nadiren bulunan ve gerçekten başarılı bir oyuncu olduğunu düşündüğüm sanatçı kişi.
Behzat Ç. dizisindeki karısı Ceyda Ç. ile gerçek hayatta da evlidir. *
Adı Efsane
Reaksiyon
46 Yok Olan
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Behzat Ç. Ankara Yanıyor
Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm
gibi başarılı yapımlarda bulunur.
Emrah serbes in her temas iz bırakır ve devamı olan son hafriyat romanlarındaki Behzat Ç. isimli Cinayet amiri ile bütünleşmiştir ve oyunculuğunu konuşturmuştur.
Bu performansını beyazperde de ise iki film ile pekiştirmiştir ve gönüllerde amiriz olarak kalmıştır.
gömlek gömlek fazla geldiği iddiasının doğru olduğu yüce ulu önder, paşa, ata, başkomutan.
57 yıllık hayatının içine 11 savaş 24 madalya 7 nişan 13 kitap ve 1 ülke sığdırıp, bu koca emeklerine en son okuduğu kitabı hatırlamayan ve medya ile beyni yıkanmış büyük bir kesimin karşı çıkması iddiayı doğrulamaktadır.
başlığı okuyunca "Neden bu kadar uzağız ki" tepkisini vermeme sebep olan terim.
bahsi geçen terim sadece Homo saphiens türünün içinde bulunmak değildir!
etrafınıza biraz dikkatli bakın, o kürt, o yobaz, o kafir, o faşist, o kapalı, o açık, o kekeme, o kezban, o yakışıklı, o çirkin, o cahil, o Arap, o gavur, peki ya insan?
doğadan, anlayıştan, huzurdan ve saygıdan uzak olduğumuz müddetce bizler insan olamayız.
etrafımız insan görünümlü etiket ve yürüyen, konuşan önyargılarla dolu.
saygı, anlayış ve doğallık olmadığı müddetçe uzak olunan durumdur.
Habertürk kanalında 3 adet astrofizikçi profesörün teke tek kanalının özel bölümüne konuk olması ve halkımızı kültürlendirme amacı ile belirli bir dille yapılan güzel bir program varken gidip de survivor izleyen insan her hangi bir kültür kazanma amacı olmayan bilim ve bilgiye sırtını dönmüş tek derdi kavga ve dedikodu eden insanları seyretmektir...
Türkiyede son yıllarda sinemanın gelişmemesi çok da olağan bir durumdur.Ülkemizde gerçekten orjinal bir hikayeye sahip film bulmak çok zor, sinema sektörümüzde bulunan filmlere bakarsanız çok büyük bir çoğunluğu aynı senaryonun resmen ısıtılarak önümüze verilmiş halidir.
Senaristleri bir kenara bırakmak gerekirse oyuncularımız sanırım okudukları bölümlerde *oyunculuk nasıl yapılmaz* dersleri falan görüyor, hiçbirinde mi bir beden dili ile gerçekcilik katmaya çalışmak ya da oynanan oyuncuyla bütünleşmeye çalışmak olmaz?
Cem Yılmaz'ın G.O.R.A ve A.R.O.G'daki Arif kadar samimi ve bizden olan kaç tane karakter var sinema sektörümüzde?
Hadi oyunculuğu da geçtim kimse kusura bakmasın ama hiçbir firmada cesaret yok.Kaybedenler Kulubü gibi aykırı bir filmi yayınlamak için büyük bütçe harcıyacak hiçbir firma görmedim.
Bana Masal Anlatma gibi absürd komedi işleyen ve Kaçma Birader gibi oyuncu kadrosu bulunan 2016-2015 yılları arası hiç bu unsurlar üzerinden film vizyona girmedi.
işin en sinir bozucu kısımlarından biri de en iyi yerli komedi filmleri listesinde Organize işler'de var, Recep ivedik'de - Tosun Paşa'da var Bizans Oyunları'da var.
Tüm bunların yanında asıl korku filmlerine değinmek isterim sayın yazarlar.Yerli korku filmi diye içinizden geçirin a dostlar.Hepinizin aklında 'Bu gerçek bir hikayedir' şeklinde asılsız biçimde insanları etkileme(!) maksatlı söylenen sözlerle başlayan ibranice anlamsız cümleler söyleyip cin çarpan adamlar, Kuran'dan bir kaç ayet okunması ile her şey yoluna giriyor değil mi?Hepinizin aklında hemen hemen aynı olaylar canlandı. işte senaristlerimizin çoğunluğu da korku filmlerinde aynı fikir ve olay örgülerini kullanıyor, senaristliğini yapmıyor.
Bu bahsi geçen filmlerde zaten yönetmen olup olmaası pek bir anlam ifade etmiyor.
Tüm bu sebepler ve betimlenen filmler yüzünden türk sinema sektörü gelişmiyor, bunun önüne geçmek içinse haklı bilinçli bir yapıya sokmalıyız.Hani hep derler ya Türkiyede hiç kitap okunmuyor diye, işte Türkiyede film de izlenmiyor.
1966 yılında bulunan sinema sayısı 2000'iken 2016 yılında bu sayının 500 olması hem önceki cümlemi Kanıtlıyor hem de entry i özetlemiyor mu?
iyi parası olması bir yana insana özgür bir varlık olduğunu apaçık şekilde hissettiren bir ulaşım aracı olan uçağı sürmektedir.
özgürlük şöförü olmak diye nitelendirmekteyim zannımca.
Ama göründüğü kadar kolay olmayan inanılmaz derecede dikkat gerektirdiğini de düşünmekteyim.
Bir sürü ne olduğunu bilmediğim tuş ve düğmelerle alakalı bildiğim tek şey orada bir ahenk oluşudur.
sözlüğe 2014 de katılmış da olsa 2 yıl önceki sözlüğün daha nitelikli bir ortam olduğunu tespit eden ve üzülen ama 11. nesil olduğu için takılmayan yazar.
bilgi içerikli entryler girerek sözlüğe katkıda bulunmaya çalışan yazarlar olsa da sözlüğün birbirini , kürt-türk, dinci-ateist, bakire-yollu vb. Şekillerde genellemesi arasında kaynamaktalardır.
kültür katkısında bulunacak yazarlar yine de yazıyor olmasına rağmen geride kalan diğer sevgili yazarlarımız pandanın ayı olup olmamasını tartışmakla ya da birbirini 'sen yobazsın! ', 'sen kafirsin! ' , 'sen kürtsün!', 'sen faşistsin! ' benzeri biçimlerde etiketlemekle meşgul olması sonucu yolun inci sözlük e döndüğünü yakınan yazardır..
yazıktır ki nesildaşım olan defol denilesi cahil yazarımsı.
evrim teorisini maymundan insana evrilme olarak anlayacak kadar okumamış bir insan olması ve tanıdığı 3 5 popiler kültür kurbanı ateist(?) ile tüm ateistleri genelleyecek kadar da dar görüşlü olması hakkında antipatilere neden oluyor.
Yurdumun kezibanı olan yazarımsıdır. Koskoca star wars u ışın kılıcı sallayan hoplayıp zıplayan insanlardan oluşan bir seri zannedecek kadar *dur. Bu vasatlıkla çaylak olması olasıdır. Doğru düzgün bilgi içerikli bir entry göremememden ötürü boş yazar olduğunu beyan etmemin doğruluğu vardır. Yine de iyi sözlükler denilesi yazarımsıdır.
star wars serisinin gelmiş geçmiş en kaliteli bilim kurgu filmi olması durumudur.
gerek daha önce hiç bir yerde bulunmayan fikirler olması, george lucas ın hayal gücünün sınır tanımaması, gerek de john williams ın müzikal eserleriyle kanıtlanılabilinir.
oyuncuların başarılı performanslarına girmiyorum bile. mark hammil ve ewan mcgregor ikilisi yeter seriyi bu çıtaya getirmek için.
üstelik star wars serisinin çoğu bilim kurgu eserine karşın olarak derin bir felsefeye sahip olması da onun kalitesini gözler önüne serdiği su geçirmez gerçektir...
--spoiler--
sevdiği kadının ölümünü göze alamamasından ötürü yemin ettiği jedi'lıktan çıkan ve ona hem babalık, hem kardeşlik, hem de ustalık yapan obi-wan kenobi'yi karşısına alması da star wars serisini drama dalında da yükseklere taşımaktadır.
--spoiler--
görsel efektlerin günümüz teknolojisine göre biraz sönük kalması da
--spoiler--
2005 yılında general grievous un patlayarak ölmesi ve anakin skywalker ile obi-wan kenobi'nin mustafar (lavlardan oluşan gezegen) de savaşması gibi efektleri oluşturmak hiç de kolay değildi.
--spoiler--
devrine göre çığır açacak fikirler ve görselliklerlerin kullanılmış olmasıyla kapatıyor bu kötü yönünü.
misisizm , budizm vb. güç'e dayalı uzak doğu dini felsefelerini bilim ile harmanlanması sonucu ortaya çıkmıştır bir yandan da bu harmanlanma sonucu oluşan seriyi din haline (bkz: jediism) getiren ve 4 milyon insanın inanmasına da bu sebep olur.
seriyi sevmiyor olabilirsiniz hatta sevmiyorsanız muhtemelen eksiyi basacaksınız ama size kısa ve öz olan izleyin şeklinde bir öneride bulunarak çok şey kaçırdığınızdan bahsetmek isterim.
eğer ki izlediyseniz ve beğenmediyseniz orası da size kalmış * .
her neyse içimdeki fandomluğu döktüğüme göre yavaştan kayabilirim.
Ailenin diğer akrabalarla kan başı olmaması ve yabancı olması sonucu oluşması olası olan durumudur.
Bayan versiyonu için: (bkz: yengelerden nefret etmek)
Bayburttur. Ne haberlere çıkar ne de sorsak haritada yeri gösterilir. Allahın unuttuğu bir şehirimsi olması sonucu pek terör, patlama vb. şeyler olcağını zannetmiyorum..
iki erkek arasında kalan kız.
iki kız arasında kalan erkek.
Samimi mahalle havası.
Zengin ama çirkef oğlan.
Fakir ama iyi oğlan.
Fakir ve çirkef kız.
Zengin ama iyi kız.
Hepsini birleştirip aşkla başlayan bi isim buldunuz mu dizi hazırdır.
Parapsikolojinin alt dalıdır. Beyin dalgalarının maddeleri kontrol edebilme yetisine denir. Madde beyin ilişkisi kuran bu yetiyi insanların büyük çoğunluğu palavra olarak kabul etmektedir. Gerçekliği henüz kabul edilmiş olmamasına rağmen yapmamız gereken tek şey tarihe bakmak olur diye düşünmekteyimdir. Gallillo dünya yuvarlak dediğinde de insanların çoğunluğu inanmamıştı ve kanıt olmadığını öne sürmüştü. Tarihte buna bir çok örnek çıkmaktadır çünkü insanlar çığır açması olası buluşları kabul ederken her zaman kaba ve bağnaz biçimde yaklaşmıştır. Psiball meselesini bir yana bırakarak kağıdın üstünü cam kavanozla kapatıp psiwheel yapan kişilere youtube da raslamak olasıdır.
(bkz: parapsikoloji)
(bkz: psiball)
(bkz: psiwheel)
evrim teorisini maymundan insana evrilme olarak anlayan (ya da anlayamayan) , ara geçiş formlarının olmadığını söyleyip bilim dünyasını katleden, oxford üniversitesindeki profosörlerin de kendisi gibi cehaletle dolu olduğunu ve basit bir teoriyi bile anlayamayacak kapasitede olduğunu zanneden yazarımsı.
zürafalar doğal seçilim ile boynu uzun bir biçim alacak şekilde adapte oldu bu adaptasyondur.
austrolopithecus (maymun değil) dan homo saphiens e ilerleyecek biçimde gelişmek ise evrimdir.
evrim milyon yıllar süren uzun bir süreç, bir olgudur.
adaptasyon ise en fazla binyıllar süren bir süreçtir.
adaptasyon canlıların ihtiyaç değişimi sonucu ile ya da ortama uygun olcak bir yapıya bürünme sonucu oluşmaktadır.
evrim böyle değildir, evrim dünyanın gerek iklimi gerek kıtaların hareketi gerekse bitki örtüsünün değişimi gibi faktörlere değişmesini de kapsar.
adaptasyon evrimin alt kümesi olduğu için evrimi evrim yapan dünyadaki değişimlerin de dahil olmasıdır.
evrimin maymundan gelme ya da doğal seçilimi adaptasyon ile karıştırmamak için araştırmanız iyi olur diye düşünüyorum.
(bkz: charles darwin)
(bkz: türlerin kökeni)
edit:evrim teorisini maymundan insana geçiş olarak yanlış ve komik bir biçimde algılayıp da oxford daki profesörlerin de kendisi gibi olduğunu zanneden cahil arkadaşlarımızın kültürlenmesi ve ara formları kuran dışında kanıtı olmayan yaradılış masalaına tercih etmemeniz için izleyiniz:https://youtu.be/gunWaj2FCaU