bugün

andrei tarkovsky'nin sinema ve sanat hakkındaki görüşlerini yazdığı mükemmel bir başyapıt. yönetmenin özellikle ayna ve ivan'ın çocukluğu gibi filmlerini izlemeden önce okunması * gerekir. ayrıca sanat, sanat eseri, sanatçı ve sanat-bilim konularında kendi düşüncelerini de yazan tarkovsky, tolstoy, hesse, gogol, dostoyevsky gibi birçok sanatçının yapıtlarına ve görüşlerine de yer vererek okuyucusunun ve izleyicisinin sanatsal fikirlerine de yön veriyor.
'Bence çağımızın en üzücü özelliği, sıradan insanın bugün, güzeli ve geçici olmayanı yansıtmakla ilgili olan her şeyden koparılmış olmasıdır. Tüketicilere göre biçilmiş günümüz kitle kültürü,-bir protezler medeniyeti-, ruhları sakatlıyor; insanın kendi varlığı ile ilgili en temel soruları sormasını, bir rûhî varlık olarak kendisinin şuuruna varmasını giderek artan bir şekilde engelliyor.'
sayfa 49

insan bir başyapıtla karşılaştığında kendi içinde,sanatçıya da ilham veren sesi duymaya başlar.böyle bir sanat eseriyle karşılaştığında izleyici,derin bir sarsıntı yaşar,adeta temizlenir.sanatsal bir başyapıtla onu algılayanlar arasında oluşan o özel gerilim alanında insanlar,varlıklarının,o andan itibaren serbest kalmak için baskı yapan en iyi yanlarının bilincine varırlar.böyle anlarda,olanaklarımızın tükenmezliğinde,kendi duygularımızın derinliğinde kendimizin farkına varır,kendimizi keşfederiz.

bugün sinemada, karakterlerin içsel gerçeğini kavrama ve canlandırma anlamında ruhbilim kadar yüzeysel kalmış ve
hmale uğramış başka bir şey yoktur. Halbuki olay, bir insanın yürürken neden birden en rahatsız bir tavırla donup kaldığını , ya da beşinci kattan aşağıya atladığını anlatmaktadır.

andrei tarkovsky
rus yönetmen,yazar andrey tarkovski'nin sinema ve sanat hakkında ki görüşlerini yazdığı kitap.
agora kitaplığı basmıştır kitabı.

bir yönetmen ne kadar dolu olmalıdır sorusunun cevabıdır bu kitap aynı zamanda. felsefeden psikolojiye ,edebiyata nerdeyse her alanda bu kadar dolu bir adamın tarihteki en büyük yönetmen olarak geçmemesi sacma olurdu.
her cümlesinde tarkovski 'ye gıpta edersiniz.
günümüz yönetmenleri şöyle bir kitabın giriş yazısının ilk paragrafını bile yazamaz.
adama şu soruyu sordurtur
(bkz: neden tarkovski olamıyorum)
“Bence çağımızın en üzücü özelliği, sıradan insanın bugün, güzeli ve geçici olmayanı yansıtmakla ilgili olan her şeyden koparılmış olmasıdır. Tüketicilere göre biçilmiş günümüz kitle kültürü,-bir protezler medeniyeti-, ruhları sakatlıyor; insanın kendi varlığı ile ilgili en temel soruları sormasını, bir rûhî varlık olarak kendisinin şuuruna varmasını giderek artan bir şekilde engelliyor.”
“Büyün hayatım boyunca sanki tren istasyonunda bekler gibiydim. Bütün bu zaman boyunca, sanki yaşadığım hayat gerçek değil de bir tür bekleyiştir. Hayatı sahici olanı, mühim olanı bekleyiş.”
“Şiire ilişkin bütün çabaların ürünü genellikle şairden o kadar uzaktır ki, onun bir insan elinden çıktığına inanmak bile güç olur. Bir aktörün durumunda bunun tam tersi geçerlidir. Aktörün kendisi, kendi ibdâ ettiği bir sanat eseridir.”
“Sinema, genellikle anlaşılması zor, yüksek bir ibdâcılık gerilimi içeren bir orijinal sanat biçimidir. Bu, ben anlaşılmak istemiyorum demek değil, ama Spielberg gibi, meselâ genel kitle için bir film yapamam.
Eğer yapabileceğimi keşfetseydim acı duyardım. Eğer genel bir izleyici kitlesine ulaşmak istiyorsanız, Star Wars ve Süperman gibi, sanatla hiç ilgisi olmayan filmler yapmalısınız. Bununla halkın aptal olduğunu söylemek istemiyorum, ama onları memnun etmek için de kesinlikle böyle bir ıstıraba katlanamam.”