Saygı bir anlamda düzlem kaydırarak farklı konu nesnelerinin ortak ilkeler,frekansta birleşme işlemidir.Ancak burada dikkat edilmesi gereken şey saygının kendisi adına sürdürülmediğidir
Konudaki cümle ise
Benim fikrime saygı duyacaksın/duymalısın
Gerçek saygıdaki benin ortaya konuluşu ben değil bir konuda birleşmiş iki farklı benin ortaya konuluşudur.Buna bene katılan ben adını koydum şimdi
Dikkat edersiniz buradaki ben düşüncenin anlakından ortaya çıkan bir benlik durumudur.Lakin yukarıdaki cümledeki ben benliğin kendi ihtiraslarının toplamının yansıması olduğu/temel aldığı için durumsal olmaktan çıkmış buyruğa dönüşmüştür
Gerçek saygının kaynağı insanın imkanlılık ve eğilimlerinin gerekçelendirilmiş haliyken diğer bir hayli psikolojiktir
Mantıksal açıklamasını yaptık,irade kanadından yani duygudaşlık felsefesinin açısından da yapalım
Psuedo saygıda konu nesnesi daha ön plana çıkar.Zira o nesne diyalektik sürece katılacak ve ihtiraslı benin aleti olacaktır.Aletin kapsamı ve biçimi insanların algısına göre değişebilir ama süreç aynıdır
Gerçek saygıda ise konu nesnesi parantez içine alınarak yaşanan duyguların fenomolojisinden gidilir.Konu nesnesi ancak maddi/ikinci nedenlerden dolayı ilişkilendirilebilir eğer faydacı örtü örtülecekse
veganlığa dair en iyi argümanın hangisi olacağına dair birazcık düşündüm.sömürü ya da/ve acının kötülüğü meramımıza cevap olamıyordu.peki neden hayvanlara insanmış gibi davranmalıydık ? cevap bilinçte saklı.söyleyebiliriz ki belli bir bilinç seviyesinin üstündeki hayvanları sömürmek onları insanlaştırmaktı.bizim onları insan yerine koyup öylelikle ahlaki buyruklar türetmemiz başka insanlık durumuna sahip olduğunu iddaa etmemiz başka
diğer bir soru arının balını almak sömürü müdür sorusu.diyebiliriz ki sonuçta onlara yer temin edip aşılıyoruz ki hastalıktan ölmesinler.karşılığını almak hakkımız.ancak savunmanın güç gösterisini gizleme amacıyla koyulan kılıflardan olmadığı da söylenemez
veganlığın aleyindeki argümanlara gelecek olursak adamlar etin içerdiği besinler konusunda haklı.kim aynı besin için bilmem kaç çeşit ot toplama suretiyle bilmem kaç kiloyu sindirmekle uğraşmak ister ki ?
kantta da sözü geçen özne nesne ikiliğinin muhtevası.
aktarımdaki arazi olan şeyin miktarında ki kayıp payına isim geçişlendirme süreci denir.maruz kalmalara odaklanım oranına yani olanla yaşayan oranındaki değişim frenkansı da diğeridir.zaman ve mekan.gelecek ve şimdi
kültür kısayoludur.eğer kültüre insan yapıp etmelerinin tümü dersek tek tek insanları saymaktansa belli benzerlikleri bulunan bir kümeyi alıp adlandırma yapmak daha amaca yönelik hareket etmektir.hem düşünceyi sınırlandırıp roman karakterine bürünebilme adına hem de tarih inşaası adına.oysa ki sonradan da belirlenebilen iki zaman dilimi şeylerin birbirine aynı mı yoksa farklı mı düşebileceğinin belirleyicisidir.
mal bürokratların dediğinin olmasıdır.adamlar o kadar limbik sisteme bağlılar ki muhatabını değerlendirme becerisine bile sahip olmaksızın korkusuna yabancılaşıyor.tabi böyle davranmalarının sebebinden ziyade gerekçelendirilişini belirttim.sebepse üretim yapamamaktır.bir insanın hiç mi kendine ait fikri olmaz arkadaş.hadi yöneticilerine suç atacağım ama ideal yöneticiliğin buradan geçmediğini de biliyoruz.demek ki özgürlükle rahat yaşamı bağdaştırmak gerekiyor.aksi takdirde sonuç şekil a da ki gibi.
diğer faktörler ise hizmet alan adamın tepkisizliği ve pozitif hukuk düşkünlüğü.işte felsefenin önemi.
toplum ahmak insanlar uğruna akıllı insanların kurban edilmesidir.
çoğunlukla sorunsallar üzerinden dönüyor.bir filozof mu radarıma girdi.adamın karakteristik tavrını bulana kadar hem kendisinin yazdığı hem de üzerine bindirilen ıvır zıvırların arasında debeleniyorum.malumatı oradan buradan derleyip haldır huldur makale yazan arkadaşlara da bilmem kimin türkiye bayiliği diyoruz.
adlandırmanın;niyetin aşırı somutlaşması sonucu uzatılabilmesidir.x+1 düzleminde kalan varlığı zorla türetime sokup kendisinin aynısı fakat farklı gibiymiş de algılanabilen çıktıların insan iddaasına düşmesidir.gelecek tasarısıdır.mülkiyettir.
Metalaşma bir yanıyla absürtken diğer yandan adeta lütuftur.Meta basitçe yanılgıdır.Çünkü insan bütünüyle değersizdir.Değer zaten ne ola ki ? Gene insanın adlandırmaları.Ancak kapitalizm toprak yiyen insanın orijinal haline geri dönüp sefaletten yitip gitmesini engelleyen güzelce kafa okşama kurumudur.Demek ki insan temel ihtiyaçlarından kaçabildiği sürece vardır.
mantığın çelişmezlik;a=a ilkelerinden yola çıkarak dinlerden kurtulabileceğini zanneden kolaycılar.epistemolojiyi ve din felsefesini küçümseyip düz adamlık yapmayın
hakikata biçimsel olarak hakim olabilmiş lakin özüne ulaşamamış yani yarım adım uzaklığında olan kimseler(biçimin başat olduğu durumlarda düşünce gündemde değilse simulakruma dönüşür).form metafiziğini öncelersek baloncuk felsefesi kaosun duvarına dokunmayı gaye edinir.