hayattan geceye kalan

entry167 galeri4
    126.
  1. Üzüntü azizim, üzüntü. Ne aldığım nefes yaşatıyor ümitleri, ne ümitlerim için nefes alışlarım arıtıyor bedenimi. Dünya çok kötü bir yer.
    2 ...
  2. 127.
  3. hiçbir şey yetiremedim ki arttırıp geceye bırakayım.
    2 ...
  4. 128.
  5. 129.
  6. 130.
  7. Efkârlıyız, evet. Koca ülkede ve hatta dahası cihanda olmayan var mı? Ellerimizde sanal gerçekliğimiz, sahtenin peşinde, inanmak istediğimize inanıyoruz. Harcadığımız zaman kesinlikle öğrenmek için değil. Varlığımızı ifade etmenin yolunun bu olduğunu düşünüyoruz. Takip ettiklerimiz, dinlediklerimiz ve izlediklerimiz... Bunlardan mı ibaretiz sadece? Bizi biz yapan özelliklerimiz toplumda kabul görmüyor diye, kendi hikayelerimizi de beğenmeyip çöpe mi atalım? Ne zaman ...'dan(den) -ismimiz her neyse işte- tek bir tane olduğunun farkına varacağız? Değer verdiğim biri şöyle derdi: BEN, Tanrının varlığının en büyük kanıtıdır.
    1 ...
  8. 131.
  9. 132.
  10. Dikiş tutturamamış olduğum hissi... Yalakalığı beceremiyorum, ne yapayım. Günün birinde "keşkelerle dolu bi' ömür yaşadım" demek istemiyorum; ama dilim pütürlü, beceremiyorum.
    1 ...
  11. 133.
  12. 134.
  13. Yük . Duygusal yük hem de. Sırtımda 20 kg 50 kg 100 kg taşısam bu kadar yorulma diyorum bazen . Biraz önce biri gördü beni yaşından genç gösteriyorsun valla dedi taş çatlasın 33 derim sana diye övdü güya beni . Oysa resmi olarak 28 e girmeme 1.5 ay var. Bunlar heeep kaldıramadığım yüklerin getirisi . Hayat bazılarına güzel şeyler vermiyor. Tam tersi her şey b.ktan derken bile elindeki iyi yanları alabiliyor.
    2 ...
  14. 135.
  15. Çocukken annemi çok tanımazdım. Hatta babam evde hatun filan der ve adıyla hitap etmez diye miydi; yoksa benim saftirikliğimden midir nedir, günün birinde "senin adın ne" diye anneme sormuşluğum dahi var. Net hatırladığım, Zerrin Özer "Hani Dünya Tatlısı" şarkısını çıkarmış ve annemin diline dolanmış, dayımın Almanya'dan yolladığı 8X4 parfümü özenle baş köşede yerini almıştı. Küçük mutluluklarla ve pek çok acıyla bu günlere kadar geldik. Dünyadan alelacele bir soluk alıp, yetişemeyecekmişiz gibi meçhule koşuyoruz. Yaşamın güzelliği de belki burada. Allah bu yolculukta herkese yardım etsin! Yanılmadan, yıkılmadan, başı dik, gönlü açık, kavi iradeli, sarsılmaz dirayetli güzel güzel yaşayalım.
    3 ...
  16. 136.
  17. Yürekler yakan safi acının seneidevriyesi... Hayat! Sen varken cennete de cehenneme de ne hacet? Mutluluktan uçuruyorsun bazı bazı, cennet ne gerek; yakıp kavuruyorsun çoğu zamanda, cehennemden beter. Allah'ım bi' daha yaşatmasın!
    0 ...
  18. 137.
  19. ...uykusuz sahur bekleyişleri. Yaşamak ne güzel şey ve hem ne kadar da acı. Saymalı nefs hayvanının yedi ceddine en galiz ilençleri. Ve yine saymalı güzellikle dolu saf kalplerin yaşattığı güzel anları, anıları. Ne nefes ne mecal vefa eder bu bilinmezliğe. Koşuşturuyoruz bizleri neyin beklediğini bilmediğimiz istikballere. Sonuçtan çok delikanlı kalabilmek muradım. Bu yüzdendir çirkefin içindeki debelenişlerim. Yoksa...
    2 ...
  20. 138.
  21. acımasızca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yalnızlıklarımız.
    2 ...
  22. 139.
  23. Dünyanın en lezzetli ülkesidir. Doyurur, buldurur, sevdirir, imrendirir. Ellerin kıskanç hasetlikleriyle çatladığı, dillerin öve öve bitiremeyip yorulduğu, sellerin bereketine kurak kaldığı... Petekte bal, nar çiçeği, temiz papatya, bahçedeki fener Fenerbahçe, kış güneşi, avuçta üfelenen kuru defne yaprağının pak kokusu... Ekmek arası helva, sokakta simit, vapurda martı, düğünde şarkı... Mehmetçik'imin nur gözü, aslan babaların tok sözü, yiğit anaların gül yüzü... Ülkesini vatan yapan yek ülkenin güzel evlatları! Türk olmak... Hele ki "Ne mutlu Türk'üm" diyen olmak... Yaşamak olanca nefasetiyle, güzel ülkemi.
    1 ...
  24. 135.
  25. Efkâr. Yine, yeni, yeniden... Hiç mi değişmez? Şaşırıyorum.
    1 ...
  26. 136.
  27. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2334451/+
    Tek diyeceğim bu olurdu 1 yıl geçti yine aynı maalesef.

    Hatta daha b*k gibi oldu.
    1 ...
  28. 137.
  29. kabus. dün gece yerli dizilerdeki gibi hayır diye bağırarak uyandım. çok komik ve çok vahim.
    1 ...
  30. 138.
  31. Sevdiğine bir şeyler yazmaya çalışan dolu bir kafa...

    Bil! Gözümü sende açtım.
    Sığmadım cihane, doldum taştım.
    Avare, gönlünce saf bir kuştum.
    Kem iş bilmezim, mizane uçtum.
    Ağır vebalim, inciler saçtım.
    Ne bir tek eksildim ne bir aştım.
    Has iş eyledim, aşkını biçtim.
    Gönül yıkmadım, zehri bir içtim.
    Bal konuştum, gül pembene düştüm.
    ...'ı gördüm, bir o gün güldüm.

    Oldu galiba :-).
    2 ...
  32. 139.
  33. Tükürdüğümün çirkefinde ıstıraptan gayrı ne kalır geceye? Ölüm, zulüm, hainlik, dert, tasa, açlık, kansızlık ve saire ve saire... Ederi peş para etmez yalan fani işte, ne olacak.
    1 ...
  34. 140.
  35. Gündüzün gürültüsünden duyulamayan düşünceler. Kafada döner durur, uykunun da canına okur.
    1 ...
  36. 141.
  37. Yemek konusunda değilse bile, temizlikte bir erkek olarak çoğu kadından iyiyimdir. Hatta çok azı -aç parantez (sevgili eşim hariç) kapa parantez- benim kadar iyidir. Anam kadın sağ olsun; iyi eğitti. Babamdan da dürüst olmayı öğrendim. Herkesten ve her şeyden biraz biraz, az buçuk bir şeyler... Kimseye kin ile bakmamak, ibret nazarını yabana atmamak... Küsmek için neden çok ve aramaya gerek yok: Yemek ekşi, çay soğuk, gezemedim, pırtım mintanım eski, potinim yırtık, sen şöylesin, dert aştı, bardak doldu taştı... falan filan. Biri beşi değil, alayı üst üste gelir hayat gailesinde. Yaradan bilir halimizi, ister gül ister üzülsen de. Ko gitsin ciğerim, kan kus "kızılcık şerbeti içtim" dersin.
    2 ...
  38. 142.
  39. hayat biter umay, önemli olan yaşarken neyin bittiği…

    ah be kazım koyuncu.
    1 ...
  40. 148.
  41. Tarifsiz bir umut... Yarın ne olacak, bilemiyorum; fakat çiçeğin rengini görmek için sadece göze ihtiyacım olmadığının farkındayım.
    3 ...
  42. 149.
  43. Yorgunluk, tükenmişlik. Belki bir sarılmayla bir sevismeyle gececek şeyler...
    1 ...
  44. 150.
  45. dönüşü olmayan yollarda kurulan tarifsiz hayallerdir.

    yolumu teptim, vardığım gibi kendimi sokaklara attım. aynı anda bu yerde olsaydık nasıl olurdu diye düşündüm, tam ben düşünürken adı geçti. tanımıyormuş gibi yaptım.

    bu geceye kalan, diğer gecelerden biraz farklı bir burukluk. keşke bu sesleri dinletebilseydim. şimdi sanki göğsüme bir çivi çakılıyor belki bir resim asarım oraya. ya da çivi yalnız mı kalsın…
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük