bugün

güzel türkçemize çevrilen yabancı filmleri izlerken dumura uğradığımız altyazılardır. kimin çevirdiği belli olmayan bu altyazılarda söylenenle hiç alakası olmayan abidik gubidik şeyler yazılır.

örnek:- imparator 5. edward tarafından gönderildim.
çeviri- size imparator edward a kul olmanız için çağrıda bulunuyorum.
(bkz: şaka gibi ya)
(bkz: oha falan oldum)

(bkz: tiki dili)
izlediğim filmlerden birinde, 15-20 dakikada bir altyazı olarak "en büyük fenerbahce" yazıyordu...
matrix ten:
architect, neo ile konuşuyor:
-ben matrix i yaratan dingilim.
Japon versiyonu Halka filminin başlarındayken yaratıcılık dolu altyazı ben de"way anasını adam giderayak sanat yapmış,helal" niraları uyandırmıştır.*
A=arkadas E=Esas kız yoko=esas kızın sevgilisi*
A=ooo, dün gece kim aradı yoksa Yoko mu?
E=yok o değil.
english: fuck u
çeviri: kahretsin
-fuck off
+senin tek sorunun ne biliyormusun zenci, o koca kıçının suratıne benzemesi.
english: ı guess he has a problem with his testis.
çeviri: sanırım onun bağırsaklarıyla ilgili bi sorunu var.
(bkz: alexander the great)

makedonlar babil haremindedir.

ingilizce - I think aristo didn't see this place...
çeviri - arkadaşlar burası muhteşem bir yer. hepimize yetecek kadar var.*
english: hi!
- naber lan lebraaam..
yabancı dildeki deyimlerin türkçeye çevrilmesinde sorunlar yaşandığı için çeviride ortaya çıkan komik durumlardır.

bir gün harry potterın -sanırım 3. filmiydi- filmini izliyorum,konuşmalar türkçe altyazıyı da ingilizce yaptım.Altta "go go go" (haydi haydi haydi) yazıyor adamın söylediği laf "hadi akşama kadar seni mi beklicez işimiz gücümüz var"

(bkz: yaran diyaloglar)
Ninja Kaplumbagalar (Teenage Mutant Ninja Turtles) filminde gazeteci kiz ile erkek arkadasi soz dalasi yapiyor. ninja kamplumbagalardan biri de bunu Mavi Ay dizisindeki tartsimalara benzeterek "they are arguing as in moonlight" diyor.

Ceviri ise felaket "Ay isigi gibi tartisiyorlar".
band of brothers..

-fire in the hole!
(delige ates edin!)

(bkz: show tv)
bir ara bakiniz: redhouse sözlükle çeviri yapmak
saving private ryan filminin bir divx çevirisinde "private" kelimesini "özel" olarak çeviren ulvi şahıs filmin içine sıçmıştı bu şekilde.
"özel ryan nerede?"

daha vahim ve komiği yıllar önce gidilen blade(serinin birincisi) filminde yaşanmıştır.
genç vampirler anlaşamadıkları vampir başını gün doğumundan önce kayalıklara çıkarır ve söyledikleri sözler şöyle çevrilir türkçe'ye
"iyi bak bu güneşe, ömrü billah göremezsin"
herhalde edebi olacağım diye biraz abartmış çevirmenler.
english:son of a bitch
çeviri:hergele
kayıp balık nemo dan bir çeviri.

baba balik oğlu nemoya onunla gurur duydugunu ifade ederken aşağıdaki cümleyi telaffuz eder:
that's my boy!--------- o benim oğlum.
insanı güldüren altyazı çevirileridir.

lost sezon 3 bolum 14

--spoiler--
nikki ile yonetmen sevgilisi yemek masasında konusurken, adam ascı paulo için:

'he is the Wolfgang Puck of Brasil.'

çeviri: o brezilya'nın ümit usta'sıdır.

--spoiler--
unforgiven filmine yapılan, bilimum oh jesus gibi ünlemleri ay babanın beşiğine kerteyim ya da yandım anam gibi gerçeküstücü çeviriler buna örnektir.
- fuck you
- kahretsin
hollyoaks dizinde ;
- oh my god !!
- şimdi ayvayı yedim.*
-thanks, they are coming.(gelmekte olan yardımdan bahsediyor.)
çeviri yarıcı düzeyde:
-tanklar geliyor.
lost ta da vardı bunlardan.. desmond, sanrım claire birşey söylerken "sister" diye başlıyorudu.. alttaki çeviri ise "bacım" dı..
söz: you saved me again (beni yine kurtardın)
çeviri: beni yine kaydettin

söz: you are fired (kovuldun)
çeviri: yandın sen dostum!

söz: fire in the hole (bomba patlamak üzere)
çeviri: delikte yangın var

söz: yanlış yazmış olabilirim : give me the magazines from glovebox (bana torpido gözünden şarjörleri ver)
çeviri: bana şu eldiven kutusundan dergileri ver

söz: hotdog yiyelim mi?
çeviri: sıcak köpek yiyelim mi?

birde çevirmenin düşüncelerini söylemesi vardır:
söz: ben allah'a inanmıyorum
çeviri: ben allah'a inanmıyorum (vay papaz vay)
altyazıda aynen "vay papaz vay" yazıyor

aslında bu dublaj:
söz: ateş , su , toprak , hava
çeviri: ateş , su , dünya , hava
(bkz: oha)
edit:
(bkz: earth)
yav orda elementleri sayıyor anla işte toprak diyor orda

söz : horses (atlar)
bu söz söylenirken ekranda atlar da görünür ama maalesef.
çeviri: fahişeler
(küçük nancy yatağına uzanmış uyumaya hazırlanmaktadır ve annesi gelir)

- allah rahatlık versin yavrum.
+ saol anne sana da. *
click filminde Adam Sandler ın oğluna söylediği söz

"yeter artık oğlum çok yedin Ata Demirer gibimi olacaksın?"

(bkz: amerikan filmlerinin turkce dublajlari)