bugün

beyaz kale

beyaz kale nin çalıntı bir kitap, orhan pamuk un ise hırsız bir yazar olduğu iddialarına kendimce açıklama getirmek istiyorum.

efendim bildiğiniz üzre orhan pamuk postmodern bir yazardır. postmodernist bir romanın en fazla içerdiği unsurlardan biri de metinlerarasılık*dır. nedir bu metinlerarasılık? yazarın eserinde diğer eserlere gönderme yapması, onlardan parçalar alıp kullanmasıdır.

orhan pamuk bu romanında diğer yazarlardan farklı olarak, hatta diğer postmodern yazarlardan farklı olarak bu metinlerarasılık özelliğine bambaşka bir boyut getirmiştir. o beyaz kale romanını bir çeşit 'pedro nun zorunlu seyahati romanının romanı yazılsa nasıl bişey olurdu? bu hikaye nasıl geliştirilirdi' sorusuyla oluşturmuştur. zaten öyküsünün sonunda bu kitabın dışında, esinlendiği bir çok eser ismi saymıştır. liste 20 yi geçer. ama bu hırsızlık yolsuzluk şuluk buluk değil, postmodernizmin bir gereğidir.

orhan pamuk metnin yazılma hikayesini vermiştir son sözünde. bu postmodernizmin üst kurmaca* özelliğidir. son sözünde bu hikayeyi yazmasının sebebini verdiği gibi, hikayedeki venedikli kölenin de anılarını yazmasının sebebini vererek üst kurmacanın da üst kurmacasını yapmıştır. kuşkusuz çok büyük bir başarıdır.

tüm bunları murat bardakçı, ibrahim kiras gibi kişilerin olaya kendi açılarından bakıp 'hırsızlık' olarak algılamalarının yanlış bir ilk izlenimden kaynaklandığını düşünüyorum.

'kitabın sonunda hiç bişey belli olmuyo', 'adamın ne dediği anlaşılmıyo' eleştirileri de yersizdir. çünkü kitabın sonunda kitabı venedikli mi yazmış hoca mı yazmış diye düşünmek de yersizdir. fark edilirse venedikli, kitabın bi bölümünde başı kesilmek üzereyken anılarını düşünür. anılarında bir mekan canlanır. bu mekan kitabın sonunda istanbul a geri dönen karakterin içinde bulunduğu mekandır. bu mekanı iki ayrı karakterin de bilmesi imkansız olacağından kitabın bir hayal ürünü olduğu, gerçek ile hayalin birbirine karışmasından doğan harika uyumla yazıldığı ortaya çıkar. asıl önemli olan kim kimdi tarzında düşünmek değil kitabın dokusunu özümsemek, dönemi kavramak, yaşanılanları anlayabilmektir. ortak düşünceleri algılayabilmektir.

ayrıca roman osmanlı imparatorluğunu farklı açıdan ele almasıyla da ünlenmiştir. bu bağlamda bir kısım ülkücü kesimin lanetlediği bir kitaptır. zaten işi genele vurduğumuzda orhan pamuk un lanetlenmeyen kitabı yoktur. kitap bir o kadar da bildiğimiz orhan pamuk kitabıdır bu açıdan.

of çok yazdım. yoruldum. gidip çay içicem.