papaya
289 (zehir gibi)
üçüncü nesil yazar 2 takipçi 43.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sakız adası

    5.
  1. sakiz receli nin anavatanidir.

    cesme'ye feribotla 45 dk-1 saattir uzaklıgı. Mimarisi izmir bucadaki cumbali buca evlerinin mimarisidir.

    Yunanca Xios (Hios) olarak okunur. Sakiz rakısı da buraya aittir.

    Bir havalimanı vardir ve atinaya ucuş uzaklıgı 45 dk. kadardir.

    Ayrica bu adada bir ege universitesi vardir. evet onlarınki de ege universitesi.
    0 ...
  2. sakız reçeli

    4.
  3. Aslında her ne kadar recel dense de, recel degil bir tür macundur. Sakızlı macundur.

    Mastika denilen agac'in meyvesinden yapilir. Muhallebiye falan koku vermesi icin katilir. cay kasigindan emilerek keyfi cikartilir, ya da bir miktarini agziniza sakiz gibi atıp, birkac dakika mutlu mesut olarak lezzet alinabilir.

    izmir cesme'de , sakiz adasi ndan getirilmis orijinallerini bulmak mümkündür.
    0 ...
  4. sahte üye adı

    7.
  5. uludag sozluk e bir daha gelinse alinacak nicklerin hepsi fake nicktir, zira bir daha geliyorsa 2. uyeligi almıştır bu yazarimiz.Buna da ailecek, fake nick diyoruz. Okunuşunu da yazalim tam olsun: feyk nik
    0 ...
  6. uludağ sözlük e bir daha gelinse alınacak nickler

    101.
  7. yahudilerden arap sabunu yapmak

    6.
  8. Beyruta giden israil bombalarının üzerine "sevgili fatma, sana bu füzeyi hediye olarak gonderiyorum, umarim seversin" yazan israilli cocukları düsündükce , üzerine bomba düşecek olan arap cocukların yapmayı isteyecegi seydir.

    Buradan , yukarıda sozettigim roketleri anımsatarak, yahudiler hakkında espri yapmayı bile tabulaştıran arkadaşlara selam ederim.
    1 ...
  9. zeytinyağı

    7.
  10. binlerce yildir anadoluya damgasini vuran vazgecilmez sividir. arkeolojik kazılarda antik cag donemindeki zeytinyagi degirmenleri bulunuyor hala.

    ÜRetim prensibi basit:

    - Toplanan zeytinler degirmende sıkılır hamur haline getirilir.
    - Bu hamurlar gözenekli cuvalara koyulup ezilir
    -Daha sonra ortaya cikan sıvı, su dolu bir tekneye dokulur.
    - Bir süre beklendikten sonra , su teknesinde, zeytinyahı su yuzeyine cikar
    -Buradan kasıklarla kaplara alınan yag afiyetle yenir.
    2 ...
  11. yeşil sabun

    1.
  12. cocukluk donemlerimizi animsatan mis kokulu sabun türü.

    zeytinyagindan yapilir, cildi parlaklastir, saclara iyi gelir, kepegi onler, ruhu temizler, yüzünüzü güldürür. Daha ne yapsin.
    5 ...
  13. fazla naz aşık usandırır

    2.
  14. erkeği bezdirmenin yolları

    5.
  15. karsimdaki kadini delete ettim

    1.
  16. Orhan pamuk un bbc spikeri icin kullanıdıg sozdur.

    Olayın iç yüzü şudur, her yıl nobel odullu yazarlarla sohbet duzenleyen bir ekiptir orhan pamuk un karsısındaki. Bu ekibin özellikle yazarin romanlarını okuyup ona gore sorular sorması adettendir. Hele karsimizdaki kurum bbc gibi önemli bir kurulussa, yazarin karsisina kitabi okunmadan cıkılmaz. Fakat eger okunamayacak denli kotu birkitap sozkonusuysa, program yapimcilari bile buna katlanamaz, kaldi ki gercek edebiyatcilar bile "okuyamadim yarida biraktim" diye yüzlerce beyanat vermisse o kitaplar icin.

    Zaten orhan pamuk bu aciklmasında kadinin kitabi okumadıgından emin oldugunu belirtmis, ve bu durumda konusacak bir sey olmadigini gormus ve ortamdan uzaklasmistir:

    Orhan Pamuk'tan direk aktariyorum:

    "Bu, her yıl gerçekleştirilen bir program. Toni Morison'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığı yıl yapılan programı izlemiştim. Aynı program için, bir gün önce otelde toplandık. Bir tek kitabımı okumadıkları her hallerinden belliydi. Internetten kimi bilgileri indirmişler, ki onları bile doğru düzgün okuduklarını sanmıyorum, bana 'Sizin 'Gizli Yüz' adlı senaryonuz varmış dediler. Sonra da siyasetle ilgili sorulardan söz ettiler. Ben bunlara yanıt vermeyeceğimi söylediğim halde moderatör ısrarlı bir şekilde 'Ama ben de bunları sormak zorundayım, soracağım' deyince, kafamdaki kompütür sinyal vermeye başladı. Anında karşımdaki kadını 'delete' ettim. Ve oradan ayrılmanın yollarını armaya başladım."
    1 ...
  17. yahudi lobisi

    1.
  18. Tum dunyada ozellikle medya ve universitede koseleri tutan, iş dünyasinda paranın başını tutan, tüm ülke parlementolarında belirli bir etkiye sahip guctur. Bu nedenle israil in gotu bir türlü yere inmez, yahudi dunyasinin isimleri her zaman ön plana cikar ve pohpohlanır bu lobi tarafindan.
    6 ...
  19. orhan pamuk u sevelim kampanyasi

    6.
  20. Yazdiklariyla sevilmeyen bir yazari, nobel aldi diye sevmeye calismaktir.

    Şimdi biz aydın olarak mi sevelim orhan pamuk ? Yoksa bir edebiyatci olarak mi? yoksa kara kaşı ve guzel gozleri icin mi sevelim?

    Edebiyatci olarak sevelim deniyorsa konuya edebiyat acisindan bakmakta yarar var:

    Olayın edebiyatla ilgisi falan yoktur, zira okunmayan bir yazar oldugu bellidir. Stochkolm'de falan "biz niye bu adama bu odulu verdik tam bilemiyoruz" diye konusulmaktadır.
    Yahudi lobisi sagolsun orhan kardesimize nobel verdi ama bir de neden vermiş oldukları sorusuna yanıt da bulsalardi iyi olacakti.

    Universite yıllarında birazcik modern roman okuma kültürü edinmis birinin orhan pamuk un kitaplarını roman kategorisine sokamayacagi aşikardir. bunu rahmetli ahmet taner kıslalı da azimli yazar yalcin kucuk de defalarca belirtti. KEndisini pazarlayan türk medyasi ve yakin akrabasi olan dogan hizlan dir.

    Orhan pamuk bir yazar degil bir proje dir. Yaratilmis bir marka dir. Kendisine verilen odulu pek ciddiye almamak gerekir ki, odulu verenler de zaten itiraf ettiler bu durumu.

    Kara kasi güzel yüzü icin sevelin deniyorsa;
    Orhan beyin marka oldugunu kabul ettigini soyleyen herkes bu ortadaki kitapların da sanat olmadıgını kabul ediyor.
    Ha adam sevimlidir, konusmasi tutuktur ve naiftir, yakisikli da sayilir, düsman olmayalim sevelim seklinde bir tutum varsa ajdari da sevelim derim ben.

    Bu arada aydin insandan sozediyorsak;

    bilgesu erenus olum orucundaki behic aşci nin basindan bir saniye ayrilmadan onu yasamda tutmaya calisiyor. asıl aydın tavri budur.
    Orhan pamuk konusmasinda ülkesindeki ölümlerden sözetmeliydi bir aydın olarak once, ermeni kürt katliamlarından, babasinin bavulundan degil.
    6 ...
  21. kuru mama

    1.
  22. KEdi ve kopek sahiplerinin evlerinde bulunan, esek yüküyle para verip satin aldıkları bir tur mama.

    Birer sanayi ürünü olan bu meretler hayvancagiza tek beslenme alternatifi olarak verilmemeli, zaman zaman sebze, et ve balik gibi dogal urunlerle bu kuru mama dieti desteklenmelidir. Hatta gozu yiyenlerin kuru mamadan vazgecip barfa gecmeleri onerilmektedir.
    2 ...
  23. corbalik

    1.
  24. tavuk, kuzu gibi kasaplık hayvanların , eti sıyrılmıs olan kemiklerine verilen isim.
    Atsan yazik olur bari corba yap mantıgıyla kasaplarda ve marketlerde satılır bu kemikler. Corba yapmak icin alanlardan cok kopek sahiplerine yonelik satılır
    (bkz: Barf)
    1 ...
  25. barf

    1.
  26. Bone and raw food kelimelerinin kısaltılmışı. Evet kemik ve cig sebze den oluşan kopek dietine verilen isim.
    Bu ekole göre kuru mama denilen illet, bolca kimyasal iceren bir sanayi ürünüdürü, hayvanın sagligi icin onun dogal ortaminda yedigi cig kemik ve cig sebzenin onemli oldugu iddia edilir. Bundan kasit bildigimiz ev yemegi degil kopek icin ozel hazırlanan bir menudur.

    Genelde cig kuzu ya da tavuk corbaliklarinin yanina, blenderdan gecirilmis havuc, kabak ve brokoli karisimidir

    Bu yontemle beslenen kopeklerde, kemiklerin tartarları temizlemesinden dolayı dişlerde sararma gorunmedigi tespit edilmistir.

    Kuru mama yemedikleri icin bütün besinler tam sindirilir ve cok az dışkı çıkar ortaya.

    Gerekli olan vitaminler dogrudan rendelenmis cig sebze yoluyla verilmis olur.

    Tüyler daha parlak olur barf ile beslenen hayvanda.

    Kanserojen madde iceren kuru mamadan uzak kaldiklari icin de omurleri daha uzun oluyor seklinde gozlemler de mevcuttur.
    2 ...
  27. resmi tatil ve hafta sonunu ayirt eden kedi

    1.
  28. bunun kopek versiyonu da bulunmaktadir. insan gizliden gizliye huylanır ,acaba ben evde yokken ajandayi karistirip tatil günlerini mi ezberliyor diye düşündürtür bu durum.
    1 ...
  29. klezmer

    2.
  30. eskenazi yahudilerine has bir muzik türü.
    1 ...
  31. giora feidman

    3.
  32. klezmer muziginin yasayan en buyuk üstadidir kendisi.
    1 ...
  33. dalga ışık kuramı

    1.
  34. kahkahalar atarak sevişmek

    1.
  35. sevisme ortaminin icine etmektir.
    1 ...
  36. eş değiştirme partisi

    9.
  37. findukula

    1.
  38. Yunanca "findigim" anlamına gelen sevgi sozcugu.
    0 ...
  39. kırbaç

    4.
  40. ten ile buluştuğunda bir büyü yaratan oyuncaktir. Kizarikli, aci, ses, dinginlik icerir kirbacin eylemi. Aracsalliktan ote tanrisal bir imgedir ten üzerinde. (bkz: bdsm)
    3 ...
  41. justine

    3.
  42. marquis de sade in erdemle kirbaclanan kadin romaninin bas kahramanı olan zavalli orospudur kendisi. Evet.

    yazarin bize masum bir kız diye sundugu justinne'in basina gelmeyen kalmaz, türlü acılar ve eziyetler gorur rastladıgı her insan tarafindan. Hatta zorluklara katlanmak icin tanrıya sıgınır, bu kez de kilisedeki papazlarin tecavuzlerine maruz kalır. köle gibi kullanılır. Tanıdıgı tüm kadin ve erkeklece asagilanir, fiziksel ve ruhsal acilara maruz bırakilir.

    Ama justine'in yolculugunda hic bir direnmeye rastlamazsiniz. işte marquis de sade in yaklasımı da tam bu noktada kendini gosterir. Justine in yolculugundaki bu direncsizligi aslinda hiçleşmek ve cürüyen egemen ahlakı ve feodal ahlakin ikiyüzlülüğünden sıyrılmayı temsil eder.

    BDSM yaklasımının da sadizmin özünde de bu gorulur arka planda.

    Burjuva ahlakın dış gorunuste edepli ama ic dünyasında erdemsiz ve adi yanını taşımaktansa tamamen dürüst bir sekilde edepsizligin üstüne gidip onu anlamsız kılma ve arınma yaklasımıdır.
    2 ...
  43. sadizm

    3.
  44. Hükmetme, kullanma, karsisindakini aci sınırlarında sistemeatik olarak seyehate cikarma, sabrini olcme, cezalandirma gibi bir hakimiyet ve itaat ilişkisidir.Psikopatlik degildir, aksine ince ince calismaktir kendisine teslim olan beden ve ruh uzerinde. Hatta bedensel kisim isin sadece gorsel yönüdür, onemli olarak ruhsal olarak ele gecirmedir sadizmde.
    (bkz: bdsm)
    4 ...
  45. spanking

    2.
  46. bdsm in temel kavramlarından biri. Kalcayi kizartana kadar tokatlamaktir. Sonra o kalcaya bakip bir sigara yakip ohhh cekmektir.
    (bkz: sadizm)
    2 ...
  47. tamba tumba esmer bomba

    3.
  48. Yeni bir yazar sanırım ya da az yazan bir yazar *
    0 ...
  49. hiçleşmek

    1.
  50. Varolan tüm kimlik ve tanımlardan sıyrılıp bir hiç haline gelmek. (bkz: hic aslinda her seydir)
    Hiçliğe varmak insanın kendi yüzüne bir ayna tutması ve o aynada ne gormek istiyorsa oraya onu koymasi icin bir firsattir.
    (bkz: bdsm)
    0 ...
  51. marquis de sade

    8.
  52. Sanılanın aksine, bedensel ya da ruhsal hükmetmenin kitabını yazmayan, sadece ve sadece "hayatta insan herseyi yasayabilir" mesajini veren ruh hastasi üstaddır kendisi.

    Burjuva ahlakinin aslinda ikiyüzlülük oldugunu kanıtlamak icin ahlaksızlıgı bir yontem olarak secmistir.

    Gercek erdeme ulasmak icin burjuva ahlakının "sözde edepli" yanına inat iyice ahlaksızlasmak gerektigini soylemektedir.

    Cubugu tersine bükmek gibi bir şey yani.

    Erdemle kırbaclanan kadin adlı romanindaki " zavalli justine " (!) in basina gelmedik birsey kalmaz. O her zorlukta sigindigi tanri bile yüzüstü birakir onu. Tanrının evindeki papazlar bile kullanır zavalli justine'i. O inadina yaşamaya calisir.
    Aslinda justine tam bir mazişisttir. Ama marki, okuyucuya onu bize dışarıdan bir goz olarak aktardığı için ona acıma hissi taşır okuyucu. Oysa bu sırada yazarmiz marki dö sade'in keyfi yerindedir. Justine'in hiçleşmek için bu dış dünyanın kötü ve acımasız insanlarını kullandıgını bir tek yazarımız marquis de sade bilir bir de sadist felsefeyi bilen dikkatli okuyucu.

    Bu arada BDSM ile ilgili herkes tarafından başüstüne koyulan bir yazardır sade. Ama iyi okumak gerekir, ardındaki hiçleşme felsefesini iyi anlamak lazimdir. Kole efendi iliskisi aslinda bir seks fantazisinden cok bir hiçleşme felsefesidir.
    5 ...
  53. yatak odasinda teror

    0.
  54. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük