yaşamı boyunca çektiği ıstıraplar bir yana dursun, toplumda ve bulunduğu zümrede keskin fikirlerinden dolayı her daim ötelenmiş ve yalnızlığa mahkum edilmiş bıyık reis. perdenin önünde olmasına rağmen yalnızlık içinde mücadele eden bu adam hep tek başınaydı. hüznün ve baş ağrısının ete kemiğe bürünmüş hali gibi niçe. kendisini tanımak isteyene ecce homo ile başlamasını tavsiye edebilirim.
Nice insan gelip geçmiştir nietzsche gibisi gelmemiştir der bukowski. Belki de hepimiz yokuz ama ya varsak , belki de ben yoksam. Bütün bunlar rüyaysa...
"yapacak çok şeyi olan insan inançlarını ve genel düşüncelerini hemen hemen hiç değiştirmeksizin korur." sözü çok anlamlı. demek ki kendimizi geliştirmemiz için illa genel düşüncelerimizi değiştirmemiz gerekmiyormuş.
bir yazarın nickinde geçen filozof amca. şimdi sözlerini okuyunca çok sevmeye başladım. ne güzel sözleri varmış öyle. sevdiğim sözleri. Biri kendi düşüncesine bağlı kalır; çünkü ona kendi kendine ulaşmış olduğunu sanır. Öteki ise, onu zahmetle öğrendiği ve onu anlamış olmakla övündüğü için bağlıdır düşüncesine. Sonuç olarak, her ikisi de kendini beğenmişlik … Açıklanmamış karanlık bir konu apaçık bir konudan daha önemli sanılır. Ruh arayanda, hiç ruh yoktur. insan hatasını bir başkasına itiraf ettiğinde unutur onu; ama çoğu kez öteki kişi bunu unutmaz. insan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun, dilediği kadar nesnel görünsün, boşuna ! Sonunda her zaman ancak kendi yaşam öyküsünü elde edecektir. Yapacak çok şeyi olan insan inançlarını ve genel düşüncelerini hemen hemen hiç değiştirmeksizin korur. inançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.
Temel felsefesi evrim teorisi olan filozoftur. Savunduğu teori şu: bugüne kadar tüm türler evrimleşerek kendinden daha üstün bir tür yarattı(töbe haşa), biz de evrimleşelim ve daha üst bir türe dönüşelim. Kitaplarında geçen üstün insan sözü bunu kasteder. Ayrıca bu mantıkla insanın kendine göre hangi açılardan kusurlu olduğunu anlatır ve gelecekteki türün bu kusurlardan uzak olması gerektiğini savunur. Tabi evrim diye bir şey olmadığı için biz amele gibi robot üretmek zorunda kalıyoruz bunların bu fikirleri yüzünden aq.
iyi adam da ne yapacağını şaşırmış felsefe çölünde kaybolup.
Ne yapsın o da gerçi. Sokrates'in dediği gibi herkes tanrı'nın ona verdiği vazifeyi yerine getirmek için yaşıyor. Birileri sürü oluyor birileri bakın siz sürüsünüz diyor.
Netice ise herkesin karnı acıkan yedikten sonra işeyip sıçan bir hayvandan ibaret olması.
nietzsche tanrı öldü diyerek mistizm/spiritüalizm sarmalında insan beynini uyuşturan aklı dışlayan ve yaratıcıyı bir ulvi inanç olmaktan çıkarıp çıkar güç makam için kullanan ve eleştiriyi engelleme sorgulayan insanı yok etme amacı güden anlayışın-kişilerin elinde ki tanrıyı öldürmüştür.
şu an refah özgürlükler ayrıcalıklar ile çekim merkezi olan binlerce yıllık avrupa kültürünün temelinde yatan şey din adına yakılmış işkence görmüş insanlar var.
bir damla petrol bir damla kandan daha değerli inanışına bir çığlıktır tanrının ölmesi.
tıpkı dini afyona benzeten marx gibi...
oysa din sessiz insanların çığlığı, çaresizlerin sığındığı liman, iyiye güzele barışa sevgiye açılan kapı, merhamet ve af etme iken birileri çıkıp size cenneti vaad ederek dünyayı hayatı cehenneme çevirmesine buna din tanrı adına destek verilmesine bir tepkidir dinin afyon olması.
marx nietzsche vb düşünürlere bakıp onları dinsiz veya din düşmanı olarak yaftalamak cehalet ötesi bir durumdur.
eğer bir sözü tabiatından geçmiş olduğu anlatmış olduğu olgudan soyutlayarak bir cümleye tüm anlamı indirgerseniz kur'an da geçen maun suresine göre de allah dinsizliği övüyor.
öyle ya, allah kıldığınız namazı, tuttuğunuz orucu, okuduğunuz ezanı (din adına yapılanları-din gününe) lanetliyor.
Hayatımda bu kadar saçma söylemi bir kere de Türkan Saylan'ın yok "tesettürlülere düşman olduğu için allah onu kel bıraktı ölüm döşeğindeyken" cümlesine gülmüştüm ama götümle swh
Adam aralıklarla birçok kez inme sonrası felç geçirdi en son zatürre ile altın vuruş yaptı diyelim.
ilk kez bu nefis görselle tanıdığım, sonra yazdıklarını az buçuk okuyunca bıyıklarını keşke biraz daha erken kesseymiş de daha uzun yaşasaymış dediğim filozof.*
almanca bilmediğim için almanca aslını hiç okuyamadım ama ingilizce ve türkçe çevirilerinden gördüğüm kadarıyla çok coşkulu bir dili var. kullandığı kelimeler anlamsal olarak ağır olsa da okurken sıkmayan bir tarzı var bu yüzden.
hala daha aforizmalarını açar okurum arada sırada. tespitleri, yorumları tuhaf bir şekilde "lezzetli" bi his bırakıyor insanın zihninde.
Her şey gelir, her şey gider; varoluş tekerleği sonsuzluk içinde döner durur. Her şey ölür, her şey yeniden doğar; varoluş çarkı sonsuza dek işler. Her şey kırılır, her şey yeniden bir araya gelir; aynı varoluş evi sonsuzluk içinde inşa olur. Her şey birbirinden ayrılır. Her şeyin parçaları birbirilerini yeniden selamlar; varoluş halkası sonsuzluk içinde kendine sadık kalır. Her an, varoluş başlar, her mekânda, küre döner durur.
Merkez her yerdir.
Sonsuzluk yeri eğridir.
Cinsel perhiz hakkında vaaz vermek,açık açık herkesi doğaya aykırı olmaya teşvik etmektir.Nasıl olursa olsun cinsel hayatı küçümseyip ayıp kavramlarıyla lekelemek yaşamın kendisine karşı işlenmiş bir suçtur, yaşamın Kutsal Ruh'una karşı günahın ta kendisidir.
insan bir iptir, hayvan ile üstinsan arasında gerilmiş bir ip ki uzanır bir uçurumun üzerinde. Tehlikeli bir öteye geçiş, tehlikeli bir geriye bakış, tehlikeli bir ürperiş ve duraklayış, insanı büyük yapan onun bir amaç olması değil, bir köprü olmasıdır. insanın sevilebilecek yanı bir öteye geçiş ve bir batış olmasıdır..
insana göre maymun nedir? Gülünecek bir şey ya da acı bir utanç. işte üstinsana göre de insan aynen böyle olucak; gülünecek bir şey ya da açı bir utanç.
Güç, evrenin temelindeki en büyük istek, amaç mıdır?
Nietzsche, insan doğasının temel istencinin güç elde etmek olduğunu söyler. Yaptığı her türlü davranış, hareket temel olarak güç istencine dayanır. Yani hiyerarşik olarak ne koruma, ne barınma ne da hayatta kalma temel davranış sebebidir, tüm eylemlerin altında güç elde etmek yatar. Bu bir istek ya da yöneliş değil özsel bir durumdur. Çünkü var olan her şey, bir güç parçası ya da güç odağını oluşturan parçalardır.
Tüm bu parçalar, güç odakları gücü elde edebilmek için mücadele ettikleri için de evrende sürekli bir değişim, akış söz konusudur.
Nietzsche'nin güç istenci teorisini, sosyolojik açıdan insanların var olduğu her alanda vardır. Siyaset, kapitalizm, spor, aile, ikili ilişkiler hatta kişinin sadece kendisini ilgilendiren istek ve eylemleri de dahil...
“Nietzsche’nin Zerdüşt’ün başına yazdığı söz, bütün felsefe metinleri için geçerlidir: ‘Herkes ve hiçkimse için’... Bu da şu demek: Anlayabilecek durumda olan herkes anlayabilir; ama, işte, hiçkimse o durumda değil..."