edit: aynı zamanda dengesiz ve tuttarsız hareketleriyle tüm yurtta antipati yaratmış bir kadındır.
ayrıca iğrençtir. koskoca kadın herkesin ve kameraların önünde ağzında çiğnediği lokmayı çıkarmaz.
ben hayaımda bu kadar sevimsiz ve çirkin bir kadın görmedim. kendisinin yapacağı yemekleri merakla beklemekteyim.
not: gecenin bir yarısı babaannem yaşındaki bir kadına böyle lanet okuyacağımı hiç tahmin etmezdim. ama mecbur kaldım.
kuru ekmek.*
ardından daha güzel birşeyler yiyebilmeyi başarırsanız ölmeden önce şükretmeyi becerebilmenizi sağlar.
son zamanlardaki hamdolsun lafı gibi yalandan değil ama. gerçekten.
gerçekleşmeyecek idealler uğruna aylardır sabahın köründen geceyarılarına kadar çalışıp, kazan gibi olmuş beynini yetmezmiş gibi ailevi sorunlarla yorduktan sonra gecenin karanlığında kulağında kulaklık, hayatla tek bağı monitörden yansıyan ışık olan biri olarak söyleyebilirim ki; istediğim şeyi yapabilirsem uyuyabilirim bu gece.
hep böyle diyenleri alaya alırdım kendimce. ulen hayatta bu kadar önemli şey varken ne saçma işlerle uğraşanlar var diyordum. ama bir yerde insan tıkanıyor. yapılacaklar, sorunlar, hayalkırıklıkları, tam yaptım dediğin anda aslında yaptığının bir değerinin olmadığını anladığın an, ayrıntılar, gereksiz hatıralar, vs. vs.
hepsi ard arda geldi. ama mütemadiyen robotlaşan insan, ağlama fonksiyonunu bile icra edemez olmuş.
vakitsiz gelen paranın da, şöhretin de, aşkın da, huzurun da...
hepsi şarkı söylerken bu kadar güzel olabiliyorsa fiziksel özellikleri şahsım adına hiç önemli olmayan kızlardır. o mükemmel dil, güzel bir kadın sesiyle kaynağını ancak bu kadar tanrıçalaştırabilir.
(bkz: despina vandi)
(bkz: angela dimitriou)
(bkz: haris alexiou)
globalleşen dünyanın yapay trendlerinin arasında sıkışmış toplumlardır. çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde görülür. sebebi o toplumun insanlarının kendi tarih ve kültürlerinden gelen birikimleri redderek gelişmiş ülkelerinin dayatmacı fikirlerini bazalarak, gelişimlerini o yönde sürdürmektir. fakat refah seviyesi yüksek olan ve dünyada emperyal güç olmanın peşinde koşan bu ülkelerin samimiyetsiz değerleri sanıldığından değersiz ve pespayedir. fakat empoze edilmeye çalışılan fikirler ve tarzlar gelişmekte olan toplumların insanlara o kadar albenili ve ulaşılması güç bir halde sunulur ki, kafesteki kaplanı ıslah edermişçesine yavaş yavaş gelişmekte olan toplumların beyinleri çürütülür. düşüncesiz, bugünü yaşayan, manevi değerlerinden yoksun ve geçmişini inkar etmeye hazır bireyler yetişir.
yani köklü bir kültürel geçmişe sahip o toplumun hafızası varolan değerlerin kullanılamaması için ziplenmektedir.
atatürk'ün laik olduğu kadar milliyetçi ve yurtsever biri olduğunu kavramış insandır. atatürk'ün tüm vatandaşlarını muhafazakar-laik-sosyalist vs demeden aynı gördüğünü düşünebilen bir insandır. chp bunu anca farketmiş ve aklı başına gelmiştir.
artık "elit laik kitle" diye birşey kalmamıştır. aynı şekilde "muhafazakar kesim" kavramı da uç noktalardan ortalara gelmeye başlamış ve ortak bir millet bilinci oluşmaya başlamıştır.
chp nin siyaseti kuralına göre oynamaya başlaması bir takım çevrelerin tıkır tıkır işleyen çarkına zarar vermeye başladığından halkı yine kutuplaştırma çabalarına başlanmıştır.
tüm bunlara karşın; 80 yıldır evinde bulunan atatürk posterini indirmemiş türbanlı kadının kendini siyasete alet ettirmemesi dileğiyle bu entry mi burada noktalıyor, halkımıza huzur dolu günler diliyorum.
kusura bakma msn ini senden gizli aldım ama senle tanısmanın baska bir yolunu bulamadım
ortak arkadasımız da olmadığından sana bi türlü yaklaşamadım
acıkcası senden hoslandım-hani o yağmurlu günde kütüphanede-ve onu takip eden her gün daha da artarak
yaklaşık bir aydır sana yaklaşabilmek için nasıl kıvrandığımı farketmişsindir sanırım
en sonunda adını bile öğrenemediğim bir kızdan adresini aldım
aslında sana cok güzel cümleler hazırladım ama ters tepmesinden korkuyorum
eger sende istersen okulda bir yüzyüze görüsüp seni tanımak isterim
eger sende istersen tabi
--spoiler--
mailin gönderildiği tarih: 30 mayıs 2008 yani okulun kapanıp mezun olmama 2 gün var.
allah benim belamı versin. insan kendini giderayak bu kadar rezil etmez ki. işin kötüsü kız beni görse büyük ihtimalle tanışırdı. ama bir daha görüşemedik. okulun bitmesine 2 gün kalmış daha neyi kovalıyorsun be birader...
yaptığı son film abazalara umut olmuştur. tüm yalnız erkekler son umut olarak ıssız adam filmine yalnız başalarına giderek birer sevgili bulma hayaline düşmüştür. ama o karizma sadece filmlerde olur. siz filme bir bilet alır, film başladığında koltuğunuza oturur, film boyunca bir yandan ön koltuktaki koca kafalı adama sinir olur, bir yandan da etraftaki hatunları kesersiniz. film bitince de etrafına bakına bakına evinizin yolunu tutarsınız.
yeni doğmuş bir bebektir. uzun ve sancılı bir gelişim sürecine tabi tutlması gerekir. onlarca program, bir sürü yama, binlerce ayar yapıldıktan sonra randıman alınabilir. bunun için de hayli zaman gerekir. *