Hiçbirinize değil kırgınlığım, dargınlığım
Hiçbir kadına değil yorgunluğum, yalnızlığım
Kendi halimde bir derdim var
Nasıl anlatsam kibar kibar
Kendi halimde bir derdim var
Nasıl anlatsam kibar kibar
uyku… her şeyin bomboşluğunun sonunda her yerimizi kaplayan o tatlı uyku. hayattan geceye kalan ve dünyadaki hayattan sonsuzluğa kalacak olan sadece uyku.
Ünlüler içerisinde babamın en sevdiği Ferdi Tayfur idi. Hep, tüm filmlerine defalarca kez gittiğinden bahseder. Kupa, maça, karo, sinek... Ferdi, Orhan, Müslüm, Hakkı... iskambilden de anlamlarından da pek anlamam; ama, Orhan komple müzik adamı ve nirvana olmasına rağmen, bunlar içerisinde en değerlisi sanırım Ferdi idi. Mekanı cennet olsun! Babam, kardeşim ve ben "Dünya" kasetindeki "Çalı" şarkısını başa sara sara evimizin salonunda az mı oynadık. Hey yavrum hey! Bu arada babam çok kral adamdır. Onun yanında "Kupa Ası" gidip kumda oynasın. Net :-).
Şu bizim kafa kağıdı 40'ı geçti; gel gör ki gaz tenekesi iyi işlemedi, işleyemedi. Bununla beraber bey ağabeylerim ve hanım ablalarım; kir vicdanımın kıymet-i harbiyesi olur olmadık gazozlu şatafatlıların köpüğüne daim yol vermiş, hicazdan türlü sızıları nev-i bünyesinde barındıran sırmalı yamalıları üst başa erdirmiştir. Vaziyet-i ahvalimizin coğrafi muvazenesi böylelikle kaymış, kor alevde kavrulan kitli kutumuzun tabı dermanı da kalmamış... Yetti yandığımız, ütüldüğümüz, zarın şeşbeşine kandığımız! Adamı barbuta diye oturtup, insaniyetimizin üstüne zar atmak ha! Çalab sizi gözetiyor da bizi n'eyliyor sanıyorsun be hey akıllım! Böyle derdim isyan edecek olsam; ama ne çare, diyemem ki.
Dinine yandığım kofti dünya; galiz ilenç yaraşır.
Zıkkım yiyesice kansızın, bey gibi dolaşır.
Çıkar işin içinde, itin itle yalaşır.
Leş yiyici çakallar, kahpelikte yarışır.
Bin kirin bırakıp da arsızı, pak olana bulaşır.
Her tarafın oynar ayrı, haklı haksız karışır.
Eğrisin ya ne çare, vazgeçilmiyor birden.
Töredin başımıza, tez solarız gülden.
Kem olsa da işimiz, alacaklıyız yekten.
Ezrail'dir kankamız, severiz herdem.
Bir bilir bin unutur, has laf edip dilden;
bir SEN varsın erişilmez, gerisin BEN bilmem.
Ne söyleyeyim, ne anlatayım, bilmem ki. Dert biter mi cancağızlarım. Birini bitirmeden peşi sıra bir diğeri ve sonra bir diğeri ve sonra bir diğeri daha. Hayat, gece yapılan yekün hesabıyla elde kalanları düşünmek demek galiba. Yeni sabah olacaktır elbet; ama kimileri göremeyecek. Belki de biz onlardan biriyiz. Kim bilebilir ki.
Bir çocuğu giydirip donatmak, onu mutlu etmek güzeldir elbet. Daha önemlisi onu besleyip büyütebilmektir. Biz büyükler onları koruyup kollayacağımıza, tersini yapıyoruz. Dünya o kadar kötü ve kahpe ki... Aç çocuklar bir tarafta, zevk sefa içindeki kansızlar bir tarafta. Bütün bunlar kâbus olmalı.