bütün kainat sen allah'a, meleklere, peygamberlere, ahirete, kuranı kerim'e ve kaza ve kadere iman edesin diye var. eğer bunlara iman etmezsen bütün kainat sana azap etmek için var.
kainat, yani her şey allah'ın mutlak hükümranlığı altında disipline edilmektedir. iman, bu askeri durumu anlamaktır. dolayısıyla kötüler kadar soytarılar da müminler için imtihandırlar.
filistinde ki direnişi ve orada, hayata ve ölüme dair bakış açılarını kavramak açısından meraklısına 2 örnektir.
insan... erkek ve kadın...
imanın vücut bulmuş haline 2 örnek.
biz neredeyiz, onlar nerede. ve bu iman denen olgu'nun neresindeyiz!
herkesin kantarı belinde.
çok uzatmaya gerek yok, 2 görüntü hakikati ortaya koyuyor vesselam.
inanmak. itikad. Hakkı kabul, tasdik ve iz'ân etmek. islâmiyeti kabul edip amel etmek. Dini bütün hakikatleri kabul edip gereğini yerine getirmek.
Çok dikkatli olma.
inanma.
inanma.
inanmak. "Allahü teâlâdan başka mâbud, ilâh olmadığına, Muhammed aleyhisselâmın O'nun kulu ve Resûlü olduğuna" ve O'nun Allahü teâlâdan getirdiklerine kalb ile inanıp dil ile söylemek.
inanma. (Arapça)
iman etmek: inanmak. (Arapça)
iman, bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafından bildirilen, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafından getirdiği emir ve yasakların hepsine inanmak ve inandığını dil ile söylemek demektir.
tarihin her döneminde bele ağdalı laflar edenler çıktı... kimi ordan kimi burdan...
normal insan anlamadı...
hacı hoca ruhban tayfası çıktı...
siz anlamazsınız zaten bu sözler zaten çok derin dedi...
kimi tarikat kurdu kimi dergah kimi gizli cemaat...
uuu adama bak... derin bilgili ermiş adam dediler...
kimi aziz ilan etti kimi eyliya kimi derviş...
bele bele tekeline aldı tanrı ile insan arasındaki yeri kimileri...