bugün

Başlığa entry girmek için aratırken böyle bir başlığın açılmadığını gördüm ve ilk entryi giriyorum. Bu sınav girecekler için hiç şüphesiz tek kelimeyle hayattır ve bu düşünce de büyük bir stresi yanında getirir. Bu yıl sınava girecek tüm kardeşlerime Allah kolaylık versin.
YGS ve LYS'yi atlatana kadar sözlüğü bırakma kararı aldım. inşallah geri dönüp ilk entryi keyifle girmek nasip olur.
Zamanin cabuk gectigi sinavdir, en kolayidir.
Cunku sinava girmek icin kimse hadi sinava girelim demez.
Sinavdan cikar beklersin, sonuclar aciklanir tercih yapmak icin beklersin, tercih yaparsin sonuclari beklersin.
Bu beklemek hic bitmez.
3 yılımı heba eden sınavdır.
çalışıp çalışıp tam o an heyecanlanıldığı için öğrencinin dünyasını yıkandır.
akrabalar arasında iq testi niteliğindedir.
komşunun oğlunun harikalar yarattığı sınavdır.(çok şükür ben de bu yok.)
moral bozmak için fırsat bekleyen en adi insanların ana temasıdır.
bittikten sonra ulan ben bu kadar yıl bunun için mi çalıştım diye sordurandır.
süslü hayallerle beklenen geleceğin en büyük engelidir.
parası olan için basit bir sınavken, parası olmayan için hayatın başlangıcıdır.
hayata dair kararlar vermek için insanı zorla olgunlaştırandır.
istediğini elde edemeyen nice genç için özgüvenine vurulan baltadır.
bu yıl da yanlış puan hesaplamaları yapan osym için cehennemlik odundur.

aslında daha çok şeydir de insanın kelimelere dökesi bile gelmez.
kısacası yorar bu sınav insanı yorar.
(bkz: nereye sıçacaklar)
Hesabın kafa izninin bittiği tarih tamda LYS'ye denk geldi hayırlısı. Benimle beraber şimdiden girecek arkadaşlara başarılar,Allah kolaylık versin.
yobazların çalışmadan kazandığı sınav.
Tekrar sistemle birlikte değişmiştir hayırlı olsun keşke her ay 12 sınav olacağına 200 yapsalarmis daha iyi olurmuş fakat iyi yani şudur ki 12 sınavdan hangisi en yüksekse o puan sizin puaniniz oluyor hangi sene yürürlüğe girecek bilen varsa ayriyeten bilgilendirsin.
eskiden birdi, sonra iki oldu şimdi sayısı belirsiz.
bu sene son kez iki basamak olacak sınavdır.
Lise sonda dil okuyorum. YGS'de Türkçe ve sosyale odaklanıp barajı geçmeyi ve 2. sınavda ingilizce'ye bastırmaya çalışacaktım. Lise 3'te ve 4'te matematik dersimiz YOK. Ve bu değiştirilen sistemle 2 senedir görmeyip işlemediğimiz bir dersten bizi sınamaya kalkıyorlar. Sistemin kurbanlarından biri olarak sayıyorum kendimi.
şu sınav sistemi kadar saçma bir şey yok. merkeze matematiği koymuşlar, galiba bunlar her şeyin matematikten ibaret olduğunu sanıyorlar.
bitse de gitsek.
görsel
https://pbs.twimg.com/media/Dg87TZ3W4AAHPcx.jpg
Adam aslında doğru bir şey söylemiş. Lakin:
Okunabilir kitaplar: +15 TL
Herhangi bir enstrüman kursu aylık: +100 TL
Herhangi bir hobiye sahip olmak aylık:+50 TL(min)
Yabancı Dil kursları:+700 TL
Sinema bileti:+15 TL
Herhangi bir konser:+ 40 TL
Gezmekten bahsetmiyorum bile çünkü dolar: 4.60

Heves var, ülke el vermiyor.
2 sene önce girdiğim sınavdır.
dünyanın en anlamsız ölçüm sistemlerinden biri. ne zekâyı ölçer, ne başarıyı. ölçtüğü tek şey ezber gücünüz ve ne kadar çok ineklediğiniz dir.

örneğin, ortalama bir sayısal öğrencisinin çözmesi gereken sorular, fizik, kimya, matematik, biyoloji ve geometri derslerinden gelir. bunların hepsi, üniversitede bölümünü okuyarak uzmanı olacağınız alanlardır. fakat çocuğun, en az 5 mesleklik bilgiyi kafasında tutması beklenir. inatla o müfredat hafifletilmez. 2 cümle çıkartmayı hafifletmek olarak görürler.

hocalar ve meb ezber istemiyoruz derler, ancak bu kısmı mecburen ezberlemeniz gerekiyor dedikleri onlarca konu vardır ki bunların arasında ch3cooh, kal(so4)2 gibi olmadık kimyasal bileşiklerin formülleri, birtakım fizik yasaları, kolaylık olsun diye verilen matematik formülleri gibi, zihinde tutması zor bilgiler mevcuttur. hafıza herkeste aynı işlemez. bazı insanlar için bunları ezberlemek kolay olabilir, ama bazı insanlar için işkenceden başka bir şey değildir bu. üstelik, mesela biyoloji gibi bir dersin mantığını falan öğrenemezsiniz. oturup eşek gibi ezberlemekten başka seçeneğiniz yoktur.

ezberlemeyin, mantığını öğrenin ki formülü unutsanız da sınavda bu yolla yapabilesiniz diye anlatılan bilgiler, sınav esnasında uygulanacak cinsten değildir, çünkü bir formülün kendisini unutup, onu mantığını anladığınız yerden yürüyerek tekrar çıkartmak ispattır. bunun yeri de sınav değildir. her şey bir yana, süre bunun için uygun değildir zaten.

bazen bir sınavda kara kara düşünseniz de, bildiğiniz şey aklınıza o an gelmeyebilir. sınavdan çıktığınız an şöyle olacaktı, şimdi hatırladım dersiniz. yani konuyu bilmiyor değilsinizdir, ama sırf o süre içinde hatırlamadınız diye başarısız kabul edilirsiniz. 1 soru hayatınıza mal olabilir.

tıp okumak isteyene paralel kenarın alanını buldurmak, elektrik mühendisi olacak adama ökaryot canlıların özelliklerini ezberletmek, bilgisayar mühendisi olacak kişinin kafasına zorla bitkilerin odunsu borularını kazımaya çalışmak... bunlar normal şeyler değil. bu bilgileri okulda okutabilirsiniz, genel olarak insanlara bunları öğretebilirsiniz, ama sınavda bu kadar ayrıntıyı bir insandan beklemek doğru değildir. çok eskiden, insanlar girmek istedikleri okul ve bölümün sınavına girerdi. şimdi bunu bildiğim kadarıyla sadece yös'te yapıyorlar. o sınav da başka bir haksızlık da, o konuya girmiyorum burada.

eğer maksat, sayısal öğrencilerinin okuduğunu anlama ve analiz yeteneğini ölçmekse, sorulması gereken soru tipi mantık sorularıdır, formül ezberlenmesi gereken sorular ya da sözel ezber soruları değil. isteyen istediği bölüme girdikten sonra, ister bakterilerin en ince detaylarını anlatırsınız, ister thales teoreminin ispatını yaptırırsınız, size kalmış. hazırlık bölümlerini de yabancı dil ile beraber bu temel dersleri verecek şekilde revize edersiniz.

sözelciler için de benzer durumlar geçerli. onların işi belki bir anlamda daha zor, çünkü mantığını kavrayacak konular da yok karşılarında. tarih mesela... soran olursa ezber istemiyoruz dersiniz.

son olarak, mademki bu sınava bir yaş sınırı koyulmamış (ki koyulmasın da zaten, saçma olur), liseden mezun olalı yıllar geçmiş, bir yandan bir işte çalışıp bir yandan sınava hazırlanacak kişilere de uygun bir sınav sistemi düşünülmeli. yine mesela bazı mantık soruları bu iş için uygun olabilir. insanlar işi gücü bırakıp 6 senelik bilgiyi birkaç ayda nasıl hatırlasın ya da öğrensin? hiç mi düşünülmüyor bir iş yapılırken?
Kesinlikle katılıyorum.

Misal edebiyat. Tüm çocuklar niye edebiyatcilarin hayatlarını bütün eserlerini içeriklerini bilmek zorunda. Bu o çocuklara ne katacak. Hangimiz suan o edebiyatcilarin teker teker eserlerini içeriklerini edebiyat dönemlerini hatirliyoruz.

Ve bide ayt den 24 soru geliyor edebiyattan. Bu da demek oluyor ki soru sayısı az çocuklar hepsini derinlemesine yalayıp yutmuş olması gerekiyor.
Bir canavar gibi peşimi bırakmayan beni sürekli strese sokan sınav. Sistemin içinde yer bulmak için verdiğimiz saçma bir yarış. insanı eğitimden, öğrenmekten hatta yaşamdan bile soğutuyor. En güzel yaşlarımızı böyle geçirmemiz ne acı verici.
Benim girdiğim zaman ÖSS idi. iTÜ ayazağa kampüsünde girmiştim. Ahh yıllar nasıl akıp gidiyor.
Her sene haberlerde üniversite sınavına girip çıkan gençleri gördükçe kendi üniversite sınavı maceram aklıma gelir. Şaka maka tam 13 sene önce üniversite sınavına girdim. Hem ÖSS hem de mezuna kalıp YGS-LYS görmüş nesilin bir üyesi olarak o zamanlarımı hayal meyal hatırlıyorum. Herkesin üniversiteye kapağı bir at herşey çok güzel olacak dediği yere kapağı attım ve çok güzel geçen 5 senelik bir üniversite hayatı yaşadım. Sizi bilmem ama hayatında en çok hangi dönemi özlüyorsun diye sorsalar, geriye dönüp üniversite yıllarım cevabını veririm. Anne babadan aldığımız harçlık belki azdı ama yine de öğrenciliğin parasızlığını yaşamak, arkadaşlarla muhabbetin dibine vurmak, ders çalışmak, gezmek, her bir anımı defalarca özlüyorum. Bir de o zamanlar paranın bereketi vardı galiba, üç kuruş harçlık alıyordum ama mutluydum. Şu an çalışıyorum ama ay sonunu zar zor getiriyorum. Şimdi iş hayatında oradan oraya savrulurken, her gün aynı saatte kalkıp mesaiyi bitirdikten sonra arkadaşlarla bir kahve içmenin yorgunluğunu aklımda ve bedenimde aşmaya çalışırken geriye dönüp "Ulen ne güzel yıllardı yeaa" diyorum.

Bu konuda kendime bir özeleştiri yaptığım zamanlarda oluyor. ilerde anne olduğumda muhtemelen, bir sınav annesine dönüşüp, çocuğum Boğaziçi, itü, Odtü, Koç kazansın diye saçımı süpürge edeceğim. Üniversite okumak her şey midir? Elon Musk abimizin dediği gibi hayır. Üniversite hayatı sadece bu okullarda mı yaşanıyor bunun cevabı da hayır. Ama insan evladının mezuniyetini bu okullardan birisinde görmek istiyor bea, yalan söyleyemeyeceğim.
Ulan benim zamanımda ilk 50 60 binin içerisinde olunca, sonucun çok kötü olduğunu düşünüp utançtan söyleyemezdik.
Şimdikiler 500 diyor 600 diyor ve hiç de gocunmuyor aq.

inanılır gibi değil.