bugün
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı12
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni19
- deniz gezmiş16
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat11
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks32
- düşün ki o bunu okuyor15
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- keki kabarmayan sözlük kızı20
- durduk yere tribe giren erkek18
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi11
- iğrenç bir his tarif et29
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak9
- beybi leydi13
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması8
- icardi190510
- anın görüntüsü10
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj17
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek35
- nervio13
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- allah yerine hızır'dan yardım istemek8
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz12
- sözlük kızlarının saç rengi18
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak16
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- en yaşlı özelliğiniz9
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- hemşire kızlar nasıl oluyor15
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi9
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- erkek çocuk için isim önerileri9
sadri alisigin oynadigi hicranli bir film.buyrunuz numunelik gosterimi.*
http://www.youtube.com/watch?v=JN9u4uuud_M
http://www.youtube.com/watch?v=JN9u4uuud_M
'gözleri dört defa lacivertti müjganın' repliği ile insanı büyüleyen film.
filmi seyrettikten sonra filmin adinda gecen h'lerin sayisini arttirma ihtiyaci hissettiren film.
sadri babanın filmde söylediği muhteşem şarkının sözleri şöyledir:
semtimizin bir tanesiydi müjgan.
saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür
elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti.
ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü.
öyle bir sevdim ki müjganı, dünyamı şaşırdım,
haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana.
evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar,
fakir soframız kurulur gibi geldi.
sahil bahçesinde gazoz içerekten gizli gizli mal-ü hülya kurardık.
sonrada çarşılara giderdik.
eşya beğenirdik elden düşme;
aynalı konsolumuz topuzlu karyolamız bile olacaktı.
müjganın her an her bi daim yanında olacaktım ama olmadı gitti.
nereye mi ? paraya gitti abicim paraya
nasılda sevmiştim yıllarca ben seni
her akşam bekledim yollarını
elbet bir gün biz yuva kurarız derken
duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
zengin olsaydım sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın
nikah resimlerimizi de çektirdik.
sonra karpuzcu raşit ağabeyinin kayınbiraderine borç ederekten nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık.
ama müjgan takmadı bunu takamadı uçuverdi elimden.
meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine.
müjganın gelinliğini hususi diktirmişler,
benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar.
öyle sevindim ki. mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim.
müjgan gibi bende birbirimize ettiğimiz sözleri ettiğimiz yeminleri unuttum.
bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi.
bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler.
senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler.
zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler,
unuttum bende. hiç aklıma gelmedi.
hatırlamıyorum bile müjganı. hatırlamıyorum
öptüğünü düşünüyorum dudak yerine parayı
para için açar mı sevişenler arayı
madem para mühimdi al koluna parayı
çantana da koy aldığın o kocayı
zengin olsaydım sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın.... **
semtimizin bir tanesiydi müjgan.
saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür
elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti.
ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü.
öyle bir sevdim ki müjganı, dünyamı şaşırdım,
haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana.
evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar,
fakir soframız kurulur gibi geldi.
sahil bahçesinde gazoz içerekten gizli gizli mal-ü hülya kurardık.
sonrada çarşılara giderdik.
eşya beğenirdik elden düşme;
aynalı konsolumuz topuzlu karyolamız bile olacaktı.
müjganın her an her bi daim yanında olacaktım ama olmadı gitti.
nereye mi ? paraya gitti abicim paraya
nasılda sevmiştim yıllarca ben seni
her akşam bekledim yollarını
elbet bir gün biz yuva kurarız derken
duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
zengin olsaydım sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın
nikah resimlerimizi de çektirdik.
sonra karpuzcu raşit ağabeyinin kayınbiraderine borç ederekten nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık.
ama müjgan takmadı bunu takamadı uçuverdi elimden.
meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine.
müjganın gelinliğini hususi diktirmişler,
benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar.
öyle sevindim ki. mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim.
müjgan gibi bende birbirimize ettiğimiz sözleri ettiğimiz yeminleri unuttum.
bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi.
bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler.
senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler.
zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler,
unuttum bende. hiç aklıma gelmedi.
hatırlamıyorum bile müjganı. hatırlamıyorum
öptüğünü düşünüyorum dudak yerine parayı
para için açar mı sevişenler arayı
madem para mühimdi al koluna parayı
çantana da koy aldığın o kocayı
zengin olsaydım sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın.... **
yönetmenliğini mehmet dinler, senaristliğini safa önal ın yaptığı 1970 tarihli kral film...
filmde üstad sadri alışık la esen püsküllü basrolü paylaşmışlardır.
74 dakikada en delikanlıyı bile ağlatabilen bir filmdir. süphesiz bu olayda en büyük pay üstad sadri alışık a düşmektedir. mükemmel oynamıştır. ve sadri alışık ın en cok sevilen filmlerindendir ah müjgan ah...
''gözleri dört defa lacivertti müjganın'' nasıl biz sözdür. safa önal ustaya da bu vesileyle saygılarımızı gönderelim...
filmde üstad sadri alışık la esen püsküllü basrolü paylaşmışlardır.
74 dakikada en delikanlıyı bile ağlatabilen bir filmdir. süphesiz bu olayda en büyük pay üstad sadri alışık a düşmektedir. mükemmel oynamıştır. ve sadri alışık ın en cok sevilen filmlerindendir ah müjgan ah...
''gözleri dört defa lacivertti müjganın'' nasıl biz sözdür. safa önal ustaya da bu vesileyle saygılarımızı gönderelim...
Ah Müjgan Ah 2007 Mertkan tarafından başarı ile yorumlanmış.
Klibi
http://www.youtube.com/watch?v=P4iRqjETqoc
http://www.myspace.com/mertkandy
http://www.mertkandy.com
Klibi
http://www.youtube.com/watch?v=P4iRqjETqoc
http://www.myspace.com/mertkandy
http://www.mertkandy.com
Sadri alışık'ın en güzel filmidir. film boyunca zaten gözlerden yaşlar süzülür son sahnede daha da artar bu yaşlar. 'yaşamak müjgan gibi bir şeydir, ölmek müjgan yok demektir' ' o gün müjgan güzel değildi be var mı ötesi' gibi şahane replikleri içinde barındıran film.
türk sinemasının en güzel meyvelerinden biridir ah mujgan ah. sadri alışık'ın pek şahane oyunculuğu ve her biri ayrı güzellikteki replikleriyle leziz bir film.*
--spoiler--
o müjgan en büyük matemlere layık.
ama sen,ama sen daha ne istiyorsun benden!
-------
''zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler.''
--spoiler--
--spoiler--
o müjgan en büyük matemlere layık.
ama sen,ama sen daha ne istiyorsun benden!
-------
''zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler.''
--spoiler--
--spoiler--
bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler. senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler. zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler, unuttum bende. hiç aklıma gelmedi. hatırlamıyorum bile müjgan’ı. hatırlamıyorum
--spoiler--
bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler. senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler. zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler, unuttum bende. hiç aklıma gelmedi. hatırlamıyorum bile müjgan’ı. hatırlamıyorum
--spoiler--
bugün dizilerde oynayan oyuncu bozuntularının ve ona değer verenlerin defalarca izlemesi gereken film.
sinema tarihimizin gerçek aşkı en güzel anlatan filmlerindendir, yayınlansada izlesek.
--spoiler--
hüsnü müjgan'ı yıllar sonra görür.
hüsnü: merhaba müjgan merhabalar olsun
müjgan: merhaba..şeye çıkmıştım koray'a bayramlık alıyim diye
hüsnü çocuğa bakar..
hüsnü: çocuğun değil mi? evlenseydik bizim çocuğumuz olacaktı. benim çocuğum olacaktı değil mi? ismi de ahmet, mehmet, cemal gibi bir şey olacaktı. ah müjgan ah..
--spoiler--
(bkz: unutulmayan film replikleri)
hüsnü müjgan'ı yıllar sonra görür.
hüsnü: merhaba müjgan merhabalar olsun
müjgan: merhaba..şeye çıkmıştım koray'a bayramlık alıyim diye
hüsnü çocuğa bakar..
hüsnü: çocuğun değil mi? evlenseydik bizim çocuğumuz olacaktı. benim çocuğum olacaktı değil mi? ismi de ahmet, mehmet, cemal gibi bir şey olacaktı. ah müjgan ah..
--spoiler--
(bkz: unutulmayan film replikleri)
tanju okan şarkılarıyla film ayrı bir güzelleşir.
''param olsaydı aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın....''
ilerigörüşlülüğü pek kuvvetliymiş üstadın...
seve seve yanımda benimle yaşardın....''
ilerigörüşlülüğü pek kuvvetliymiş üstadın...
sadri alışık,esen püsküllü,salih güney ve güzin özipek'in oynadığı eski bir türk filmidir... Annesinin zoru ile zengin adamla evlenir müjgan,bırakır sadri abimizi ve olaylar gelişir...
sevgimizin bir tanesiydin müjgan. saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür, elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti. ve de her ne hikmetse, o da bana gönüllüydü. öyle bir sevdim ki müjgan'ı, dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana. evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar, fakir soframız kurulur gibi geldi. sahil bahçesinde gazoz içerekten gizli gizli mal-ü hülya kurardık. sonra da çarşılara giderdik. eşya beğenirdik elden düşme; aynalı konsolumuz, topuzlu karyolamız bile olacaktı. müjgan'ın her an her bi daim yanında olacaktım ama olmadı gitti.
nereye mi? paraya gitti abicim paraya!!!
"nasıl da sevmiştim yıllarca ben seni
her akşamüstü bekledim yollarını
elbet bir gün biz yuva kurarız derken
duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
zengin olsaydım, sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı, aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın"
nikah resimlerimizi de çektirdik. sonra karpuzcu raşit ağabeyinin kayınbiraderine borç ederekten nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık. ama müjgan takmadı bunu takamadı uçuverdi elimden. meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine. müjgan'ın gelinliğini hususi diktirmişler, benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar. öyle sevindim ki! mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim. müjgan gibi ben de birbirimize verdiğimiz sözleri ettiğimiz yeminleri unuttum. bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler. senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler. zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler, unuttum ben de. hiç aklıma gelmedi. hatırlamıyorum bile müjgan'ı.
hatırlamıyorum...
"öptüğünü düşünüyorum dudak yerine parayı
para için açar mı sevişenler arayı
madem para mühimdi al koluna parayı
çantana da koy aldığın o kocayı
zengin olsaydım, sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı, aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın"
nereye mi? paraya gitti abicim paraya!!!
"nasıl da sevmiştim yıllarca ben seni
her akşamüstü bekledim yollarını
elbet bir gün biz yuva kurarız derken
duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
zengin olsaydım, sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı, aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın"
nikah resimlerimizi de çektirdik. sonra karpuzcu raşit ağabeyinin kayınbiraderine borç ederekten nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık. ama müjgan takmadı bunu takamadı uçuverdi elimden. meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine. müjgan'ın gelinliğini hususi diktirmişler, benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar. öyle sevindim ki! mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim. müjgan gibi ben de birbirimize verdiğimiz sözleri ettiğimiz yeminleri unuttum. bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler. senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler. zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler, unuttum ben de. hiç aklıma gelmedi. hatırlamıyorum bile müjgan'ı.
hatırlamıyorum...
"öptüğünü düşünüyorum dudak yerine parayı
para için açar mı sevişenler arayı
madem para mühimdi al koluna parayı
çantana da koy aldığın o kocayı
zengin olsaydım, sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı, aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın"
ah müjgan, sen kağıt paradan kanatlarınla cehenneme uçtun...
ayrıldığını duydum, burayı senin için hazırladım müjgan.
- çok mesudum. ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorum.
- bütün arzumuz, bütün isteğimiz bir çatı altında beraber olmaktı.
- ne güzel... tıpkı eski günlerdeki gibi...
- hatırladın demek... o sahil kahvesini, bu elli kuruşluk gazozu, kurduğumuz hayalleri unutmadın demek...
- nasıl unuturum?
- nasıl unutmazsın? sen ki hususi arabayla atlas yorgan, sırmalı fistan uğruna her şeyleri yıkıp gitmiş bir müjgansın.
- hüsnü...
- sen ki ardına dönüp bizlere bakmamıştın bir defa. sen ki kağıt paralardan kanat takıp o cehenneme uçmuş müjgansın. nasıl hatırlarsın? seni anlamayan, müjganlığının farkına varmayan o herif kanatlarını kesmeseydi gene de düşmezdin buralara.
- olanları unutalım artık...
- beni hatırladın nihayet. tanıdın. şimdi öbür tarafı unutursun tabii.
- yeter hüsnü...
- yeter tabii, yeter. şaka söylemiştim zaten. bak, şu eve bak... ilk gittiğin, hayran olduğun, dilinden düşüremediğin bir ev... o zaman böyle büyük, böyle bir masraflı ev düşünememiştik bile. hayalimizden çok daha zengin bir hakikat bu. şimdi paramız da var. her şeyimiz var. hadi, çık, koş, ara, bağır, çağır, hüsnü'yle müjgan da gelsinler buraya.
- anlamadım...
- ne sen o müjgan'sın, ne de ben o hüsnü'yüm. bizi ebediyen ayırdılar, kopardılar...
- gitme, bırakma beni!
- o müjgan için, o müjgan'la hüsnü'nün hayalleri, ümitleri, ufacık, fukara istekleri için sen de ağla benim gibi. o müjgan en büyük matemlere layık. ama sen... sen... daha ne istiyorsun benden?
- çok mesudum. ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorum.
- bütün arzumuz, bütün isteğimiz bir çatı altında beraber olmaktı.
- ne güzel... tıpkı eski günlerdeki gibi...
- hatırladın demek... o sahil kahvesini, bu elli kuruşluk gazozu, kurduğumuz hayalleri unutmadın demek...
- nasıl unuturum?
- nasıl unutmazsın? sen ki hususi arabayla atlas yorgan, sırmalı fistan uğruna her şeyleri yıkıp gitmiş bir müjgansın.
- hüsnü...
- sen ki ardına dönüp bizlere bakmamıştın bir defa. sen ki kağıt paralardan kanat takıp o cehenneme uçmuş müjgansın. nasıl hatırlarsın? seni anlamayan, müjganlığının farkına varmayan o herif kanatlarını kesmeseydi gene de düşmezdin buralara.
- olanları unutalım artık...
- beni hatırladın nihayet. tanıdın. şimdi öbür tarafı unutursun tabii.
- yeter hüsnü...
- yeter tabii, yeter. şaka söylemiştim zaten. bak, şu eve bak... ilk gittiğin, hayran olduğun, dilinden düşüremediğin bir ev... o zaman böyle büyük, böyle bir masraflı ev düşünememiştik bile. hayalimizden çok daha zengin bir hakikat bu. şimdi paramız da var. her şeyimiz var. hadi, çık, koş, ara, bağır, çağır, hüsnü'yle müjgan da gelsinler buraya.
- anlamadım...
- ne sen o müjgan'sın, ne de ben o hüsnü'yüm. bizi ebediyen ayırdılar, kopardılar...
- gitme, bırakma beni!
- o müjgan için, o müjgan'la hüsnü'nün hayalleri, ümitleri, ufacık, fukara istekleri için sen de ağla benim gibi. o müjgan en büyük matemlere layık. ama sen... sen... daha ne istiyorsun benden?
müjgan'ı unutmak müjgan'ı sevmemek...
aşk filmlerinin en güzeli,gözyaşlarına hakim olamıyor insan böyle buğulu bir sese kim dayanabilir ki.
(bkz: ah sadri ah)
ah sadri ah... oyunculuk harikasıdır. özellikle sadri alışık'ın içini çeke çeke okuduğu şiirde kim kendini onun yerine koymaz ki? diğer yerli filmlere göre daha gerçekçi bir senaryosu vardır. müjgan annesinin de zorlamasıyla fakir adamı terkedip kendini bir zengine yamamış ama mutlu olamamıştır. sadri alışık'ın yolda karşılaştığı müjgan'la kısa konuşmasında söylediği ''çocuğun değil mi? evlenseydik bizim çocuğumuz olacaktı. benim çocuğum olacaktı değil mi? ismi de ahmet, mehmet, cemal gibi birşey olacaktı(çocuğun ismi koray) ah müjgan ah...''sözleri insanın yüreğini burkar. bir diğeri için de;
(bkz: bu da mı gol değil)
(bkz: bu da mı gol değil)
güncel Önemli Başlıklar