12 saatlik bir mutluluk ve "kazanma" hissidir. 12 saat geçince hayatın gerçeklerine döndüler.
28 mayıs akşam saat 22 sularında "koyduk muuuğğğğ" diye ellerinde bayraklarla bağırırlarken 29 mayıs günü mesai saatleri içerisinde herhangi bir vakitte bankadan gelen "borcunuzu ödemediğiniz için haciz işlemleri başlatılıyor" mesajı veya ev sahibinin attığı "ya evi boşalt ya kiraya yüzde 300 zam yapalım" mesajı ile iliklerine kadar hayatın gerçeklerine dönmüşlerdir.
bu ikisi olmasa "koyduk karnımız acıktı bir markete gidek" deyip orta boy market poşetinin çeyreğini dolduramadan marketten çıkınca şey olmuştur.
oy verdiği başkan adayı seçimi kazandı. bu onun için bir zaferdi. ve kendisinin de bu zaferin kazanılmasında payı vardı. bu büyük bir motivasyon kaynağı idi. ki bu sayede hayatı gönüllü sürdürebilme gücü ( moral ) kazandı.
seçimi kaybeden tarafın seçmeni de moral düşüklüğü yaşadı. ve sorgulamaya başladı. "nerede hata yaptım" diye. iç duruşmasında almış olduğu cevaplar kendisini hiç tatmin etmedi. sonra karşı tarafa yöneldi. onları anlamaya çalıştı. onların ne kazandığını merak etti. geldi sözlüğe başlığını açtı..
zaten kazanmıştı. kaldığı yerden devam ediyor siyasi düzen. değişen bir şey yok yani. ben siyaset değil icraat isterim ve kim icraat yapıyorsa onu desteklerim.
arkadaşlar ekonomi falan bunların umurlarında değil çünkü olan biten her şeyi allah yolunda kâfirle (yani seninle, benimle) savaşmak olarak görüyorlar. muhalefet seçmeni içerisinde müslüman yok onlara göre. ateistler zaten toptan düşman. o yüzden onlara göre bunca sıkıntıya katlanmakta bir beis yok çünkü cenneti böyle kazanacaklarını sanıyorlar. dolayısıyla bunlar hâlâ küffara karşı başarı kazandıklarını sanıyorlar bu seçim sonuçlarına bakarak.