benim için ızdırapla başlayıp biten bir yaz oldu. yüreğimde hiç kapanmayacak derin bir yara açıldı. hayatımda kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. artık hiçbir şeyin benim için bir değeri kalmadı. bundan sonra dünyayı bana verseler bir anlamı olmaz.
"Tanrı ayrılıkla sınar kulları" cümlesi defalarca aklımın ucundan geçer giderdi. Geçmiş bir ayrılıktan dolayı. Sonra bi anda ömrümün en korkunç gecesini geçirdim. Hastanedeyken bu cümlenin ağırlığını tarif bile edemem. 2025 yazını hep böyle korkunç hatırlayacam. Huysuz Kedi'nin dediği gibi yüreğimde hiç kapanmayacak derin bir yara açıldı.
şahsım için 21 aralıkta başlamıştır.
yaz demek güneş demek. güneş, 21 aralıktan bu yana 15 dakika falan daha fazla gözükmeye başladı. gözüktüğü zamanlarda kış güneşinden hayli farklı pırıl pırıl ışıldıyor.
işin garibi 21 haziranda da yaz biter benim için. sobadaki kor gibi bitmiştir ama hala ısıtır o başka ama neşesi kalmamıştır.
geçen seneki yaz, hatta bütün mevsimler kendi karakterine uygun davrandı. bir tek kışın kar yapmadı. onu da idaret ettik çünkü epey yağmur yaptı.
mesela mart ortasında olması gerektiği gibi bahar başladı. havalar ısındı bir daha da soğumadı. olması gerekeb bu.
bu sene de aynı şekilde olacağını bekliyorum.
mart nisan ortalaması 19, mayıs haziran 27, temmuz ağustos 32 olursa mis gibi bir yaz daha geçiririz.
güneş servettir beyler unutmayın. güneş ışığı sadece bahar ve yaz aylarında dağıtıma çıkar ve herkes eşit derecede hem de bedava olarak alır.
yeminle havuz başına kurulundan, bütün yaz geleni geçeni kesicem.
kola zeytinyağı güneş kreminden daha iyi bronzlastiriyormus gibi konular konusundan.
yüzucem. çerez kafa açmayan havuz başı kitapları okucam.
sıcacık güneş olacak. dondurma.
bazen buz gibi bira.
yemiş kendi tadında olacak, yaşamak kıvamında;)
şimdiden ozledigimdir.
