bugün

--spoiler--
-o zamanlar kaymakamın bir kızı vardı ya
- hıı...
- leman, saçları taa buralarında... rüzgarda yürüdü mü sanki pelerin sahibi bir balerin gibi oluyordu. o gün de maça gelmiş, ben devamlı terliyorum. daha maç başlamadan haa. neyse maç başladı, hemen bir korner oldu, korneri bizim rıfat atmıştı. bi yükseldim topa ikinci dakkada köşeye taktım topu. alkış kıyamet, bir döndüm bizim leman ayağa kalkmış alkışlıyor..
- kaç sene kalmıştı o kız burda
- iki sene; giderken bana bir mektup bırakmıştı "izmire gelirsen ara" diye bende beş sene sonra gittim.
- ee bulabildin mi ?
- buldum hatta bir de çay içtik.. ben, o bide kocası. "o ara golu yemişiz" de haberimiz yok anlayacağın..

-burası için en güzel lafı sadık hoca söylemişti kardeşim.
- ne demişti
- hayal kırıklığının başkenti demişti...
--spoiler--
görsel
şubat 2001'de gösterime girmiş, türk sinemasının en iyi filmleri arasındadır. hangi repliği saysam bilemedim. türküler, oyunculuklar, replikler. her izleyişimde aynı heyecanı yaşarım.
su guzel sozlerin soylendigi filmdir;

--spoiler--
insan memleketını nıye sever?
baska caresı yokturda ondan, ama bız bılırızkı bır yerde mutlu mesut olmanın ılk sartı orayı sevmektır burayı seversen bura dunyanın en guzel yerı ama dnyanın en guzel yerını sevmezsen ora dunyanın enguzel yerı degıldir.
--spoiler--
her iki filmde de demet akbağ oyunculuğunu konuşturmaktadır. şehirde doğup büyümüş bir kadın anca bu kadar mukemmel şekilde bir köylü kadınını canlandırabilir. konuşmalar, tip, giyim kuşam her şey cuk oturmuş..

--spoiler--
-peki kavak agaci da varmidir? (kavağin 'k'si ustune basa basa soylenir)
-niye soriysen ana!?!
-sen söyle hele, kıbrıs'ta kavak agaci var mıdır?
-he, vardır vardır!
-rifatim çok sever kavak ağacını...(bahsedilen rifat kıbrısta yatmakta olan şehit oğludur)
--spoiler--
kahvehanede geçen bir diyalog;

--spoiler--
- bu adam şirefsizin teki!
- hişşşt!o benim dayıoğlum, öyle küfretme fena olur!
- senin dayıoğlu olmasa, ondan iyi .rospu çocigi olmaz!
- haa şöyle efendi efendi konuş.*
--spoiler--
-ataş yaktınız.
-e üşüdük.
Artos a çıkarlar, alıcıyı yüksek bir kurmak için, eğer başarılı olurlarsa ateş yakıp kasabaya haber vereceklerdir.

Çıkarlar, onların tabiri ile iran vizontelesi gelir ekrana. Olmaz.

Geceyi geçirmek için ateş yakarlar soğuktur artos.

Kasabaya döndüklerinde davulla zurnayla karşılanırlar, ve sorarlar,

-ne oldu?
+çıkmadı, iran vizontelesi çıktı.
-ataş yaktınız?
+e üşüdük!

Muhteşem bir sahne, çaresizliği hissettiriyor.
--spoiler--
ne yapıyorsunuz lan devrimciler, bir kurtaramadınız bizi yav.
--spoiler--
--spoiler--
+ beyfendi! sudan daha güzel bişeyimiz de var isterseniz. *
- sağol birader, ben bu saatte almıyorum.
+ ileri alalım saati
--spoiler--
türk sinemasının efsane filmi.

bir film eski hakkariyi bu kadar güzel anlabilir ancak.bi de şimdiki hakkariye bakıyorum ve gundilerin anasını ağlattığı memleketime çok üzülüyorum.
--spoiler--
zeki müren de bizi görürse kötü olur. bakarsın vizonteleye başbakan çıkar, cumhurbaşkanı çıkar. evin içinde her gün kravatla gömlekle oturamayız ya.
--spoiler--
tek cümlesiyle bile hakkında uzuun uzun düşündüren filmdir..

(bkz: insan sevdiğine yarasını verir mi)
- ne işe yarar bu?

- dünyayı ayağımıza getirecek!

- sebep?
görsel