bugün

the broken circle breakdown

açılışından sonuna kadar sizi ekrana kilitleyen bir hüzün yumağı. bazı filmler vardır hani hayata devam etmenizi zorlaştıran kendimizi,hayatımızı geleceğimizi, nereye doğru gideceğimizi, düşünemediklerimizi,bilinçaltına ittiğimiz bazı gerçekleri, yüzümüze şap diye vuran ağlama krizine sokan sahneler sisilesidir. bu filmden sonra yeniden hayata dönmek zor oluyor. yanınızdaki insana uzun uzun bakıyorsunuz,çünkü filmde aşk var hüzün var kaybetmek var. kesinlikle izlenmesi gereken bir film son zamanlarda izlediğim en çarpıcı filmlerden biri oldu. müzik ve kadının seksiliğinden öte; aşkla sevişen bir çiftin mutluluğunun hüznü beni derinden etkiledi. aynı zamanda din ve ateizm konularına bakış açısı cidden izlenmeye değer sahnelerdi. biz yine de inanırız bir gün bir kuş,bir kurbağa yada bir kelebekte vücut bulabileceğimize...

--spoiler--

aslında hep biliyordum.
gerçek olmayacak kadar güzel olduğunu, uzun sürmeyeceğini.
hayatın böyle olmadığını, cömert davranmadığını.
birini sevmemelisin.
birine bağlanmamalısın.
hayat seni kıskanır.
elinden her şeyini alır ve yüzüne güler.
sana ihanet eder..

--spoiler--