karanliktan korkan bebekler
268 (çağından bir adım önde)
altıncı nesil yazar 2 takipçi 14.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    karılmış harcımız yalnızlıktan

    2.
  1. yalnızlık ömür boyu isimli mfö şarkısı kadar yalnızlığı anlatan manidar slogan yapılası söz öbekciği... cenk taner'in şarkı sözlerinin hepsinde hemen hemen bulabileceğiniz o ikinci yeni şiirleri tadında imgesel yaklaşım burdanda anlaşılabilir.
    ve hatta metin kurt gibi yalnızız ceza sahasında...
    1 ...
  2. 100 yıl 100 film

    5.
  3. çok fazla film seçeneğini elememize neden olan bir çalışma.

    1- (bkz: sevmek zamanı)
    2- (bkz: ah güzel istanbul)
    3- (bkz: kuyu)
    4- (bkz: muhsin bey)
    5- (bkz: masumiyet)
    6- (bkz: uzak)
    7- (bkz: sonbahar)
    8- (bkz: meleğin düşüşü)
    9- (bkz: karpuz kabuğundan gemiler yapmak)
    10- (bkz: korkuyorum anne)
    1 ...
  4. gloria

    22.
  5. Film özgür ruhlu,geleceğe umutla bakan,cesur ve kendine güvenen, hayata hep pozitif çizgiden bakmış fakat bir yanı mincik bir kız olan bir kadının hikayesi. Laura Branigan Gloria şarkısıyla sonlanan final sahnesiyle özgürce dans eden o kadının hayatına kaldığı yerden umutla bıkmadan doyasıya yaşayarak devam edeceğine dair bir son olmuştur. tavsiye edilir...
    0 ...
  6. bir sinema filmine bilet almışım

    3.
  7. en sevdiğim yüzyüzeyken konuşuruz şarkılarından biri. özelikle hepimiz:
    haklıyım, balık gibi,tutulmuş daha yeni,denizinden uzaklaşmış,kovadayım kovadayım,dizeleri gibi hisettmişizdir. iyidir iyi...
    1 ...
  8. müzik hayvanı

    1.
  9. adı üstünde sesleri,müzikleri bir hayvan misali yutan bağımsız çalışmalar yapan grup yada müzisyenleri toplamış bir platform. kendilerini çok güzel özetleyen bir yazı da var ;

    Önceden duymuş olduğum bir cümleydi, "insan hiç bir yerden buraya bir zerre getiremez". Tabii burada kastedilenin evrenin tamamı olduğunu unutmamak gerekir. Elimizde yeni diye tuttuğumuz ne varsa yanılsamadan ibaret. Sadece keşfedebilir ya da farkedebiliriz. işte bu keşiflere yeni diyor bir çok kültür. Var olduğu halinden insan eli değmesiyle, daha doğrusu aklın müdahalesiyle oluşturulan ürünlere dönüşünce, sanki yeni yepyeni hatta ilki üretmek gibi bir vehim…

    Akıl oluşturması gerektirdiğini düşündüğü müziği nelere göre budamaktadır? Bu budama esnasında ne gibi güzellikleri ortadan kaldırır. Ne fark eder! Sonuçta ağaç ta güzeldir baston da. Burada önemli olan ağaçtan baston çıkarmayı sahiplenmeden ortaya koymak herhalde. Ama nasıl?

    Aslında başka bir müzik diyerek üzerine uzunca bir süredir düşündüğüm "şey", hem insanın aklından ötede hem de insandan görünen bir müzik. Öyle ki kaleme aldığımız ya da almadığımız ama zaten varolduğunu bildiğimiz bir şeyleri zamandan ve mekandan soyunarak ifade etmeye çalışmak. Yani vesile olmak.

    Peki, insan tahayyül ettiği bir yapının nasıl vesilesi olur? Varlığıyla. Sadece var olmakla belki. Ama daha fazlası değil… Sahiplenmden yapabilmek dedim ya. işin belki de en zor kısmı bu. Şimdilik… Bastonun baston olduğunu bilmenin yanında, ağaçtan olduğunu unutmamak gibi. Hangi sesleri birleştirdiğimizi düşünerek onun bizim yapıtımız olduğunu düşünebiliriz?

    işi tam tersinden ele alacak olursak aslında günümüz için daha gerçekçi bir durum ortaya çıkacaktır. Bugün bestecilik, aslında var olan bir bilgi karmaşasının içinden, yine insanın kurgulamış olduğu (ki buradaki kurguda ne gibi zaafların göz önüne alınıp alınmadığını bilmemiz gerekmiyor bile) bir sistem ile süzüldükten sonra oluşan rasyonel yetinin kullanabildiği bir hizmet aracıymış gibi görülmekte. Tabii ki burada taklidi de olsa evrenin ya da her şeyin kendi içindeki uyumu düşünülmekte. Bizler müzikte bir çok kültürde olan bu uyum simülasyonunu kabul ediyor, benimsiyor ve uyguluyoruz. ikinci kişi olarak uygulamaya koyulduğumuz andan itibaren aslında taklidin taklidini yapmaya başlıyoruz.

    Bahsetmeye çalıştığım şey aslında bir çiçeğin açmasının benzersizliği gibi. Çiçeğin doğal ortamında büyümesine insanın müdahale edemediği gibi fiziki özelliklerini de bizler atayamayız. Peki, kendi işimizde bu farkındalığa nasıl ulaşabiliriz? Açıkçası bu benim formülize edebileceğim bir şey değil. Ama işin özünde bu niyetle hareket etmenin başka bir farkındalığa sebep olabileceğini düşünmekteyim. Zaten bunu bilememek ya da bilinse bile paylaşılamaz oluyor olması en doğrusu herhalde. (Bu arada bana göre doğruyu bir takım yanlışlar içinden akıl ile seçebiliyor olmak sadece bir yanılsama. Doğru tek. Seçeneksiz.)

    Şu ana kadar söylemiş olduklarımdan kesinlikle böyle bir müziğin imkansızlığı akıllara gelmemeli. Zaten öncelikle akıllara bir şey gelmemeli. Çünkü akıla gelen herşey bu müziği budayan, güzelliklerinden alıp götüren bir balta darbesi gibi. Ama unutmamak gereken bir diğer konuda eğer amaç hizmet etmek ise işlevi için gereken zahmeti de üzerinde göstermektedir. Bizlerin farkedebileceği en temel nokta üzerimizden akıp gidenleri yine üzerimizden bize akıtmak. En azından bu fikirle hareket etmek. O zaman kim kime neden kötü diyebilir.

    Evet, insanın kendini tanımasının bir başka hali olarak müzik üzerinden bunun olabilecek olması ihtimalinden bahsediyorum. Kendimizden kendimize tanımaya çalıştığımız her ne ise, ya bu bir sesle olursa diyorum…

    işte Müzik Hayvanı, bu sese kadar olan yolculuk esnasında çırpınan tüm sesleri barındırmak üzere çıktı yola. Kendimizce...

    - Eray Düzgünsoy
    0 ...
  10. kompile karga

    1.
  11. Karga Bar’ın artık gelenekselleşen yıllık toplama albüm serisinin adıdır.
    kompile karga 4: söz olarak piyasa çıkmış son albümlerinde cenk taner ve karabatakların tahta kılıçlar şarkısıda mevcuttur. diğer albümlere http://www.kargabar.org/#/Album adresinden yani kendi sitelerinden ulaşabilirsiniz.
    1 ...
  12. şirin soysal

    8.
  13. bir birsen tezer hayranı olarak yeni keşfettiğim jazz vokali. özellikle bir şeyler var adlı şarkı gerçekten hoş bir şarkıdır. onun dışında albümlerindeki şarkıları özümsemeye devam etmek gerekir... *
    0 ...
  14. kadıköy sound

    2.
  15. huzuru,sakinliği,denizin en derin mavisini bünyenize sokup harmanlamayı başarmış sesler bütünüdür. aynı zamanda bir şiir gibi romantik,aykırı,derin sözlere sahip ve ironiktir... son zamanlarda bahsedilen isimler dışında halimden konan anlar ve yüzyüzeyken konuşuruz gibi gruplar da bu ruhu taşımaktadır.
    2 ...
  16. üşüyen sevgiliye konyak içirmek

    3.
  17. insanı sıcacık hissediren, bir tür romantizm fışkırması olmasada anlık üşümeyi geciktiren bir davranış biçimidir.
    0 ...
  18. belmin söylemez

    1.
  19. ilk filmiyle vurmuş olan yönetmen.(şimdiki zaman) böyle güzel filmlerin devamını beklediğimiz yönetmenler listesine girmeyi başarmıştır.
    0 ...
  20. the perks of being a wallflower

    30.
  21. insanda güzel tadlar bırakan bir film. bir sürü kısım içinde en en sevdiğim tünel sahnesi ve david bowie'nin heroes şarkısnın çaldığı sahnedir. finalide keza o sahneyle bitmiştir. güzel cümleler insana dolu dolu yaşadığını anımsatır ve insanlar sonsuzdur...

    --spoiler--
    Bir gün bunların sadece hikaye olacağının ve fotoğraflarımızın sadece eski fotoğraflar olarak kalacağının farkındayım. Hepimiz birilerin anne ve babaları olacağız.

    --spoiler--
    1 ...
  22. ali murat irat

    2.
  23. the broken circle breakdown

    2.
  24. açılışından sonuna kadar sizi ekrana kilitleyen bir hüzün yumağı. bazı filmler vardır hani hayata devam etmenizi zorlaştıran kendimizi,hayatımızı geleceğimizi, nereye doğru gideceğimizi, düşünemediklerimizi,bilinçaltına ittiğimiz bazı gerçekleri, yüzümüze şap diye vuran ağlama krizine sokan sahneler sisilesidir. bu filmden sonra yeniden hayata dönmek zor oluyor. yanınızdaki insana uzun uzun bakıyorsunuz,çünkü filmde aşk var hüzün var kaybetmek var. kesinlikle izlenmesi gereken bir film son zamanlarda izlediğim en çarpıcı filmlerden biri oldu. müzik ve kadının seksiliğinden öte; aşkla sevişen bir çiftin mutluluğunun hüznü beni derinden etkiledi. aynı zamanda din ve ateizm konularına bakış açısı cidden izlenmeye değer sahnelerdi. biz yine de inanırız bir gün bir kuş,bir kurbağa yada bir kelebekte vücut bulabileceğimize...

    --spoiler--

    aslında hep biliyordum.
    gerçek olmayacak kadar güzel olduğunu, uzun sürmeyeceğini.
    hayatın böyle olmadığını, cömert davranmadığını.
    birini sevmemelisin.
    birine bağlanmamalısın.
    hayat seni kıskanır.
    elinden her şeyini alır ve yüzüne güler.
    sana ihanet eder..

    --spoiler--
    5 ...
  25. aklımın sibiryası

    1.
  26. cenk taner'in 14 kasım 2013 çıkışlı yoldan çıkmış şarkılar albümünden Versem sana bir soluk aşk, gülümser misin? tadında yine cenk abilik sözlere sahip bir şarkı...
    2 ...
  27. özgür olduğunda marmara

    1.
  28. cenk abimizin kitabıyla aynı isimli şarkısıdır. mualif sözlere sahip olan şarkı kanımca gezide yaşananlara göndermedir. güzeldir,naiftir,sıcacıktır özgürlüğe özlemdir.

    Mutluluktan tutuklanmıştım bir zamanlar
    Ama boş bulundular kaçtım
    Kaçkınlar defterine yazılmış adım
    Hem kaçkınım hem deli
    Ne gidiş belli, ne dönüş

    Sonra günlerden bir gün sanırım cumartesi
    Dünyanın bir yerinde bir şey oldu, güzel oldu
    Bizim denizde yüzmek bize yasak oldu
    Taş kaydırdık kıyıdan, ellerimiz pis oldu
    Yine de duramadım söylemeden
    Ne sen özgürsün şimdi ne de ben

    Özgür olduğunda Marmara, görüşürüz bir ara
    Özgür olduğunda Ankara, buluşuruz bir ara

    Mutlu Olmak imkansız Derneği’nde
    Kurucu üye sıfatıyla
    Herkeslere yemek var bu gece
    Bütün içkiler bizden, iç gönlünce

    Sonra yine bir gece, bilmem kaç kişiydik
    Yarımız insafsız, yarımız imkansız
    içi yanmış bir tayfa, sorular derin
    içmişiz bir fil gibi, artık ne varsa
    Yine de duramadım söylemeden
    Ne sen özgürsün şimdi ne de ben

    Özgür olduğunda Marmara…
    2 ...
  29. hep yarın olsun

    1.
  30. cenk taner'in 14 kasım 2013 çıkışlı yoldan çıkmış şarkılar albümünden tatlı mı tatlı bir şarkıdır... buyrun sözleri için ;

    Bu kadar az günaha bir yaşam verilmez
    Yaşamak çıplak bir söz, kolay geçilmez
    Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
    Yalnızlıktan kim anlar senin kadar
    En azından bu aralar
    Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle

    Kadroda yıldızlar, önümüzde kupalar var sandın
    Oysa hep biz bizeydik oynuyorduk forma aşkına

    Yarın olsun, yarın olsun, hep yarın olsun
    Çünkü bugün sen yoksun, yokluğunda kayboldum
    Ne güzeldi çokluğun, şimdi az oldum, hep yarın olsun
    Ne kadar da mutluydum, çokluğunda kayboldum

    Bu kadar az günaha bir aşk verilmez
    Sevişmek çıplak bir söz, kolay geçilmez
    Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle

    Bütün yollar sana çıkar
    En azından bu aralar
    Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle

    Kadroda yıldızlar, önümüzde kupalar var sandın
    Oysa hep biz bizeydik oynuyorduk tozlu sahalarda, gazozuna

    Yarın olsun, yarın olsun, hep yarın olsun…
    2 ...
  31. yolda

    27.
  32. yeni keşfettiğim tatlı bir grup. son zamanlarda çok dinliyorum ve gördüğüm herkese tavsiye ediyorum...
    http://www.yoldamuzik.com/
    2 ...
  33. yalnızlık arkadaşım

    2.
  34. genç osman'ın buram buram yalnızlık,uzaklık,yoksunluk,terkediliş,mutsuzluk,hüzün ve dünyadan yok olma isteğini dibine kadar hissediren yalnız bir şarkısı.
    0 ...
  35. iyileşiyorum

    56.
  36. bir kadının aşka direnme ve direnememe halinin şarkısıdır. bir yandan iyileşiyorum diye bağırır.diğer yandan içindeki yaraları hala kapatamadığı,özlemine yenik düşmemek için söylediği teselli cümleleri. şarkı, öyle de güzeldir,böylede güzeldir...
    0 ...
  37. suspus

    12.
  38. bir gidiş bir isyan duygusudur sanki... güzeldir...
    0 ...
  39. di gel yanıma

    5.
  40. sözleri mükemmel olan bir de birsen tezer'in sesinden dinlenince tadından yenmeyecek bir şarkıdır.
    0 ...
  41. birsen tezer

    83.
  42. geç keşfettiğim ama bir daha sesinden kendimi asla mahrum etmeyeceğim nadide bir ses.
    0 ...
  43. iftara 2 buçuk dakka kala dayanamayıp sevişmek

    17.
  44. yazar burada ütopik fantazilerinden bahsetmiştir.
    2 ...
  45. seni beklerim öptüğün yerde

    37.
  46. bazen insanın rüyalarına şarkılar girer ya sabah kalktığında o şarkıyı mırıldanırken bulur kendini üstelik uzun zamandır dinlememiştir. işte o şarkılardan biri olmuştur; nilüfer'in bu güzel şarkısı bende. hüzün dolu ve bir o kadar manidar bu şarkı insanın içindeki yaralara ve yalnızlığa dokunabilir sabah sabah...
    1 ...
  47. murathan mungan

    333.
  48. duyguları şiirleriyle,yazılarıyla bu kadar iyi, insan ruhunun karmaşalarını derinden ifade edebilen bir şair ve yazar, olmasına rağmen hala özel hayatındaki cinsel tercihiyle konuşuluyor olması ne yazık diye düşündüğüm benim için önemli bir insan.

    ''ve ayrılığın ta içinde biriken küllüğüdür özlemin...''
    0 ...
  49. her şey sermaye için sevgilim

    2.
  50. kesmeşeker'in 8.albümü olan doğdum ben memlekette albümünden çok hoş bir şarkı. öyle güzel ki kesmeşeker külliyatında yine bir başucu şarkısı olmuştur benim için. sözleri;

    her şey sermaye için sevgilim
    bir yıldıza laf atmakmış benim işim
    kapıları, pazarları satmışlar meleğim
    her pazar kalbimde azar azar

    çünkü serbest bir pazar
    her şeyi bozar
    çünkü denizsiz martılar
    bir deniz arar

    her pazar kalbimde azar azar
    yandım ben bari sen kendini kurtar
    gülümse biraz
    acılar kiraz
    bizde hep yaz
    kirazdan küpe
    sallanır dize
    ayaz ayaz

    bir başka dünya mümkün müdür meleğim
    bu ay bitti, gece oldu
    bir ay daha var
    bu dünyada aşıklardan çok acıkanlar var
    yanımda yaşama sevinçli sandviçler var
    çünkü serbest bir pazar
    her şeyi bozar
    çünkü denizsiz martılar
    bir deniz arar

    her pazar kalbimde azar azar
    yandım ben bari sen kendini kurtar
    gülümse biraz
    acılar kiraz
    bizde hep yaz
    kirazdan küpe
    sallanır dize
    ayaz ayaz

    gidiyorsan şehir denen okula
    bir mektup yaz
    parasız yatılıya
    gülümse biraz
    acılar kiraz
    bizde hep yaz
    kirazdan küpe
    hayırlı mezuniyetler hepinize
    çünkü serbest bir pazar...
    2 ...
  51. drei

    3.
  52. tom tykwer'ın yönetmenliğini yaptığı marjinal ama basite indirgenmeyecek kadar güzel bir film. Filmi izlerken Murathan Mungan' ın şiiri aklıma geldi. Çünkü film o kadar derin kelime oyunlarıyla, o kadar derin ve duygusal analizler yapıyor ki varoluş ve tükeniş hakkındaki fikirler filme ciddi anlamlar yüklüyor. Uzun yıllar beraber olan çiftin; zamanla tükenmişliğin verdiği monotonlukla, farklı arayışlardaki umudu... 3.kişinin her ikisinin hayatına da girmesiyle aslında monotonlaşan tükenen ama hala birbirlerinden kopamayan bir çekim alanında olan çiftin ilişkisi adınada önemli değişimlere sahne oluyor. Müzikler ve ayrı bir mihazi yapı değişik bir romantik komedi tadında gülümseten sahneler filmi farklılaştırıyor gerçekten. Cinsiyet ayrımcılığına ve hayatın tekdüze hep normal ilerleyişine karşı anti bir tavıra sahip belirgin bir biçimde. Filmde zaten en önemli cümle de bu değil mi? ''biyoloji hakkındaki deterministik düşüncelere elveda...''
    ve son olarak filmle birlikte hatırladığım şiir. Murathan Mungan'ın da dediği gibi hayatta anlaşılmayan şeyler var. Ve anlaşılmayan şeyler şiirinden bir kaç mısra;

    kolay bir hüzündür gecenin kovuğundan sarkan
    ellerindeki paramparça geçmişin sığ bir gövdesidir yolun ortasında
    erken bir gülüşe başlarken (tutanabildiğin yalnızca bir gülüş)
    ve sanki (kendinden korkan) bir erken bağlanmışlık varoluş ve tükenişin...
    0 ...
  53. tezatlar kitabı

    1.
  54. kesmeşeker'in aralık ayının 2.haftası çıkması muhtemel olan ''doğdum ben memlekette'' albümünden cenk taner durgunluğunda naifliğinde ve felsefesinde sözlere sahip bir şarkı.

    Bir tezatlar kitabıdır ömrüm
    bazen asi bazen uysal
    kaç yağmur yaşamış ki bu şehir
    bizden önce kaç deli aşk?
    Neler ettim bir sorsam kendime
    çekmediğim fiilleri çekeydim keşke
    bir aynada bakınca yüzüme
    bilmediğim dilleri tadaydım önce
    Aşka giden bir turist kafilesinde
    foto makinesi olmayan tek insan
    aşkın resmini çekmemekle
    aşkın bir tavra sahip
    tek tek tek insan
    Bir akşam pazarıdır gönlüm indirimler yapmış her gün
    aşık bir çocukken gördüm kaç yüz olmuş yalnızlığım
    Vazgeçtiğim neler mi varmış cebimde bazı hırslarım kalmış
    atınca hepsini bir yana
    meğer kalbimde ellerin varmış meğer kalbimde ellerin varmış
    Aşka giden bir turist kafilesinde
    foto makinesi olmayan tek insan
    aşkın resmini çekmemekle
    aşkın bir tavra sahip
    tek tek tek insan...
    3 ...
  55. meleğin düşüşü

    13.
  56. semih kaplanoğlu'nun izlediğim 4.filmi. yumurta-süt bal yusuf üçlemesinden sonra bu filminde etkisinden çıkamayacağımı biliyorum. zeynep'in yaşadıklarına binayen kendi kabuğuna çekilmiş,bastırılmış,sesi çok ta kolay çıkmayan bir kız oluşu, aynı zamanda babasının tacizlerine rağmen onun bir dediğini eksik etmemesi,içten içe sessizliğinin ardında babasına ve mahkum olduğu hayata öfkesi. kurtuluşu dinde aramaya çabalaması... ve bir adam aldatmanın pişmanlığı belkide var olmayacakken ölümle gelen suçluluk duygusu... bardak, bardak üstüne su içişi. ardından karısına ait bir bavulu zeynep'e vermesi. zeynep'in o bavulla kabuğundan çıkıp başka bir hayata bürünmesi. aynı zamanda o adamın kendinden vazgeçmesi. başından beri ona aşık delikanlı ile suç ortaklığı yapıp, ne olursa olsun süregelen pişmanlık duygusunun bedeninni sarıp ele geçirmesi. bardak bardak üstüne su içişler... bu su içişler suyun insana verdiği tazelik hissinin ruhta yansıması. suyun saflığının, berraklığının ruhuda berraklaştıracağına inanılması... kendini kandırma süreci. film estetizmle yoğurulmuş sembolik bir şölen... çok beğendim çok...
    1 ...
  57. yaşamı deniz tutkusuyla anlamlı kılmak

    1.
  58. denizin şiirselliğine, her dalgasında her renginde o şiirsel tadla doymaya, yaşamı denizin kokusu, mavisi, turkuazı, yeşili ve verdiği huzuruyla daha anlamlı kılmaya eş değer bir tutkudur bu.
    0 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük