bugün

2 aylıkken yanıma aldığım güzel varlık.

annesi bize 5 dakika mesafede yaşıyor. acaba yanına götürsem aradan 10 ay geçmesine rağmen birbirlerini tanırlar mı? **
Sevimli hemde çok sevimli.
4kiloluk yavru ayım benim. yatağımda kitap okurken kafama çöreklenen varlık.
eskiden korktuğum fakat şu sıralar korkumu üstümden attığım, her yerde çılgınlar gibi sevdiğim canlı. kardeşimle olan en ponçik ortak noktamız.
Bu hayvanların poşetler ile derdi ne anlayan beri gelsin. Bugün Migros poşeti ile aikido yaparken yakaladım. Bir şey degil boğulacak az daha mal hayvan.
videolarına bakıp güldüğünüz kedilerin ne şartlar altında öldüklerine dair kimsenin bir fikri yok. ne üzücü.
kedi değil keday , bayan değil kadın.
Dünyanın en tuhaf hayvanıdır net.

Bu hayvanların tuhaflığının nedenini çok düşündüm. Şöyle bir cevap bulabildim kendimce;

Etraftaki çoğu hayvan kendi ekolojik sisteminde gayet ciddi, bilinçsizce görevlerini yapan canlılar. Mesela bir serçe yemek bulmak, üremek için yaşar durur. Solucan, akrep, örümcek, inek, keçi, kartal, fare, tavuk vs. Aklınıza hangi hayvan gelirse gelsin motomot ekolojik sistemde hayatta kalma güdüsü ile yapması gereken ne ise onu yapar sonra ruhunu teslim eder gider.

Ama bunun kediler için tam böyle olmadığını farkettim. insana yakın yaşama sebepleri öncelikle yiyecek bulmak evet. Ama yiyeceği bulmak için insana yakın köpekler, kuşlar vb hayvanlarla aynı davranışları sergilemiyor. Sokak köpeğine yiyecek verirsin yerler, başını okşarsın o da senin elini yalar veya güvercinleri beslersin yerler uçup giderler.

Kedi ise çok tuhaf davranabiliyor.

Yiyeceği verirsin sana kendini sevdirebilir. Ama ertesi gün 'sigitir git işim gücüm var' der gibi sizi iplemeyebilir.

ilerleyen günlerde size alışırsa daha garip davranışlar sergileyebilir. Siz evden çıktığınız anda koşarak gelir, aha artık beni sahibi belledi dersiniz. Bunu bir kaç kez yapar. 1 hafta sonra o da ne? Bu ibine yok, pisi pisi dersiniz yok. Başına bişey mi geldi derken bi bakarsınız karşı apartmanın duvarına yayılmış 'sen hayırdır? Der gibi bakıyor. Sikinde değilsiniz herifin. Ulan dersiniz bu heralde yemek falan yedi bi yerden bulup iplemiyor. Neyse dersiniz. Ama uyuz olursunuz yapılan ibineliğe.

Sonra arabanıza yürüyüp kapısını açarsınız kontağı çalıştırırken ulan bagajdaki evrakları yanıma alayım dersiniz. inip bagajdan çantayı alıp tekrar arabaya dönersiniz. Arabayı çalıştırıp dikiz aynasını bu düzeltirken bu ibneyle göz göze gelirsiniz. Evet arabaya binmiş, arka koltuğa zıplayıp, arka camın oraya sotelenmiştir.

ulan halüsinasyon mu görüyorum aq diye hızla kafayı çevirirsiniz.evet orda arka camda deminki kedi vardır.

Herif 'ne bakıyon lan hayatında kedi görmedin mi keko? Araban da iyiymiş kaç model lan bu?' der gibi gözleri kısmış sana bakıyor. 'Vay eşoğlu sen ne ara bindin taaaa ordan nasıl sinsi gibi takip ettin beni' falan derken bu ibneyi seversiniz. Sonra bırakırsınız bu kafasına göre gider.

Arabada düşünürsünüz?yaşadığınız bu olaya değil, kedinin bunu bilerek mi yaptığını yoksa tesadüfen mi gerçekleştiğinin sorusunu evirip çevirirsiniz. Bir cevap bulamazsınız.

işte arkadaşlar bu uzun hikaye benim bu kedilerle diğer hayvanların çok farklı olduklarını anlamama sebep olan gözlem fitilini ateşledi Gözlemlerimi sürdürdüm ve daha neler gördüm neler. Onları da başka zaman yazarım.
Kedilerin davranışlarına bakarak bir insan nasıl aşık olur anlayabiliriz.
Omurgalılar familyasından bir türdür.

Yılda bir kez doğum yapar ve 2 ile 8 arasında yavru meydana getirebilir.

Keçi ile birlikte negatif kan taşıyan ender hayvanlar arasında yer alır.
en sevdiğim hayvan.
şu an yanımda olsaydı yatağın ucuna kıvrılır hastalığımı paylaşmaya çalışırdı, kedilerin hastalığı kendi üzerine alabilme gibi üstün yetenekleri vardır.

Lakin ben ona kıyamadığımdan oda dan içeri sokmazdım tabii.

Biraz yaramazlık yapsa da gülseydim o yeterdi, ölüyorum lan *
Eğer gerçekten bir matrix in içindeysek ajan smith olduklarını düşündüğüm hayvanlar. Ulan çok ilginçler bir diğer hayvanlara bakın bide bunlara bakın. Kesin bi piçlik var bunlarda.
hepsine teker teker aşığım. dünyaya gelmiş en havalı en tatlı canlılardır onlar.
görsel
görsel
geçen kardeşimi yolculuyoruz, yol kenarından. bu otobüs firmalarının şehrin bazı yerlerinde yolcu aldıkları terminal dışı noktalardan birinde.. hava "vohohoho bu ne be?!" dedirtecek kadar soğuk. otobüs geldi bindi bizimki, amanın ben bunu buldum ayaklarımın dibinde.

görsel

daha tam büyümemiş de ama yavru da değil. bildiğin çocuk kedi. hiç de sevmem kara olanları bu nasıl hoşuma gitti. yeşil yeşil de bakıyo sıpa. tam çöktüm yere elimi uzattım babam kükredi arkadan "dokunmağğğğ!!" diye. neden dedim, pistir diye demiş. neresi pisse, tertemiz kediydi. okulda sevdiğim kedileri görse kalp krizi geçirecek herhalde.

ben yürüyorum takip ediyo falan. arada paçalarıma sürünüyo.. soğuk hava, kuyruğu titriyo hafif hafif. sarılırdım ben ona ısınırdı.

- ah be dedim valla kendi evim olsaydı alıp götürürdüm.
+ pistir o dediler.
- yıkardım dedim.
+ hastadır dediler.
- olsun ben bakardım ona, götürürdüm veterinere dedim.
+ ayh sipidi evde kedi mi olur dediler.
- ilerde alıcam kendi evim olunca kedi. dedim.
+ evde olmaz dediler.

olacak ulan olacak! alacam işte. baksana minnoşa ^^ tam da böyle siyah yeşil gözlü bi kedi bulucam sokaktan, adını da tayyar koyucam. yaz bunu sözlük, seneler sonra editleyeceğim bu entry yi.
Çok farklı hayvanlardır, nankör diyenler hayvan sevgisinden falan anlamazlar, inanılmaz bağ kurar bu hayvanlar işten döndüğüm saati dahi bilip bahçe kapısında bekler geceleri birşekilde yolunu bulup yanıma yatar sahibi olmaz hayvanların kendi başına bir bireydir sahiplik kelimesi yanlış bana kalırsa.
Geldiği gün

görsel

Şimdi
görsel
belki de bir insanı en çok mutlu eden, en çok huzura erdiren varlık olabilir.

-bugün tüm migroslarda kedi ve köpek mamaları %50 indirimdeymiş. bilginize-
yan oda arkadaşımın deli gibi korktuğu benim ise aşırı sevdiğim canım hayvan.
gecenin saat dördünde "maauuv mav mauv mauv!!" (yani: karı istiyoooom... yanıyoooom) diyerek beni uyandırmış. kısırlaştırılma vaktinin geldiğini bilmeden kendini ele vermiş şişko tüy yumağıdır. Aslında kısırlaştırmak bana göre değil. yani biri beni kısırlaştırsa çok kötü hissederdim heralde. diğer kedilerimi de kısırlaştırmamıştım. ama onlar bunun gibi yaygara yapmıyordu. ayrıca diğerleri -ev bahçeli olduğu için- bahçede işlerini çözüyordu. bu şapşik kız ayarlayamıyor galiba geliyo bana moooouuuvluyo...

yoo yoo dostum no more sex for you!
https://m.youtube.com/watch?v=0A-Czuqzdt0
görsel
bağa mı diosun aslanım?
izmit'te dekorasyonu gayet hoş olan bir kafenin adı.
bıyıkları kesildi zaman yürüme de zorluk çeken, 9 canı olduğuna inanılan bi 4 bacaklı hayvan.