30 nisan 1977 tarihinde ülkücü militanlar tarafından katledilen thkp- c ml önderidir. 1953 yılında doğan tamer saatçioğlu, devrimci mücadele içerisinde kısa sürede sivrilmiştir. katledildiğinde 24 yaşındaydı.
21 ağustos 2011 istanbul taksim meydanında istanbul demokratik kent konseyi nin düzenlediği sınır ötesi askeri harekatı protesto eylemine katılan ve gözaltına alınan dsip üyesi. üç gün göz altında tutulan saatçioğlu çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmış, ancak tmş polisleri tarafından mahkeme çıkışı tekrar göz altına alınmıştı. yeniden mahkemeye çıkarılan saatçioğlu pkk üyesi olduğu savıyla tutuklanarak metris cezaevi ne götürüldü.
almanya nın köln şehrinde bulunan rtl televizyonu na ait stüdyo 28 eylül 2011 günü bir grup pkk yandaşı tarafından basıldı. cumhuriyet gazetesi nin haberine göre türkiye saatine göre saat 17: 30 sularında 30 kişilik bir pkk yandaşı grup, rtl stüdyosunu bastı. gruptakiler, abdullah öcalan ın serbest kalmasını istediklerini ve bunu yayına çıkarak duyurmak istediklerini söyledi. polis ile grup arasında pazarlık başlatıldı.
Sözümüz, Fenerbahçe’nin “kanaat” önderliği makamını işgal edenleredir.
Türkiye “Fitbol” Federasyonu’nun Fenerbahçe’ye özel uygulamalarından biri olarak hayatımıza soktuğu “kadınlara ve çocuklara öze “maç gecesinden hepimizin çıkarması gereken dersler vardır. Fitbol federasyonunun statü devam ederken aldığı bu “ara kararın” hangi kaygılardan beslendiğini hepimiz biliyoruz ama biliyor olmamız bu garabeti kabul ettiğimiz anlamına gelmez, bu not böyle dursun.
Kanaat önderi kavramını biraz açalım da, kerameti kendinden menkul ya da tv programlarından kazanılan cukkalara bağlı aidiyetleri kastetmediğimiz anlaşılsın.
Benim için Fenerbahçe’nin kanaat önderi Lefter’dir, Can Bartu’dur;
Çete ve Şike soruşturması bitene kadar susma efendiliğini gösteren ama bu arada takımına ve camiasına sahip çıkmaktan geri durmayan kongre üyeleridir
Takıma ve markaya sahip çıkmakla, kişilere sahip çıkmayı karıştırmayan ve sportif mücadelenin saha içinde kalabildiği ölçüde kıymetli olduğuna inanan eski tüfeklerdir
Benim için kanaat önderleri
Endüstriyel Futbol kirliliğine karşın, mertçe mücadeleye ve emeğe saygı ilkesiyle markasına sahip çıkan FenerbahCHE özelinde , kalbinde sevgiden başka hiçbir şeye yer vermeyen tertemiz Fenerbahçelilerdir.
Dönelim asıl mevzumuza;
Şükrü Saraçoğlu’nda toplanan 50 bine yakın kadın ve çocuktan oluşan Fenerbahçe tablosunun, en usta ressamları bile kıskandıracak enfes bir kolaj olduğunu, bu tabloyu yaratabilmek için usta fırça darbelerinden çok daha fazlasına gerek duyulduğunu ve bu gerekliliklerin en değerlisi olan masumiyet duygusunun da o gün o statta neredeyse elle tutulacak kadar hissedildiğini hep birlikte gördük, yaşadık, paylaştık.
Yaratılan tablo, başta ezeli rakipler olmak üzere futbol dünyasının tüm unsurlarınca gıpta ile izlenir ve her marka bu tür bir güzelliğin düşler bahçesinde kendini hayal ederken yükselen bir slogan bu eşsiz tabloya gölge düşürdü. Malum, Trabzon inbeymiş ve olamazmış şampiyon!
Soru şudur, bu tabloya çirkinliğin fırça darbesi olarak düşen bu eskizin motivasyon kaynağı neydi? Değmiş midir? Ve bu eskiz çirkinlikten başka neye yaramıştır? Fenerbahçe’nin kanaat önderleri, yanıtlarınızı bekliyoruz.
Bir de hatırlatma yapalım; Trabzonspor’un tıpkı FenerbahCHE’li kardeşleri gibi futbol içindeki her türden pisliğe karşı adaletin bayrağını açan bir taraftar grubu var; KemenCHE taraftar grubu. Bu kardeşlerimizin sitesinde Ganzilis Tv imzasıyla yayınlanan bir klipte 30 yıl öncesinde 60 yaşlarında TS’li köylü bir nine ile yapılmış kısa röportaj var. Bu “köylü” ninemiz küfürsüz ve namuslu oyundan söz ederken, 30 yıl sonra Şükrü Saraçoğlu’nun dolduran 40 bin “kentli” kadınımız “inbe Trabzon” korosunun üyesi olmaktan arkaik bir haz duyuyorsa, hepimiz kirliyiz, hepimiz suçluyuz demektir.
Kardeşler, sesimi duyuyor musunuz???
Bir buzdolabına maç satan süper lig kulüp başkanları aramızda dolaşırken, adalete ve haysiyete ancak birlikte ulaşabileceğimizin farkında mıyız?
erzurum un tortum ilçesine bağlı bağbaşı beldesinin akp li belediye başkanıydı. bağbaşı beldesinden akan ödük çayı na yapımı planlanan heslere karşı çıkıyordu. akp tortum ilçe teşkilatının hese karşı tavır takınmaması ve 6 eylül günü hesçilerle belde halkı arasında yaşanan gerilim sonucunda bağbaşı belediye meclisi üyesi 9 akp liyle beraber akp den istifa etti. şu an bağımsız olarak bağbaşı belediye başkanlığını sürdürüyor.
şırnak ın cizre ilçesinde nur ve cudi mahallesinde bir grup pkk yandaşı yasa dışı gösteri yaptı. gösterilere müdahale eden polise ateş açıldı. cizre girişinde bulunan idil yolu üzerinde, gösterilere müdahale için olay yerine giden polisin geçişi sırasında da bir çöp konteynırının yakınında uzaktan kumandayla bomba patladıldı. bombanın patlaması sonucu iki polis yaralandı. silahla vurulan polislerden ikisinin durumu ağır. polislerden kaçan bazı göstericiler de dörtyol kavşağında bulunan öğrenci yurduna molotof kokteyli attı. boş olan yurtta çıkan yangın kısa sürede söndürüldü. cudi mahallesine özel harekat polisleri sevk edildi. ilçede gerginlik sürüyor.
elazığ ın alacakaya ilçesinde pkk militanları polis lojmanlarına ve kaymakamlık lojmanlarına saldırdı. bu akşam saat 20: 45 sularında meydana gelen saldırıda roketatar ve uzun namlulu silahlar kullanıldı. saldırıda ikisi polis üç kişi yaralandı. polisin karşı ateşi sonucu çatışma çıktı. bir süre sonra pkk militanları çatışma bölgesinden uzaklaştı. yaralı polisler fırat üniversitesi tıp fakültesi hastanesine sevk edilirken hastane çevresinde güvenlik önlemleri alındı.
olay istanbul un kadıköy ilçesine bağlı fikirtepe mahallesi mandıra caddesi gür sokakta meydana geldi. gür sokakta bulunan akp irtibat bürosuna kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından ses bombası atıldı. patlama sonucu büroda ufak çapta hasar oluştu. patlama sonrası büroya polis ve itfaiye geldi. olay yeri inceleme ekipleri araştırmada bulundu. ölen ya da yaralanan olmadı.
bingöl ün genç ilçesinde elazığ- tatvan seferini yapan yük treninin geçişi sırasında patlama yaşandı. olayda ölen ya da yaralanan olmadı. bingöl ün genç ilçesine bağlı suveren köyünde bulunan demiryolunda patlama meydana geldi. yaşanan patlamada vagonlar raydan çıkarak devrildi. patlamada can kaybı yaşanmadı.
suriye milli futbol takımı, çifte vatandaşlık statüsüne sahip olan ve daha önce isveç milli futbol takımında forma giyen george murad ı tacikistan maçında oynattığı için fifa tarafından 2014 dünya kupası elemelerinden diskalifiye edildi. rakibi tacikistan a karşı oynadığı iki maçı 2 1 ve 4 0 lık skorlarla kazanan suriye, george murad ı oynattığı için 2 0 yenik sayıldı ve elemelerin dışına itildi. suriye ile abd ve avrupa birliği ülkelerinin aralarının gerginleştiği bu dönemde alınan bu karar suriye nin cezalandırılması şeklinde yorumlanıyor.
bdppendik ilçe örgütü, 20 ağustos pazar akşamı bir grup kişinin taşlı saldırısına uğradı. saldırıda binanın camları kırıldı. sabah manzarayı gören bdp yöneticileri polise haber verdi. olay yerine gelen polis incelemelerde bulundu, tutanak tuttu. bdppendik ilçe başkanı haydar çetin in pendik ilçe emniyet müdürlüğünde ifadesine başvuruldu. olayda ölen ya da yaralanan olmadı.
can yücel in 9 temmuz 1977 günü vatan gazetesinde yazdığı ve adeta bugünü özetlediği yazının başlığı.
pazar günkü gazetelerden öğrendiğime göre, başkentin bahçelievler semtinde geçtiğimiz çarşamba gecesi meydana gelen ve ülkücü oldukları bildirilen gençlerin karşıyaka mezarlığı ndaki cenaze törenlerine ülkü ocakları ve mhp yanlısı kuruluşlara mensup çok sayıda kişi ile mhp li bakanlar katılmışlardır. törenden sonra, ülkücüler mezarlıkta gömülü bulunan devrimci gençlerin mezarlarına yönelmişlerdir. ülkücülerin tahrip ettikleri mezarlar arasında deniz gezmiş, yusuf aslan, hakan yurdakuler, mahir çayan ve ulaş bardakçı nın mezarlarının bulunduğu saptanmıştır! ülkücüler mezarları tahrip ederken '' kahrolsun komünistler'' sloganını söylemişlerdir.
bu ülkücüler türk törelerine saygılı, bağlı ve onları korumak için gaza meydanına atılmış kimseler diye tanıtılır öteden beri! komünistler de kozmopolit! peki, ama bu ülkücü kahramanlarımızın '' ölüye saygı'' geleneğimize, '' ölüyü hayırla yad etme'' töremize, '' düşmanın bile olsa ölüyü günahlarından arınmış'' belleme inancımıza karşı gelişlerine ne buyrulur?
bahçelievler de vurulan arkadaşlarının acısından ne yaptıklarını bilmez hale geldiler diyelim hadi, cenazeye mhp li bakanlar da gelmiş, arkalarından da bir sürü polis elbet! onlar bari kederinden kudurmuş ülküdaşlarına o kutsal geleneklerimizi hatırlatsalardı ya! ve polis, canlıyken '' komünist'' bile olsalar, ölülerin hiç değilse devlet güvencesi altında olduğunu göstermeliydi değil mi?... fi tarihinde bulgar mezarlığına çelenk koymuş olmamızla öğünür dururuz ya hani... kim bilir belki komünistlerin ölseler bile kahrolmadıklarını gördüklerinden ötürü, gazaba gelip ateşli ülkücüler, bakanlar ile polis de '' kahrolsun komünistler'' naralarıyla kabirlere savlet eden bu yaslı gidip şen gelen güruha hoşgörüyle davranmak gerektiğini düşündü!.. bu onların milli birlik ve dayanışma çağrılarına, güvercinsel barış çığlıklarına gölge düşürmez elbet! sadece, bütün yurdu yavaş yavaş nasıl civcivli bir mezarlığa dönüştüreceklerini göstermek istemişlerdir, o kadar. hem canım, huzur dediğinde ne, muzur bir şey! meskenet!.. ölüyü bile ayağa kaldıracaksın ki, memlekete canlılık gelsin!.. devrimciler kızsın sarılsın silaha! dağa çıksın, düze insin. karşıki dağlarla, bitişikteki apartmanda pusu kurmuş polis ve jandarma da atış talimi yapsın, kafaları gözleri budur diye!
taylancığı neden öyle çekip vurdular ki?
biliyorlardı arkadaşları arasında nasıl sevildiğini onun ölüm haberi üzerine gerginliğin nasıl yükselivereceğini kestiriyorlardı da ondan. mahir i gördüm olaydan üç ay kadar sonra, sırtında taylan ın parkası vardı...
1967- 1969 yıllarında kandilli de, fatih hoca nın evinde otururdum. tepede, ta pilonun dibinde. ilk tanıştığımızda dikkatimi çekti, ortada bir takım köpekler dolaşıyor, ürkek öyle, hain bakışlı, kuyrukları bacaklarının arasında, höt dediniz mi, öteki taşın arkasında kayboluveriyorlar. önümüzde mezarlık. sordum sağa sola, bu acayip köpekler ne ola ki diye? mezarlık köpekleriymiş meğer bunlar... deşerlermiş de mezarları...
can yücel kendi mezarına saldıranları 34 yıl önce böyle anlattı işte.
günümüzde türkiye cumhuriyeti nde onlarca gazeteci tutuklu. bunlardan birisi de birgün gazetesi çalışanı, sendika org yazarı ve latinbilgi net editörü soner torlak. 31 mayıs 2011 günü artvin hopa da emekli öğretmen metin lokumcu nun katledilmesini protesto etmek için ankara da yapılan eyleme katıldı ve gözaltına alındı. 3 haziran günü mahkemeye sevk edilen soner torlak, öğrenci kolektifleri üyeleri ömür çağdaş ersoy ve ozan gündoğdu ile sosyalist demokrasi partisi üyesi fatih koyuncu ve toplumsal özgürlük platformu üyesi göksel ılgın ile birlikte tutuklandı. halen hapistedir.
29 haziran 2011 günü tunceli kırsalında girdiği çatışma sonucu öldürülen pkk militanı mazlum erenci için diyarbakır da kütüphane açılmasıdır. tmk mağduru çocuklar için adalet çağrıcıları döneminde tmk mağduru çocuklar için kitap kampanyası başlamıştı. sur belediye başkanı abdullah demirbaş, kütüphane için tarihi bir evi tahsis etmişti. kütüphanenin organizasyonunu oyuncu ve yönetmen arif akkaya, mimarlığını ise zeynep taşçı yaptı.
oyuncu ve yönetmen arif akkaya yaptığı açıklamada '' herkesten mazlum erenci halk kütüphanesine bağışlarını bekliyorum. çocukların yüksek yararı için bu kütüphanenin açılması gerektiğini düşünüyorum.'' dedi.
mazlum erenci kimdir?
aslen diyarbakırlı olan mazlum erenci, 16 yaşındayken diyarbakır da yasa dışı bir gösteriye katıldığı için gözaltına alınmış ve işkence görmüştü. tmk de yapılan değişiklikle 2010 nisan ayında tahliye olan erenci, pkk ye katıldı. 29 haziran 2011 günü tunceli kırsalında çıkan çatışmada tikko militanı yurdal yıldırım ile birlikte öldürüldü.
sosyalistler açısından bir cadı kazanına dönen tutuklama dalgası. mahkemeye çıkarılan 55 kişiden 38 i tutuklandı. tutuklananlar derelerin kardeşliği platformu, halkevleri, özgürlük ve dayanışma partisi, ezilenlerin sosyalist partisi ve türkiye komünist partisi üyeleri. ilk başta başbakan recep tayyip erdoğan ın da teşvikiyle terör davası açılmaya kalkıldıysa da bundan vazgeçilmiştir. çünkü sanıklara terör davası açmak için yeterli delil bulunamamıştır. eski eğitim sen üyesi emekli öğretmen metin lokumcu, 31 mayıs 2011 günü yapılan akp hopa mitinginde hopa da yapılması planlanan hidroelektrik santral, çaykur un özelleştirilmesi ve fındıkta uygulanan sömürü politikalarına karşı tepkisini dile getirmek isterken polis biber gazlı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. aynı gün, metin hoca nın katledilmesini protesto etmek için istanbul, ankara ve izmir de yapılan eylemlere katılan onlarca kişi olay günü ve sonraki tarihlerde gözaltına alındılar. ankara da yapılan protesto eylemine katılan halkevleri yöneticisi dilşat aktaş, eylem sonrası polis şiddetinden nasibini aldı ve sokak ortasında dövüldü.
dün gece star tv de yayınlanan ve zeki kayahan coşkun un sunduğu matrax programında galatasaray dan atletico madrid e transfer olan golcü futbolcu arda turan, son günlerde yaşanan ve çok sayıda insanın yaşamını yitirdiği çatışmalarla ilgili olarak şunları söyledi:
'' benim ülkemin toprakları çok güzel. bu topraklar savaşmak için değil yaşamak için var. o yüzden tek söylemek istediğim bir şey var. hem türk halkına, hem kürt halkına, hem de kendisini türkiye cumhuriyeti vatandaşı hisseden herkese seslenmek istiyorum. lütfen bu ölümler dursun. çünkü ölenlerin hepsi bizim evlatlarımız.'' diyerek barış çağrısı yaptı.
bu sözlerin üstüne ne söylenebilir ki? helali gavas arda. helal olsun sana.
1910 yılında kavala şehrinde dünyaya geldi. 1923 lozan antlaşması uyarınca türkiye rumları ile yunanistan türkleri mübadeleye tabi tutulunca ailesiyle beraber 1924 yılında tokat a göçtü. burada bir süre tütün işçiliği yaptıktan sonra istanbul a göçtü ve 1933 yılında türkiye komünist partisi ne üye oldu. haziran 1934 te moskova da bulunan doğu halkları komünist üniversitesi ne gitti. 1937 yılında yurda döndü. kocası ile birlikte bafra ve samsun da örgütlenme çalışmaları yürüttü. bir süre sonra istanbul a döndü, tütüncüler sendikası nın kuruluşunda ve yönetiminde yer aldı. 1946 türkiye sosyalist emekçi ve köylü partisi, 1951 türkiye komünist partisi, 1957 vatan partisi davalarında tutuklu yargılandı ve beraat etti. 1970 yılında ssk dan emekli oldu. tkpnin yasal alana geçtiği 1988 yılına kadar tkp üyesi olarak mücadelesini sürdürdü. 8 mart 1995 tarihinde devrimci işçi sendikaları konfederasyonu tarafından kadın emek ödülü ne layık görülen ilk ve tek işçi oldu. 18 ağustos 2001 günü yaşamını yitirdi.
aslında başlık uyuşturucuya hayır diyen liselinin cezalandırılması olacaktı ama karakter fazlalığı sebebiyle olmadı.
2006 yılında mersin de bulunan bir lisenin karşısındaki binaya '' uyuşturucuya hayır. dev lis.'' pankartını asan dev lis üyesi çağdaş doğan, altı ay yirmi gün hapis cezası aldı. çağdaş doğan, bugün mersin adliyesine giderek teslim oldu. adliye önünde açıklama yapan sosyalist demokrasi partisi mersin il başkanı serkan kaya '' çağdaş açıklanmasını beklediği üniversite tercihleriyle üniversite yolu gözlerken, devlet tercihlerinden '' hapis'' çıktı. yargılanmaya başladığında 16 yaşındaydı. onu yargılayanlar için tehlikeli olan ne çağdaş ın cüssesi, ne de cephanesiydi. onlar için tehlikeli olan, çağdaş ın fikirleriydi.'' dedi.
çağdaş doğan ı hapse götüren eylemi anlatan kaya, şöyle konuştu: 2006 yılında mersin sokaklarında üç lise öğrencisi, bir akşam '' uyuşturucuya hayır'' diye yazılama yapıyorlardı. polis bunları gördü ve kovalamaca yaşandı. biri o kovalamaca sonunda, diğerleri ise ertesi gün okulda göz altına alındı. polis tarafından sorgulandıktan sonra ikisi çocuk mahkemesi ne, biri normal mahkemeye sevk edildi. mahkeme dev lis i illegal örgüt saydı ve iki dev lis liyi 6 ay 20 gün hapse mahkum etti. karara yaptığımız itiraz sonuç vermedi ve yargıtay geçen ay yerel mahkemeyi haklı buldu. serkan kaya, konuyu sdp olarak avrupa insan hakları mahkemesi ne taşıyacaklarını söyledi.
eski cumhuriyet halk partisi genel başkanı, bu partinin antalya milletvekili deniz baykal ın galatasaraylı olması durumudur. 3 kasım 2002 seçimleri nedeniyle 6 kasım gününe ertelenen fenerbahçe galatasaray maçı vardı; (bkz: 6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı). o zaman siyasi yasaklı olan akp genel başkanı recep tayyip erdoğan ile birlikte şeref tribününden izlemişlerdi eğer hafızam beni yanıltmıyorsa. maç sonrası deniz baykal galatasaraylı olduğunu söylemişti.
emekli öğretmen metin lokumcu nun ölümü ile sonuçlanan başbakan recep tayyip erdoğan ın hopa mitinginde başbakan ı ve hes projelerini protesto ettiği için aynı gün içinde eğitim sen hopa temsilcisi ve metin lokumcu nun akrabası osman lokumcu ve borçka halkevi üyesi yasin öztürk ile birlikte göz altına alınmış, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak hapse gönderilmiş olan dershane öğrencisi.
hakkari çukurca da yaşamını yitiren fatihler özel harekat taburu komutanı binbaşı yavuz başayar ın babası. radikal gazetesi nin haberine göre cumhuriyet halk partisi genel başkanı kemal kılıçdaroğlu ile görüşmüş ve barış isteğini tekrarlamıştır. işte o haber:
chp lideri kemal kılıçdaroğlu, terörle mücadelede görüşlerini, çukurcada şehit düşen fatihler özel harekat taburunun komutanı binbaşı yavuz başayarın babası i̇smail başayarla sohbetini anlatarak dile getirdi.
telefonla görüştüğümüz chp lideri, şehit babasının bir araya gelin, bu sorun çözülsün artık. kimsenin çocuğu ölmesin dediğini, kendilerinin talebinin de aynı olduğunu söyledi. bütün partilerin ortak karar alması gerektiğini belirten chp lideri, tek başına silahla olmaz. ortak bir mutabakat olmalı dedi. gereken ortak mutabakatı ancak hükümetin yapabileceğini vurgulayan kılıçdaroğlu, ama yapmıyor. kendi bildiğini okuyor sözleriyle hükümetin tavrından yakındı. kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
hükümet değişik zamanlarda değişik söylemler kullanıyor. önce habur olayı yaşandı. sonra i̇mralı ile diyalog. şimdi 90lardaki yöntemlere dönüyoruz. oysa 90larda bu yöntemle sorunun çözülmediği görülmüştü. siyaset kurumu oturup çözüm bulmalı. askerler de defalarca bizden bunu istedi.
açılımın mimarı dediği başbakan yardımcısı beşir atalayın, 5-6 rapor hazırladıklarını, ekipler kurup çalıştıklarını açıkladığını hatırlatan kılıçdaroğlu, ne oldu bu raporlara, ekiplere? hangi konuları çalıştıklarını bile bilmiyoruz yorumunu yaptı.
cumhurbaşkanı gülün mgk toplantısı sonrasında bilgi vermek için tbmm başkanı ile kendisini çankaya köşküne davet etmesini değerlendiren kılıçdaroğlu, bu tür bir şey ilk kez olacak. biz düşüncelerimizi anlatırız ama cumhurbaşkanı ne tür bilgiler verir bilemeyiz dedi.
kılıçdaroğlu, chpnin ne düşündüğünü herkesin bildiğini belirterek, asıl bilmediğimiz, hükümet ne düşünüyor, ne yapmak istiyor? ne yazık ki artık terör hükümeti yönlendiriyor. hükümet terör konusunda inisiyatifi kaybetti ve bu konuda belirleyici olmaktan çıktı. başbakan artık kızgınlıkla hareket ediyor. kızgınlıkla daha önce hangi sorun çözüldü ki? ifadelerini kullandı.
macunu tüpe koymak
hükümetin bölgede çok olağanüstü beklentiler yarattığını vurgulayan kılıçdaroğlu, bu sürecin kamuoyunun desteği alınmadan gerçekleşmesi nedeniyle başarısız olduğunu savunarak, kamuoyundan destek alamayınca da vazgeçtiler. şimdi tüpten çıkan macunu tekrar tüpe sokmaya çalışıyorlar ama olmuyor. şimdi bunun ağır faturasını da biz ödüyoruz diye konuştu.
aslında terör konusunda ülke genelinde ortak bir mutabakat bulunduğunu söyleyen kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
biz ortak aklı bulalım dedik ama karşımızdaki duvarı aşamadık. hükümet, sorunu tek başına çözme inisiyatifini elinden kaçırdı. bunu itiraf etmemek için de işbirliği yapmıyor. bununla itibar kaybedeceğini düşünüyor ama terör konusunda zaten hükümetin itibarı kalmadı. 8 yıldır iktidardalar. şimdi çıkmış yeni iktidara gelmişler gibi yeni politikalardan söz ediyorlar. o da 90larda denenmiş, başarısız olmuş yöntemlerden oluşuyor.
hükümeti izlediği politikalarla terörü meşrulaştırmakla suçlayan kılıçdaroğlu gümrük bakanı hayati yazıcının hakkâri yakınlarında pkk kampları olduğuna dair açıklamasına da şöyle tepki gösterdi: hakkâride kamp varsa siz nerdesiniz? bunları çözeceklerine toplumu ayrıştırdılar. halkı düşman kamplara böldüler. gelinen nokta, hükümetin terörle mücadeledeki başarısızlığının tescilidir.''
malatya'da kara kuvvetleri' ne ait bir helikopter, pist yakınlarında düştü. kazada iki pilot yaralandı.
malatya 2' inci ordu komutanlığı kara havacılık komutanlığına bağlı askeri bir helikopter henüz nedeni belirlenmeyen bir nedenle düştü.
saat 19: 15 sıralarında inişe geçtiği sırada piste yakın bir alanda kayısı bahçelerinin içine düşen helikopter için bölgeye çok sayıda ambulans ile itfaiye ekibi sevk edildi.
askeri helikopterin düşdüğü bölgede duman bulutları yükselirken, bölge güvenlik çemberine alındı.
kazada iki pilot yaralandı. yaralılar beydağı devlet hastanesi' ne kaldırıldı.
hopa olaylarından dolayı tutuklanan ezilenlerin sosyalist partisi hopa ilçe örgütü üyesi. gözaltında dayak yemiş ve kemikleri kırılmıştır. o haliyle mahkeme tarafından tutuklanmıştır. halen oltu cezaevindedir.
31 mayıs 2011 günü gelişen ve artvin hopa da emekli öğretmen metin lokumcu nun ölümüyle sonuçlanan olayları protesto etmek için 1 haziran günü izmir de eylem yapan sosyalistlere soruşturma açıldı. soruşturma kapsamına alınanlar arasında sdp, ödp, halkevleri ve öğrenci kolektifleri üyeleri bulunuyor. polis, tebligat gönderdiği kişilere '' eyleme kaç arkadaşınız katıldıysa hepsini alın getirin'' diyor. tebligatı eline ulaşıp emniyete gidenlere polisin sorusu şu oldu: imamın ordusu diye slogan attın mı atmadın mı? hopa olayları ve bununla ilgili eylemlerle ilgili olarak şu ana kadar 55 kişi göz altına alındı ve 15 i hopa da olmak üzere 37 kişi tutuklandı.
1976 yılında illegal türkiye komünist partisi nin komsomolu olarak kurulan ve 1979 yılında sıkıyönetim tarafından kapatılan ileri gençler derneğinin misyonunu devam ettirmek için kurulan sosyalist gençlik örgütlenmesi.
1975- 1980 yılları arasında yayınlanan günlük gazete. gazetenin kurucuları ercan arıklı, ismail cem, kadri kayabal dı. bu gazete, sosyal demokrat eğilimli kişilerce kurulduysa da zamanla sosyalist bir yayın haline gelmiş ve 1977 yılı itibariyle yasal devrimci işçi sendikaları konfederasyonu ve *yasadışı türkiye komünist partisi nin yayın organı haline gelmişti. yazarları 141. ve 142. maddelerden yargılanmış, gazetenin yazı işleri müdürü ali ihsan özgür ile gazetede karikatür çizen ibrahim güngör, ülkücüler tarafından katledilmişlerdir. gazetenin yayını 12 eylül 1980 darbesi ile birlikte sona ermiştir. gazetenin yazarları; ali ihsan özgür, haluk şahin, çetin altan, hilmi yavuz, hıfzı topuz, ahmet kahraman, tan oral, vedat dalokay, oya baydar ve şükran kurdakul dur.