Aids hastalığının ilk kez duyulduğu yıllarda tıp camiasının aids hastalığına verdiği ad. eşcinsellikle ilişkili bağışıklık sistemi bozukluğu olarak çevirebiliriz.
hastalığın adının aids olarak değiştirilmesi eşcinselliği normalleştirmek adına yapılmış bir çalışmadır diyebiliriz zira olumsuz bir kavramla eşcinselliğin yaygınlaşması, normal karşılanması büyük bir engel oluşturacaktır.
Sevdiğine ilgi gösterememek ayrı sevdiğini hissettirememek ayrı konu. burada önemli olan sevgisini hissettirmesi eğer bunu yapabiliyorsa sıkıntı yok demektir. ayrıca ilgi gösterirken yapay olmaktansa samimi şekilde dinlemek, izlemek daha önemli.
geç kalınmış daha önce gerçekleşmesi gereken operasyon. münbiç konusunda da aynı hataya düşüldü eğer bir operasyon yapılacaksa bangır bangır her konuşmada belirtilmemeli. hele ki o bölgede amerika, rusya gibi devletler güç yarışı içindeyken.
başlaması en azından mgk toplantısının sonrasına kalacak gibi hakkımızda hayırlısı olsun.
-seni seviyorum
+teşekkür ederim
-aa estağfurullah ne demek...
zamanında yapmış bulunduğum belkide teşekkür etmenin nadiren incitici olabileceği durumlardan biri. karşınızdaki insanın duygularına saygı duyarsınız ancak karşılıksız olduğunu bilirsiniz.
duygularının karşılıksız olduğunu, düşüncelerinin birer hayalden ibaret olduğunu belirtmektense teşekkür etmek daha az incitici olabilir.
Sir Francis Galton tarafından ortaya atılmış, insan ırkının bir bitki misali ıslahını amaçlayan düşüncedir. galton insan özelliklerinin kalıtımsal olarak geçtiğini iyi ya da kötü özelliklere sahip kişilerin ıslah yani soyarıtımına tabi tutulabileceğini varsaymış ve bu yönde çalışmalara sürdürmüştür.
bu konuda en önemli araçları ise doğum kontrolü ve yaşamı sonlandırma olmuştur. örneğin uyuşuk kimselerinde uyuşuk çocukları olacağını düşünerek bu tarz aileleri kısırlaştırmaya ya da çocuk doğumunu engellemeye yönelik girişimlerde bulunmuşlardır.
öjenik çalışmalar yıllarca sürmüş, binlerce zihinsel engelli ve siyahi bu düşünce çerçevesinde öldürülmüştür.
modern çağla gelen abuk sabuk mesleklerden biri. ilk duyduğumda dumura uğratmıştı ama varmış bu işi meslek edinenler. örtü nasıl bağlanmalı, nasıl daha şık durur? mesela bu gibi sorunlara çözüm buluyormuş.
Şeyhim beni 70’lere ışınla,
3 milyar saniyem bitmeden önce
Sonsuzluğu bükeyim, kalan ömrümce.
Tasavvuf strese iyi geliyor bence.
Bir fırt ab-ı hayat versene şeyhim
Dindirsin faniliğin hararetini.
Bitsin mutat prova, deney, tatbikat;
Ecel formalitesi, azap rutini.
Şeyhim nedir bütün bu illüzyonlar seraplar?
Aşk üçgeni, meşk dairesi, kudret karesi,
Zeval kulvarındaki zırhlı araçlar?
Şimdi yani tam şu an kaderde ne var?
Şeyhim adım kara listede, aha!
Görünmüyor hicret rotasındaki vaha
Açamam, açamazsın, açılmaz şeyhim,
Sıfırın ortasına bir delik daha.
Şeyhim 14 milyar yıl ne çabuk geçti
Yaş kırk oldu kırklara karışamadım
Ben defterden sildim ölümsüzlüğü
Şeyhim kainata alışamadım.
aslında birkaçı hariç saçma olmayan kelime önerileridir.
tdk' nın buradaki yanlışı, öz türkçe kelimeleri vaktinde bildirmemesidir. örneğin yeni bir cihaz üretilir bu cihazın yabancı dilde karşılığı tam olarak yaygınlaşmadan, öz türkçe bir kelimeyle adlandırılıp halka aktarılması gerekir.
yoksa bu gidişle tdk ile çok taştaş geçilir.
Maalesef sözlüğe daha fazla katlanamayarak aramızdan ayrılmış.
Bilgiye daima önem veren, Üslubu ve entryleriyle sözlüğe büyük katkı sağlamış, gönlü güzel yazarlardan biriydi. Ne diyelim aramızdan bir yıldız daha kaydı. yolu açık olsun.
tasvir edilen portrede bize fatih sultan mehmet' in kişiliği hakkında kısa ve öz bazı mesajlar verilmektedir. portrede özellikle dikkat çeken iki kısım vardır. fatih sultan mehmet' in başparmağında bulunan zihgir ve aynı elinde tutup kokladığı gül. gül koklamasına dair çeşitli görüşler ileri sürülmüştür;
1- gül islamiyette hz. muhammed' i temsil ettiği için ona karşı duyulan hasret ve sevgiyi temsil ediyor olabilir.
2- elinde tutup kokladığı gül ile kendi sanatçı kişiliğini sergiliyor olabilir.
3- diğer bir iddia o dönem istanbul' da bulunan hristiyan topluluğu olan gül topluluğuna ait. fatih elindeki gülü koklayarak bu topluluğa zarar gelmeyeceğinin mesajını veriyor olabilir.
zihgir, daha çok okçulukta kullanılan ve kullananların sağ ellerinin baş parmaklarıyla gerdiklerinde yay kirişin parmağı zedelememesi için taktıkları yüzüktür. portrede fatih başparmağına takmış olduğu bu zihgir ile savaşçı ve sert kişiliğini öne çıkarmaktadır.
"onlar en iyiler, onlar futbolun efendileri" gibi sözler içeren, şampiyonlar ligine katılanlara bir nevi methiye düzen kelime topluluğudur. almanca, fransızca ve ingilizce dizeler mevcut.
edit: neden bu 3 dil seçilmiş bilen varsa yeşillendirsin.
öncelikle insanlar bu tarz kişilerin utangaç olduklarını düşünürler ve yanılırlar. bu iki kavram tamamen farklıdır. utangaçlık daha çok güven ve kaygı odaklı bir rahatsızlıktır. içe dönüklük ise rahatsızlık bile değildir.
söz gelimi içe dönük insanların kalabalık yerleri tercih etmemeleri, yalnız olmayı sevmemeleri özgüvensizlikten değil tercihten kaynaklanır.
bu tarz insanlar boş konuşmayı sevmezler. gereksiz konuşmalardan hiç haz etmezler.
kalabalık ve sıkıcı ortamlardan ziyade sakin ve samimi ortamları tercih ederler.
arkadaş edinirken aşırı seçici davranırlar. yani herkesle muhabbetim olsun değilde az arkadaşım olsun ama onları çok iyi tanıyıp, anlayayım derler.
dinlemeyi severler. özellikle de sevdiği insanları can kulağıyla dinlemeye özen gösterirler.
en belirgin özelliklerinden biriside yalnız olmayı, kendi düşüncelerine dalmayı sevmeleridir.
fiziksel ve sosyal alanlarına izinsiz yaklaşıldığı zaman rahatsız hissederler.
telefonlarına ulaşmak bazen güçtür her zaman cevap vermeyebilirler.swh
arkadaşlık bu tarz insanlar için önemlidir. kendilerini herkese açmazlar sadece çok güvendiği insanlara açarlar. ancak söz konusu arkadaşlık ise aşırı vefalıdırlar.
christopher nolan'ın diğer filmleriyle karşılaştırıp "kötü film olmuş." demek saçmalık olur. Zaten Diğer filmleriyle konu olarak tamamen farklı.
Tarihi bi konuyu kendi hünerleriyle harmanlamış ve olağanüstü olmasada kaliteli bi world of war 2 filmi ortaya çıkmış. Ses ve görüntü kalitesi nolan klasına yakışır şekildeydi. Er Ryan' ı kurtarmak filminde olduğu gibi çatışma sahneleri olmayacak. Bence beklentilerin altında çıkmasının nedeni insanların daha çok çatışma sahnesi izlemeyi ummalarıydı.
Özetle film size savaş anında yaşanan o çaresizlik ve hayatta kalma mücadelesini anlatıyor hatta bu hissi yaşatıyor diyebiliriz, tavsiye ederim.
bir filmde aktörün ya da dublörün dövüş yeteneklerinin, ona neredeyse insanüstü bir görünüm kazandıracak ölçüde kablolar ve makaralar yardımıyla artırılması anlamına gelmektedir. film sektöründe artık yaygın bi kullanım elde etmeyi başaran bu dövüş koreografisi şöhretini özellikle matrix filmi ile kazanmıştır.
(bkz: beyaz yumurta vs kahverengi yumurta)
kahverengi yumurtalar beyaz renkli olanlara göre daha pahalı satılabiliyor.
aslında her iki yumurtanında tat ve besin değeri olarak farkı yoktur. yumurtanın rengi ise tavukların cinsine bağlıdır. örneğin beyaz legorn cinsi tavuklar beyaz yumurta, rhode adası kırmızı tavukları kahverengi yumurta yumurtlar. kahverengi tavuklar genellikle beyaz olanlardan daha büyüktür ve bir tavuğun günlük kalori gereksinimi kilosuna bağlı olduğu için kahverengi yumurtaların üretilmesi daha maliyetlidir. üreticiler bunu göz önünde bulundurup maliyetlerini çıkarma yoluna gidebiliyorlar.
Ad soyad, memleket ve yaşını söylemeyi öğretmekten öteye geçilemeyen lise almancasıdır.
12 yılda ingilizce öğretememiş sistemde 3-4 yılda Almanca öğretmek zaten mucize olurdu.
Uluslararası deniz hukukuna göre kesinlikle cezasız kalmaması gereken olay. Rodos limanına çekilmesini kabul etmemesi kaptanın doğal hakkı, gemiye dair bi ihbar aldın kesinlikle hukuki anlaşmalara göre hareket edersin. En fazla yapabileceği havaya uyarı ateş açmak olabilir ötesi haddini aşmaktır.
Kıbrıs görüşmeleri sürerken bu tarz bi olayın yaşanması manidar.
çoğumuz fark etmemiş olsada genellikle düğmeler kadın giysilerinde sol tarafta, erkek giysilerinde ise sağ tarafta bulunur.
insan nüfusunun yaklaşık %90' ı sağ elini kullanıyor ve sağ elini kullananların gömlek ya da bluzlarının düğmelerini sağdan iliklemeleri biraz daha kolay. peki o zaman kadın giysilerinin çoğunda düğmeler neden sol tarafta bulunuyor?
düğmeler 17. yüzyılda yalnızca zenginlerin giysilerinde kullanılıyordu. o dönemin adetlerine göre erkekler kendi başlarına giyinirken kadınları ise hizmetçileri giydiriyordu. yani, bluz düğmelerinin solda olması, kadınlara elbiselerini giydiren ve çoğu sağ elini kullanan hizmetçilerin işini kolaylaştırıyordu.
erkeklerin gömlek düğmelerinin sağda olması yalnızca kendi kendilerine giyindikleri için değil, kılıç kuşanmanın yaygın olmasıyla da ilgiliydi. sağ el kullanılarak çekilen kılıç sol tarafta durduğu için bu sırada gömleğe takılması olasılığı da azalıyordu.
Genelde iyi ya da kötü yaşanmışlıkların muhakemesi yapılır. Bi yönden iyidir kişiyi empatiye itme gücü vardır ancak fazlası zarardır.
(bkz: uykusuzluk)
Geçen gün tam 1,5 saat yatakta muhabbet etmişim kendi kendime anca farkına vardım.
Bu durumu yaşamak istemeyen arkadaşlara tavsiyem açın bilgisayarınızdan bi filmi ve kıçınızı dönüp uyuyun. Beyniniz repliklerle meşgul olacağından bunları düşünmeye fırsatınız olmayacak ve ansızın uykuya dalacaksınız.
jack sparrow' un geçmişte yarım kalmış hesaplarıyla devam ettirilmeye çalışılan serinin 5. filmi. aşırı kötü değil, serinin ilk 3 filmi gibi size korsanlığın o maceraperest hayatını yaşatmaktan da uzak ancak farklı bi senaryo mevcut ve teknik açıdan fena da sayılmaz.
filmde özellikle El Matador del Mar (salazar) ve tayfasını beğendim. salazarın saçlarının ahenkle dansı gayet yaratıcıydı.
diğer filmlerden farkı belki komedi unsurunun biraz daha ağır basması diyebiliriz. beni bu açıdan gayet tatmin etti.
en büyük serzenişim senaryoda jack sparrow ve özellikle will turner' ın çok pasif kalması. belki senarist bu filmde daha çok barbossa' yı anlatmak istemişte olabilir, bilemiyorum.
velhasıl büyük umutlarla izlemeyin derim. benim için hayal kırıklığı oldu açıkçası.
hayal kurmak, dünyayı değiştirebilecek bir düşünce gücüdür. Karar vermek, bu gücü kullanmaya başlamak; kararsızlık ise bu gücün israf edilmesi demektir.
Entrylerde göze çarpan inşaat sektörü, tekstil ve çoğu montaj işleri.
Bu sektörlerde iyi olmamızın sebebi ise gelişmiş ülkelerin artık bu sektörleri yavaş yavaş azgelişmiş ülkelere devretmesi diyebiliriz. Çünkü bu tarz sektörler ileri teknoloji gerektirmeyen, emek faktörünün aktif olduğu işlerdir.
Bunlardan ziyade bizimde ileri teknolojiye yoğunlaşmamız, aynı zamanda emek gücünün az kârın yüksek olduğu alanlara odaklanmamız gerekmektedir.
