bugün

carlito s way

anlatabilmek için kelimelerin yetersiz kalacağı, klişe bir konusu olmasına rağmen, al pacino nun müthiş oyunculuğuyla bir başyapıta dönüşen film. al pacino nun neden efsane olduğunun en güzel kanıtı.

carlito s way, ölmeden önce izlenmesi gereken bir filmden çok daha ötesidir. insanın en depresif anında açıp izleyerek, o filmi izlemeyi bir seremoniye dönüştürdüğü ve bu eylemi gerçekleştirmenin, garip bir şekilde kendisine iyi geldiğini düşündüğü filmlerdendir. çünkü carlito'nun hayalleri ve hayata tutunma çabası bunu gerektirir.

bu film, meşhur kapı kırma ve bu sahnenin ardından gelen erotik sevişme sahnesi gibi her filme nasip olmayacak güzellikte bir sahne içerir ki, bu sahne, gangster ve mafya konulu bir filmin bile nasıl sanatsal ve estetik bir şekilde izleyiciye sunulabileceğinin en büyük göstergesidir. carlito'nun elinde çöp tenekesi kapağı ile yağmur altında sevdiği kadını izlediği sahneden, blardo ve hastane sahnelerinden hiç bahsetmiyorum bile.

ve al pacino...

sen nasıl bir insansın? ya da sen insan mısın? diye sormaktan alamıyorum kendimi. filmin sonunda sedyede giderken etrafa boş gözlerle attığın bakış, nasıl bir bakıştır? siyah deri ceket, yumurta topuklu ayakkabılar, dağınık saç ve kirli sakal, hatta altın saat bir insana bu kadar mı yakışır? ve yürüyen merdivenden yatarak inerken, o sol bacak niye kalkık?