Bu ülkede devletten hiçbir destek bekleme senin tonla verdiğin verginin sana dönüşü yok. Ben tonla vergi veriyorum bir de troll gavatlar tehdit edip bana sövüyorlar. Üzücü olaydır.
Şimdi aileyi suçlayacaklar da çıkacak; konunun içeriğini bilmeden eş tercihi, durumun yoksa neden çocuk yapıyorsun vb diyecekler..
Bu ülke kurumları yahut belediye sorumluluk her kime ait ise bu yurdun çocuklarına ailelerinin durumu ne olursa olsun, asgari düzeyde yardım sağlaması gerekmiyor mu?
E hani nüfus artışı azalıyor diye tepki vardı.
böyle ne trajediler var?
çıkmışlar "israil'in bir sonra ki hedefi türkiye" diyerek sayıklıyorlar.
bu ülkede hangi tehlike kaldırımda yatan ölmüş annenin evine görevliler girdiğinde biri kundakta biri üç yaşında iki bebeği açlıktan ağlarken bulmasından daha önemli?
bu ülkede öncelik nedir?
değerli olan nedir?
insanını yaşat ki devlet yaşasın (şeyh edebali) gidin de insanını insan gibi yaşatamadığın o açlıktan ağlayan kundaktaki bebekle 3 yaşında çocuğa ve intihar eden annelere babalara gidin de insanını insan gibi yaşatamadıklarına vatan millet edebiyatını yapın.
sosyal medyada haber doğru değil, kız evli değil, ruhsal durumu bozuk, üniversite sınav stresi vs diye iddialar var. haber doğru yanlış fark etmiyor, biliyorsunuz; bu ülkede aç yok.
hatırlayın, 4 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde “Kuru ekmek yiyorsalar aç değiller demektir" tartışmalarını.
malumunuz...
AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay konuşurken, “Millet aç deyince hoplamayın arkadaşlar, millet aç, perişan. Evet, herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor” sözlerine karşılık, “O zaman aç değil demek” dedi.
Engin Altay, AKP’li Tin’in alay edercesine “O zaman aç değil demek” ifadelerini kullandığını söyleyerek, “Bu tutanağı alacağım, bu tutanağı alacağım, bak, göreceksin, milletten özür dileyeceksin” dedi.
Altay devamında, “Milletin midesine kuru ekmek giriyor sadece diyorum, Beyefendi diyor ki: ‘O zaman aç değiller’ Ben bunu milletin takdirine bırakıyorum” diye konuşmuştu.
daha sonra akp denizli milletvekili şahin tin yediği kebap fişlerini Denizli Çivril Belediye Başkanlığı'na yazdırdığına ilişkin haberler çıkmış, haberin yayınlandığı gün olan 17 Aralık'tan bir gün sonra habere erişim kaldırılsın diye Denizli 1. Sulh Ceza Hakimliği yapılan başvuruyu jet hızıyla değerlendirdi ve aynı gün haberin Şahin Tin'in "kişilik hakkını ihlal edici nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle erişim engelleme talebi yönünden kabulüne dair" karar çıkmıştı.
üstelik sosyal medya yanı sıra açıklamalarda bu intihar vb durumların muhaliflik, muhalefet eylemi, ülkeyi karalamak için yapılan eylem, bu haberlerin kara propaganda olup ülkeyi küçük düşürme vs amacıyla kullanıldığı vs tartışmaları paylaşımları yapılmakta.
Bir insanın çaresizce ölümünün üzerinden bile siyasi parti aklamaya çalışmak ne kadar zavallıca bir yaklaşım.
madem belediyenin görevleri arasında sosyal faaliyetler de var ibb nin kent lokantalarına ne diye “aş evleri var bunu yapan” diye ensenizde ayı bağırttınız kaç ay?
Al bak işte aydın belediyesi chp li, kent lokantası da yok orada. O zaman sizin o her cümlede zikrettiğiniz aş evleri 24 yaşında bir kadınla 2 küçük çocuğunu neden doyuramamış?
çakma ajan efendi, siyasi çıkar sağlamaya çalışan kimmiş istersen benden önceki 10dan fazla entry'e bak. konuyu çarpıtan kimmiş öğren gel ondan sonra yaz.
Savunma mekanizmasının fevrileşmesine bakılırsa siyasi eleştiriler zoruna giden kim ve kim neyi aklamak için çaba sarf ediyor belli. Her şeyi geçtim bak yukarıda basit bir soru sordum ona cevap ver millete boş heybenden akıl vereceğine.
Muhalif belediyelerin tüm sosyal sorumluluk projelerini “zaten devlet yapıyor bunu” diye eleştiriyordunuz ya; buna gerekçe gösterdiklerinizden biri olan aş evleri 24 yaşında bir kadınla 2 küçük çocuğunu neden doyuramamış?
ajan efendi yine kendi kazdığın kuyuya düşüyorsun. ben çıkmışım konunun hayasızca çarpıtılmasına karşı çıkan entry girmişim, sen de hebele hübele yapıyorsun. kimin siyasi savunma yaptığı belli. açık açık siyasi savunma yapıyorsun 3 entrydir.
ha tabi bunu gözünüz kör olduğu için görmemeye devam edeceksiniz, orası beni ilgilendirmez.
güzel kardeşim herkesi kendi seviyende sandığın için sürekli şu duruma düşüyorsun başka da kimsenin kuyuya falan düştüğü yok. kendin çalıp kendin oynuyorsun maalesef. ayrıca başlık içerisinde siyasi parti ismi vererek savunma yapan tek kişi yine sensin.
senin hayasızca çarpıtılmasına karşı yazdım dediğin başlığa ilk yazdığın entry siyasi savunma doğrudan parti ismi vererek zaten mesele ve anlamamak için 9 kişi defans yaptığın konu bu. 2 entrydir çok basit bir soru soruyorum ona bile cevap vermekten acizsin, laf kalabalığı yaparak konuyu dağıtmaya çalışıyorsun anca. peki sana senin anlayacağın dilde sorayım daha en basite indirgemeye çalışarak, parti vs bir kenara bırakarak;
muhtelif başlıklarda sürekli sosyal devlet mekanizmasının ne kadar gelişmiş olduğundan dem vuruyorsunuz. peki şu yaşanan menfur olayda sence bu mekanizma doğru işlemiş mi işlememiş mi? ihmal var mı yok mu? neticede bir insanın hayatı çaresizlik içerisinde sona ermiş mi ermemiş mi maalesef.
--spoiler--
Aydın'ın Efeler ilçesinde 17 yaşındaki Z.N.A., bilinmeyen bir sebepten bunalıma girerek apartmanın 3. katından kendini boşluğa bıraktı. Hastaneye kaldırılan genç kız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
bu da aynı olayın farklı veriliş biçimi. hangisi doğru şimdi bu haberin? ilkiyle arada çok fark var. şayet eğer bir takım siyasi gerekçelerle yalan haber yaparsanız, bu ülkeye iyilik etmiş olmazsınız, insanlar bu defa gerçekten yaşanan acılara inanamaz olur. ha susmuşsun gercekleri gizlemişsin, ha olayı çarpıtmışsın istediğin şekle sokup yalan konuşmuşsun, senin o zaman eleştirdiğinden ne farkın kaldı? gazetecilik gücü eline geçirince istediğini yapanlar gibi yapmaksa, senin onlardan ne farkın kaldı? hiç bir farkın yok benim nazarımda. evet..
bu da aynı olayın farklı veriliş biçimi. hangisi doğru şimdi bu haberin? ilkiyle arada çok fark var. şayet eğer bir takım siyasi gerekçelerle yalan haber yaparsanız, bu ülkeye iyilik etmiş olmazsınız, insanlar bu defa gerçekten yaşanan acılara inanamaz olur. ha susmuşsun gercekleri gizlemişsin, ha olayı çarpıtmışsın istediğin şekle sokup yalan konuşmuşsun, senin o zaman eleştirdiğinden ne farkın kaldı? gazetecilik gücü eline geçirince istediğini yapanlar gibi yapmaksa, senin onlardan ne farkın kaldı? hiç bir farkın yok benim nazarımda. evet..
Bu doğru bir yaklaşım. Eğer psikolojik sorun vs, anlık cinnet gibi durumlar var ise konunun boyutunu farklı platformda ele almak gerekir. Zaten yazılan çizilenden bağımsız olarak konunun sşyasetle alakası yok. Bu platformda tartışılması ayrı bir yanlış. Ama neticede ölen bir insan var allah rahmet eylesin.
