10 sene boyunca liberal varsayımları savunmuş, cem toker ve besim tibuk la yatıp kalkmış, ldp ye üye olup bağışta bulunmuş eski bir liboşum. hiçbir zaman da kürtçü ve türkçü budalaların militanlığıyla mafya zihniyetini desteklemedim. bugün bile!
yallah başka kapıya!
ve muhtemel ki amerikan vizyonu ve keşifleri hakkında sizden daha fazla araştırma, okuma yapmışımdır!
kafayı araplarla bozmuş bir goşist. bir de gomanizmi eleştiren herkesi liboş sanıyor. bakış açısını bir an önce değiştirse iyi olur. kimse gomanizme övgüler yağdırmak zorunda değil çünkü.
ben, atlantikten japonya kıyılarına, piyasanın aradığı adamım, o meşhur aranan eleman, kıdemli işçi. hem de tüm marjinalliğime, aykırı siyasi düşüncelerime rağmen.
hiçbir patron beni siyasi düşüncelerimle yargılamadı, yaptığım işi taktir ettler.
kapitalist düzene karşı itaatkar fakat beceriksiz, yeteneksiz kişilerse ayda 100-200 dolarla ödüllendirilip, her türden ayak işiyle harcanan kölelere karşılık geliyor.
piyasa, bana yetenekli olduğum için fikir hürriyeti namına her şeyi sunarken, sizi hem iş hayatında, hem de toplumsal alanda hor ve hakir kullanıyor sayın lümpenler.
lan oğlum çalıştığınız işte kaç patron size saygıyla bakıyor, fikirlerinize saygı duyuyor, elinize telefon alıp naptığınızla değil ürettiğiniz artı değerle ilgileniyor?
siz kölesiniz.
lümpen köleler.
bu yüzden fanatik biçimde sermayeyi savunuyorsunuz.
çünkü bu kadar itaatkar bir yalaka olmadığınızda halinize acıyıp sizi yanında çalıştıracak, beceriksizliğinizi maaşla ödüllendirecek, diplomanıza bakıp sizi el üstünde tutacak tek bir patron bile yok!
sizi siken adamlar, bana saygı duyuyor! size köpek muamelesi yapıp, kafanızı kaşıma fırsatı dahi sunmayanlar, elimde telefon youtube da film seyretmeme, arkadaşlarımla yazışmama müdahale etmiyor!
sarayda cariyelerle gönül eğlendirip, yalın ayak dolaşan anadolu ahvalini açlığa ve sefalete mahkum eden hanedan ruslar, amerikalılar karşısında mağlup oldu diye niye üzüleyim ki, bugünkü türkiye bile osmanlı dan her yönüyle daha ileride.
osmanlı da su, doğal gaz, elektrik, kanalizasyon altyapısı yoktu.
yoksul halkın kullanımına açık otoyollar, tren ve metro ağları yoktu.
sanayiye dair en ufak bir kıpırtıya dahi rastlayamazdınız, takım ve imalat tezgahları, press makineleri, indüksiyon ocakları...
fiber optik kablo altyapısı ve baz istasyonları yoktu.
kömür enerjisini ısı, ışık ve elektriğe dönüştüren batıya nazaran osmanlının tüm savunması çeliği bile örs, çekiç ve ilkel ocaklarda döven demircilik anlayışına dayanıyordu.
osmanlı hanedanı, modern türkiye karşısında bile kocaman bir balon.
Putin ve Rusya aşığı bir yazar.. Ne Rusçu ne Amerikancıyız çok şükür. Sonuçta bunun gibilere göre Rusçu değilsen natocu amerikan köpeğisin. Ya x ya y ci olmak lazım bunların mantığına göre. Ayrıca kendisi azraili bekleyen adam nicki ile kadın düşmanlığı da yapardı sözlükte bir ara.
modern türk insanı, sayısız kusuruna rağmen, mabadını parmaklayıp ota, çalı çırpıya silerek temizlenen, boş tarlayı kazıp hacet gideren, tezek, gazyağı ve odunla ısınıp aydınlanan, eşekle seyahat eden osmanlı köylüsünden bin misli daha müreffeh ve özgürdür.
hanedan savaşlardan elde ettiği ganimeti sarayda biriktirerek, istanbulu işgal eden ingilizlere peşkeş çekmekten başka hiçbir halta yaramadı.
koca anadoluyu sefalete ve cehalete mahkum ederken, tarih sahnesinden bir an da silindiler.
yüzlerce yıllık ticari birikim, bir gecede heder oldu. kazandıkları toprakları batı teknolojisine karşı oynadıkları kumarda kaybettiler.
rusya halklarını it gibi çalıştırıp, domuz gibi sürünmeye mahkum etmiş çarlarla osmanlı padişahları aynı düzenin insanlarıydır, siz gücünü kölelerden ve tarım işçilerinden alan feodal sultanlık ve krallıklara secde etmeye bayılıyor olabilirsiniz. benim böyle bir derdim yok!
çarlık rusyayı ve bolşevikler söz konusu olduğunda, her zaman köle efendilerinin karşısında olmuşumdur:
Bolşevik Devrimi, 1917'de Rusya'da gerçekleşen ve Çarlık rejimini sona erdiren devrimdir. Çar II. Nikolay, devrimden sonra tahtından feragat etti ve ailesiyle birlikte önce Tsarskoye Selo'da, ardından Sibirya'daki Tobolsk'ta ev hapsinde tutuldu.
1918'de Rus iç Savaşı'nın şiddetlenmesi ve Beyaz Ordu'nun Bolşeviklere karşı ilerlemesi üzerine, Çar ve ailesi Yekaterinburg'a götürüldü. Burada, 17 Temmuz 1918'de, Bolşeviklerin emriyle, Çar II. Nikolay, eşi Çariçe Aleksandra, çocukları Olga, Tatiana, Maria, Anastasia ve Aleksey ile birlikte idam edildi. Aile, Ipatiev Evi'nin bodrum katında kurşuna dizilerek ve süngülenerek öldürüldü.
Bu olay, Bolşevikler tarafından Çarlık rejiminin geri dönme ihtimalini tamamen ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirilmişti. Çar ve ailesinin kalıntıları, uzun bir süre gizli tutulduktan sonra 1991 yılında Yekaterinburg yakınlarındaki bir mezarda bulundu. 1998 yılında ise, Çar ve ailesi, Rus Ortodoks Kilisesi tarafından aziz ilan edilerek Sankt-Peterburg'daki Peter ve Paul Katedrali'nde yeniden defnedildi.
cumhuriyete, ticarete, hukuka dair resmi uygulamaların hepsini isviçre, almanya, fransa gibi ülkelerden ithal eden ve sıkı bir batıcı olan atatürk bugün batı teknolojisine ve bilimine direnen şamanist budalalarla aynı histerik kaygıları da paylaşmıyordu.
cumhuriyet, sapına kadar batıcı bir rejimdir.
ve her bir ilerici, aydınlanmacı inkılap bizzat atatürk ün inatçı politikaları sayesinde gerçekleşti!