bugün
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz22
- emmanuel emenike9
- anın görüntüsü14
- suriyeliler suriye'ye dönsün11
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- iğrenç bir his tarif et16
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması11
- memesi küçük olmak15
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- sözlüğün en götü güzel kızı15
- özgür özel10
- güne bir şarkı bırak13
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- 1 mayıs9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- cumaya gidenlerin çok azalması14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- ayça tilki10
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı10
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- sabah aç karnına içilen bira13
- sel felaketinin nedeni cehapedir9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim10
- düşün ki o bunu okuyor12
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan9
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- icardi190513
- ben bu davanın savcısıyım8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel9
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız13
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
1724-1804
kant felsefesi için çıkış noktası aydınlanma düşüncesinin almanya'da kazandığı başlıca bir form olan leinbiz-wolf felsefesidir. ilk bilgilerini bu felsefeden edinmiş, ilk yapıtlarını bu felsefenin anlayışı çerçevesinde yazmış, sonra da bu felsefe ile tartışa tartışa kendi görüşüne ulaşmıştır.
kant bir dönüm noktasıdır. 19. yüzyılın ilk yarısını kaplayan alman idealizminin çıkış noktası kant felsefesidir.
bertrand russell kant için; "kant zihin meselelerinde şüphecidir ama ahlaksal konularda annesinin dizinin dibinde almış olduğu ilkelere kayıtsız şartsız inanıyordu." der..
tanrı'nın varlığını doğrulamak için de yeni bir ahlaksal muhakeme yaratmıştır:
tanrı var olmadıkça doğru ya da yanlış hareket diye bir şey olamaz.
sağ ve sol sıfatlarının kendi başlarına hiçbir şey ifade etmeyip, uzayda anlamlanmaları gibi..
insan usunu incelerken bilgiyi 2'ye ayırır.
1-sonradan öğrenilenler
2-önceden bilinenler
ve buradan da şöyle bir çıkarım yapar; insanın her türlü algıdan bağımsız bir "düşünülür dünya"yı bilemeyeceğini, ancak kendinde bulduğu bazı zorunlu düşüncelerle böyle bir dünyaya yaklaşabileceğini söyler. yani önceden bilinenlerle bu sağlanabilir. *
kant felsefesi için çıkış noktası aydınlanma düşüncesinin almanya'da kazandığı başlıca bir form olan leinbiz-wolf felsefesidir. ilk bilgilerini bu felsefeden edinmiş, ilk yapıtlarını bu felsefenin anlayışı çerçevesinde yazmış, sonra da bu felsefe ile tartışa tartışa kendi görüşüne ulaşmıştır.
kant bir dönüm noktasıdır. 19. yüzyılın ilk yarısını kaplayan alman idealizminin çıkış noktası kant felsefesidir.
bertrand russell kant için; "kant zihin meselelerinde şüphecidir ama ahlaksal konularda annesinin dizinin dibinde almış olduğu ilkelere kayıtsız şartsız inanıyordu." der..
tanrı'nın varlığını doğrulamak için de yeni bir ahlaksal muhakeme yaratmıştır:
tanrı var olmadıkça doğru ya da yanlış hareket diye bir şey olamaz.
sağ ve sol sıfatlarının kendi başlarına hiçbir şey ifade etmeyip, uzayda anlamlanmaları gibi..
insan usunu incelerken bilgiyi 2'ye ayırır.
1-sonradan öğrenilenler
2-önceden bilinenler
ve buradan da şöyle bir çıkarım yapar; insanın her türlü algıdan bağımsız bir "düşünülür dünya"yı bilemeyeceğini, ancak kendinde bulduğu bazı zorunlu düşüncelerle böyle bir dünyaya yaklaşabileceğini söyler. yani önceden bilinenlerle bu sağlanabilir. *
ilk felsefe desimde emanuelle ile karıştırdığım sonsuzluk filozofu. katoliktir kendisi
eleştirel felsefenin babası,1724-1804 arası yaşamış alman filozof
Ergin olmama hakkında, "Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık." sözleriyle beni hayran eden şahsiyet.
alman filozof.empiristler ve rasyonalistlerin düşüncelerini birleştirmiştir.ahlak kavramının aklın bir ürünü olduğunu ileri sürmüş, algıladığı gökyüzünü ise duyularına bağlamıştır.'üzerimdeki gökyüzü içimdeki ahlak yasası' sözüyle aklına ve duyularına aynı değeri verir.
her boka bişeyi vardır bu filozofun; asıl ilgimi çeken noktası tarih felsefesi ile ahlak felsefesine getirdikleridir. ahlak felsefesinin sorunsalını baştan aşağı değiştirmiş kişidir. kant'a kadar ahlak felsefesi; ''en yüksek haz'' problemi etrafında dönenirken kant birden ''doğru eylem'' problemini ortaya koymuştur.
"içeriksiz kavramlar boş, kavramsız algılamalarda kördür"
almancası ''Aufklaerung'' olan ''aydınlanma'' felsefesiyle felsefe dünyasında, düşünceleriyle büyük yer eden, eleştiriy her zaman için benimsemiş ve de, alman felsefesi'nin kurucusu olarak kabul edilip, en büyük filozoflardan birisi llarak değerlendirilmiş, 1724-1804 yılları arasında yaşamış, königsberg doğumlu, alman filozof ve yazar...
üniversitede felsefe profesörü olarak çalışmış ilk filozoftur.
birleşmiş milletler fikrinin babası olarakta kabul edilir.
birleşmiş milletler fikrinin babası olarakta kabul edilir.
22 nisan 1724'te Doğu Prusya'nın Königsberg (Kaliningrad) kentinde dünyaya gelen Alman feylesof Immanuel Kant, 12 şubat 1804'te yine aynı kentte hayatını kaybetti.
Üniversite eğitimi sırasında özel dersler verdi. Leibniz ve Woolf'dan etkilendi. 1755'te doçentlik aldıktan sonra üniversitede çeşitli sosyal bilimler alanlarında dersler vermeye başladı.
Başlangıçta fizik ve astronomi alanında yazdı. 1755'te 'Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi'ni kaleme aldı. 1770'de Königsberg'de mantık ve metafizik kürsüsüne atandıktan sonra Hume ve Rousseau etkisiyle eleştirel felsefesini geliştirdi.
Modern felsefenin gelişim seyrine uygun olarak epistemolojiyi ön plana çıkaran Kant, öncelikle Hume'dan etkilendi. Kendi deyişiyle Hume onu dogmatik uykusundan uyandıran, spekülatif felsefe alanındaki araştırmalarına yeni bir yön veren filozof oldu.
Descartes'ın akılcılığının da olumlu yönler içerdiğini saptadı ve zihnin, matematikle uğraştığında işleyiş tarzı karşısında büyülendi. Bundan başka asıl, 17 ve 18'inci yüzyıllarda göz kamaştırıcı gelişmeler kaydeden bilimden, özellikle de fizikten etkilendi.
Ona göre bilim, öncülleri kesin olan ve yöntemleri, ancak Hume'unki gibi felsefi bir kuşkuculuk benimsendiği zaman, sorgulanabilen evrensel bir disiplindir.
Kant'a göre, bir bilim adamı bir yandan kendiden önceki bilim adamlarının ulaştığı sonuçları kabul eder; yine bir bilim adamı kabul ettiği bu sonuçlara ek olarak yeni araştırmalara giriştiği zaman, deneysel yöntemler kullanır. Bilim yansız ve nesneldir.
Öte yandan bilimin, özellikle de Newton'ın geliştirdiği modern fiziğin başarılı yöntemi, Kant'a göre, rasyonalizmi de empirizmi de aşarak gelişmiştir. Başka bir deyişle fizik, rasyonalizmin ve empirizmin ulaştığı sonuçları yanlışlayarak gelişir.
Buna göre, en sağlam bilgi modeli olarak düşünülen matematiği örnek alan rasyonalizm, şeylerin kendilerine yönelmeden, kendileriyle temas kurmadan, yalnızca düşünceleri birbirlerine bağlamakla yetinip, şeylerin kendileriyle ilgili olarak deney öncesi sonuçlara ulaşır.
Oysa fizik, matematiği de kullanarak şeylerin bizzat kendilerine yönelmekte, şeylerin kendileriyle, rasyonalizm tarafından kurulamayan teması başarılı bir biçimde kurmaktadır.
Kant'a göre, Hume'un empirizmi, belirli bir nedenden daima aynı sonucun çıkacağını hiçbir zaman kesin olarak bilemeyeceğimizi savunmak suretiyle, nedensellikle ilgili olarak kuşkucu bir tavrı benimsemiştir.
Oysa, çok başarılı sonuçlar elde etmiş olan fizik, neredeyse tümüyle nedensellik ilkesine dayanmaktadır.
Kant bu bağlamda, kendine düşen işin, rasyonalizm ve empirizm tarafından açıklanıp temellendirilemeyen bilimi, özellikle de fiziği temellendirmek, bilimsel bir biçimde düşündüğü zaman insan zihninin nasıl işlediğini bulmak olduğunu düşünmüştür.
Başka bir deyişle, felsefedeki ilk ve temel misyonunun bilimi temellendirmek, daha sonra da ahlakın ve dinin rasyonelliğini savunmak olduğuna inanmıştır.
Bununla birlikte, bu hiç de kolay bir iş değildir. Çünkü bilim ve din yüzyıllardır amansız bir mücadele içinde olmuşlar ve bilim, dinin otoritesi karşısında mutlak bir zafer kazanma yoluna girmiştir.
Bu zafer, Kant'a göre, bilimin bakış açısından iyi ve olumlu olmakla birlikte, ahlak ve dinin bakış açısından tam bir felakettir.
Bilimin, dinin müdahaleleri karşısında özerkliğini kazanması hiç kuşku yokki iyi bir şeydir. Fakat bu, bilimsel olmayan tüm inançların, din ve ahlakın temelsizleşmesi ve anlamsızlaşması anlamına geliyorsa, bilimin zaferi, insanlık açısından gerçek bir felakettir.
Kant, öyleyse, yalnızca din, bilim ve ahlakı temellendirmek durumunda kalmamış, fakat rasyonel bir varlık olmanın ne anlama geldiğini gösterme durumunda kalmıştır.
Bu amacı gerçekleştirebilmek için, hem Descartes'ın rasyonalizminden ve hem de Hume'un empirizminden önemli gördüğü ögeleri alarak, transandantal epistemolojik idealizm diye bilinen kendi bilgi kuramını geliştirmiş, yükselen bilimin felsefi temellerini gösterdikten sonra, özgürlük ve ödev düşüncesine dayanarak Hıristiyan ahlakını savunma çabası vermiştir.
Başlıca Eserleri
Kritik der reinen Vernunft (Saf Aklın Eleştirisi), 1781
Prolegomena zu einer jeden künftigen Metaphysik (Prolegomena: Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe), 1783
Grundlegung zur Metaphysik der Sitten (Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi), 1785
Kritik der praktischen Vernunft (Pratik Aklın Eleştirisi), 1788
Kritik der Urteilkraft (Yargı Gücünün Eleştirisi), 1790
Religion innerhalb der Grenzen der bloßen Vernunft (Salt Aklın Sınırları içinde Din), 1793
Metaphysik der Sitten (Ahlak Metafiziği), 1797
http://www.cnnturk.com/YA...;HID=1&haberID=156661
Üniversite eğitimi sırasında özel dersler verdi. Leibniz ve Woolf'dan etkilendi. 1755'te doçentlik aldıktan sonra üniversitede çeşitli sosyal bilimler alanlarında dersler vermeye başladı.
Başlangıçta fizik ve astronomi alanında yazdı. 1755'te 'Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi'ni kaleme aldı. 1770'de Königsberg'de mantık ve metafizik kürsüsüne atandıktan sonra Hume ve Rousseau etkisiyle eleştirel felsefesini geliştirdi.
Modern felsefenin gelişim seyrine uygun olarak epistemolojiyi ön plana çıkaran Kant, öncelikle Hume'dan etkilendi. Kendi deyişiyle Hume onu dogmatik uykusundan uyandıran, spekülatif felsefe alanındaki araştırmalarına yeni bir yön veren filozof oldu.
Descartes'ın akılcılığının da olumlu yönler içerdiğini saptadı ve zihnin, matematikle uğraştığında işleyiş tarzı karşısında büyülendi. Bundan başka asıl, 17 ve 18'inci yüzyıllarda göz kamaştırıcı gelişmeler kaydeden bilimden, özellikle de fizikten etkilendi.
Ona göre bilim, öncülleri kesin olan ve yöntemleri, ancak Hume'unki gibi felsefi bir kuşkuculuk benimsendiği zaman, sorgulanabilen evrensel bir disiplindir.
Kant'a göre, bir bilim adamı bir yandan kendiden önceki bilim adamlarının ulaştığı sonuçları kabul eder; yine bir bilim adamı kabul ettiği bu sonuçlara ek olarak yeni araştırmalara giriştiği zaman, deneysel yöntemler kullanır. Bilim yansız ve nesneldir.
Öte yandan bilimin, özellikle de Newton'ın geliştirdiği modern fiziğin başarılı yöntemi, Kant'a göre, rasyonalizmi de empirizmi de aşarak gelişmiştir. Başka bir deyişle fizik, rasyonalizmin ve empirizmin ulaştığı sonuçları yanlışlayarak gelişir.
Buna göre, en sağlam bilgi modeli olarak düşünülen matematiği örnek alan rasyonalizm, şeylerin kendilerine yönelmeden, kendileriyle temas kurmadan, yalnızca düşünceleri birbirlerine bağlamakla yetinip, şeylerin kendileriyle ilgili olarak deney öncesi sonuçlara ulaşır.
Oysa fizik, matematiği de kullanarak şeylerin bizzat kendilerine yönelmekte, şeylerin kendileriyle, rasyonalizm tarafından kurulamayan teması başarılı bir biçimde kurmaktadır.
Kant'a göre, Hume'un empirizmi, belirli bir nedenden daima aynı sonucun çıkacağını hiçbir zaman kesin olarak bilemeyeceğimizi savunmak suretiyle, nedensellikle ilgili olarak kuşkucu bir tavrı benimsemiştir.
Oysa, çok başarılı sonuçlar elde etmiş olan fizik, neredeyse tümüyle nedensellik ilkesine dayanmaktadır.
Kant bu bağlamda, kendine düşen işin, rasyonalizm ve empirizm tarafından açıklanıp temellendirilemeyen bilimi, özellikle de fiziği temellendirmek, bilimsel bir biçimde düşündüğü zaman insan zihninin nasıl işlediğini bulmak olduğunu düşünmüştür.
Başka bir deyişle, felsefedeki ilk ve temel misyonunun bilimi temellendirmek, daha sonra da ahlakın ve dinin rasyonelliğini savunmak olduğuna inanmıştır.
Bununla birlikte, bu hiç de kolay bir iş değildir. Çünkü bilim ve din yüzyıllardır amansız bir mücadele içinde olmuşlar ve bilim, dinin otoritesi karşısında mutlak bir zafer kazanma yoluna girmiştir.
Bu zafer, Kant'a göre, bilimin bakış açısından iyi ve olumlu olmakla birlikte, ahlak ve dinin bakış açısından tam bir felakettir.
Bilimin, dinin müdahaleleri karşısında özerkliğini kazanması hiç kuşku yokki iyi bir şeydir. Fakat bu, bilimsel olmayan tüm inançların, din ve ahlakın temelsizleşmesi ve anlamsızlaşması anlamına geliyorsa, bilimin zaferi, insanlık açısından gerçek bir felakettir.
Kant, öyleyse, yalnızca din, bilim ve ahlakı temellendirmek durumunda kalmamış, fakat rasyonel bir varlık olmanın ne anlama geldiğini gösterme durumunda kalmıştır.
Bu amacı gerçekleştirebilmek için, hem Descartes'ın rasyonalizminden ve hem de Hume'un empirizminden önemli gördüğü ögeleri alarak, transandantal epistemolojik idealizm diye bilinen kendi bilgi kuramını geliştirmiş, yükselen bilimin felsefi temellerini gösterdikten sonra, özgürlük ve ödev düşüncesine dayanarak Hıristiyan ahlakını savunma çabası vermiştir.
Başlıca Eserleri
Kritik der reinen Vernunft (Saf Aklın Eleştirisi), 1781
Prolegomena zu einer jeden künftigen Metaphysik (Prolegomena: Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe), 1783
Grundlegung zur Metaphysik der Sitten (Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi), 1785
Kritik der praktischen Vernunft (Pratik Aklın Eleştirisi), 1788
Kritik der Urteilkraft (Yargı Gücünün Eleştirisi), 1790
Religion innerhalb der Grenzen der bloßen Vernunft (Salt Aklın Sınırları içinde Din), 1793
Metaphysik der Sitten (Ahlak Metafiziği), 1797
http://www.cnnturk.com/YA...;HID=1&haberID=156661
entellektüel kaygısı hiçbir zaman sonlanmayan alman filozof. mezar taşına ' bu alemde bana huzur veren gökteki yıldızlar ve evrendeki ahlak yasası ' yazılmasını vasiyet edendir. çoğu filozof gibi, rahat bir kafayla düşünmeye fırsat bulduğu uzun yürüyüşleri çok severdi.
arkadaşın birinci kant diye okuduğu filozof(I*.Kant)
"Doğa, insanları yabancı bir yönlendirilmeye bağlı kalmaktan çoktan kurtarmış olmasına karşın (naturaliter maiorennes), tembellik ve korkaklık nedeniyledir ki, insanların çoğu bütün yaşamları boyunca kendi rızalarıyla erginleşmemiş olarak kalırlar, ve aynı nedenlerledir ki bu insanların başına gözetici ya da yönetici olarak gelmek başkaları için de çok kolay olmaktadır. Ergin olmama durumu çok rahattır çünkü. Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık. Para harcayabildiğîm sürece düşünüp düşünmemem de pek o kadar önemli değildir; bu sıkıcı ve yorucu işten başkaları beni kurtaracaktır çünkü..."
"Dogmalar ve kurallar, insanın doğal yetilerinin akla uygun kullanılışının ya da daha doğru bir deyişle kötüye kullanılmasının bu mekanik araçları, erginleşme ve olgunlaşma için sürekli bir ayakbağı olurlar. Biri çıkıp yürümeyi köstekleyen bu zincirleri atsa da, en dar hendekten bile hemen öyle pek kolayca atlayamaz; çünkü o henüz kendisine güven duyarak bacaklarını özgürce hareket ettirmeye daha alışamamıştır. işte bundan dolayı da ruhlarını, zihinsel yanlarını kendi başlarına işleyip kullanarak ergin olmayıştan kurtulan ve güvenle yürüyebilen, pek az kişi vardır..."
"Dogmalar ve kurallar, insanın doğal yetilerinin akla uygun kullanılışının ya da daha doğru bir deyişle kötüye kullanılmasının bu mekanik araçları, erginleşme ve olgunlaşma için sürekli bir ayakbağı olurlar. Biri çıkıp yürümeyi köstekleyen bu zincirleri atsa da, en dar hendekten bile hemen öyle pek kolayca atlayamaz; çünkü o henüz kendisine güven duyarak bacaklarını özgürce hareket ettirmeye daha alışamamıştır. işte bundan dolayı da ruhlarını, zihinsel yanlarını kendi başlarına işleyip kullanarak ergin olmayıştan kurtulan ve güvenle yürüyebilen, pek az kişi vardır..."
ahlak yasası teorisi, erdemlerin yozlaştığını savunan friedrich wilhelm nietzsche tarafından şiddetle reddedilen alman filozof. nietzsche, felsefesinin temelini, kant' ın aksi yönünde, ahlak yasası ve diğer değerlerin çöküşü üzerine kurmuştur.
'hayatın çesitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir;ümit,uyku ve gülmek.' *
kitaplarını anlaşılamayacak derecede ağır, karmaşık ve akıcı olmayan bir dille yazan filozof. kitaplarını orjinal diliyle bile anlamak zorken çevirileri okumak imkansız hale gelir. kant'ı anlamak için kitaplarını okumaktansa gidin kant'ın felsefesini anlatan başka yazarların kitaplarını okuyun daha iyi olur.
(bkz: aydınlanma nedir)
emmanuel ginobili de olduğu gibi adının manu olarak kısaltılmış olması muhtemel düşünür.
(bkz: manu kant)
(bkz: manu kantar)
(bkz: manu kant)
(bkz: manu kantar)
Çok gezenmi çok okuyanmı tartışmasına yaşam biçimiyle son veren filozof. Immanuel Kant hayatı boyunca yaşadığı kasabadan dışarıya çıkmamıştır.
biraz ilkokul cümlesi olacak ama, en sevdiğim filozoftur kendisi.
resimlerini görünce verilen ilk tepki, ''bu adamda tam filozof tipi var''dır.
http://www.niu.edu/phil/~buller/images/kant.jpg
resimlerini görünce verilen ilk tepki, ''bu adamda tam filozof tipi var''dır.
http://www.niu.edu/phil/~buller/images/kant.jpg
kadınlarla dostluk kurarken tek şartı, sahibi olduğu felsefi kuramı anlayabildikleri hakkında yorumda bulunmamaları ya da felsefe hakkında onunla tartışmaya girmeye cüret etmemeleri olan kadınların 'sınırlı akıllarıyla' felsefesini anlayamayacaklarını iddia eden filozof..
güncel Önemli Başlıklar