vücudunun yüzde 50 si kebaptan oluşuyordur. kan gibi su gibi hava gibi adana kebaba muhtaçtır.
askerdeyken 2 defa gittim adanaya. tam da böyle yazın göbeği gene. adım atıyorsun ama ayakkabının tabanı asfalta yapışıyor. dünyada mısın yoksa yerçekimi dünyadan yüzde 20-30 daha fazla olan bir gezegende mi belli değil sıcaktan asfalt inliyor. ulan adananın rakımı kaç bilmiyorum ama sanki diğer şehirlerden 100 km falan güneşe daha yakın gibi. ya da adana-mersin-hatay taraflarının tam üstündeki ozon tabakası iyice incelmiş güneş ışınlarını tam soğuramıyorlar..
Adana'ya bir kere iş için günübirlik gittim. Adam bizi seyhanda kebap yemeğe götürdü. Kaburgacı selim mi neydi adı. Yolda hep conolar vardı. Az ötesinde Sabancı camii. Burası Adana'nın merkezi sanırım. Evler desen hiç bir estetiği olmayan gecekondular. TV'den gördüğüm Brezilya'da ki teneke evler gibi. Yolda yürüsem ne bakıyon diye bıçaklardı biri kesin. Neyseki arabadan hiç inmeyip havaalanına bıraktırdım kendimi. Havaalanının merkezde olması güzel. Onu da taşıyacaklarmış.
Yani kısacası Adana'nın en güzel yanı istanbul'a dönüşüydü.
Adana'nın iki gecekondu semtini görüp adana bu diyenler beni psikolojik anlamda sikiyor amk.
Adana'nın 300-350 binlik kesimi ya var ya yok orada amk.
Adana'nın modern taraflarında yaşayan insan sayısı 1 milyon 450 - 1 milyon 500 bin.
Beyazevler, Turgut Özal, Gazipaşa, Ziyapaşa, Süleyman Demirel, Güzelyalı, menderes, Kurttepe vb vb nasıl gecekondu amk?!
istanbul dediğiniz yer Esenyurt, Bağcılar'dan mı ibaret amk?!
ben batı karadenizdeki sıcaktan yorulurken adana'da nasıl yaşıyorlar hayret ediyorum valla. korkunç o sıcaklık. güneşe ateş etmelerini bugünlerde daha iyi anladım.