Bir peygambere inanan ve bu inanç çevresinde dinsel ideolojiyle donatılarak örgütlenen insan topluluğudur. Çağdışı bir örgütlenme biçimi olup, özellikle Ortaçağ'ı temsil eden bir yapılanmadır.
"siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve islam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve allah'a iman edersiniz. kitap ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. içlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır." (al-i imran suresi / 110)
tanrı ümmetlerini seçmeleri için 3 peygamberi çağırır.
ilk önce musa ümmetini seçer. ve tanrım insanlaar arasındaki tüm zeki kişiler benim ümmetimden olsun der. ve tanrı tüm zekileri musanın ümmetine verir.
sonra isa gelir tüm güzel ve yakışıklıları ümmetinden olmasını ister. ve insanlar arasındaki tüm güzelleri ve yakışıklıkları tanrı isanın ümmetinden yapar.
geri kalanlarınıda bana ver muhammed ve muhammedde tanrıya geri kalanınıda bana ver. ben nasıl olsa onların yüzlerini örterim der.
imam kökünden türemiş bir kelimedir. belli bir amaç çevresinde oluşmuş birlikteliği tanımlar. bu tanım Kuran'ın 64 yerinde geçmektedir. inanç birliği, ırk birliği, akraba birliği gibi anlamlarda kullanılmıştır kuran'da.
bu kavramla ilgili en büyük yanlış anlama sadece islama inananlar birliği anlamına geldiği yönündeki düşüncedir. oysa inkar edenler için de ümmet ifadesini kullanmak mümkündür. ilk kez kullanıldığı yer ise Hz. Muhammed'in Medine'de oluşturduğu politik birlikteliktir. buradaki ümmet Medine'nin savunmasına katılan yahudiler ve hıristiyanları da içeriyordu.
ümmet anlayışı bir düşünme şeklidir. inananlar bir ümmettir, inkar edenler de bir ümmettir. farklı ülkelerde, coğrafyalarda, mekanlarda yaşamak bunu engellemez. ümmet bir organizma gibi düşünür, hareket eder, refleksler geliştirir. bütün müslümanların derdi bizim derdimiz, sevinçleri bizim sevincimiz, birikimi bizim birikimimizdir.
ümmet anlayışı, i'lay-ı kelimetullah'ın hedeflerinin bir coğrafya veya bir milletle sınırlı olmadığının kabulüdür. hem hedef, hem de her fert, allah'ın bir kuludur. her kul, islam ölçüleri dahilinde kulluğunu yerine getirmeli ve eşit haklara sahip olmalıdır.
Ümmet ülkü toplumu demektir. Ümmet kadar güzel bir söz bilmiyorum. Anne kucağında büyüyen demek. Bir ülkü birliğidir, başka bir şey değildir. Belli bir inanç düzenine bağlanmaktır. Millet, nasyon anlamıyla kavmi bir kökeni vardır. Oraya geçtik denildi, ama onun alt yapısı yoktu bizde. Kafatası ölçümüne götürdü bizi, Almanyada bile kafatasları ölçülmedi, dolikosefal olan kafalar Germen kafasıdır denildi ama kimse eline pergel, gönye alıp da kafataslarını ölçmedi. Orada o kadarına gidemediler ama burada gidildi, burada bunlar yapıldı. Bu çeşit zırvalara götürüyor, ondan sonra da bölünme başlıyor.
islam inancına göre ortak inanç ve kültür birliğinin ifade edilmiş hali. aslında millet, ulus gibi kavramlardan daha fazla birleştirici gibi görülüyor. bu anlamda milletlerüstü ve uluslarüstü bir işlevi var, bir nevi müslüman enternasyonalizmi diyebiliriz ama sorun inançsızları, allahsızları müslüman olmayanları nasıl kapsayacağıdır? o yüzden gerçek enternasyonalizm insanlığı, ulus, millet, din gibi sınırlamalardan kurtarıp insanlık ülküsü altında birleştiren sosyalizmin enternasyonal ülküsüdür.
''ümmet için'', ''ümmet uğruna'', ''ümmet gayesiyle'' vb. şekilde başlayan sloganlarda kullanılır. bu halkı kandırmaktaki en basit araçlardan birisidir.
teknik olarak bir millettir. bir topluluğu ulus/millet yapan bütün unsurlar ümmette vardır. bu sebeple, islam bir dinden ziyade bir tür milliyetçilik olarak görülmelidir.