bugün

muglanın bir ilçesi.
yataganda bulunan yatagan termik santral yuzunden bu bolge de oturan insanlar kanser riskiyle her daim karsı karsıyadırlar.bu termik santral yuzunden yatagannın havası hep isli,küllü gibidir.
Osmanlı döneminde yaygın olarak 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar kullanılmış meşhur ve etkili bir tür kılıç. Yabancılar arasında Türk Kılıcı, halk arasında Kulaklı olarak da bilinir. Kılıcın ağırlık merkezi, kılıç yapımında Türk eğrisi olarak bilinen açısı ve ideal vuruş şekli diğer kılıçlardan farklı olduğu için kullanımı zordur. Ama iyi kullanan birinin elinde tahrip ve keski gücü, çağdaşı kılıçlardan çok yüksektir. Sırplar arasında da 19. yüzyılda ulusal kılıç haline gelmiştir.
denizli'nin serinhisar ilçesine bağlı bir beldedir aynı zamanda..
15 bin ile 20 bin arasında değişen bir nüfusa sahip muğla ilçesi.. halkın refahı epey yerindeymiş gelince gördük bunu.. mermer ocakları, kömür ocakları ve de elektrik santralinde çalışan bir sürü işçi var ve maddi açıdan pek bir sorunu yok.. ama hayat da yok, ne bir tane cafe var ne de oturulacak adam gibi bir yer.. santralin sabah akşam yaydığı dumanı da unutmamak lazım tabi. hepsini geçtim, elektrik santrali evden bile göründüğü halde hergün -istisnasız hergün- kesilen elektrik de çileden çıkartır en sakin kişiyi bile. çok saçma şeyler de görülmekte..**
muğla izmir arası sefer yapan otobüslerin uğramasından nefret ettiğim, haberlerde hep termik santraliyle ve bundan rahatsız olan halkıyla görülen muğla ilçesi.
Osmanlı Döneminde yaygın olarak kullanılan kılıcın ulaştıgı son nokta olarak kabul edilen şaheserdir.
Osmanlıda Genelde Leventler bu kılıcı taşırlardı. eger yatagan dövüldügü örsü kesmez ise olmamış sayılırdı, kılıç bölümünü ayrı usta, kabze bölümünü ayrı usta, kınını ayrı usta ve üzerindeki yazıları ayrı usta yapardı.
Tek bir el hareketi ile belinde yere paralel olan kılıcı alıp karşı düşmanın gırtlagından gögüs kafesine dogru rahatlıkla sokmaya yarayan kabzesinin y harfini andıran özelligide harikadır boyları 60 cm ile 80 cm arasındadır ve katanadan çok daha üstündür
görsel
milas-bodrum , çine-aydın , muğla-marsmaris yollarının kesiştiği yerde bulunan , yatağan termik santrali sayesinde gelişmiş 16000 civarı nüfusa sahip küçük yer.
muğla'ya 30 km uzaklıktaki ilçe.
hazırlıkta* hoca yoklama yapmaktadır.ahmet kalma sınırında, biraz hovarda, kendi çapında ünlü bir arkadaştır.tam yok yazılacakken hoca bir öğrenci tarafından uyarılır...
öğrenci- hocam ahmet yatağandan geliyo ,birazdan burda olur.
hoca- kimin yatağından geliyo...
dipnot: hoca 30'lu yaşlarında, gayet hoş ve hazır cevap bir kadındır.
Denizli ilinin Serinhisar ilçesine bağlı bir belde.
muğlanın gelişmekte olan ilçelerinden birisidir.
termik santrali,
mermer ocaklarıyla, ünlüdür.
nüfusuna da kayıtlıyım bu arada.
kefe yaylası'nı da içinde barındıran, denizli'ye bağlı serinhisar ilçesinin bir beldesi.
yaklaşık Bir metre uzunluğunda, iki yanı keskin, Yatağan ilçesinde üretilen kılıçlara verilen isim.
tınaz jandarma komando bölüğü ve ünlü belen kahvesini içinde barındıran muğla ilçesi.
osmanlı'da kullanılmış eğri bir pala türü.
daha sonra afrika'nın balta girmemiş ormanlarına da sıçramış ve husumet içerisindeki komşu ülkelerde karşılıklı olarak kol, bacak ve bilimum uzuvları yok etmek için kullanılmıştır.
muğla ilimizin bir ilçesidir.güney ege linyitleri işletmesi ve termik santral vardır.marmaris ve bodrum a 1 er saat uzaklıkta şirin bir ilçe.ormancı türküsünün olayının yasandıgı belen kahvesinin bulundugu mugla nın bir ilçesi.
muğla ilimizin bir ilçesidir.güney ege linyitleri işletmesi ve termik santral vardır.marmaris ve bodrum a 1 er saat uzaklıkta şirin bir ilçe.ormancı türküsünün olayının yasandıgı belen kahvesinin bulundugu mugla nın bir ilçesi.
japon kılıcının eline veren türk kılıcıdır. ama her alanda gerzek olduğumuz için o kadar ünlenememiştir. ünlendiği zaman da yunan tohumları sahip çıkar. oh mis.
ayrıca halikarnas balıkçısı lakaplı cevat şakir kabaağaçlı'nın yatağan isimli bir teknesi vardı.
genellikle leventler ve yeniçeriler tarafından kullanılmış türk kısa kılıcı veya bıçağıdır. osmanlı devletinde istanbulda kılıç taşımak yasak olduğundan yeniçerilerce sıkça kullanılmıştır*. avrupalılar tarafından bir çift yatağan kelle makası olarak adlandırılır. ağrılığı ucuna denk gelecek şekilde denge verilmiştir. özellikle düşmanın uzuvlarından kurtulmaya yarar, rakibinize vurmak yerine rakibinizin eline vurup, vurduğunuz yerden kesersiniz.

günümüzde yapılan versyonları turistik amaçlı olduğundan genellikle abartılıdır.
türk kılıc cinsidir eğridir ama eğriliği içe doğrudur bir el koruması bulunmaz elin arkasına gelen kısmında bir çıkıntı vardır savurmaya elverişli bir yapısı vardır , kullanmak uzmanlık gerektirir.
memleketimdir... özlemdir...candır.
avrupalıların "kelle makası" olarak nitelendirdiğ,japon katanalarından binlerce kez üstün osmanlı kılıcıdır. kılıcın tasarımı baştan sona muhteşemdir. doğru bir ustanın elinde karşısındakinin kılıcını kırabilecek kadar muhteşem bir silahtır. ama maalesef muhteşem reklam ve tanıtım yeteneğimizden dolayı şu an kendimiz bile çok bilmeyiz bu kılıcı ve özelliklerini.
ayrıca Halidun Semai'nin bu kılıcı anlatan güzel bir yazısı vardır.
http://www.cebehane.com/a_ytgnhk.html
yatmaya meyilli insanlar için kullanılan sıfat.
an itibarıyla bulunduğum, muhteşem sessizlikte ve yobazlıkta meşhur bir yer.