Aldatan kişi kendisini, sevgilisini, ailesini, bütün toplumu aldatmaktadır. Belki de psikolojisi bozuktur. Bir de aldattığı kişiye itiraf ederek yaptığı hatayı telafi edeceğini sanır ki daha da büyük yaralara yol açar. Hatalarının cezasını vicdan azabı ile çeksindir, sevdiğine anlatıp da bu acıyı onlara yüklemesindir, vicdanını rahatlatmasındır.
yapan her mahlukun kendisini "kuş farklı yem yerse daha iyi ötermiş" gibi akilane bir savumayla haklı göstermeye çalıştığı eylemdir. kendilerine, çok yem yiyen kuşun erken öldüğünü öğretmek vazife edinilmelidir.
anlamı zamanla sapmış kelimelerdendir. aldatmak içerisinde yalan ve kandırma unsuru barındırır. günümüzde cinsel anlamda aldatmak, örneğin hali hazırda bir ilişkisi olan erkeğin sevgilisinden başka biriye ilişkisi olması anlamına gelmiştir. oysa bir erkeğin sallantıda olan evliliğinde başka biriyle ilişki yaşar ve bunu eşine anlatabilir. bu durumda onu aldatmış olmaz. yaygın kanaate göre bu bir aldatmadır.
oysa aldatma olabilmesi için adamın ikili oynaması gerekir. kağıt üstünde evli özel hayatlarında bağımsız çiftler birbirlerini aldatmış da olmazlar. yahut başka biriyle ilişkisi olan kişi zaman geçirmeden itiraf ederse bu aldatmak değildir. bu ihanettir.
olmayan bi' şey. bazen öyle geliyor; aslında aldatmak diye bi' şey yok, hiç olmadı. toplumun ezberlettiği kurallar var. birini severken başkasıyla sevişirsen, sevdiğin kişiyi sevmeye ara vermezsin. ona yalan söylemezsen onu aldatmazsın. aldatmak birini severken başksıyla seks yapmak mı? aşkın bedenler üstü olması gerekmiyor mu? çok sevmek, bazen abarttığını düşünüp yine de çok sevmek. beden kirlenmez. on kişiyle de sevişsen bin kişiyle de. beden kirlenmez. kir tutmayan bi' bedenin var bi' tane kalbin; kırılıyor, acıyor. kandırmazsan sevgilinin kalbini aldatmış olmazsın. ama bi' taraftan sevdiği adamın şu anda başkasıyla seviştiğini düşün. aradığınız kişi şu anda bir başkasıyla sevişiyor. canının acıdığını hissedersin. ama öyle hissetmen gerektiği için. bazen böyle düşünüyorum. bazen.
minareye kılıflar hazırlamayı, bir sürü kuyruklu yalanlar bulmayı göze almaktır. tüm bu çabalara rağmen kurbağa en fazla üç kez zıplar. bir yerde mutlaka açık verirsiniz ve aldatılan tarafın canı çok yanar.
kadınlarla erkeklerde nedeni paralellik gösteren eylem. erkekler eşinden sevgi, ilgi görmediği, eşi tarafından takdir edilmediği zaman aldatır diyor araştırmalar. dolayısıyla kadınların görünüm olarak kendini yenilemesi pek bir şey ifade etmez. çoğu zaman eşleri güzel olan erkeklerin karılarını aldatması çoğunlukla eşleriyle aralarındaki duygusal bağ eksikliğindenmiş. evli erkeklerle takılmalarını sağlamak, bar yerine restorana göndermek,arkadaşlarıyla spor aktivitelerinde buluşmasını sağlamak bir önlem olabilirmiş.
ahlaki değer normlarının sürekli örselediği, insanın tabiatına en uygun dürtü olan cinselliğin monogamist düzenden sıkılan bünyeler için, değişik boyut arz eden şekli. sevgili veya eş formatında olması mühim değil, bu bağla birbirlerine bağlı olanlar partnerinin kölesi değillerdir. ona duyusal olarak sahip olsalarda, cinsel olarak sahip değildirler. bu nedenden aldatmak yaşanmalı, karşılaşıldığında absürd veya ahlaksız olarak değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. zira; insan doğasının ona bahşettiğini yapıyor. buradan yola çıkarsak primitif olarak nitelenen toplumlarda hiçbir şekilde tabu olmayan kavramın postmodernleştiği söylenen insanın bu çağda bunu kaldıramıyor oluşu, şaşılacak şey doğrusu. en temelde cinsellik; "kimin elinin kimin cebinde olduğunun belirsiz olduğu halde" yaşanmıştır. bugünün normlarının da bu çerçevede şekillenmesi, meşru karşılanması gerekir. aldatmak doğaldır, özellikle söz konusu erkek ise; fırsat bulunduğunda kaçırılmaz.
bir an döner gözlerin olur ve biter. o kadar kısadır ki geride bıraktıkların aklına bile gelmez o an. pislik değil mi saklayamazsın, çıkar bir şekilde ortaya. eğer gururlu bir kadınsa affetmez asla. belki çocuk olsa ayrılamaz der zorla onu da yaparsın.. ipler daha da incelir derken bir gün şerefsiz der sana attığın o tokat bitirir işte her şeyi... hamile bir kadın da olsa gururu vardır asla dönmez.. çeker gider. şimdi uzaktadır ama yalnız değil kucağında küçük bir kız çocuğu. sen hala aynı evdesin tek fark yalnızsın.
illa bir insanla yapılacak diye bir şey yoktur.
seni canından çok seven bir insanı yüz üstü bırakıyorsan, onu üzüyorsan, ondan vazgeçiyorsan da onu aldatmış sayılırsın. geçmişinize ihanet edersin, geleceğinize ihanet edersin, yani kısaca; ona ve aşkınıza ihanet edersin.
ha bunu yaparken vücudunun herhangi bir organını veya sözcükleri kullanmazsın ama kalbini, ruhunu kullanırsın. bir nevi onu öldürmüş sayılırsın. hem de bunu bir gün değil, her gün yaparsın.
"...Uluslararası ölçekte bir araştırma yapan sosyolog, dünyanın çesitli ülkelerinde kadinlara bir soru sormus.
- Kocanızın sizi aldattığını öğrenirseniz ne yaparsiniz?
isveç : Neyimi beğenmedigini sorarim.
Rus : Evi terk ederim.
Fransiz : Sesimi çikarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim.
italyan : Kadını vururum.
ispanyol: Kocamı vururum.
Yunan : Her ikisini de vururum.
Türk : Benim kocam öyle şey yapmaz!..."
beden olarak değil asıl hissedilen daha kötüdür bence. çünkü fiziksel yaklaşımların hepsi hatta çoğu duygu yüklü olmayabilir, birtakım ihtiyaçları karşılar sadece. ama gerçekten içte düşünmek başka birini, asıl o koyar. yani hiç yaşamadım ama öyle olması olası.
cok disardan bakinca bu eylemin sahibine kizmak bile mumkun olmuyo..
aldatmak mevzuusunda bizi esas uzen ( gercekleri gorelim ) onun bize yalan soylemesi efendime soyliyim bizim onurumuzu hice saymasi toplum ogretileri filan degil dupeduz baskasina tercih edilmislik , onun bizi artik sevmemesi ya da yeterince sevmemis olmasi.. gerisi yalan dolan..
burdan bakinca biri sirf bizi yeterince sevmedi diye uzulmek cok insanca ama ona sirf bizi yeterince sevmedi de ayseyi sevdi diye kzmak cok egoistce geliyo.. yani aldatilan insan uzulurse anlarim kucagima gelip aglarsa oper koklar sumuklerini silerim ama hirs yapip ana avrat saydirmak hos durmadigi gibi , kirdi diye kizdigi egomuzu yerle bir etmekten baska bi ise yaramiyo.. belki akut olarak o an kizilir nefret edilir o bu ama bunu butun hayata yaymak mallik..
he diceksiniz ki , eee aldatanin hic mi sucu yok koca aileler yikiliyo ediyo bunun cezasini kim oducek ? isin asli doner size derim ki , herkesin tek kere yasama sansi oldugu su dunyada bi insanin artik sizi sevmekten vazgecmesi suc degil kotu kaderdir..
he bunu aldatmaya gerek kalmadan karsidakiyle bitirip yapsaydi daha iyi olurdu belki arkasindan orospu cocugu demezdik ama bizi uzen zaten gidenin gitmesi ama nasil gittigi olmadigi icin bu bile aciyi hafifletmez..
yani bu bi insana yataginda degil de , yanarak oldugu icin ekstra uzulmeye benziyo..olmus yahu ?! aynen olumde intihar filan haric genelde suc allaha atiliyosa bi iliskinin olumunde de genelde kadere kismete alkole haplara atilir..
ben olsam sahsi olarak , omrunde bi kere bile birini aldatmis biriyle beraber olmam.. cunku bi kere aldatan hep aldatir..cok gizli belgelerin oldugu dolabin anahtarini gizlice ele geciren cocugun annesi babasi evde yokken 2. seferde dolabi acarken daha az korkmasi gibi bi kere aldatan da ikinciye o kadar korkmayacaktir buyuk ihtimalle.. cunku korkunun jeneratoru olan "akabinde ne olacagini bilememe" durumu ortadan kalkar..
ama bu isleri kitabina gore mantikla uygulamaya kalkacaksak zaten biriyle beraber olmak ya da bi omru birine harcamak basli basina bi mantiksizlik..
neyse kisaca ben aldatilsam uzulurum ama kizamam.. kizsam bile suclayamam.. belki de onun da elinde degil.. nitekim bu isler boyle.. yoksa kim ister birini aldatmayi biri varken hali hazirda baskasina meyletmeyi ? gerci bazen de geliyorum diyo aldatma.. orda da iradeli olmak lazim.. ama bi insana iradesiz diye gene kizamayiz cunku o da aslinda onun karakterine bagli.. kimileri boyle iste..
hömmm kendi kendimin aklini karistirdim en iyisi ben bi berliner yiyim..
