Rahat batması ile arasında ciddi farklar vardır. Kişi kendi dışında kimseyi düşünmüyorsa rahat batması, herseyi dert ettiği için o halde ise depresyondur. Tahminimce iki kere girdim. insana hiç bişey asla değişmiycek gibi geliyor. Kısır bir döngüden kurtulamıyor.
hani bazen bi şey olur, malum şarkı çalar insanın amına koyan türden olan. siz biliyosunuz hangi şarkıdan bahsettiğimi. damarındaki son damla da çekilir. şekeri fırlamış diyabetler gibi olursun. ulan dersin: "ulan nereden geldim? ayağımı bastığım toprak hangi galaksinin? ne yapıyorum şu an ben?"
işte bi şarkının bilişsel kimyanıza tecavüz etmesi aşağı yukarı böyle. altında bulunduğunuz gökyüzünü tanıyıp, tanımlamaya başladığınız anda içinizden 800 milyon düşünce hızla akmaya başlar. her bi düşünce eşsiz bi duyguya sımsıkı tutunmuştur zira bunlar size panik atak verecektir, uykusuzluk, üzüntü, dert, tasa verecektir. tüm bu düşünceler beyninize pompalandığı an, yani o çaresizliği, köşeye sıkışmışlığı hissettiğiniz an aşağı yukarı bu saatler oluyor.
bir hastalık diye tanımlasak çok da yanlış olmaz sanırım.
hayvanlar da depresyona girebiliyor.
ben psikologlar bunu, beyindeki çeşitli kimyasalları araştırıyorlar falan sanıyordum. meger hayvanın hareketleri isteksizlesince filan koyuyolarmis teşhisi zaa.
Ergen hastalığı değildir. Çok değer verdiğiniz şeyler artık değerini yitirdiyse, sevdiğiniz şeyler artık sizi yoruyorsa, sevdiğiniz şarkılar bile artık size yabancıysa yakalanırsınız bu hastalığa. Geçmiş olsundur. Misal ben yakalandım galiba..
insanların ruhsal hallerinin olumsuz düşüncelerle olması durumudur. insan kendini çaresiz, yalnız, bitmiş, tükenmiş vaziyette hisseder. insanın dertleri, sıkıntıları, problemleri onu depresyona sıkan en önemli etkenlerdir. günlük hayatta gerçekten azımsanmayacak kadar insan depresyonda.
depresyon değil de ara ara gelen yalnızlık hissi çok sıkıcı oluyo amk. sabah 11de yatıyorum akşam 8 9 gibi kalkıyorum. son 2 aydır falan sosyal yaşamım kalmadı la. düzeltmek lazım hep bunnarı.
edit : yok la bişi. bi haftadır yazdığım tatlış hanfendi bana bakmadı. mazeretim var asabiyim ben :/
Günlük yaşamın getirdiği sıkıntılar sonucu oluşur. iş ve aile yaşantımızda baş gösteren sorunlar bu ruhsal rahatsızlığı daha da tetikler. işin en ileri boyutlarında kişiyi paranoyak bir yaşam bekliyor olur.
Depresyondan kurtulmak için kendinize saygı duyarak, zevk aldığınız küçük hobilerinizle uğraşmayı hedef edinin.
Çok afedersiniz oruspu olmuş hastalık. Giren çıkan belli değil.
Oğlum hastalık lan bu, öyle senin sabah yataktan kalkmak istememen değil. Hastalık. Hani bunlar dışarda gördüğü her deliye şizofren derler ya, onun gibi. Kız sevgilisinden ayrılıyor, depresyona giriyor. 2 gün sonra çıkıyor. Keşke ben de öyle 2 günde çıkabilsem anasını satayım.
Adamın biraz canı sıkılıyor, sabah ölüm falan düşünüyor. Aha depresyona girdim. Vay anasını. Sizin yüzünüzden gerçekten hasta olan insanlar, bunun öyle girilip, çıkılacak gibi bir şey olduğunu sanıp tedavi olmuyor. Lütfen mal olmayın. Özellikle ergen kızlara sesleniyorum.
Son olarakta, tedavisi yoktur. Bitmez illet. Zor zamanını bekler, koklar. O en zor anında ortaya çıkar, zaten çoğu depresyon yüzünden intihar eden kişiler, o anlarda eder.
Neyse çok dağınık bir yazı oldu. Ama gözünüzü seveyim, şu hastalık hastası olayını bırakın.