bir futbolcunun oynadigi takimda performansini maksimum seviyeye cikarmasi icin gerekli bazi durumlar vardir.
oncelikle futbolcunun formunu yuksek tutmasi durumunda o futbolcu daha fazla para kazanabilecek, gelecekte kazanabilecegini de garanti edebilecektir.
sonrasinda futbolcu oynadigi takima karsi gercekten sevgi beslemelidir.
nihat kahveciye bakiyorum, besiktasa bakiyorum, milli takima bakiyorum, villareal falan derken bu sorularin cevaplarini bulamiyorum. sanirim gelecegini ve bugununu garanti altina alan nihat, bu sekilde emeklilige ayrilmanin hesaplarini yapiyor.
bjk'nin kasımpaşa takımdan 30 dakikada 3 gol yemesi nihat'a kilitlenecek birşey değildir.
geldiğinde bayram eden bjklilerdendim ve hala takımımda olmasından çok mutluyum ama 1 sene gol atamamış oyuncu 5 milyon euro eder mi? mümkün değil. senelik 3.5 milyon euro alır mı? mümkün değil. bu bedellere aldığın futbolcu 6 sezondur oynadığı mevkiiden kopartılıp ordan oraya sürüklenir mi? mümkün değil.
kimse nihat'a kızıp yüklenmesin. 1 sene gol atamayan egolu futbolcuya zemin hazırlamazsan verim alamazsın. daha doğrusu kurduğun zemine sadık kalmazsan verim alamazsın. gerçi bu yola çıkarken nihat'tan kaç gol? kaç asist? ortalama verimlilik? hesaplamaları yapılmadan, sırf nihat diye, sırf fb forması giyme ihtimali ortadan kalksın diye hesapsız kitapsız herşeyi verdiler. hatta sırf alt yapıdan çıktı diye kaptanlığı vermeyi bile düşündüler. şimdi ise fütursuzca geri dönüşüm bekliyorlar.
nihat bjk'mizden ayrılırken omuzlarımızda uğurladık, ispanya'da gol krallığına koşarken bjk'li nihatımız'a bak övüncünü yaşadık. sırada nihat'ın patlama yapmasını beklemekte değil. arkasında kale gibi durmakta. çünkü nihat'ın çemkirilcek tek yanı her zamanki gibi yıldırım demirören'in hesapsızlığındadır.
ben nihat'ın gönülden oynadığını, max verim vermek için çabaladığını ama şansızlığının ve formsuzluğunun doğurduğu handikap ile 200.000 euroluk topu oynadığını görenlerdenim ve formu tutsa, şansı dönse bile senelik 3,5 milyon euro etmeyeceğini bilenlerdim.
bjkli nihat'ı takımımda görmekten çooook mutluyum ama o paraya fm'de bile almam...
biraz güven ve sabır ile bize ne kadar yararı olacağını herkes görecek. örnek= belezoğlu... ilk senesinde dalga geçilen adamın oyununu görüyoruz.
beşiktaş taraftarının uzun bir sakatlıktan çıkmış olmasına ve takımın işlevsizliğine aldırmadan direkt çöp ettiği futbolcu. Korkum odur ki Rüştü'nün Fenerbahçe'de Pendik maçından sonra başına gelenler Nihat'ında başına gelebilir.
Bir zamanlar Hakan Şükür'de böyle sıkıntılı zamanlar geçirmişti ama Galatasaray taraftarı Hakan'ın arkasında durarak tekrar dirilmesine ön ayak oldu ve Hakan Şükür daha sonra Galatasaray'ın efsaneleri arasına girdi.
Taraftarlık sadece tribüne giderek bağırmakla ve "ona karşı buna karşı" diye pankart açmakla olmuyor.
toparlanma sürecini yanlış geçiren ve bunda ısrar eden topçu. inönü gibi bir statta çılgınların arasında kendine gelmek için sana bu kadar destek olan hocanın önünde her topta sorumluluk alınmaz, alınmamalı. duvar ol, pas yap, top taşı, arapası at. illa ki gol atmak lazım değil moral için, asistte yapsan makbuldur. tac kullan bari.
formsuzluğu ayrı konu da hep yanlış yerde oynatılan futbolcu. teorik olarak çift forvete konsa daha iyi verim alınacaktır muhtemelen. ama tabi mental olarak çok kötü durumda. götü kalkmış iyice.
soyadını takip edip, kahve işine girse, tesislerde kahve servisine falan çıksa takıma daha yararlı olacağını düşündüğüm, megolaman futbolcu. ulan bu adamı eleştirince bazı sik kafalılar, " vefasızlar işte. " diye eleştiriyolar.
vefasızlık mı ? lan vakt-i zamanında beşiktaş'ın yaşadığı büyük sıkıntılar içinde, takımını satıp gitti bu herif. 5 milyon dolara, genç yetenekti, gelecek vaad ediyordu. sırf kariyer uğruna gitti. vefasızlığın kralını yaptı.
tüpçü, mehmet topuz olayını unutturmak için bu adamı aldı. niye aldı ? villareal ile bir yıl daha sözleşmesi vardı fakat villareal kendisiyle sözleşme imzalamak istemiyordu. ispanya'da da 3 yılını doldurduğu için, yurt içinde bedelli askerlikten faydalanabilecekti. yıllık 3.5 milyon avroyu, ispanya'da oynasa ancak 5 yılda alabilirdi.
geçen bir röportajını okudum, şöyle bir soru gelmiş : " beneğendiğiniz gol ? " nihat baba'dan cevap gelmiş, " benim kasımpaşa'ya attığım gol. " yine bir soru gelmiş, " en istikrarlı ve hırslı futbolcu kim ? ", cevabı söylememe gerek yok herhalde.
yazık hani denilebilecek bir cümle, kelime yok benim lügatımda şahsen. geçenlerde yine telegol'e bağlanıp, " ahmet abi benim jeneriğe girmeyen golüm var mı yeaaaa. " gibi bir şey daha söyleyince iyice tiksinmeye başladım bu adamdan. lan direkt tüpçünün çırağı gibi hareket etmeye başladı.
eğer ki, yönetim değişirse takımdan yollanacak futbolcular arasında başı çekmesini isterim. nobre, delgado ve bunu direkt olarak sepetlesinler arkadaş. yeter beşiktaş'a verilen zararlar.
eskiden bu gol atıp, ense yapıyorum şeklinde yere uzanırdı falan. şimdi gol atamadığı için, eski gol sevincini sadece gerçek hayatta yaşıyor. paso ense, beşiktaş'a maddi manevi zarar veriyor. maç sırasında yaptığı o hareketlere ne demeli. frikik kullanılacak zamanda, kavga çıkarıyor. tello'dan topu zorla alıyor, her topu kaleye vuruyor, hep topu ayağına alınca çalım atmaya çalışıp, paso topu kaptırıyor.
karşımda sanki nihat kahveci değil de mahalle maçlarındaki takım kaptanları varmış gibi hissediyorum. nihatcım git kendine daha fazla sövdürmeden, diyeceğimiz sana sadece bu kadar. eski güzel günlerin hatrına git. seni o günlerle hatırlayalım.
beşiktaş ıma su ana kadar yarar getirmedigi gibi zararı da dokunan dokunmaya da devam eden futbolcu. fener manchester trabzon maclarının ardından olusan iyi tabloya ragmen bu arkadası onbire koymak için oturmus bi hava yakalamıs kadro bozulmus, o günden itibaren de besiktas ligde ve kupada galibiyet alamamıs. formsuz bi adamı oynatma ısrarı da anlamsız tabi ama, bi şeyler yapmaya ugrasır insan.
bugün ziraat türkiye kupasında kasımpaşa ile oynanan maçta beş gol yedi asist yapmış futbolcu.koçum benim değil 3,5 milyon euro 10 milyon euro bile az sana!
2001-2002 sezonu...
ilhan'lı, baya'lı, tümer'li, ronaldo'lu, a.dursun'lu kadro.
ve tabi ki de nihat'lı.
nihat'ı satan şampiyonluğu satar demişti daum, ve nitekim ilk yarı süper bir performans gösteren nihat gitmiş, şampiyonlukta kursakta kalmıştı.
aradan 8 sene geçti. nerdeyse bir deste yıl.
yıllarca gurur duyduk onunla.
biz 100.yılda şampiyonluğa oynarken, onun takımıda ispanya'da tarih yazıyordu.
onlar şampiyonluğu kaçırınca bizde kaçırmış kadar üzüldük.
ve her beşiktaş'lının yüreğinde çizik oldu nihat,
özlenen oldu.
her sezon rakiplerle anıldı ismi, ama hiçbir beşiktaş'lı bunlara inanmadı,
çünkü nihat'ın ihanetine asla kanaat getirmedi.
geç mi oldu güç mü oldu bilinmez ama 8 sene sonra nihat kartal oldu.
hazırlık kampına katılmadan başlanan bir sezon, takımın kötü gidişi üzerine, medya baskı ve stresle yüklenmiş kötü futbol.
değildi ki bu bildiğimiz nihat. ve olmayacaktı da.
şimdi devre arası kampında bu kartal ve iyi hazırlanıyor.
onunla dalga geçenlere, üzerine oynayanlara inat daha bir hırs yapıyor.
bugün bir röportajını okudum soruyor muhabir o gol sevincini görecek miyiz yine diye.
nihat yanıtlıyor önemli bir maçta gol atarsam evet.
ah be nihat, hangi beşiktaş'lınin gönlünde bir özlem değildir ki o,
pascal'ın bile gönderme yaptığı, nihat'ın o çocuksu neşesine ortak olduğumuz o meşhur sevinç.
inat oğlu inat, daha ölmedi nihat.
ve söyleyecek bir kaç sözü daha var.
o zaman yine inönü'de,
en kısa zamanda,
gel yine kapalı önüne ve at kendini yere nihat.
yap o meşhur hareketini.
8-9 sezon öncesine götür bizi.
hem gönlümüzün evlatlarından kim kaldı ki geriye senden gayri?
basit bir hazırlık maçında (bjk-vitesse) bile tüm takım kendisine çalışmasına rağmen tüm beceriksizlik örneklerini birer ikişer sergilemekten çekinmeyen şahıs.
takımın antalya kampı için antalya havalimanı'na ayak bastığı zaman taraftarlarca yapılan karşılama sırasında (bkz: #6939109) işbu entryde bahsettiğimiz kendisine yapılan "kolpadan sevgi gösterisi" olayı basın tarafından "nihat'a büyük ilgi" olarak verilmiş futbolcu.
Şu an ispanya 2. ligi'nde lider olan eski takımı real sociedad'ın kendisine talip olduğu ama onun bu teklife sıcak bakmadığı yönünde haber çıkmıştır. Nihat formsuz dahi olsa iyi niyetle uğraşıyor ama atamadıkça daha da hırslanıyor ve pas vermeyi unutuyor. Asistleri olsa bu kadar göze batmazdı kanaatimce. Tabii bir de beşiktaş'tan aldığı 3,5 milyon euro'yu şu an kendisine kimse veremez. (vermez)
Eğer dediği gibi Beşiktaş'lıysa yok daha kendimi bulamadım yok bilmem ne demeden aldığı parayı 34'e bölüp attığı gol sayısı ile çarpıp kalanını da kulübe tekrar iade etmesini istediğim futbolcudur.
narsizmin dibine vurduğunu, önce "ben" dediğini takım içinde yapılan ankette bir kez daha göstermiştir.
takıma yapılan ankette "ilk yarının en güzel golü hangisi?" sorusuna "benim kasımpaşa'ya attığım gol" cevabını vermiş.
nihatcığım, gerek maç önemi gerekse de güzellik bağlamında fink'in fener'e attı gol en güzelidir. hadi zevkler ve beğeniler değişebilir eyvallah, senin kasımpaşa golüne kadar ernst'in trabzon'a çaktığı füze var mesela? ismail'in ankaragücü'ne attığı gol var? tello'nun manu'ya attığı gol var?
ulan yine de kendi golün güzel diyelim lan bencilliğinin bu kadar tavanda dolaştığını iddia ediyoruz bizi göt etmek için en azından bir arkadaşının adını versen ölür müsün?
ha bir de 2. yarıda yepyeni bir nihat'ın müjdesini vermiş. çok mutlu, mes'ut olduk.
türkiye'ye gelmemesi gereken futbolcuydu. hayatının hatasını yaparak bu ülkeye tekrar geri döndü ve kendisini harcadı. fazla değil bir buçuk sene önce yaptıklarını düşünüyorum da gerçekten yazık etti.
