bugün

istiklal caddesindeki bir çok sinemadan birisi...
http://www.beyoglusinemasi.com.tr
halep pasajı nda bir sinema. karşı çaprazında atlas sinema sı var o ayrı. orası daha iyi.
genellikle, vizyon filmleri değil de, alternatif filmler oynatmayı tercih eden sinema. fiyatı da diğer salonlardan daha ucuzdur.
sağlam, tematik, insani filmler gösterir. yazları da sair temalı haftalar düzenler, iyi eder. büyük salonunun tavanlarındaki gotik-grotesk çizimler ise enteresan ve tuhaftır. kasvetli ve sanatsal mekan...
duvarlarındaki resimlerin müfit işlere ait olduğu sinema.
26 haziran - 16 temmuz 2009 tarihleri arasında güney film'in yeni kopyasını bastırdıkları sekiz adet yılmaz güney filmi ile birlikte umut ve yol filmlerini de programa alarak, bu filmleri her gün her seansta 5 tl ye gösterecek olan sinemadır.
salon dolu olduğunda altyazılı film izlemenin işkenceye dönüştüğü mekan,öyle ki sanki önünüzdeki kişi kasti olarak sizin görmenizi engelliyormuş gibi bir hisse kapılıp yok yere önünüzdeki kişiye gıcık olmanıza da neden olan sinemadır.
hayatım ömrüm boyunca 20-30 kadar sinema salonu gördüm en boktan sinema ödülünü bu sinemaya veririm. altyazıyı bırak, perdeyi görebilmenin bile çok zor olduğu sinema. bu salonları tasarlayan mühendisin hayatında hiç film izlemediğine inanıyorum.
beyoğlu'Nun endüstriyel sinemaya direnen, alternatif film gösterimleriyle sinemaseverler için bir "vaha" işlevi gören salonlarından.

alkazar sineması, emek sineması ve son olarak sinepop'tan sonra, onun da kapanma tehlikesi var.

kapanmaması için bir imza kampanyasına başlanmış ve kampanya bir metinde duyurulmuş kamuoyuna:

"Beyoğlu Sineması seyircilerini ilk kez bundan 22 yıl önce, 1989 yılının soğuk bir Aralık gününde selamladı. Sinemanın şimdiki müdavimlerinin büyük bir bölümü o zamanlar ya daha doğmamıştı ya da küçücük birer çocuktu. O zamanlar istanbul Film Festivali daha ancak 8 yaşında, gencecik bir festivaldi. Küçük kardeşleri !f ve Filmekimi ise o sırada akıllarda bile yoktu.
O zamanlar Beyoğlu başka bir yerdi ve Beyoğlu Sineması, komşuları Emek ve Alkazar'la birlikte bu yeri "başkalaştıran" öğelerden biri oldu. Hepsinin salonları nice festivaller gördü, şimdi çok ünlü olan yerli, yabancı nice yönetmeni ilk kez seyirciyle buluşturdu, nice gencin hayatını, dünyaya bakışını değiştirdi, güzelleştirdi.
Ne diyorduk, o zamanlar dünya da başka bir yerdi. Ama hepinizin bildiği gibi, zamanla önce Emek, sonra da Alkazar çek(tir)ildi sahneden ve şimdi Beyoğlu Sineması, herkesin zorla ve ısrarla birbirine benzetilmeye çalıştığı bir dünyada, zorla ve ısrarla "kendisi gibi" kalmaya çalışıyor.
Aramızdan ayrılan, hep özlediğimiz, anısı hep bizimle olacak dost sinemalarımızı da selamladıktan sonra şöyle diyoruz:
Beyoğlu Sineması, filmden önce cafesinde dostlarla oturup çay içerken, o sırada okunan kitaplardan ya da az sonra izlenecek filmin yönetmeninin önceki filmlerinden konuşmaktır.
Beyoğlu Sineması, görkemli duvar resimleriyle dolu, kocaman ve nostaljik bir salonda film izlemek, geçmişe saygı duymak, şimdiyi duyumsamaktır.
Beyoğlu Sineması, kalabalık program içinde gösterimden gösterime koşarken, yalnızca festivallerle, fuayelerde karşılaşılan arkadaşlarla ayaküstü konuşmak, hal hatır sormak, o yıl çok beğenilen, pek de beğenilmeyen ya da abartıldığı düşünülen tüm filmleri beş dakikada sayıp dökmektir.
Beyoğlu Sineması, uzak sinemalar, yeni yönetmenler, bilinmeyen hikayeler keşfetmek; daha fazlasını heyecanla araştırmak, devamını sabırsızlıkla beklemektir.
Beyoğlu Sineması, Pedro Almovodar'dır, Zeki Demirkubuz'dur, Kim Ki-Duk'tur, Fatih Akın'dır, Michael Haneke'dir, Jafar Panahi'dir, Seyfi Teoman'dır.
Beyoğlu Sineması, bağımsızdır.
Beyoğlu Sineması, sanattır.
Beyoğlu Sineması, sinemadır.
Yıllar geçip giderken, biz gücümüz yettiği sürece burada olmaya, yerli-yabancı sanat sinemasının, bağımsız yapımların en güzel örneklerini sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Yolunuz düştüğünde sizleri de bekleriz, her zaman bekleriz."

evet sinemasever sözlükçü, tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyasın:
http://www.change.org/tr/...-kapat%C4%B1lamaz-2#share
Anaakım sinemaya alternatif, festival filmleri'ni gösteren başka sinemada kapsamında yeniden canlandırılmaya çalışılsada, '' lan biz nasıl yapar eder burayı bok gibi yaparız'' anlayışına sahip yöneticilerinin bulunduğu sinema salonu. ben başka türlü izahat yapamıyorum geçen gün artık yeter dedim bir daha da gitmeme kararı aldım. nedenine gelince hemen söyleyeyim

-ses yalıtımı berbat bir sinema, eğer haftasonu film izlemeye gittiyseniz yada geç seanslardan birinde film izliyorsanız, çevredeki her türlü eglence mekanın sesleri sinema salonunun içerisinde, tam filme adapte olmuşsunuz bir techno müzik araya giriyor, lan bu müziğin bu sahnede ne iş var diyorsunuz.

-oturma düzeni çok kötü, insanların kafalarından ekranı görmeniz ve eger yabancı diliniz yoksa altyazıların hepsini okumak imkansız.

-tuvaleti parayla olan sinema salonu olurmu hiç güzel abim?

ayakta tutalım bunlar bizlerin son kaleleri diyoruz ama onlarında bizleri anlaması lazım.birçok insan bu durumlardan şikayetçi olmasına rağmen hiçbir düzenlemeye gidilmemiş malesef. alternatif seyir mekanlarının giderek artmasıyla tümden kapanacak sinema salonudur.
buz devri animasyonunu izlemek için sokaktaki bira şişelerini toplamaktan başka şansı olmayan küçük bir çocuğu anlatan kısa film.
bugün yapılan açıklamaya göre, "istiklal caddesi'nde topu atanlar" kulübünün son üyesi olmuş, 30 Haziran'da kapanacak sinemadır. Böylece istiklal caddesiüzerinde, bu sinemanın tam karşısındaki Atlas sineması, yeşilçam sineması ve cinemajestic olmak üzere topu topu üç bağımsız sinema kaldı ki atlas dışında diğer ikisi her an kapanabilir. Atlas'ın uzun süre daha direnebileceğini düşünsem de onun durumu da yüzde yüz garanti değil.

Sinemanın yaptığı açıklamada, tekelleşen dağıtım ve gösterim zincirleri nedeniyle sabit giderlerini karşılayamadıklarını, 2013'te bu yüzden kapanma noktasına geldiklerini ama başka sinema'nın desteğiyle durumu idare edebildiklerini, fakat geldikleri noktada teknolojik altyapı yatırımına da kaynak bulamadıklarından artık bunun da yeterli olmadığı belirtilmiş. Sponsor aramışlar ama bu girişimden de sonuç alamamışlar.

Beyoğlu sineması bilindiği üzere, uluslararası istanbul film festivali ve filmekimietkinliklerinin de beyoğlu'ndaki iki adresinden * biriydi. Görünen o ki festivaller de -mecburen- alışveriş merkezlerine daha da kayacak.

Kapanan bağımssız sinema salonları benim içimi sızlatır. Fakat açıkçasını söylemek gerekirse, her ne kadar 1989'dan beri hizmet veren bir salon olsa da Beyoğlu sineması'na pek üzülmedim. Zira 2017 yılını gördüğümüz şu dünyada, hâlâ yer gösterdiği için bahşiş dilenen, vermeyince surat asan, yerinizi bilmenize rağmen, sırf bahşiş koparmak için size zorla yer göstericilik yapan görevlileri olan, dümdüz ve görüş açısı son derece kısıtlı, havalandırması doğru dürüst çalışmadığından kışın soğuk, yazın sıcak koltuklara mahkum olduğnuz bir salona sahip bu sinemayı fazla özlemeyeceğim.
kurtulacak sinemadır kısmetse. beyoğlu sineması kartı satın alarak hem ucuza film izleyebilir hem de bu nefis salonu ayağa kaldırabilirsiniz siz de. haydi canlar! tık tık!

http://beyoglusinemasikarti.com/
istanbul'da istiklal caddesi üzerinde atlas sineması ile birlikte bulunan şehrin sembolik sinemalarından biri. bağımsız film gösterimleri yapmakta olup yakın zamanda kapatılması gündemdedir. kampanyaları gayet makul görünmekle birlikte kapatılmamasını isteyen sinemaseverler şuradan beyoğlu sineması kartı alarak destekte bulunabilir:
beyoglusinemasikarti.com
hiç sevmezdim. pandemiden sonra kaybolup gider umarım.