Bir futbol bilgini olmamama karşın kendi çapımda düşüncelerim şöyle:
A takım için ihtiyaç duyulan bölgeler:
- ön libero: ön libero ile ilgili transfer haberleri duyulmuyor ama mutlaka bir ön libero şart. Giunti, Ernst gibi ön liberolarımız olduğunda takımımızın neler yapabildiğini biliyoruz. Kadroda Veli, Atiba, necip zorlarsak Serdar ve cezalı toraman var. Veli'nin yanına bir as ön libero şart. Atiba joker olarak çok faydalı olsa da takımın kalbi olan bu bölge için yetersiz. Necip ilk çıktığında balon diyenlere karşı inatla takımımızın lampart'ı olacak diye gazlasam da arpa boyu kadar ilerlemedi. Diğer isimler ise ancak zorunlu olunan durumlarda kullanılabilir. Bu bağlamda tercihen zenci, fizikli, uzaktan kodum mu oturtan bir ön libero abimiz takıma gelirse direkt takımı sınıf atlatır. (Ziya Doğan ile ortak noktamız ön libero aşıklığı)
-sağ bek: Yılların sorunu. Devşirme sağ bek Hilbert sonrası takıma alınan tank gibi savaş Serdar reis saç baş yoldurttu. Joker atiba, kendisinden joker yaratılmaya çalışılan Necip, bir iki maç takılan jones ve cimbomun kazığı dany bölgede oynayan isimlerdi. Jones ve Dany'i siliyoruz, geriye kalanlarda dediğimiz gibi ancak bu bölgenin yedeği olabilirler. O yüzden bu bölgeye sağlam bir transfer yapmak şart.
-sağ kanat: Töre'nin bonservisini henüz alamadık. Basında Marin'in ismi geçiyor. Buraya hızlı, ortaları güzel bir abimizi almamız gerekiyor. Töre olmazsa mecburen yabancı bir transfer gelecek.
Bu üç önemli bölge eksiğiz diye bağırırken kulüp öncelikli olarak forvet, ofansif ortasaha ve defans transferi için çaba harcıyor.
forvet: elimizde cenk tosun, mustafa pektemek, ömer şişmanoğlu, holosko ve eneramo var. Eneramo yolcu gibi duruyor. Orman'ın görmek istemediğim oyuncular var demecinden hareketle holosko da gidebilir gibi duruyor. Cenk bitiriciliği iyi bir adam iyi bir sağ kanat ile formda bir oğuzhan Cenk'i gol makinesi yapabilir. Pektemek sakatlık kabusu yaşayan şanssız bir arkadaş içimden bir ses bu sene onun senesi olacak diyor. Milli takıma seçilen hem Avcı'nın hem Terim'in sevdiği bir adam yani potansiyeli var. Ömer'de pes diliyle süper yedek. Skora katkısı olan bir oyuncu. Şimdi Demba Ba bitti bitiyor durumunda. Takımımızdaki tüm forvetlerden iyi. Yetenekli gelirse de çok başarılı olabilecek bir oyuncu lakin transfer bütçesinin yarısını götürecek bir miktarda anlaşıldı diyorlar. Gelirse de inşallah daha az bir paraya alınır. Aşırı öznel bir yorumla Gekas alınsa bile yeterdi diyorum.
ofansif orta saha: Oğuzhan Özyakup, sezer öztürk ve sıkıntı da kalındığında golcay'ın oynayabildiği bir bölge. Orman kiralık olarak sezer'i göndermek istiyor. Geriye orjinal bölge olarak bir tek Oğuzhan kalıyor. Buraya bir transfer yapılabilir ihtiyaç var lakin bence ön libero çok daha ihtiyaç duyulan bir bölge. Ben sezer'in şans verildiğinde başarılı olacağını düşünüyorum. Lanzini gelecek diyorlar bakalım genç adamları severiz biz camia olarak.
defans: bence diğerlerine göre daha az ihtiyaç duyulan bir bölge. Pedro Franco çıkış yakaladı, Ersan eski günlerine dönüyor. Sivok tecrübeli, Toraman'ı affedecekler. kendisinden joker yaratılmaya çalışılan necip zor durumlarda bu bölgede oynayacak. Gönül ister ki Toraman gitsin sağlam bir defans gelsin ama zor idare edeceğiz artık.
Özet geçersem kaliteli bir ön libero ile sağ bek takımın en büyük eksikleri. Ön libero almadan transferi kapatacaklar gibi duruyor vallahi yazık olur.
tolga- ramon(iso) - ersan- franco (sivok)- kaliteli sağ bek- veli- kaliteli zenci ön libero- oğuzhan(yeni transfer)- olcay (frei) - sağ kanat - demba ba (Cenk Tosun)
gurbetlerde sürgünlerde aslanım aman
"vatan" "millet" "patron" kurbanım aman
ölümlerde kalımlarda ben varım aman
bayramlarda seyranlarda ben yokum aman
sözleriyle sağlam ayarlar içeren bir türküdür. kısaca olan yine işçiye, köylüye olur.
son kıtasındaki mahlasa ve türkünün yöresine bakarsak salim örgel adlı ozana ait olan türkü. Aşık gülabi tarafından mükemmel yorumlanmıştır. şiveli şekilde okunuşu şu şekildedir:
neyin var da bugün neye yazmayon
galem seni parça parça gırarım
hiç mi benim hallarımı sormuyon
galem seni parça parça gırarım
mutluluk okuyan ozan da sensin
gader çizgisini bozan da sensin
goçyiğide idam yazan da sensin
galem seni parça parça gırarım
kötülük haykıran yüce ilahsın
cahilin başında sahte külahsın
yobazın elinde gorgunç silahsın
galem seni parça parça gırarım
bir çizginle nice yuva yıktırdın
örgelimi özcanımdan bıktırdın
kimisini hapislere tıktırdın
galem seni parça parça gırarım.
13-18 yaş arası twitter kullanıcılarının profillerinde sıkça rastlayabileceğiniz kişi. Facebook durum güncellemesi tadındaki yazılarının altını çizen mi dersin, kahveyle kitabını çekip paylaşan mı dersin. neyse bu tür şeyler bu yaşlarda normalde kazık kadar insanlarda görürseniz derhal o insanla ilişkinizi kesin.
beşiktaş'ın çok kötü bir oyunla elenmeyi hak ettiği maç. eneramo sırf ziyan. maçın ikinci yarısına çıkmaması gerekirdi. atakları piç etti. almeida'nın değerini bilelim. neyse beşiktaş'ın yedekleri çok kötü. as kadrodan serdar kurtuluş kötü.
mustafa ve eneramo gönderilmeli ikisinin yıllık maaşıyla adam gibi bir forvet alınmalı. Bucaspor'u tebrik ederim. Adam gibi topunu oynayıp yendi. Çirkeflik yapmadılar.
zayıf arkadaşlar için önemli tavsiyelerdir. kilo vermek isteyenler çoğunlukta oldukları için "kilo almakta ne var" gibi lüzumsuz şeyler söyleyebilirler lakin yaşayan bilir yiyipte kilo alamamayı. Üç ay öncesine kadar zayıflıktan şikayet etmiyordum. sağlık problemleri yaşamadığımdan önemsemiyordum. Fakat benden daha zayıf insanları görüp itici gözüktüklerini fark edince kilo almaya ciddi şekilde karar verdim. Birçok şey denedim. ilk ay kilo alamadım. Daha sonra iki ayda beş kilo almayı başardım. Bu yiyip yiyip kilo alamayan insanlar için önemli bir rakamdır.
kahvaltı: bu çok önemli hiçbir zaman kahvaltıyı pas geçmiyoruz. ben hayatım boyunca kahvaltı yapmadığımdan bir öğün eksik yiyordum. sabah erken kalkıp kahvaltı yapmak zordur lakin en azından 2-3 yumurta kırıp yemek öğünü boş geçirmememizi sağlar.
makarna: her gün makarna yemek oldukça faydalı üstelik maliyeti düşük.
bebe bisküvisi: yatmadan önce sütle mama haline getirerek tüketmek iyi sonuçlar verir.
tavuk,balık veya et : bu protein canavarları hem kilo almada hem de eğer sporla uğraşılıyor ise kas yapmada oldukça etkilidir. ton balığı veya tavuk göğsü her gün en az bir öğünde tüketilmelidir.
patates, pilav gibi besinlerde kilo almada yardımcıdır.
ben spor yaparak kilo aldığımdan bazı şeyleri yememeye dikkat ediyorum fakat aşırı zayıf arkadaşlar hacim kazanmak için şu besinleri de tüketebilirler : kuruyemiş ( antep fıstığı, fıstık, badem veya fındık) mayonez ( büyük çoğunluğu yağ olduğu için her öğünde tüketmek kilo aldırır.)
bunlara ek olarak prakten adlı şurup iştah açmada yardımcı olabilir. aslında bir alerji şurubu olan prakteni insanlar genellikle kilo almak için kullanırlar. eczaneci kadına bu bir alerji şurubu değil mi? diye sorduğumda da iştah açmada da kullanılır diye cevap aldım. gene de tedbirli arkadaşlar doktora sormadan kullanmasınlar.
kuru üzüm, aşırı meyve tüketimi, aşırı sıvı tüketimi gibi metabolizmayı hızlandıran şeyleri azaltmak gereklidir.
doktora gidip neden kilo alamadığınızı da araştırabilirsiniz fakat "çok yiyorum ama kilo alamıyorum bir problem olmalı." tarzı yorumlar yaparken biraz düşünmemiz gerek çünkü gerçekten düzenli ve iyi beslenmeden çok yemek fayda vermez.
hem garip bir hüzün veren hem de neşelendiren, etkileyici bir orhan gencebay şarkısıdır.
"bir yanlışlık yaptım demedin ama
şeytana uydun mu aklım takıldı." bölümüyle kıskançlığın özetini yaparken,
"belki sana göre eski kafayım
bir aşkla yetinen anlayıştayım
belki isteyipte yapamadığın,
zorluklardayım aklım takıldı." bölümüyle günümüzün aşk tartışmalarının geçmişte de oldukça yoğun yaşandığını gösterir.
tumblr takipçi sistemi ve fotoğraf paylaşımlarıyla ergenlerin twitter gibi kullandıkları, cinsellik isteklerini dile getirdikleri bir yer haline gelmişken, blogspot genelde bir şeyler hakkında yazan, düşünen insanların kullandığı normal bir blog sitesidir. istisnalar elbet mevcuttur ama genel durum budur.
aklı selim olanları türkiye'nin en iyi taraftar gruplarını oluşturur. başarı için takım tutmaz, gönülden sever kısaca adamdır. ama son zamanda türeyen bir kitle var ki anlaması imkansız. tek bildiği quaresma olan bu kitleyi haber1903 haber yorumlarında gördükçe sinirleniyorum.
natuk baytan tarafından 1976 yılında çekilen başrolünde kemal sunal ın oynadığı komedi filmi. kemal sunal filmleri arasında favorimdir. odamda posteri bulunur. filmde kemal sunal dışında yan rollerde çok sağlamdır. özellikle dikiştutmaz sabri efsanedir. son bir anekdot olarak filmde coşkun abimiz de vardır.
filmde en rahatsız edici sahne plaj sahnesiydi şüphesiz. Bu kadar ileri gidebileceklerini tahmin etmemiştim. insan denen varlığın ne kadar ileri gidebileceğine örnek. insanların karizma ve eğlence için başka bir insanı ezmeye çalışması gerçekten iğrenç bir olay. bu filmde işte bu olayı gözler önüne serdiği için güzel. kaspar'ın tetiği çekmeyeceğini biliyordum ama öyle etkileyici bir müzikle final sahnesi de harika olmuş oldu. paul'a sadece benim gıcık olmadığımı görmekte güzel oldu. ronaldo'ya benzeyen tipten bile daha yavşak.
sevilen kişiye sitem teması taşıyan, çok başarılı bir Ferdi tayfur şarkısıdır. sözleri şu şekil:
gönülden bir aşkı senden istedim
bana dünyaları ver demedim ki
sıcak bir bakışın yeterdi bana
yoluma çiçekler ser demedim ki
aşkından başka şey istemedim ki
aşkından başka şey ver demedim ki
olmadı hiç şansım sevdadan yana
haydi git bir tek söz söyletme bana
ben seven kalbimi verdimse sana
alıpta yerlere vur demedim ki
aşkından başka şey istemedim ki
aşkından başka şey ver demedim ki
ne beni ne aşkı anlayamadın
ömrünü ömrüme bağlayamadın
sana yar olanı tanıyamadın
bana hayatını ver demedim ki
aşkından başka şey istemedim ki
aşkından başka şey ver demedim ki
olmadı hiç şansım sevdadan yana
haydi git bir tek söz söyletme bana
ben seven kalbimi verdimse sana
alıpta yerlere vur demedim ki
aşkından başka şey istemedim ki
aşkından başka şey ver demedim ki
ata demirer'in müzik zevkinin sıfır olduğunu gözler önüne seren şarkı. asıl bu nesil böyle komik olmayan abartı adamları ne zaman aşacak? şarkıya dönersek yoğun karamsarlık ve kaybetmişlik vardır bu şarkıda. özellikle değişik bir versiyonu vardır ki bütün bitmişliği hissettirir.
Ferdi Tayfur'un hoş, etkili şarkılarından biri. ümitsiz bir bekleyiş bu kısmı ve nakaratı ile kahreder. sözleri şu şekil:
avareyim, avareyim
çok seven bir divaneyim
sana aşık olmasaydım
seni böyle sever miydim?
derdimize ne bir çare ne de biraz teselli var
"ümitsiz bir bekleyiş bu"
aramızda engeller var, engeller var, engeller var
ben bir damlayım, sen bir denizsin
ben gökte yıldız, sen bir güneşsin
ben aşk isteyen bir seven
sen vermeyen vefasızsın, hayırsızsın, insafsızsın sevgilim
sen orada ben burada
olur mu yar? olur mu yar?
gönül sevdiğinden ayrı
kalır mı yar? kalır mı yar?
aramızda sıra dağlar kalbimizde kederler var
yalnız ümit, hasret değil
aramızda engeller var, engeller var, engeller var
ben bir damlayım, sen bir denizsin
ben gökte yıldız, sen bir güneşsin
ben aşk isteyen bir seven
sen vermeyen vefasızsın, hayırsızsın, insafsızsın sevgilim
cem yılmaz'ın bariz bir şekilde diğerlerinden üstün olduğu karşılaştırma. zeki adam ve güzel tespitleri var. sağlam gösterilerinin üstüne herşey çok güzel olacak gibi kaliteli bir film geçmişinde bulunur. çoğu filmi ortalamanın üstündedir.
şahan gökbakar'ın ise skeçleri başarılıdır. zengin adam tiplemesinde attığı kahkaha bile yarar. filmleri cacıktır.
ata demirer'i ise başarılı bulmuyorum. huzurum kalmadı gibi efsanevi bir şarkıyla dalga geçmesi üzerine gösterisini kapatmıştım. filmlerini beğenmesem de tatlı hayat'ta canlandırdığı karakter başarılıdır hakkını yememek gerek.
gelmiş geçmiş en kötü türk dizisi. bakın beyler açık konuşuyorum bu gözler türk'ün uzayla imhitanını gördü. bilumum samanyolu dizilerini gördü. beni affeti, beni unutmayı gördü hiçbiri bu kadar kötü değildi.
senelerdir hissetmediğim bir duyguydu ta ki şu geçen güne kadar. mahvediyor insanı ne biçim duyguysa. lan yüzüne bakamıyorsun utancından. daralıyorsun, sıkılıyorsun. Bir şey okuyamıyorsun, bir şey seyredemiyorsun. gördüğünde bir anda üstüne müthiş bir yorgunluk çöküyor. aptal aptal düşüncelere sebep oluyor. özellikle tanımadığın birisiyse meraktan ölüyorsun. gidip söylesem kurtulurum bu düşüncelerden diyorsun gidemiyorsun, söyleyemiyorsun. bir fırsat elbet çıkar, bir şeyler elbet olur deme olmuyor işte hayat böyle filmlerdekine benzemiyor. ama bunca işkenceye rağmen gene de pişman olmuyorsun daha bir temiz daha bir mutlu hissediyorsun. ne demiş ferdi tayfur "dünyası toz pembedir insan sevince."
bilmiyorum ama büyük ihtimalle bende bu gurur bu utangaçlık bu mallık olduğu sürece böyle yerimde kalmaya devam ederim. Siz eğer tanıyorsanız, biliyorsanız veya ortak bir arkadaşınız varsa gidip söyleyin kalmayın bu meçhulde.
Ferdi Tayfur un derbeder albümünde yer alan başarılı şarkısı. aynı anda hem acı verme hem de mutlu etme özelliği vardır. sözleri şu şekilde:
Bir yüzüme baktı, bir boyun büktü
sevginin zehrini gönlüme attı, kalbime taktı
mademki sonunda ayrılık vardı
neden beni buldu beni ağlattı beni sızlattı
karardı benim dünyam feryadımı duysana
kayboldum bir meçhulde ellerimden tutsana
seninki sevgi değil, seninki aşk değil
seninki gönül oyunu şu halime baksana...
sen değil misin beni terk eden
sen değil misin hasret çektiren
boynumu büken
nedir bu hırçınlık nedir ettiğin
gel de bitsin dertlerim
yeter çektigim, benim çektigim
karardı benim dünyam feryadımı duysana
kayboldum bir meçhulde ellerimden tutsana
seninki sevgi değil, seninki aşk değil
seninki gönül oyunu şu halime baksana...