Hoş geldin kadınım hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Seni sıkmadan sevmek,
Yargılamadan takdir etmek,
Seni yok etmeden sana katılmak,
Talepte bulunmadan seni davet etmek,
Suçluluk duymadan gitmek,
Suçlamadan eleştirmek ve küçültmeden yardım etmek istiyorum
Senden de aynısını bulabilirsem, o zaman gerçekten buluşup birbirimizi zenginleştirebiliriz.
senin olup olmadığını bile bilmiyorum ama eğer varsan bir mesajım olacak. ben seni geç bulmuş olacağım, yıllarca seni beklemiş olacağım. o yüzden biraz fazla ilgi gösterirsem rahatsız olma, sevdiğimdendir. zamanla normalleşir her şey.
Yaş ilerliyor ve ben her geçen gün biriyle evlenmeyeceğimin daha çok farkına varıyorum. Bu yüzden evlenmeyeceğim birine yazı yazmanın bir anlamı yok. Varsa bile gitsin başkasıyla evlensin artık hiçbir şeyi ve hiç kimseyi umursamıyorum.
hanımefendi
artik gelin
asabileştim
huzursuz hissediyorum her gün
bu aidiyet duygusu 4 duvar için değilmiş
anımsıyor oluyorum
hanımefendi
artik gelseniz diyorum
uçsuz bucaksız daldığım tek manzara
gözleriniz olsa
ömür koyunda tek bir sahil bankında oturup
saçlarınızdan süzülen yakamozla seyre dalsam
hanimefendi
sesimi duysanız artık
yorulmak değil bu
bir bıkkınlık var yaşanmamışlardan ileri gelen
geri nasıl dönülür bilmiyorum
izimi kaybettiremedim
belki anahtarı sizde saklı
gelseniz diyorum
gelseniz ve bir son verseniz
bu arayış
en azından bu arayış
bir farkına varıştan fazlası olmalı..
