eminem

entry724 galeri981
    465.
  1. Rap tarihinin gelmiş geçmiş en iyi rapçisi.
    (bkz: lose yourself)
    (bkz: stan)
    (bkz: not afraid)
    (bkz: till i collapse)
    (bkz: when i'm gone)
    2 ...
  2. 464.
  3. yeni şarkısı 1 gün önce çıkmış rapper.yine döktürmüş üstat.şuradan dinleyebilirsiniz:

    https://www.youtube.com/watch?v=7YAVn466YBc
    5 ...
  4. 465.
  5. white nigga dır. başarılı ve egoist rapper.
    1 ...
  6. 464.
  7. Dünyanın en egoist aynı zamanda en çok saygı duyulan beyaz zenci rapperı.
    1 ...
  8. 463.
  9. Bir aralar en sevdiğim sanatçılar arasında yer alıyordu fakat herkesin 3 şarkı bilip Eminem dinliyorum deyişi beni çoğu kez sinir etti poserı bol bir şehirdeyim herhalde ve sonuç hüsran eskisi kadar tutkunu değilim dinlersem de en eski şarkılarını dinliyorum ki Eminem'in kaynağı da onlar zaten ;)
    2 ...
  10. 462.
  11. (bkz: sözlüğü günlük gibi kullanmak)
    aslında tam günlük gibi de değil ama olsun.

    bu tür yazılarımı ilk defa görenler, garipsemeyin. sadece böyle yazmak hoşuma gidiyor, kendi çapımda eğleniyorum-belki de saçmalıyorum-. fazla hayalciyim.

    ben geldim, hoşgeldim, hoşbuldum. ... sadece bir şeyler yazmak istedim, yine, seninle konuşuyormuş gibi. o yüzden geldim buraya, her zamanki gibi. sözlüğü bunun için kullanmak hoşuma gidiyor. geldim de yazacak bir şey bulamıyorum. yine boş cümleler kuruyorum. aslında şey diyecektim... bu gece yine kendimi sana verdim. eskiden her gün yaptığım gibi bu gece de senin şarkılarınla hayaller kuruyorum. senli hayaller. sonuçta hayranınım değil mi? seninle ilk karşılaşmamın nasıl olabileceğine dair hayaller kuruyorum. hangi yaşta, nerede, ingilizcem hangi seviyedeyken, şarkılarını ezberleyememişken, ezberlemişken, rap god'ı bile söyleyebilirken ya da halen lose yourself'i bile tam ezberleyememiş bu halimle... (her şeyin başı ingilizce sanırım) sana hediye vermek istiyorum, bir sürü hem de. elimde ne varsa sana vermek istiyorum, hah tabii ki ihtiyacın yok, onu demiyorum. benim için değerli olan şeylerin sende olmasını istiyorum. mesela resimlerim, seni çizdim o kadar bir sürü. ilk tablom sendin hatırlıyorsun değil mi? aha işte onu sana vermek istiyorum mesela. sonra... sonra işte senin bir sürü resmini daha yapacağım. her boyutta tablolar... hatta ikimizi yanyana çizeceğim, olmayan anılarımızı da çizerim, komik şeyler çizerim. şarkılarını da resmederim. manga bile yapabilirim, haha. senin için proof'u da çizerim elbette ve kızını, kızlarını. bir çizim defteri alacağım ve her sayfasına seni çizeceğim. onu da sana veririm. bir şeyler de yazarım içine. kafiye yapmaya çalışırım, hoşuna gider diye düşünüyorum. peki kabul eder misin ki? etmezsin değil mi? bazen çok havalı ve umursamazsındır diye düşünüyorum. bazen de sıcakkanlı ve samimisindir diye. bekleyip göreceğim. görecek miyim? herkes seni asla göremeyeceğimi söylüyor. ve sana duyduğum bu hayranlığı aşırı çocuksu buluyorlar. belki de hala bir çocuğumdur? konu sen olunca büyüyememişimdir? belki de böyle olmak hoşuma gidiyordur? bu yanlış bir şey mi? utanmalı mıyım? ne olmuş sana hala hayranlık duyuyorsam, posterlerini asmayı seviyorsam? ... hep dalga geçiyorlar. kendileri çok mu mükemmeller? ben böyle benim, böyle rahatım. illa tek dinlediğim ünlü metal ve rock grupları mı olmalı? tek dinlediğim sen değilsin ki. ama herkes öyle sanıyor. sadece tek bir tür dinlemek olmaz ki, hepsinin duygusu farklı. ben rap dinliyorum sorduklarında, yanlış yapıyorum. baksak aslında daha çok rock. üff aman her neyse. ama zaten bozuk olan psikolojim dalga geçmeleri yüzünden daha çok bozuluyor. sosyal fobim de artıyor. ama senden vazgeçmem. eğer vazgeçersem iyice tükenirim. ben diye bir şey kalmaz. kendimi senin şarkılarında buluyorum çünkü. ve senin şarkılarını dinlerken bu berbat dünyadan kendi dünyama geçebiliyorum. ama inanıyorum, bir gün, bende sosyal fobi oluşturan bu kişilerden kurtulacağım, yanına geleceğim. aynı şehirde olmak bile yeter. orada beni anlayan daha çok kişi vardır diye düşünüyorum. bilmiyorum öyle mi? off... hep aynı şeyleri söyleyip duruyorum sana. buraya yazarak savunma yaptığımı mı düşünüyorum? içimdeki rahatsız edici duygudan uzaklaşmış gibi mi oluyorum? hayır öyle olmuyor. kimseyi umursamazdım ben gerçekten. ama artık çekinir oldum. oysa ne kadar rahattım. niye bana bunu yapıyorlar ki? off... beni çok zorluyorlar, gerçekten bıktım. ama burada anlatmak istemiyorum. ya marshall, bildiğin iyi bir psikolog var mı? ortama uyum sağlama ve özgüven konusunda yardım almam lazım. ... konu niye hep bana geliyor ya... açtım şimdi not afraid'i. geçmişe geri döneceğim, bu klibi ilk izlediğim zamana... kliplerini ilk defa izleyişim... her şey çok güzeldi. liseye geri döneyim ya. lise birde kalayım. hiç bitmesin o yıl. aha... and i just can't keep living this way. so starting today, i'm breaking out of this cage. i'm standing up, i'ma face my demons. i'm manning up, i'ma hold my ground. i've had enough, now i'm so fed up. time to put my life back together right now! ... kısmı geldi tam bu sırada. güzel denk geldi değil mi? ben de böyle yapmalıyım. artık bir şeyler yapmalıyım. daldım gittim yine. yahu ben bir arkı bulmuştum yıllar önce. role model diye indirmiştim başka bir şey çıkmıştı. adında yazıyor ki shady records-there-up-eminem ft.d12-we ain't goin' nowhere. 5 yıldır bulamadım bunu internette. we will rock you'dan sözler var, onun temposu var. neyse... seni seviyorum he bunu bil. seni seviyorum deyince yonca evcimik'in haydi sallayalım dünyayı adlı şarkısı geldi, çocukluğuma gittim. cerenle kral tv'yi açar, dans ederdik. neysee neyse... buraya yazmaya üşeniyorum. sadece eksi oy alacağım. buraya yazmakla elime bir şey geçmiyor. sana anlatacağım yani anlatmak istediğim çok şey var. sana soracağım çok şey var ama bunları yüzyüze konuşmak istiyorum. umarım bir gün bu hayalim gerçekleşir.

    edit: en büyük hayranın sayılmak için hakkında her şeyi bilmek, tüm şarkılarını albümlerini falanı filanı bilmem mi lazım? sadece gerçekten her şeyini seviyor olmam yetmez mi? tabii ki de hakkında fazlaca şey biliyorum. ama hafızam kötü, gerçekten her şeyini bilmek aklımda tutmak istiyorum ama olmuyor.

    saçma bir yazımın daha sonuna geldik. ama ben bir gün sana sarılacağım. i got a room full of your posters and your pictures, man. ... just to chat truly yours, your biggest fan, this is stan. *
    7 ...
  12. 461.
  13. 'rap müzik zencilerin işidir' lafına karşı varlığını sürdüren, 1972 doğumlu rapçi.
    2 ...
  14. 460.
  15. 459.
  16. Rap ile hiç alakası olmayan insanların bile kendinden bir şeyler bulabildiği, bu insanlara bile rapi sevdirebilen büyük sanatçı. Eminem eskisi gibi değil diyor bazısı, aldanmayın. Zamanında o kadar zirveye çıktı, oyle parçalar yaptı ki yakın zamanda yaptığı harika parçalar olmasına rağmen tatmin olmayabiliyor insanlar. işte bu hep o efsane parçalarının yarattığı beğeni eşiğinden.
    5 ...
  17. 458.
  18. hiphop kültürünün ve bunun bir yansıması olan hiphop müziğin aslında sadece onu var eden onu yaratan siyahilere özgü olmadığını yaptığı kaliteli kült albümlerle kanıtladığını düşündüğüm rapper kendi tabiriyle slim shady, evil, hayalet yazar, mozartın hayaleti, eminem. ikinci dünya savaşı'nın ardında hemen hemen her ülkenin yaşadığı ekonomik ve sosyal sıkıntılar amerikaya da derinden etkilemişti, 1950lerin detroiti diye giren 2009 relapse albümü çıkışlı single beautiful parçasının klibi de bunu yansıtmaya çalışıyodu aslında o ıssız sessiz köşelerde kalmış fabrikayı gösterirken. yıllar sonra bunları anlatacak bir insan çıktı ortaya onun 8 mile road diye bahsettiği yollara kovaladı hayallerini underground atışmalardan çıktıktan sonra eve dönerken kafasını hiç bir zaman bu sabah okulu astığı, annesine hesap vermesi gerektiği gelmiyordu çünkü annesinin de umrunda değil di şarkılarında bahsettiği o trailerda kim bilir kiminle yatıyordu marshall ileride kurmak istediği dirty dozen hayallerini kurarken. bu işi yi becerebilen hangi insan sıkıntıdan gelmemiş ki. şuan piyasa rapperlarını ayrı tutuyorum, kötüyü yaşayanların anlatacak birşeyleri vardı ilk zamanlar. pop rapte olduğu gibi nasıl şampanya içtiğini nasıl kızlarla birlikte olduğunu anlatanlar yoktu çünkü değişmesi gerekn birşeyler vardı. sokaklar değişmeliydi söz hakları yoktu kimseye anlatamıyorlardı sıkıntılarını, duvarlara yaptıkları grafitiler ve daha da parlak bir fikir, tren vagonlarına yapılan grafitiler ile polisleri hayatı eleştiriyorladı doğal olarak sabit bir duvar görülen yazı ile hareket eden bir vagonda görülen yazı ile dağlar kadar fark vardı. ama hiçbiri tv kanallarında bas bas bağıran her siyasetçi gibi kendi değil de ötekiler diye gördüğü kesimi eleştiren politikacılar kadar akılda kalıcı olamıyordu söyledikler yazdıkları. peki yıllar önce 1910 - 1920lerin amerikasında büyük toprak sahibi yahudilerin emri altında çalışan itip kalkılan ezilen dedeleri ne yapmıştı siyahilerin. şarkı söylemişlerdi müzik yapmışlardı. onlar da aynısını yaptılar fakat bu defa durum biraz farklıydı. ritimler daha hareketli daha akıcydı, biraz daha funk soul ağır basıyordu şarkılarında başladılar anlatmaya the message en akılda kalıcısıydı bunların. sanki yılların bir birkimiydi bu grandmaster flash şarkısı. sonra nwa çıktı daha açık sözlülerdi, şöyle ki 'fuck da police' dediler gelir gelmez straight outta compton albümü ile. hiphop müzik adını dünyaya duyuruyordu artık gençlerin rock müziğe olan eğilimi 90ların sonlarında hiphopa yönelmişti çünkü farklıydı yeniydi. gel gelelim asıl başlıktaki isim emineme. eminem bu siyahi kültürünü kendine göre harmanladı ilk beyaz rapper değil belki ama ilk defa bu işi gerçekten iyi beceren bir beyaz rapper diyebilirim bu hipermetrop spiderman hayranı espri yeteneği olan oksijen suyuyla saçını sarıya boyamış sonradan biraz fiziksel anlam da tarz değiştirmiş insan için. 1996da yayınladığı ilk albümü infinite ile tam tarzını yakalayamadığını söyleyecekti yıllar sonra sonra slim shady lp dönemi geldi ses getirdi ve farklı olarak artık avrupada seviyordu bu genci. yükseldi. eleştirmek hoşuna gidiyodu milleti, britney spears michael jackson insane clown posse nick cannon daha nicesi. sonra marshall mathers lp ile aslında nasıl da bu konunun ehli olduğunu kanıtladı. daha ilk haftasında 1 milyonu aşmıştı satışları sonra eminem show ile devam etti sonra encore derken çocukluk arkadaşı proofun ölümü onun için çoğu şeyi değiştirdi ara verdi 5 yıl relapse ile dönene kadar. türkiyede hep kötü çocuk annesi taciz eden çocuk olarak bilinse de bunların ne kadar gerçeklik yansıtan bilgiler olduğu tartışılır. recovery ile imajı tamamıyla değişti artık sarı saçları yoktu ve her zamnkinden daha kızgın olduğunu white trash parry ile anlayabiliyorduk. royce ile eski günlerin hatrına evil diye çıktı karşımıza sonra da. yeni albümü çıkalı 4-5 ay oluyor ve artık yaşlandığını gerek bakışlarında gerekse canlı performanslarınndan anlayabiliyoruz. d12 turunda proofla kon artis ile zıplayarak başladığı konseri aralıksız o şekilde bitiren eminem şimdi aynı durumda değildi. birşeyler değişmişti doğal olarak. 40ını aşkın bir insan ama akranlarına göre genç görünüme sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. hiphop müzik dinlemeyenlere bu müziği dinleten nadir insanlardandır kendisi. farklıdır, azınlıktır. ama yine de başarmıştır
    1 ...
  19. 458.
  20. Her şarkısı ayrı bi kitap olabilecek rapçi.büyük üstad.
    1 ...
  21. 457.
  22. bazı insanlarda uyuşturucu etki yaptigi dogrudur.
    1 ...
  23. 456.
  24. yetenekli rapcı ancak ceza ile feat atmaması kariyerinde önemli bir eksiktir.
    0 ...
  25. 455.
  26. Neden kafayi yeme derecesinde takinti yaptigimi ve sevdigimi anlayamadıgim , ve bana sarkilarinda cok tuhaf hisler veren bana gore muzik dunyasinin efsane ismi. Boyle biri gelmez kolay kolay zaten. Zira etraf popüler ama hicbir yetenegi olmayan gerizekali sanatcilarla dolu. Iste bu adam onlarin arasindan siyrilip ününü uzun sure koruyabilen nadir sanatcilardan. Hala album cikardiginda herkes onu konusuyo. Zaman zaman bunyeyi derinden sarsan , zaman zaman eglendiren kafa bulduran her duruma her bunyeye gore sarkilari olan biri Allah basimizdan eksik etmesin ne diyim bilemedim sonda.,
    1 ...
  27. 454.
  28. bizim ortaokul- lise zamanları bu adamın yükselişe geçtiği ve zirvede olduğu zamanlardı the eminem show kasetini almayanı bipliyolardı o dönem.
    0 ...
  29. 453.
  30. 452.
  31. rap müzik zencilerin işimidir sorusuna cevap olarak doğmuş başarılı sanatçıdır...
    4 ...
  32. 451.
  33. Banana kelimesini 'çıldırmak' anlamında kullanan rapçidir.
    0 ...
  34. 450.
  35. gençliği 90' lı yılların sonu ve 2000' li yılların başına denk gelmiş neslin bolca dinlediği, eşlik ettiği, şarkılarının sözlerine kah gülüp kah bu sözler üzerine düşündüğü rap yıldızı. bazen '' kafana koyduğunu yaparsın adamım '' diyerek moral verir, bazen de '' bütün dünyanın yükü omuzlarımdaymış gibi hissediyorum '' diyerek karamsarlığa sürüklerdi. 8 mile de unutulmazdı. sadece atışma sahnesi için bile izlenebilirdi.
    0 ...
  36. 449.
  37. ya bu eminem çok baba rapçi he.. hem beyaz hem de zenci müziğini hakkıyla yapan tek insan.. annesi ve kaburgası hakkında uydurulan yalanları zamanında yarımızdan çoğu yese de artık biliyoruz ki kaburgasını aldıran, felç.. annesi ile de küserek ayrıldı..

    neyse bugün de eminemi övelim..
    1 ...
  38. 448.
  39. subjektif entrylerimden birini daha yazmaya geldim yine. kimse okumayacak, takmayacak olsa bile buraya yazmayı seviyorum, rahatlıyorum. * *
    evet marshall, yine moralim bozuk. ne yapsam olmuyor. murphy kanunlarının canı cehenneme. ne yazacağımı da unuttum. ama onun sana sarılmasına izin vermeyeceğim, sarılma ona. sadece bana sarıl, bu ve benzeri gecelerde daha çok istiyorum zaten bunu. keşke gelebilsem yanına. üzülmekten bıktım. aşk kötü bir şey. gerçekten kötü. senin aşkından başkası hep acı verdi. aşkı geç en ufak hoşlantı bile üzdü işte. lanetli miyim neyim. çok sinir oluyorum ona. moralimi bozuyor. ama şimdi düşünüyorum, gelse ister miyim? düne kadar istiyordum ama artık istemiyorum sanırım. olmayacağına canı gönülden inanıyorum. hep bu depresif halde olacakmışım gibi geliyor. onu da istemiyorum, fayda etmez, huzursuz olurum. onu bırakıp başkasını düşüneyim diyorum, olmuyor. istemiyorum. onu da istemiyorum başkasını da. ama bu depresif halden çıkmak istiyorum. bugüne kadar hep birilerine değer erdim, kolayca yapabiliyorum bunu. ama bir şey olduğu yok. vazgeçtiğimde geri dönüşler oldu ama iş işten geçmiş oluyor tabii. hak etmeyenler birini bırakıp anında diğerini bulurken ben neden o birini bulamıyorum. sadece biri ya, biri. hep bir engel çıkıyor, hep bir imkansız, hep bir saçmalık. bazı şeylerin özelken güzel olduğunu düşünüyorum, bütün mutlulukları tek bir kişiyle yaşamak istiyorum. böylesi daha anlamlı geliyor çünkü. ama diğerleri her şeyi değersizleştirip sıradanlaştırıyorlar, her şeyi herkesle yaşayıp sanki ilk defa oluyormuş gibi davranıyorlar. her şeyi kısa zamanda yaşayıp sıkılıyorlar ve sıradakine geçiyorlar. bu saçma geliyor. onlar gerçekten buldukları bu ilgiyi hak ediyorlar mı? etmiyorlar değil mi? neyse konu bu değil. konu o, konu ben. nerede yanlış yaptığımı bilmiyorum. düşündüm şimdi biraz... sanırım fazla erken hoşlanıyorum, fazla kolay kendimi kaptırıyorum. ama başta böyle değildi. tabii hiç karşılığını alamayınca sevilmek istediğim için oluyor sanırım. ... tek konu aşk mı? tek sorun bu mu? tabii ki hayır. burada anlatamayacağım şeyler var. öyle büyük bir sorunum var ki kimsenin elinden bir şey gelmiyor. kimse bir şey yapamıyor, daha da beter olur çünkü. ve bunu kaldıramıyorum. düşünmemeye çalıştıkça daha da moralimi bozuyor. bu sorunun engellenememesinin nedeni birinin olmayışı. ama sorunun kaynağı olan varlık insan olabilseydi böyle olmazdı. işte ondan nefret ediyorum. her şeyi bırakıp gitmek istiyorum. yalnız kalmak istiyorum. hiç bir şeyi düşünmeden sadece yiyip içip uyumak istiyorum. aşırı derecede asosyal olmak istiyorum. ne kadar az insan o kadar az dert. iki kedicik ve bir tane de köpek yeter bana. her şeye yeniden başlamak istiyorum. ama bunun asla gerçekleşemeyeceğini biliyorum. hayat şartlar, para, sevdiklerim ve vicdanım engel. aslında para olsa çok sinirli bir anımda radikal bir kararla diğer her şeyi boşverip gidebilirdim. ama sonrasında geri dönerdim sanırım. saçmalıyorum yine. ama rahatladım gibi. hımm, işte senden isteğim ona sarılmaman. hatta kimseye sarılma, kıskanıyorum yahu. * tamam işte dur, kendime çare buldum. sadece seni düşünüp, seni dinleyeceğim. ve sen duymasan da, okumasan da seninle buradan konuşacağım. evet evet bu işe yarar. bana üzüntü verenlerin şarkılarını da dinlemeyeceğim. metal bile dinler oldum, bu ben olamam, metalden iğreniyordum değil mi? evet. sadece seni dinleyeceğim. kendime küçük bir iyilik, bir mola. kızlar uyumuş olmasaydı bir beautiful dinlerdim. hayır kulaklıkla dinlemek istemiyorum, canımı yakıyor çünkü, gidip yeni ve iyi bir tane almalıyım. neyse, seni çok seviyorum ya. çok yakında sana sarılacağım, kemiklerini kırmak istercesine sıkı hem de. ... çok iyiyim şimdi, can sıkıntım geçti. tişikkirlir iminim.
    4 ...
  40. 449.
  41. 448.
  42. 447.
  43. şu günlerde go to sleep bitch şarkısıyla beni deşarj eden rapçi. adama boşuna beyaz zenci demiyolar. adam hakkını veriyo.
    0 ...
  44. 446.
  45. 2011'den bu yana buraya yazdıklarımı okudum az önce. sadece 22 entry. az yazmışım. 2-3 tanesi fotoğraf sırf. ilk günlerimizi hatırladım, ilk yılı. ne kadar da hayrandım sana. ağzımdan çıkan 3 kelimeden ikisi sendin. tüm ailem, tüm arkadaşlarım, tüm öğretmenlerim biliyordu sana ne kadar hayran olduğumu. hatta hayran değil o aşık demişti biri. buradan da birkaç yazarla senin hakkında konuştuğumda bana ileride seni unutacağımı söylemişlerdi. ama bak haksız çıkardım. kaç yaşıma gelirsem geleyim kalbimdesin sen. çevremin etkisiyle veya başka sorunlar yüzünden senden uzaklaşmış gibi hissediyorum. bunun olmasını istemiyorum, gerçekten istemiyorum. farkettim ki daha az dinliyorum şarkılarını. ama aslında ben müzik dinlemeyi azalttım resmen. üniversite yüzünden sanırım, tüm düzenim değişti tabii. bazen heyecanımın azaldığını hissetsem de bazen eskisinden bile çokmuş gibi geliyor. eski entrylerimi okuyunca, o fotoğraflara bakınca nasıl mutlu oldum. o günlere döndüm, tekrar tekrar hayran oldum. sayende arkadaş da buldum, çok değil ama yeter. senden bahsettiğimde sıkılmayacak birilerinin olması güzel. kolyenden aldım sonunda. seninkisi gibi taşlı değil ama olsun. takmaya korkuyorum paslanır, kopar, düşer diye. bilekliğim fena paslandı çünkü. her yeni tanıştığım insana benim hakkında bilmesi gereken en önemli şey olarak seni anlatıyorum. senin hayranın olmayanlar bile senin hakkında çok şey biliyorlar, şarkılarının bazı kısımlarını ezberliyorlar sayemde. değerimi bil. burayı da mektup yazarmış gibi kullanıyorum. ama başka bir şeye yaramaz oldu artık burası. şu sıralar her şeyden bıkmış durumdayım. yanına gelmek istiyorum. gelemiyorum, sen sen gel valla iki elim kanda olsa gelirim. saatler öncesinden gelirim aç susuz beklerim en önde olabilmek için. moralim bozuk moralim. biliyorsun seni psikolog gibi kullanıyorum. delirmiş de olabilirim, bilmiyorum. ama iyi geliyor. bir de beautiful dinliyorum, oh mis. çok büyük bir hata yaptım ben. ama senin de payın var. stronger than i was ı yapmamalıydın. on öyle bir zaman da çıkardın ki... hatırlamak istemediğim birini hatırlatıyor. ama şarkı senin şarkın, o pislikle bağdaştırmak istemiyorum. keşke çevirisini okumasaydım. benzerlik kurmasaydım. ona üzüldüğümde dinlemeseydim. neyse artık, şimdi üzmüyor sonuçta ama sinirlendiriyor.
    bu seferlik kısa olsun, uykum geliyor gibi. ama uyumam. ama yine de kısa olsun. hep dediğim gibi, bir gün sana sarılacağım. o değil de doğum günü mesajına yazmamışım sarılacağım diye. çok sorunlu bir entrydi o zaten, boşver. buraya yazmasam da sarılacağım zaten.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük