Aynı banglades gibi günlüğü 1 dolara çalışan, çok dindar olduğu için de sürekli şükreden köle sürüsü yapmak istiyorlar. Ne adi onun bunun çocukları bunlar.
Diyanetin hesaba katmadigi birsey var ve bu şekilde kendi bacağına sıklığının farkında değil.
- Diyantin gelir kaynağı vergiler.
- Zam gelmez ise; az vergi ödenir.
- Sene başı, sayın başlar bütce planlamasında diyanete az pay düstüğünde "hani bana, hani bana" derler ve baş alırlar.
--spoiler--
“Kamu malı topyekûn bir milletin ortak menfaat alanıdır. Kamu malı; sadece hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş yetimlerin, bütün muhtaçların, garip gurebanın da hakkıdır. Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak,
işçiye zam istemeyin, grev yapmayın, kamunun işini yavaslatmayın, bu sebeple halkı mağdur etmeyin mealinde verilen hutbe, yukarıdaki alıntılanan metnin baş kısmı dikkatlice incelendiğinde, halka vazettikleriyle kendi uygulamalarının örtüşmediği gerçeği ortaya çıkmaktadır. yani "ele verir talkımı, kendi yutar salkımı" durumu söz konusu. nasıl mı;
Diyanet'in garajından servet çıktı: 'Audi’yi bize çok gördüler'
yukarıda sadece diyanetin kullandığı kamu imkanları var. diğer bakanlıkların burokratların bakanların millet vekillerinin kısaca devlet erkanının komple istifade ettiği kaynaklara bakılınca öyle hutbede halka vaz edildiği vechile, kamu imkânlarını gayet amacına uygun olarak kullandıkları pekala görülebiliyor. vatandaşa gelince asgari ücret, emekliye çerez parası memura zam isteme, ama kendilerine gelince tüm imkanlar seferber. neyiz biz? din kardeşiyiz öyle mi? ne güzel kardeslikmiş ya o öyle. kendinize gelince deveyle, bize kulak. halka gelince "kamu malı" , kendileri yerken "devletin malı deniz" götürrrrrr. demi...kendine müslümanlar sizi..
audiler mercedesler siz kardeşlerimizde. bizde ne var? kol saati. devletin tüm imkanları sizde. bizde ne var? cuma hutbesinde verilen nasihat var. al. evet..
Islamda olmayan ama varolan ruhban sınıfının işi gücü " bu dünya imtihan yeri senin aslinda pek bir fonksiyonun yok " düşüncesini insanlara işleyerek kendini yer bezinden bile daha değersiz hisseden insanlar yetiştirmektir.
"Diyanetin milyarlarca liralık bütçesi var, Saray bir günde milyonlar harcıyor. Yıllardır canını dişine takarak gece-gündüz, sıcak-soğuk demeden emeğini esirgemeden çalışan işçiler mi günah işliyor? Ücretlerimiz yoksulluk sınırının yarısını bile bulmuyor. Dini kullanarak tek adam iktidarının koltuğunu ve sermaye sınıfını korumak asli görevleri olmuş. Bu açıklamaya karşı geleceğimiz için mücadele etmekten başka çaremiz yok."
Hükümetin kamuda çalışan 600 bin işçiye yüzde 17 zam teklif ettiği gün camilerde okunması için cuma hutbesi yayımlayan Diyanet işleri Başkanlığı, iş yavaşlatmanın günah olduğunu, verilen zamdan fazla zam istemenin haram olduğunu iddia etti.