bugün

entry'ler (8)

evlenmemek

Boşanan arkadaşlarım boşver evlenme diyor, evlenen arkadaşlarım evlilik harika inşallah gönlüne göre birisini bulursun diyor. Doğduğumuz günden yaşadığımız şimdiki zamana kadar hep elalem için yaşıyoruz. Okuyorsun üniversite sınavına giriyorsun sizin kız/oğlan hangi okulu kazandı diyorlar. Okulu bitiriyorsun nerde işe başladığını soruyorlar. işe giriyorsun para kazanıyorsun “eee yok mu birileri sizin çocuğu ne zaman evlendiriyorsunuz.” Diyorlar. Bir çılgınlık yapıp evleniyorsun eee çocuk ne zaman diyorlar. Çocuk sahibi olmamayı tercih ettiğinde adını çocuğu olmuyor bak evlenince hemen çocuk yapmadı şimdi çocuğu olmuyor diye çıkarıyorlar. Hadi kendini hazır hissettin anne / baba oldun. Eee ikinci çocuk ne zaman tek çocuklar bencil oluyor kardeş gerek diye başının etini yiyorlar. Bu sefer sizin yaşadığınız bu tacizleri çocuğunuz yaşamaya başlıyor. Kısacası bu bir döngü arkadaşlar. Elalem için yaşıyoruz kendimiz için değil. 29 yaşındayım, çalışıyorum, çok sevdiğim bir işim var. istediğim hayatı yaşıyorum. Hayatıma gerçekten bu insanla bir ömür boyu sıkılmam diyebileceğim birisi çıkmadığı sürece evlenmeyi de düşünmüyorum. Evlilik toplumda kazandığımız bir statü ya da başarı göstergesi değil. Evli arkadaşlarıma bakıyorum, kimi mutlu kimi mutsuz. Kimi diyor ki aman evlenme bekarlık sultanlık kazandığın parayla hayatını yaşa, kimi diyor ki evlilik harika umarım sen de yaşarsın. Evlenmeden yaşayamıyor muyuz arkadaşlar ? Biri açıklasın.

ne kadar yalnızsın

yalnızlığın kadarsın
yalnızlığın mis kokmalı
yalnızlık dediğin büyük bir zindan
dünyanın en kalabalık zindanı
dinden imandan çıkarır
ama öyle bir adam eder ki insanı…

Demiş Bedri Rahmi Eyüboğlu. En sevdiğim şiirdir.

yazarların şu an dinlediği şarkılar

Sting - Shape of my heart, çok severim. Leon filmi zaten film listemin top üç içinde, bu şarkıyı dinlediğimde anlamlandıramadığım bir hüzün moduna geçiyorum.

hiçbir kız için çabalamayan erkek

Ya bir kız için sağlam çabalamıştır ve çabalarının sonucu hüsran olmuştur. Ya da karşısına çabalamasını gerektirecek derecede kimyasını bozan bir hatun henüz çıkmamıştır.

arkadaşı olmayan genç insan

insan olarak doğamız gereği, konuşma, paylaşma, dertleşme hepimizin içinde olan bir duygu. Psikolojik rahatsızlıkların sebeplerine indiğimizde, ya çocukluğumuzda yaşadığımız yalnızlık duygusu ya da çocukluğumuzda şekillendirdiğimiz karakterimizin yetişkinlikte yansımalarının sonucunda yaşadığımız olaylardır. Karakterimizi iki şey belirler : Genetik ve çevre. Milyonlarca sperm arasından denk gelip bu dünyaya gözlerimizi açıyoruz, büyüyoruz. Büyürken anne ya da babamızın genleri ve yetiştirildiğimiz ortam bizi biz olarak hayata hazırlıyor. Eğer sevgi dolu, oyun oynanan, bizimle ilgilenilen bir ortamda büyüdüysek ileride güvenli bağlanma dediğimiz şeyi yaşayabiliyoruz ve arkadaşlık ilişkilerimize de bu yansıyor. Yalnızlık benim tercihim diyen bir insan bile kendi içinde yalnızlığından nefret ediyordur eminim. Maslowun hiyerarşisinde bile sevgi ve ait olma basamağı bununla alakalı. insan izlediği filmi bir arkadaşıyla paylaşmak ister, yaşadığı acıları, aşk acısını, yediği kazıkları birisiyle paylaşmak ister. Hayır hayır ben bunları tek başıma yaparım diyen insanlara tavsiyem bence en kısa zamanda bir psikoloğa gidin derim. Düşünsenize hayatınızda üzüntünüzü sevincinizi paylaşabileceğiniz bir insan yok ve buna gerek duymuyorsunuz? Neden ? Niçin?

Bu demek değil ki herkesle arkadaş olun, ki böyle bir şey mümkün değil. Genellikle kendi karakterimize paralel ya da zıt olan kişileri arkadaş olarak seçeriz ki, arkadaşlık ilişkimiz bundan beslenir. Yaşadığımız olaylar, anılar, zamanlar da arkadaşlık ilişkisinin derecesini artırır. Benim çok fazla arkadaşım vardır. Ama her şeyimi paylaştığım dost sayısı sadece iki kişi. Arkadaş güzel bir şey. Bir de prensip olarak aptal, vizyonsuz, hayatta bir amacı olmayan, insanlarla arkadaşlık yapmıyorum. Çünkü konuştuklarında beynime kan sıçrıyor, hemen olay yerinden uzaklaşıyorum.

sagopa kajmer

"Sagopa Kajmer" dediklerinde lise yıllarım aklıma gelir. Ateşten gömlek, ben hüsrana komşuyum, vasiyet, 366.gün şarkılarını çok severim. Son zamanlarda arabada son ses toz taneleri şarkısını dinlemeye bayılıyorum. Adam harbiden cümlelerin mühendisi, toz taneleri şarkısında "ciğerimi onun mangalında pişirttirme" sözü nasıl bir sözdür be, dinledikçe ciğerim dağlanıyor. Keşke konserine gitsem de kendime gelsem. 90-91-92 doğumlu kişiler bilir, bir nesil sadece Sagopa dinleyerek büyüdü.

internetten hastalık araştırmak

En son kafamın sağ tarafındaki şişliğe baktığımda beyin tümörüm vardı. Hastahaneye gidip mr çekilince doktor yağ bezesi boşver takıl kafana göre dedi.

üniversite sınavı

Her sene haberlerde üniversite sınavına girip çıkan gençleri gördükçe kendi üniversite sınavı maceram aklıma gelir. Şaka maka tam 13 sene önce üniversite sınavına girdim. Hem ÖSS hem de mezuna kalıp YGS-LYS görmüş nesilin bir üyesi olarak o zamanlarımı hayal meyal hatırlıyorum. Herkesin üniversiteye kapağı bir at herşey çok güzel olacak dediği yere kapağı attım ve çok güzel geçen 5 senelik bir üniversite hayatı yaşadım. Sizi bilmem ama hayatında en çok hangi dönemi özlüyorsun diye sorsalar, geriye dönüp üniversite yıllarım cevabını veririm. Anne babadan aldığımız harçlık belki azdı ama yine de öğrenciliğin parasızlığını yaşamak, arkadaşlarla muhabbetin dibine vurmak, ders çalışmak, gezmek, her bir anımı defalarca özlüyorum. Bir de o zamanlar paranın bereketi vardı galiba, üç kuruş harçlık alıyordum ama mutluydum. Şu an çalışıyorum ama ay sonunu zar zor getiriyorum. Şimdi iş hayatında oradan oraya savrulurken, her gün aynı saatte kalkıp mesaiyi bitirdikten sonra arkadaşlarla bir kahve içmenin yorgunluğunu aklımda ve bedenimde aşmaya çalışırken geriye dönüp "Ulen ne güzel yıllardı yeaa" diyorum.

Bu konuda kendime bir özeleştiri yaptığım zamanlarda oluyor. ilerde anne olduğumda muhtemelen, bir sınav annesine dönüşüp, çocuğum Boğaziçi, itü, Odtü, Koç kazansın diye saçımı süpürge edeceğim. Üniversite okumak her şey midir? Elon Musk abimizin dediği gibi hayır. Üniversite hayatı sadece bu okullarda mı yaşanıyor bunun cevabı da hayır. Ama insan evladının mezuniyetini bu okullardan birisinde görmek istiyor bea, yalan söyleyemeyeceğim.