ortada gerçekten büyük bir dezenformasyon var arkadaşlar büyük oyunu görmemiz gerekiyor. ben sosyal yaşantımda gerçek bir demokrat ve yurtsever biri olarak bugün sayın cumhurbaşkanı erdoğan'ın gülümsemesinde milletimizin ne kadar güçlü ve asla ve asla çözülmeyecek bağlarla ne kadar sımsıkı bir birliktelik içerisinde olduğunu anladım. düşman bugün erdoğan'ı bitkin, üzüntülü ve çökmüş bir görüntüde görmeyi hayal ederken kendisi dimdik durarak kamuoyuna biz burdayız mesajı vermiştir.
bence bu olay çok yanlış yorumlanıyor.. evet ben de ilk gördüğümde yadırgadım acaba dedim ama sakin kafayla oturduğum vakit bu gülüşün altında çok derin manalar keşfettim. bu gülüş türk milletinin asla yıkılmayacağını ve düşmana gerekli cevapları vereceğimize ait bir ibaredir. biz ne kadar zor günler geçirsekte cumhurun başı dimdik ayakta ve düşmana adeta gülerek bir meydan okuma gerçekleştiriyor.
siz de sakin kafayla bir düşünün ve bu gülüşün ne derin manalar içerdiğini irdeleyin dostlar.
geçen gün katıldığım biri mini zirvede bu konuyu konuşuyorduk 2019 yılının en sükse yapan, en vurucu yazarı kim diye..
çoğunluk benden yana bir tavır sergilemiş olsa da sizlerinde oylarını merak etmekteyim. aşağıdaki linkten değerli katılımlarınızı gösterirseniz sözlük ahalisinin de görüşlerini almış oluruz.
sayıları yüz binleri bulan gerçek demokrasi sevdalısı, özgürlükçü, devrim ateşini bütün benliğiyle içine alan ve iliklerine kadar barışı savunan yazarların listesi.
buradan bütün kamuoyuna duyurmak isterim ki biz devrimci uludağ sözlük yazarları olarak savaşın her türlüsüne karşıyız. ben bizzat ermeni asıllı lezbiyen bir kürt erkeği olarak son günlerde yaşanan acılara artık duyarsız kalmak istemiyorum, artık analar ağlamasın ocaklara ateş düşmesin diyorum. siz ilerici uludağ sözlük yazarlarından da coğrafyamızdaki bu acılara bir ses çıkarmanızı ve savaşa hayır demenizi rica ediyorum.
şöyle uzun uzun bir liste yapalım arkadaşlar. ilk imzayı ben atıyorum hepinizden destek bekliyorum.
tam olarak "tüm türkiye cumhuriyeti vatandaşları 27 temmuz 2019 tarihinde saraçhanede gerçekleştirilen devrimci ilerici birleştiri suriye mitingini sahiplenmeli ve yakılan ateşi ileriye taşımalıdır" olacaktı ama malum karakter sınırı..
bugün 27 temmuz 2019 ve ülkemiz açısından tarihi bir gün yaşandı. bildiğiniz üzere saraçhane parkında milyonlar tek yürek olup güzel ülkemizdeki muhacir dostlarımızla bir araya gelip adeta bir birlik beraberlik mesajını cümle aleme duyurdu. uzun zamandır görmek istediğimiz görüntüler tüm dünya basınında geniş yer buldu, dosta düşmana gerekli cevaplar verildi.
özellikle son 1 yıldır muhacir kardeşlerimiz üzerinde oynanmak istene kirli bir provokasyon herkesin malumu. savaştan kaçan masum insanlara kucak açan, yüzbinlerce yıldır mazlumun yanında olan devletimiz yine şanına yakışanı yaparak zor durumda olan suriyeli dostlarımıza bu topraklarda kardeşçe yaşama şansı verdi vermesine ama bazı ırkçı gruplar kirli bir propaganda peşindeydi. işte bu şahbaz oyun bugün saraçhane parkında adeta yerle bir edildi milyonlar kardeşlik türküleri söyledi. bu yakılan ateş tüm türkiye tarafından sahiplenilmeli ve hepimizin ümmet kardeşi olduğu unutulmamalı. bizler kendin için istediğini kardeşin için de iste düşüncesiyle yetişen türk gençleri olarak bu bahar ortamını daha da yeşertmeliyiz. biriz diriyiz farklılıklarımızla güçlü bir toplumuz.
biz vatandaşa iş bulacak, suriyelileri ülkeden gönderecek, faizi ve doları düşürecek diye beklerken esnaf tokatlamasını icraat olarak gösteren tipler var. kardeşim insanlar aç aç ibb başkanı bas bas bağırıyordu ekonomiyi kalkındırıcam, interneti ucuz yapıcam faiz lobisini ülkeden atacağız vs
icraat yok 1 yıldır ibb başkanı bir icraatını göremedik valla.
tam olarak "türkiye gençleri ilerici, özgürlükçü ve antifaşist kürdistan referandumunu desteklemeli" olacaktı ama malum karakter sayısına takıldı.
bu benim şahsi görüşüm. devrimci bir türk genci olarak bu çağrıya bütün entelektüel gençlerin kulak vermesi gerekir. asla ve asla ırklar üzerinden bir siyaset yapma gereği duymam ama içerisinde bulunduğumuz konjöktürel yapı sebebiyle bölgesel ırak kürt yönetiminin ukkth yani ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı kapsamında alacağı kararı gezi gençleri olarak selamlamalıyız. ortadoğu tam anlamıyla bir kazana dönüşmüş durumda. islami terör örgütleri bölgede zulm ederken tam mezopotamyanın kalbinde doğması öngörülen antifaşist ilerici bir duruş ileriye dönük hayallerin yeşermesine olanak sağlayacaktır.
bunun türk veya kürt olmakla bir alakası yok. gün birlik ve dostluk günüdür. halkların kardeşliğinin pekiştirilmesi gereken bir gündür. bu nedenle gezici türk gençliği kürt referandumunu selamlamalı ve özgürlük ateşinde bir kıvılcım olmalıdır. selamlar.
gerçekten sıkıldım arkadaşlar bu milliyetçi geri kafalı faşist yazarlardan. artık her ekrana baktığımda bu cümleyi söylemek zorunda kalıyorum.
kürt halkına yapılan zulüm ve baskılardan dolayı bu faşist güruh gün geçtikçe zıvanadan çıktı ve ağızlarından salya salya ırkçılık kokan mesajlar atıyorlar. özellikle benim gibi ilerici, devrimci ve sorosçu marksist yazarlara hem aleni olarak hem de özel mesaj yoluyla hakaretlere varan tehdit mesajlarını savuruyorlar.
bir tanesini hoplat iki tanesini hoplatta adamlar bitmiyor ki hepsinin iq seviyesi 20 veya altı. hem bu güzel platformun seviyesini düşürüyorlar hem de küfürleriyle ortamı kirletiyorlar. şu ortamda sadece kürt yazarlar olsa sadece ilerici devrimci özgürlükçü gerçekten barışı savunan, kürt hareketine saygıyla bakan duyarlı bireyler olsa çok daha okunabilir ve prezentabl bir ortam olmaz mıydı?
başlık biraz eksik kaldı tam olarak "ilerici kürt yazarlardan büyük kitlesel devrimci sözlüğe yazmama protestosu" olacaktı ama malum faşist ve baskıcı tutumlar her alanda olduğu gibi burada da karşımıza çıkabiliyor.
arkadaşlar bildiğiniz üzere bundan önceki büyük uludağ sözlük serhildanını yine böyle faşizmin tırmandığı ve kürt halkına yönelik baskıların arttığı bir dönemde organize etmiştik ve büyük bir sansasyon yaratmıştık. adeta rojava devriminin bir habercisiydi bu protestomuz ve hem türk hem de kürt yoldaşlarımızla büyük bir direniş sergilemiştik. sözlük adeta durma noktasına gelmişti ve demokratik bir barış için kürt iradesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha dosta ve düşmana hatırlatmıştık.
kürt serhildanı bir alev topu gibi toplumun her köşesinde büyümektedir. bizler sanal alemdeki real kürtler olarak artık bizlerin de yumruğumuzu masaya vurmamız gerektiğini düşünüyoruz. benliğimize ve kimliğimize yapılan saldırılar karşısında tek bilek tek yürek olmalı ve faşist türk yazarlara karşı özgürlükçü ruhumuzu ve devrimci irademizi ortaya koymalıyız.
son günlerde kürt metropollerindeki yaşanan faşist saldırıları büyük bir zevk ve iştahla alkışlayan faşist yazarlara karşı bizler real devrimci kürt yazarlar olarak uludağ sözlük'ü protesto etme kararı aldık ve 4 gün boyunca sözlüğe entry girmeyeceğiz. yazılacak önemli bir mesaj olması halinde sadece kürtçe olarak düşüncelerimizi paylaşacağız.
edi bese. "uludağ sözlük'ün kürt yazarları ve ileri demokrasinin savunucuları derneği" olarak hepinizi devrimci selamlarımızı sunuyoruz. selamlar.
uludağ sözlük'ü gerçek bir sözlük yapan tek yazar olan bendenizdir. gerek sosyo kültürel birikimim ve ve analitik düşünce yapım ile açık ara hepinizden daha bilgili olduğumu rahatça söyliyebilirim.
beni şaşkına çevirten bir zavallı. arkadaşlar açıkcası böyle insanları yaftalamayı ve küçük görmeyi sevmem bugün karşılaştığım bir durum çok acayibime gitti.
bizim takıldığımız kafeye son zamanlarda gelen bir bayan vardı hoş birisi ben de yakışıklılığımı ve karizmamı kullanıp bu hanımefendiye usul usul sokuldum. tabi bana karşı gelmek biraz zordur tanıyanlar zaten hak verirler çekici biriyimdir..
biraz muhabbet ettik filan 2. gün kendisinden sosyal medya adreslerini rica ettim. öyle feys filan istemedik karizmatik biri olduğumdan direk instagram da fallowlayım seni dedim ama ben kullanmıyorum dedi. istersem feys den request gönderebilirmişim.
yahu dedim senden bir cacık olmaz güzelim benden uzak dur benle muhattap olma lütfen dedim. yine de eve gittip feysden talep gönderdim 2 dakikada kabul etti engelledim hemen. kısacası sizlere tavsiye vereyim böyle ucuz kadınlarla takılmayın. biraz elit ve prezentabl olanlarla görüşün. hem kızlara hem beylere tavsiyemdir.
sadece uludağ sözlük'e ait bir özellik değil tabi bu ama uludağ sözlük benim için bir aşk bir passion olduğu için özellikle bu platformda böyle bir durumla karşılaşınca bütün şevkim adeta down oluyor.
ben günün yorgunluğunu ve stresini atmak için girdiğim bu sitenin dört bir köşesinden garip garip devasa reklamlar görünce çıldırıyorum adeta. yok kola reklamıymış yok hava yollarıymış bu ne kardeşim yani siteye girebilmek için 15 dakika bekliyorum.. yok video açılıyor yok yeni sayfa çıkıyor..
ayıp ya biraz küçük reklam koyunda göz zevkimiz bozulmasın. ya da ne bileyim karı kız filan olsun.
36 yaşındayım, ellerinizden öper bir oğlum var, güzel sıcacık bir aile yaşantısı içerisindeyim. allaha çok şükür keyfimiz yerinde. çocukluğumdan beri çalışırım. zaman zaman büyük hatalar yaptım, zaman zaman feleğin çemberinden geçtim. demek istediğim az çok görüp geçirmiş biriyim. amma şerefsizim internette belgesel izleyen tipler kadar gerizekalı bir topluluk görmedim.
bir insan bu kadar mı boş olur arkadaş? bu kadar mı çaresiz bir hayatınız var? bir insan niye internette o kadar sıradışı siteler varken belgesel izleme ihtiyacı hisseder? niye bir kaplumbağanın yaşam standartlarını merak ediyorsunuz? neden çekirgenin nasıl ürediğini izliyorsunuz? buzulların erimesi oturduğunuz sıcacık koltuğunuzda negatif bir etki mi yarattı amk?
ne bileyim diziizleyelim dot com dan kanal d'nin sevilen dizisi nuri'yi izle, ya da nostalji kuşağında deliyürek efsanesini an, çocuklar duymasın'ın eski bölümlerinde küçük duygu'nun sempatik tavırlarına odaklan...
izlemek istiyorsan izle birşeyler ama belgesel ne demek amk? televizyonda bile işkence kuşağı olsun diye belgesel yayınlanırken bir insan kendi özgür hür iradesiyle uçsuz bucaksız internet deryasında niye belgesel izler???????
geçen gün ofiste oturuyoruz arkadaşlar ile lak lak muhabbetindeyiz. fenerbahçe küme düşer mi, patronun karısı çok güzel filan muhabbet halindeyiz yani. cenk diye de bir eleman var yeni geldi ortama. bayansı erkek, lezbiyen kendisi. ben de arkadaşı muhabbete davet etmek için yanına gidip halini hatrını sordum. biraz meşgulüm belgesel izliyorum dedi. dedim gel olum biraz erkek ol katıl şu muhabbete dedim yok diyor. gel de tilt olma bunlara... fener düşmüş küme filan sikinde değil elemanın. böyle tipler bunlarda işte. kendi dünyalarında pembe sınırları var......
kısaca tavsiyem bu arkadaşla girin feyse okey odasından iki karı kız tavlayın, komik video izleyin, forumlarda takılın bir işe yarayın. belgesel nedir yaaaa.
şu hayatta anlam veremediğim bir başka duruma sebebiyet veren türbanlı kızın ta kendisidir. ne işin var kızım senin buralarda, git devlet okulunda oku da türbanlı arkadaşlarınla eylem yapın türban hakları, herkese özgürlük filan diye. ya da ne bileyim açık öğretime gir bitir bir bölümü...
ben şahsen hayatı boyunca özelde okumuş bir zengin piçi olaraktan bu kızlara karşıyım. ben bol bol bacak, göğüs, kalça, seksapel görmek istiyorum. şehvet bacakların arasından akmalı, davetkar gözlerle etraf süzülmeli, kışkırtıcı kokular gelmeli... bunlar sende varmı? yok...
malum okul seçme dönemi başladı. ben de okulumuzu gezmeye gelen, yeni bilgilere aç olan bıldırcınlara biraz daha yakın olmak, onları biraz daha yakından tanıyabilmek adına gönüllü olarak okulda tanıtım yapıyorum. özellikle velisi ile gelmeyen kızlara yol göstermek istiyorum. haliyle zengin, güzel, bol bol bacak sergileyen, kalçalarını fütursuzca sallayan kızların peşinde koşuyorum. para bile veriyorlar bunun için bana.
okulda soluma bakıyorum sütün gibi bacaklar, sağıma bakıyorum enfes bir kalça, arkama bakıyorum tam kıvamında göğüsler, önüme bakıyorum kocaman... ama o da ne? bizim türbanlı kız gelmiş okul geziyor. bir de ortam nasıl, alışabilir miyim, hocalar nasıl ders işliyor, okul zor mu diye soruyorlar..
evet senin için zor buralar. biz ortam yapma peşindeyiz. senin gibilerle bir ortak noktamız yok. gel desen bir yere gelmezsin, iç desen içmezsin, kucağa gel desen gelmezsin. nasıl olurda ortama ayak uydurmak istersin ki?
senin gibileri görmek için mi milyarlar veriyoruz? güzel kızları görmek için geliyoruz buralara. rica ediyorum yapmayın. hep bizim göz zevkimiz bozuluyor hem de rahatımız kaçıyor.
bu son türbana verilen serbestlik gerçekten işleri bozdu. özel okulda bile varlar artık. istemiyorum bunları.
sayın sevgili rasim ozan kütahyalı beyi ne zaman izlesem aklımın bir köşesinden geçen cümlecik. adam gerçekten real intellectual. seviyoruz seni rasim.
porno ile içli dışlı bir çok bireyin hak vereceği tespit. internetin ülkemizde önem kazanmasından beri porno ile içli dışlı bir birey olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki uzun zamandır adam gibi bir porno siteye rastlamadım.
kendimde bir porno site sahibi olarak belirtebilirim ki bu sektörde oldukça geriyiz. güzel paralar kazandım bu tarz sitelerden ama hepsi birbirinin kopyası ne yazık ki. şimdi xvideos, youporn vb. siteleri örnek göstermeyin. onlarında modası geçti. 2005 dönemleriydi o tarz siteler.
geçenlerde soluklanmak üzre oturduğum bir çay bahçesinde kulak misafiri olduğum cümle. daha doğrusu 3 genç kendi aralarında mırıldanıyorlardı bunu. şarkı diyebiliriz belki.
anlayabildiğim kadarıyla sözleriyle şu şekildeydi;
kemalistiz sonuna kadar
kemalistiz sonuna kadar
vallahi biz lideri özledik
kemalistiz sonuna kadar
kemalistiz sonuna kadar
vallahi deniz baykal'ı özledik.
çok acı bir olaya tanıklık eden site. 500 liraya domaini üstüne geçiren serkan korkmaz adlı girişimcinin yılmaz morgül ile arasında geçen olaylar silsilesini anlatıyor. ama sitenin en sıradışı tarafı yorumlarda.
--spoiler--
Hakan : Sevglili Serkan, internette yazını görünce, cesaretlenip yıllar önce kendisiyle ilgili yaşadığım birşeyi paylaşmak istedim. Benim adım Hakan, istanbul'da oturuyorum, yaşımda 32. Bundan 5 sene önce Yılmaz Morgül benim komşumdu. Akşamları sürekli bir bahaneler uydurup kapımı çalar, klasik komşu alışverişi yapardı. Yok sütüm kalmamış, yok kahvem yok. Koskoca sanatçısın değil mi? market aşağıda, in al. Bu nasıl bir şeydir? ilk başlarda normal karşıladım, yeni taşınmıştı çünkü. Sonradan bu adamın ne kadar çingene olduğunu anladım çünkü her gün gelip bir şey istiyordu. Bir gün efkarlıyım, 2 şişe merlot şarap içtim. Burnumun ucunu zor görüyorum. Yılmaz Bey kapıyı çaldı, açtım; girmek istediğini söyledi içeri aldım. Bir şişe şarap daha açtık, daha sonra ben koltuğun üzerinde sızmışım. Uyandığımda üzerim çırılçıplaktı ve Yılmaz Bey salonda yoktu. Nasıl olduda o şekilde soyundum, hiç birşey bilmiyorum, hatırlamıyorum. Kendisine sorduğumda siz koltukta uyuyunca bende kendi evime geçtim deyip geçiştirdi. Ben daha önce 3 şişe şarap bile içtim ama hiç bir şekilde çırılçıplak soyunmadım. Muhtemelen bu adam bana sahip olmak istedi. (Kendisi zaten gay). Durumu ispatlayamadığım için dava da açamadım. Yani demem o ki; sana bu yağtığı hiç bir şey. Bence sakın domaini verme, sürünsün ki anlasın insanlığın ne demek olduğunu. Soyadımı yayımladan bu yorumu yayımlamanı rica ederim. Saygılarımla.
--spoiler--
bugün diyarbakır semalarında, tam diyarbakır atatürk stadının orada iki gencin aralarında konuşurken içlerinden birinin yüksek sesle dile getirdiği iddialı söylem.
biraz kulak misafiri olmaya çalıştım duyabildiklerim şöyleydi;
"bağımsızlık mücadelesini ve özgürlük savaşını en baba yapan da kürtlerdir. al, buraları görüyorsun herkes kürt. bunu iyi bilsinler, ayaklarını denk alsınlar, ya akıllı olsunlar yani. el elden üstündür. bence bin kürt on bin türk'ü yok eder."
sonradan öğrendim ki kendilerine kürdish old boys adını veren örgütün eylemi varmış tam o anlarda. yürüyüş sırasında tekrar gözüme çarptılar. bu örgütün sempatizanı veya üyesiymiş bu iki genç.
