Fransızıın fransızdan başka. Panamalının Panamalıdan başka.... dostu yoktur diye genellenebilecek bir durumdur. Nitekim sınırlı kanyak vardır ve ülkeler bunlardan daha büyük pay almak amacıyla çaba harcarlar.
Kelime anlamıyla doğrudur diyebiliriz ama bizde uyandırdığı duygu tamamen saçmalıktır.
John Berger'den Görme Biçimleri kitabının çevirisini yapmış olan yayın evi. Yanılıp aldım , net olarak ifade etmek gerekirse hayatımda gördüğüm en kötü çeviri.
yaşadığım durumdur. uzun süreli netflix kullanıcısı olan arkadaşlarımında paylaştığı derttir. yinede bağımlılık gibi üyelik iptali yapamamam da başka bir sorunsaldır.
Dizi finalini 2 saatlik bölümle yaptıkları dizi. Netflix açıklmasına göre farklı ülkelerde çekiliyor olması maliyeti çok artırdığı ve aynı oranda gelir elde edilemediğinden bitirildiği söylenmiştir.
izlenmesini çok tavsiye ettiğim marjinal sahneleri çok ama konusu aşırı derece orjinal olan dizi.
Yurtdışındayken cumartesi günleri kapalı olan yahudi restoranları görmek gayet doğal bir durum. Acaba bu arkadaş aynı düşünceyi orada da gösterir mi yoksa inanç özgürlüğü der geçer mi ?
binali yıldırım , meral akşener ve temel karamollaoğlunu youtube kanalına davet etmeyi başarmış , şu aralar 1.3 miyon takipçisi olan , onedioda saçma videolarda oynamakla beraber babala tv adında kendi youtube kanalında siyasi videolar paylaşan kişi. Kişisel olarak babala tv kanalını seviyorum bu arada.
istanbulda yalnızca 400 küsür kişilik kontejan açıp ankarada 4000 kontejan açan, izmir(200 kişi) ankara istanbul hariç başka yerde olmayan. ücretide 200 TL olan (evet iKi YÜZ TÜRK LiRASI) sınavdır.
istanbulda yalnızca 400 küsür kişilik kontejan açıp ankarada 4000 kontejan açan, izmir(200 kişi) ankara istanbul hariç başka yerde olmayan. ücretide 200 TL olan (evet iKi YÜZ TÜRK LiRASI) sınavdır.
Bir ittihatçının gözünden osmanlının son yıllarını ve cumhuriyetin kuruluş yıllarının anlatıldığı bir yapıt.
Balkan savaşlarını , trabusgratı , Abdulhamitin son dönemlerini , Vahdettinin ilk yıllarını , Sultan Reşatın döneminin tamamını ve cumhuriyetin ilk yıllarını yaşamış birinin gözünden anlatan bir kitap. Selanikte başlayan hikaye Şehsuvar sami adındaki ittihatçı fedainin kaleme döktüklerinin günümüz diline uyarlanmış şekli . Ayrıca dönem istanbuldaki siyasi cinayetleride yaşarmışcasına hissettiriyor.
Birde baş karakterin içerinde bulunduğu ruh hali var ki insanı içine çekiyor. Yahudi bir kıza Müslüman bir genç olarak aşık oluyor ve beraber olmalarının tek yolu Fransaya gitmeleri , lakin şevsuvar vatanın geleceği ve sevdiği arasında bir tercih yapmak mecburiyetinde kalıyor. Tüm roman boyuncada geçmiş 20 yılda yaptıklarının ulu bir şey olup olmadığını sorguluyor.
Bir diğer sorgusu ise : Mevcut yazarlık yeteneklerini kullanarak Fransadan meşrutiyet için yazılar yazması mı daha ulu bir davranış olurdu , yoksa 20 yıl yaptıgı gibi bir fedai gibi çatışmak mı ?
Kitapta bunu şu şekilde bahsediyor, "iki hayat yaşıyorum sanki, biri son 20 yılda yaptıklarım , biri de esterle yaşayamadıklarım"
Yakın tarihle alakalı romanlar sevenlere şiddetle tavsiye edilir.
bir problem teşkil etmeyen durumdur. nitekim Atatürk Türklüğü "Türkiye devletini kuran halka Türk milleti denir " diyerek Türk tanımını yalnızca gen,kan,soy gibi bir durumdan çıkartıp , bir üst kimlik ve bir duygu olarak tanımlamistir. bundan dolayıdır ki "Ne mutlu türküm diyene" sözünü kullanmıştır. dikkat ederseniz nebmutlu türk doğana yada türk olana dememiştir.