup sosyal bilimcinin ortaya koydukları fikirlere uygun gördükleri sıfat. (daha sonra 'analitik maksizm' olarak literatüre geçmiştir)
grupta gerald alan cohen, Jon Elster, Adam Przeworski, Erik Olin Wright, Robert Brenner, Hillel Steiner, Philippe Van Parijs, Robert Van Der Veen, Samuel Bowles, John Roemer, Thomas Piketty, Joshua Cohen gibi -genel olarak marksist- sosyal bilimciler bulunmaktaydı.
bakıldığında çok farklı fikriyatlara sahip bu isimlerin ortak bir görüş üzerinde hemfikir olmaları pek mümkün görülmüyor.
zaten bu gruptan herkesin hemfikir olduğu şeyler çıkmadı. (hatta en büyük eleştirilerini yine kendi içlerinden aldılar.)
çıkış noktaları marksizm eleştirisi gibi görülse dahi yaptıkları şey marksizm savunmasından ileri olamamıştır.
misal grubun en koyu marksistlerinden gerald cohen, marks'ın tarihsel materyalizm anlayışını savunurken ekonomik determinizmi (cohen teknolojik determinizm diyor) reddetmemiş ama bunun otu boku ekonomik gelişme ile açıklama anlamına gelmeyeceğini sadece bir öncelik (nedensellik) bağı bulunduğunu kanıtlamaya çaba harcamış.
ve bunları yaparken bizzat döneminde marksizm eleştirisi için kullanılan mantıkları kullanmıştır.
ancak -marksist arkadaşlar tersini söylecek olsalar da- bana göre cohen ne marksizmin bu indirgemeci bakışını aşabilmiş (ki böyle bir niyeti de yok) ne de bu determinist bakışı temellendirebilmiştir.
dediğim gibi grup içinde çok farklı düşünceler var.
bir bölümü Karl Popper, Harry Burrows Acton, John Plamenatz gibi düşünürlerin marksizm eleştirilerini analitik felsefenin araçları ile çürütmeye çalışmış.
kimileri metodolojik bireyselcilik, rasyonel tercih teorisi, oyun teorisi gibi şeyleri marksizme eklemlemeye çalışmış.
bazıları tarihsel maddeciliği, hegel'den devralınan diyalektiği, alt yapı üst yapı kuramlarını, proletarya diktatörlüğünü reddetmiş.
vs. vs...
"şimdi bunlar gidince ortada marksizmle ilgili ne kalıyor?" diyebilirsiniz, haksız değilsiniz.
zaten grubun bir bölümü marksizme salt egaliteryanist anlayış ile yaklaşıp bir çeşit ahlak felsefesi haline getirmeye çalışmaktan da geri durmamış.
zaman içinde bu gruptakilerin bir çoğu marksizmin ne teoride ne pratikte savunulacak hiçbir tarafının kalmadığını itiraf ederek "artık yeni şeyler söylememiz lazım" demişlerdir. *
bu grup ile ilgili ülkemizden herhangi bir eleştiri çıktı mı? haberdar değilim. (veya bunların varlığından kimse haberdar mı?)
son 50-60 yılda çıkan farklı düşüncelere karşı herhangi bir argüman üretemeyip ancak 'burjuva ideolojisi' yaftası yapıştırarak ötekileştirme yolunu seçenlerin pek ilgileneceğini de sanmıyorum.
bir de cahilliği yüzünden ortada bir hakaret olduğunu sanıp kendince karşılık vermeye çalışanlar var ki bu 'ne dediğini anlamıyorum ama haksızsın' ekolünden gelenler olmasa böyle sıkıcı konuların nasıl şenlenirdi bilmiyorum.
güncel Önemli Başlıklar