marilyninkedisi
319 (vizyon sahibi)
altıncı nesil silik 1 takipçi 15.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    öztürk ilmaz

    15.
  1. kanımca türk rock müziğinin sesi ve sahne performansı en iyi erkek vokallerinden biridir. 4. solo albümü benim gibi, 22 aralık 2011 tarihinde çıkmış olup, diğer 3 albümüne * * * göre daha soft ve akustiktir. keman, son albümündeki şarkılara fena halde yakışmıştır.

    kendi tercihi olduğu için midir bilinmez, bu kadar uzun yıllardır müzik piyasasının içinde olmasına ve bu kadar güzel olan şarkılarına rağmen onu çok fazla kişi tanımaz. kendisinin son albümüyle birlikte daha geniş kitlelere ulaşacağını umuyor, sar, gitme, bu elveda ve sır şarkılarının, özellikle de hücum kedi ile yaptığı tool coverlarının dinlenmesini şiddetle tavsiye ediyorum.

    http://www.myspace.com/ozturkilmaz
    1 ...
  2. it s a wonderful life

    16.
  3. filmin başında görülen ve sesi rahatsız eden çanın, filmin sonunda tekrar görülmesiyle gözlerimden bir iki damla yaş getireceğini nereden bilebilirdim? filmi.

    benim gibi, somurtkan şirin modunda, sürekli mutsuz hisseden, mutsuz olmak için bahaneler arayan ya da çevresinde olup biten tüm olayların kendisini mutsuz ettiğini düşünen herkesin acilen izlemesi gereken bir film diyerek başlıyorum, anlatmak için kelimelerin yetersiz kaldığı bu muhteşem başyapıtla ilgili naçizane yorumuma..

    insan bazen hayaller kurar. insan gerçekleşmeyeceğini bile bile hayaller kurar. çünkü yaşadıkça hep bir umut vardır. umut kelimesinden nefret etse bile, işkenceyi doğurduğu için en kutsal "anne" * * olduğuna inansa bile insan yine de umut eder. sonra zaman geçer. geçen zamana rağmen, insan hayal kurmaktan, umut etmekten hiç vazgeçmez. sonra insan bir bakar ki, artık yolun sonuna gelinmiştir. ortada ne hayal kurmaya zaman, ne de hayal kurulacak bir gelecek kalmıştır. sahip olduğum tek şey, başta kendim olmak üzere hiç kimseye faydası olmayan bombok bir yaşam diye düşünür insan. ölmek ister hatta. ölürse en azından bu son isteği gerçekleşmiş olacağı için mutlu olacağını hisseder. sonra bir film bulur. adı it s a wonderful life tır. film bittiğinde zaman sayacı en başa döner. yeni olan hiçbir şey kazanmamıştır ama yaşadığı hayatın aslında ne kadar mucizelerle dolu olduğunu, kıymeti bilinmesi gereken bir hediye olduğunu anlamıştır insan. ve belki de ölmek için daha çok erken olduğunu...

    işte it s a wonderful life tam olarak budur.
    2 ...
  4. javier bardem

    88.
  5. efenim kendisi 2012'de vizyona girmesi planlanan ve james bond filmlerinin 23.sü olan skyfall da kötü adam olacaktır. bu aşmış kişiliği, her ne kadar sanat filmlerinde görmeye alışmış olup, hollywood'a açılmasını esefle kınasak da, no country for old men de oynadığı kötü adam rolünün hakkını fazlasıyla verdiği için, heath ledger ın joker i gibi beyinlere kazınan bir kötü adam canlandırmasını umuyor, filmi merakla bekliyoruz.

    yirim.
    1 ...
  6. apocalypse now

    42.
  7. marlon brando nun, oynamadığı ilk 2 buçuk saat içinde bile sinema tarihinin en iyi oyuncularından biri olduğunu gözümüze sokan, son yarım saat içindeki bir kaç dakika süren akıl almaz oyunculuğunun ise hayrete düşürdüğü film.

    aslında film, marlon brando görünmeden önce ve marlon brando göründükten sonra diye ikiye ayrılabilir. çünkü film, izleyenlerin de bileceği üzere karanlıklar içinden çıkan marlon brando ile birlikte bambaşka bir hal alıyor, aşıyor, kopuyor, abartıyor, sinema ve oyunculukla ilgili bilinen her şeyi silip süpürüyor, yerle yeksan ediyor.

    film, çoğu filmin finaliyle bile yapamadığı etkiyi, daha en başta açılış sahnesiyle yapıyor. bununla birlikte, filmin genelindeki oyunculuklar, diyaloglar, manzara sahnelerindeki görsel şölen, özellikle marlon brando lu sahnelerdeki ışık gölge oyunları ve soundtrack dudak uçuklatan cinsten. izlemeden ölmeyin.

    son olarak;

    (bkz: marlon brando)
    3 ...
  8. tez savunması

    6.
  9. dün itibariyle girmiş olduğum ve uzun süredir yaşadığım sıkıntıyı son bulduran, sanıldığı kadar zor olmayan gereksiz hede.

    tezli yüksek lisans savunma sınavına girecek olan bünyeye 1 hafta öncesinden savunmanın yapılacağı gün ve saat bildirilir. bünye, bu 1 haftalık süreyi yapacağı sunuma hazırlanmakla geçirir. savunma günü gelip çattığında klasik giyinmek zorunda olan ancak klasik giyinmeyi beceremeyen bünye, giyim - kuşam konusunda oldukça saçmalayarak okula gider ve savunmanın yapılacağı salonun önünde beklemeye başlar. içeri çağırıldığında içeride tanıdığı ve sevdiği 3 hocasının dışında, o güne kadar hiç görmediği, bölüm dışından bir hoca daha vardır. bu hocanın orada bulunma nedeni sınavı adeta bir meydan muharebesine dönüştürmek ve sürekli karşı saldırıda bulunmaktır. zira öyle de olur. ancak bünye tezine çok iyi hazırlanmıştır. savaş alanını 4. hocaya bırakmaya hiç niyeti yoktur. yaklaşık 1 saat süren sınavın sonunda bir de melek gibi olan hocalarının, özellikle de danışmanının kendisini sahiplenmesiyle birlikte, bünye sınavdan oy birliği ile geçer. sınav bittikten sonra, bünyenin götürdüğü pasta ve çörekler hocalarla birlikte afiyetle yenir. kuş gibi hafifleyen bünye, artık sadece eve gittiğinde hangi filmi izleyeceğini düşünüyordur.

    hikayenin devamı için;

    (bkz: doktora)
    1 ...
  10. the panic in needle park

    2.
  11. http://www.imdb.com/title/tt0067549/

    başrollerinde al pacino ve kitty winn in yer aldığı 1971 yapımı, afişi güzel film. al pacino bu filmde haylaz bir uyuşturucu bağımlısı rolündedir. film, uyuşturucu konulu bir film gibi görünse de, aslında uyuşturucu bağımlısı 2 gencin aşkını anlatır.

    ayrıca;

    (bkz: al pacino'nun her filmde sakız çiğnemesi)
    3 ...
  12. raging bull

    26.
  13. bugüne kadar sayısız iyi oyunculuk performansı izlemiş sıkı bir sinema takipçisi olarak öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu filmde robert de niro nun göstermiş olduğu performans, kanımca dünya sinema tarihinin en iyi oyunculuk performansıdır.

    1980 yapımı film, boksör jake la motta nın hayatını anlatan biyografik bir film olmakla birlikte asla bir boks filmi değildir. öyle ki, bu filmde jake la motta nın kendine duyduğu aşırı özgüvenle birlikte, paranoyanın beraberinde getirdiği kıskançlık ve bencillik duygularının bir adamın çöküşünü nasıl hazırladığına şahit oluruz.

    en iyi sahnesi jake'in hapishane hücresinde duvarı yumruklamasının ardından kendisiyle yaptığı iç hesaplaşma sahnesi olan film, bunun gibi sayısız güzel sahne ve replik içermesinin yanında, kullanılan makyaj teknikleriyle de insanın tüylerini diken diken ediyor ve alkışı hak ediyor. filmde de niro'ya öylesine gerçekçi makyajlar yapılmış ki, insan bazı sahnelerde bakmamak için reflex olarak gözünü kapatıyor.

    ve filmin muhteşem finali...

    ı'm the boss.. ı'm the boss.. ı'm the boss.. ı'm the boss...

    --spoiler--


    --spoiler--
    3 ...
  14. carlito s way

    24.
  15. anlatabilmek için kelimelerin yetersiz kalacağı, klişe bir konusu olmasına rağmen, al pacino nun müthiş oyunculuğuyla bir başyapıta dönüşen film. al pacino nun neden efsane olduğunun en güzel kanıtı.

    carlito s way, ölmeden önce izlenmesi gereken bir filmden çok daha ötesidir. insanın en depresif anında açıp izleyerek, o filmi izlemeyi bir seremoniye dönüştürdüğü ve bu eylemi gerçekleştirmenin, garip bir şekilde kendisine iyi geldiğini düşündüğü filmlerdendir. çünkü carlito'nun hayalleri ve hayata tutunma çabası bunu gerektirir.

    bu film, meşhur kapı kırma ve bu sahnenin ardından gelen erotik sevişme sahnesi gibi her filme nasip olmayacak güzellikte bir sahne içerir ki, bu sahne, gangster ve mafya konulu bir filmin bile nasıl sanatsal ve estetik bir şekilde izleyiciye sunulabileceğinin en büyük göstergesidir. carlito'nun elinde çöp tenekesi kapağı ile yağmur altında sevdiği kadını izlediği sahneden, blardo ve hastane sahnelerinden hiç bahsetmiyorum bile.

    ve al pacino...

    sen nasıl bir insansın? ya da sen insan mısın? diye sormaktan alamıyorum kendimi. filmin sonunda sedyede giderken etrafa boş gözlerle attığın bakış, nasıl bir bakıştır? siyah deri ceket, yumurta topuklu ayakkabılar, dağınık saç ve kirli sakal, hatta altın saat bir insana bu kadar mı yakışır? ve yürüyen merdivenden yatarak inerken, o sol bacak niye kalkık?
    3 ...
  16. erdem yener

    70.
  17. türkiye'nin kemal sunal dan sonra tanıdığı en iyi karakter komedi oyuncusu. tıpkı kemal sunal gibi saf, salak, şaşkın ama bir o kadar da şirin rolleri müthiş bir performansla sergileyen bu on parmağında on marifet adam, sadece mimikler ve oyunculuk açısından değil, yüz olarak da kemal sunal a çok benziyor.

    http://galeri.uludagsozluk.com/r/kemal-sunal-108305/

    http://galeri.uludagsozluk.com/r/erdem-yener-66094/

    türkiye onu avea reklamlarıyla tanıdıysa da, aylin aslım ın kanımca bugüne kadar söylediği tek güzel şarkısı olan ahh ı yaparak yıllar önce zaten gönüllere taht kurmuştu. trt 1 de yayınlanan başrolde aşk dizisinde yeteneğinin ve şirinliğinin sınırlarını zorlarken, mimikleriyle insanda kendisinin yanaklarını ısırma hissi uyandırıyor.

    yirim.
    7 ...
  18. nuovo cinema paradiso

    13.
  19. leon ve mar adentro dan sonra beni ağlatan, italya, "alfredo" ve sinema üçlüsünü içinde barındıran film.

    bir çocuğun çarpık dişlerinden, bir adamın göz kenarlarındaki çizgilere uzanan, film kadar kısa buruk bir hayatın, film şeritleri gibi gözlerimizin önünden geçtiği sıcacık bir film.

    öyle bir filmdir ki cennet sineması, hayatı boyunca sadece "bir" dostu olan, sadece "bir" kadına aşık olan ve sadece "bir" hayalin peşinden giden bir adamın öyküsünü anlatır. dostunu ve aşık olduğu kadını kaybeden bu yalnız adamın hayalini gerçekleştirdiği an ise, filmin belkide en hüzünlü sahnesidir.

    hayatın "fine" yazısını son bir kez görmeden...
    5 ...
  20. scarface

    256.
  21. afişine hasta olduğum kült film. al pacino bu filmde de aşmıştır. mutlaka izleyindir. izlemeden ölmeyindir.

    al pacino'nun sanki yiyecekmiş gibi ağzını kocaman açıp puro içmesi, sanki düşecekmiş gibi sürekli pantolonunun belini yukarı çekmesi, kokain çekerkenki yüz mimikleri, film çekildiğinde 43 yaşında olmasına rağmen ergen psikopat tavırları, filmin sonlarına doğru masanın üstünde duran kokain dağına başını gömmesi ile, al pacino'ya sen nasıl bir insansın yaa? dediğimdir.

    --spoiler--
    ayrıca tony montana nın patronuna ihanet edip, patronunun hem parasına hem de kadınına sahip olması ve zengin olduktan sonra işyerlerinin adını kendi adıyla değiştirmesi, bende bizdeki banker bilo nun bu filmi taklit ettiği düşüncesini uyandırdı. ancak scarface'in banker bilo dan 3 yıl sonra çekildiğini öğrendiğimde acaba scarface mi banker bilo yu taklit etti diye düşünmedim değil. *
    --spoiler--

    son olarak, al pacino büyüksün...
    2 ...
  22. scent of a woman

    77.
  23. saçlar... hiç buklelerle dolu saçların arasına yüzünü gömüp ağladın mı?
    dudaklar... dudaklarına değince, çölü geçtikten sonra içtiğin şarabın ilk yudumuna benzer.
    bacaklar... ister antik yunan'ın uzun sütunları olsun, ister ikinci el bir piyano. aralarında ne vardır? cennetin anahtarı.

    diyerek, muhteşem bir kadın tanımı yapmış olan aşmış film.

    al pacino bu filmde devleşir. bu filmde gerçekten kör olduğunu, diğer filmlerinde görüyor taklidi yaptığını düşündürtür. bu filmde gösterdiği performansıyla çoktan hakettiği oscarını alırken, kirli sakalları ve dağınık saçlarıyla fena halde karizmatiktir.



    film, kendisinden 2 yıl sonra çekilen pulp fiction daki twist sahnesiyle birlikte, kanımca dünya sinema tarihindeki en iyi dans sahnesine sahiptir. sözü edilen sahneler için;

    http://www.youtube.com/watch?v=aLZl6R7JGCc

    http://www.youtube.com/watch?v=0Nx6Xvt48IM

    son olarak, al pacino büyüksün...
    6 ...
  24. cidade de deus

    69.
  25. tanrı'nın unuttuğu kentte, tanrı olmaya çalışanların öyküsünü ezik bir gencin gözünden anlatan ve fotoğrafçı olma isteğini tavan yaptıran muhteşem film.

    film, quentin tarantino filmlerinde olduğu gibi karmaşık kurguyla çekilmiş; içerdiği şiddet ve kaos ortamı nedeniyle fena halde amores perros u anımsatmıştır. ölmeden önce izlenecek filmler arasındadır. mutlaka izleyin, izlettirindir.
    4 ...
  26. segunda piel

    1.
  27. ingilizcesi second skin, türkçesi ikinci ten olan, başrollerinde javier bardem, jordi molla ve ariadna gil in yer aldığı, gerardo vela nın yönettiği 1999 yapımı, gay temalı ispanyol filmi.

    alberto * ve elena *, evli ve bir çocuk sahibi mutlu bir çifttir. ancak psikolojik sorunları olan alberto, karısını çok sevmesine rağmen onu bir erkekle aldatır. bu erkek diego'dur *. filmi ilginç kılan nokta ise, alberto diego'yu sorunlarından kaçtığı geçici biri olarak görürken, diego'nun alberto'ya deli gibi aşık olmasıdır. soundtracki muhteşem olan filmi, özellikle javier bardem hayranlarının kaçırmamasını öneririm.

    soundtracki şuradan dinlenebilir:

    2 ...
  28. biutiful

    33.
  29. içinde "güzel" olan hiç birşeyi barındırmayan ve javier bardem in oyunculuğunun nirvanasına ulaştığı film. bu adama hasta,sakat,özürlü, bilumum çaresiz roller fena halde yakışıyor.

    amores perros, babel ve 21 grams la birlikte zaten gönülleri fetheden inarritu'nun kanımca en iyi filmi.

    her şehir kadar barcelona'nın da arka sokaklarında yaşanan bir dram. yaşam mücadelesi veren insanlar. manik depresif bir anne. masum 2 çocuk. çocuklarından başka kimsesi olmayan bir baba. buruk bir doğum günü. kanser. yoksulluk. pislik. ölüm.. ama tüm bunlara rağmen hayata bir şekilde tutunmaya çalışıp mutlu olma çabası. herkes kadar...

    biutiful. okunduğu gibi yazılır.
    6 ...
  30. v for vendetta

    553.
  31. (bkz: vi veri veniversum vivus vici)
    (bkz: ölmeden önce izlenecek filmler)

    kitap okuyan, klasik müzik dinleyen, tiyatral yönü olan entel bir devrimcinin filmi. afişi ve içerdiği aforizmalarla, pulp fiction dan sonra, kanımca son zamanların en kült filmi.
    5 ...
  32. david gilmour

    73.
  33. attığı comfortably numb solosu, kanımca dünyanın en iyi sololarından biri olan, bu kadar yakışıklı bir adam, dünyaya bir daha gelemez dediğim, tanrı'nın bitirme tezi, gitarın bitiren tanrı'sı...
    5 ...
  34. roma

    54.
  35. aşk'ın * dünya haritası üzerinde vücut bulmuş hali. tezimin biricik konusu. tez vakitte kendimi kollarına atmak ve kollarında sonsuz bir uykuya dalmak istediğim düşkent.
    2 ...
  36. schindler s list

    121.
  37. psikopat bir komutanın sabah sporu olarak birkaç insan öldürdüğü, son sahnesiyle beyinlere kazınan, liam neeson un filmdeki halini dave gahan a benzettiğim, kırmızı paltolu renksiz film.

    film, her ne kadar propaganda amaçlı yapılmış olsa da, imdb deki yerini sonuna kadar hakeden ve yahudi soykırımını işleyen filmlerin içinde en kaliteli olanıdır. oscar schindler'in ağlayarak, "şu yüzük bir kadını kurtarabilirdi, bu arabayı satsam 3 insan kurtarırdım ve bu broş bir erkek ederdi" dediği sahne, her defasında ağlatacaktır.
    2 ...
  38. zapiski iz podpolya

    81.
  39. nietzsche'nin neden vahiy olarak gördüğü, şu notlardan sonra daha iyi anlaşılan ve soğuk su etkisi yaratan aşmış kitap.

    --spoiler--
    - insanlarla kucaklaşma isteğini yerine getirebilmek için hiç olmazsa etiyle kemiğiyle bir insan gereklidir.

    - insan önce kendisi yaşamayı öğrenmeli, sonra başkalarını kınamaya kalkışmalı.

    - sevginin, sevilen kişinin kendi isteğiyle kendisini tutsak etmesi olduğuna inanıyorum.

    - kolay kazanılmış bir mutluluk mu, yoksa insanı yücelten bir acı mı? hangisi daha iyidir?

    - aslında biz ölü doğmuş kişileriz. aslında çoktandır canlı olmayan babalardan çoğalıyoruz ve bu durum giderek hoşumuza da gidiyor. bir kolayını buluversek, neredeyse doğrudan doğruya düşüncelerden doğmayı sağlayacağız.
    --spoiler--
    4 ...
  40. tuncer salman

    8.
  41. bugün bursa heykel'de üniversiteye gitmek için 48 in teşrif etmesini beklerken önümden geçerek arz-ı endam eden cool ve yetenekli oyuncu. çirkin karizma. kendisinin javier bardem e * benzetilmişliği olup, bu benzerlik şahsım tarafından da onaylanmıştır.
    3 ...
  42. the dancer upstairs

    1.
  43. javier bardem in her zamanki gibi döktürdüğü, kendisini bıyıklı görebileceğimiz, devrim ve kaos ortamında bir polisin, kızının bale öğretmenine duyduğu aşkı anlatan, soundtrackleri sağlam, 2003 yapımı john malkovich filmi.
    2 ...
  44. carne tremula

    4.
  45. evet. hiçbir sevişme böylesine hüzünlü olmamıştı...

    ingilizcesi live flesh, türkçesi çıplak ten olan, javier bardem in adeta ilahlaştığı film. fiziksel engelli roller bu adama çok yakışıyor. yirim.

    bomboş bir sokakta gerçekleşen bir doğum sahnesiyle başlayıp, kalabalık bir sokakta gerçekleşen bir doğum sahnesiyle biten film, aslında değişen bir şehirden ziyade, değişen hayatları anlatıyor.

    -kimse gençliğinin sahibi değildir. sevdiği kadınların da.

    -neden kalıyorsun?
    -çünkü senin bana, ondan daha çok ihtiyacın var.

    http://www.imdb.com/title/tt0118819/
    3 ...
  46. javier bardem

    68.
  47. dünya'nın en şanslı çocuğuna gün itibariyle sahip olan aşmış kişilik.
    2 ...
  48. biutiful

    5.
  49. türkiye'de 28 ocak 2011'de gösterime girecek olan, javier bardem'in, mar adentro dan sonra en iyi oyunculuk performansı göstereceğine inandığım, merakla beklenen film.
    3 ...
  50. tezli yüksek lisans

    13.
  51. tez elden bit artık dediğimdir.

    kabustur. sıkıntıdır. bir sayfasını yazabilmek için günlerimi harcadığımdır. lisans yapan çoğu öğrencinin hayallerini süslese de türkiye'deki master mezunu işsizleri ve üniversitede dönen çarkları göz önünde bulundurursak, aslında bir işe yaramayan hededir. tanrı tüm master yapanları kutsasındır. * * *
    7 ...
  52. oldeuboi

    173.
  53. dumur.

    oyunculukları, senaryosu, kurgusu, şok edici finali ve müzikleriyle dünya sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir. mutlaka izleyindir. izlemeyenlere işkence ederek izlettirindir.
    2 ...
  54. alexander supertramp

    14.
  55. kişinin, "her şeyi kendi adıyla söyle" felsefesini benimsemesine neden olan, gerçek bir kahramanın, hayali ismi.

    ı am alexander supertramp.
    you are super apple. *
    2 ...
  56. javier bardem

    63.
  57. javier, sen bu dünyaya ait olamazsın dediğimdir. her filmi defalarca izlenesidir.

    kendisine aşık olma sebebi olan mar adentro filminin final sahnesinde gerçekleştirdiği akıllara zarar oyunculukla beyinlere kazınandır. kanımca bu filmin sonundaki ölüm sahnesi dünya sinema tarihinde gerçekleştirilen en gerçekçi ölüm sahnesidir. sözü edilen sahne için;

    2 ...
  58. alman arkeoloji enstitüsü

    1.
  59. istanbul'da, taksim gümüşsuyu'nda bulunan (çalışmaktan sıkılan bünyelerin çalışmaya ara verip istiklal'de tur atabileceği kadar merkezi bir yerde), eskiden alman konsolosluğu olan, tarihi bir binaya sahip, eskiçağ tarihi ve arkeoloji alanlarında türkiye'nin en büyük araştırma/arşivleme enstitüsüdür.

    üniversite öğrencileri, enstitü kütüphanesinde bulunan kaynaklardan öğlen 1'e kadar, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ise eğer isterlerse 1'den sonra da, kütüphane kapanana kadar çalışabilirler. kapalı raf usulü çalışan bir kütüphane olduğu için, üzerinde çalışılmak istenen kaynaklar enstitünün web adresinden taranarak gidilirse çok daha iyi olacaktır.

    enstitü'nün web adresine ulaşmak isteyenler için;

    http://www.dainst.org/
    1 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük