ön türk ve gök türk sonrası türkü toplumun yaşadığı bölgeye bakmadan zırlamayın.
saha-lena-yenisey mö.6000-3000 arası türkçe konuşan ataların ülkesi idi.(bu artık tam kesin tarihi bilgidir) .
sonrası mö. 3000 ve ms.550 arası yine türkçe konuşan klan-kabileler 3500 sene
varlıklarını kültürlerinden kopmadan (uygur -iskit/saka gibi türkçe büyük topluluklar ve devletler) dağınık halde yaşadılar. mö.2500'de sümer e iran ve anadolu'da ticaret ilişkileri içinde olduğunu biliyoruz ön türk kabilelelerin. kavimler göçüne kadar altay ve çevresini,güney sibirya ,saha ve mançurya'yı terk etmediler.
bu topraklar kuzey siberya ile birlikte dünyada yaşam alanı en zor topraklardır.
toprağı kazamazsınız, havada tuz yoktur, hint ve pakistan dağları keser. doğudan zaten rüzgar esmez. tarım yapmak zor ötesidir buna rağmen unu kullanmayı ilk yufkayı ve erişte -makarna ve mantıyı hayata geçirdiler bu topluluklar.(ortadoğu ve mısır binlerce yılda yufkayı akıl edemedi)
bina yapamazsınız kulübe bile yapamazsınız ,hayvancılığı geliştirdiler o zor koşullarda türkçe konuşanlar , davar yetiştirmede profesyonel oldular.
en önemlisi o topraklarda doğayı en güzel şekilde kullandılar. antik çağda tek bir asya topluluğu bile bu yaşama ayak uyduramadı türkülerden başka hepsi yok oldu . deniz kıyısında olanlar hariç.
uygurlar uluslaşma öncesi epey bir medeniyet geliştirdiler. iskitler-sakalar uzun bir süre devlet olarak yaşadılar.
kimse o topraklarda yaşamanın ne kadar zor olduğunu bilmez. bugün bile aynıdır. 550'de gök türk hanedanı aşiena ilk türk devletini kurdu.
hukuk temelli devletti ,ordusu hiyerarşi içinde düzenli orduya yakındı ,paralı asker yoktu. mö.3000-ms.5500 arası 3500 sene yoklukta kendini koruyan başka bir kavim yoktur.
şunu ekleyelim etrafında ki devletler en güçlü devletlerdi, ganimet bile hayaldi,
şimdi şunu buldun bunu buldun ,gidin bugün o topraklara gezin hatta internet'te de gezmek mümkün, araştırın gerçek türk kanı taşıyorsanız atalarımız büyük insanlarmış 6500 sene yaşamanın imkansız olduğu topraklarda kendileri korumuş bize ulaşmışlar diye onlara dua edin.
öncesi de var ,ilkel türkçe'nin 30 bin seneye ulaşan bir dil olduğunu söylüyor önemli dilciler..
yoğurdu bulsan ne olur bulmasan ne olur..
daha tarihimizde bir sürü filozof, bilim insanı ve sanatçı vardır. anadolu gibi illet bir coğrafyaya rağmen bir şeyler başarabilmiş insanlardır bunlar. şimdi birkaç embesil diyecek ki ulan bunların bir kısmı yiyecek işte. icatlar insanların işine yaraması için vardır. diğer icatlar gibi bunlar da insanların işine yarıyor ve onları mutlu ediyor mu? o zaman iş bitmiştir. sizin bunları yiyecek diye küçümsemeniz bu gerçeği değiştirmeyecektir. belki de hayal bile kuramayacak kadar zekaya sahip olmayan dingiller boş konuşmasın yani.
yurt dışında bir sürü türk dahi başarılarıyla anılıyor.. diyorsunuz ki bu türk dahiler neden bu ülkede başarısını göstermiyor? göstermiyor değiller, gösteremiyorlar. devletin dahi çocukları belirlemek ve onları eğitmek için bir eğitim programı yok. ülkede dahileri eğitecek bir okul yok neredeyse. var olanlar da zaten paralı. dahi çocukla herhangi bir çocuğu bir arada eğitemezsin. bizim eğitim sistemi gereğinden fazla eşitlikçi. dahi çocuk, diğer çocuklara uyum sağlamak için potansiyelini harcayacaktır. dahi çıkarmakta aslında avrupadan ve amerika'dan fazla farkımız yok. toplum aşırı gelenekçi, dinci ve icat çıkarma başımıza oğlum kafasında olduğu için dahiler harcanıp gidiyor. dahi insan, bir toplumu değiştirecek ve ilerletecek insandır. bu da çoğu devletin işine gelmez. devlet tapıcıları bunu iyi bellesin..
kendi elektriğini üretti diye bir adama ceza kesti bu devlet.. boşuna mı diyorlar bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz diye? bizim toplum kompleksli.. başarılı olanın ayağını mutlaka kaydırır.. kendi mutsuzsa herkesi mutsuz eder.. düşün düşün işin boktur denen toplumda bir filozof mu çıkmasını bekliyorsunuz? ee halil cibran var mesela? kaçınız adını biliyor? bir elin parmağını geçmez. türk dizileri, tiktok, insta, twitter veya kimin kiminle yattığı konuşulurken bunlara değer mi verilir sanıyorsunuz?
ayrıca bilim, felsefe ve sanat refah ve sabitlik gerektirir. türkler orta asyalı, asyanın sert ikliminden dolayı savaşçılığını geliştirmiş konar-göçer bir millettir. dokumacılıkta, hayvancılıkta, demircilikte, avcılıkta iyidirler. bu da yaşadıkları coğrafyaya göre mantıklı bir sonuç.. her millet yaşadığı coğrafyaya göre şekillenir.. bilim, sanat, felsefe için de sağlam bir burjuvaziye ve elit kesime sahip değiliz ayrıca.. sorgulamanın ve hayal kurmanın boş işler olarak görüldüğü cahil bir toplumdan bir şey beklemeyin..
