türk halk müziği, diğer müzik türlerimiz gibi enternasyonal popülerite kazanamamıştır. bunun sebebi sadece türkiyenin ekonomik gücü ile ilgilidir. şöyle ki;
eğer tüm dünya sinemalarında 70-80 senedir, yüksek bütçeli türk filmleri gösteriliyor olsaydı. bunun yanısıra bütün dünyada hamburger yeme dükkanları yerine *simit sarayları olsaydı. belki şimdi dünya gençliği uzunhavacılar ve hoyratcıların * çekişmesi içinde olabilirdi.
"türk çocuğu, türkülerini dinledikçe daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır."
demek istiyorum. galiba halk müziği ile sanat müziği dinleyen son nesil bizleriz. seksenlerde çocuk olanlar.
her içkinin bile ona uygun bir bardağı var, senin ataların yüzyıllardır bu türküleri dinlemiş, o eserlerle anlatılanlar bizim iliklerimize kadar işlemiş. genç nesil bu kültür deryasının üstüne kaçak kat çıkmaya çalışınca da çöküş sürecine giriyor. doku uyuşmazlığı oluyor abicim, kendine gel. dinle bak şunu:
kültürümüzün bence en değerli parçasıdırlar. rock ve metal müzik ile yetişen gençlerin ara sıra bu melodiye de kulak vermeleri gerekmektedir. türk sanat müziği gibi aşırı derece yoğun değillerdir ve insanı rahatlatan bir özellikleri vardır.
Bağlamasıyla, sözleriyle, nağmeleri ile yöresel müziğin alt yapısı ve batı müziklerinin atasıdır. Bugün melodileri pop müziğe çevrilip ama sözlerine dokunulamayan içinde tamamen kendi ezgilerimiz olan, gizliden gizliye şehirler arası hoş bir yarışa da sebebiyet veren mükemmel bir müzik türüdür.
ömür harcanacak bir deryadır. belirli periyotlarda artık eskisi kadar seveni yok denilir fakat her zaman seven, çalan, dinleyen büyükçe bir kitlesi olmuştur.
Sözlü bir ansiklopedidir. Nice sosyologların kitabına taş çıkarır sadece bir türkü, sadece bir türküyle bir insana aşık olduğunuzdan daha fazlasını olduğunuzu anlarsınız..
Haydar haydar'la üslup sahibi olursunuz, o eser sizi üslup sahibi yapar. Ali ekber çiçek vurdukça siz vurursunuz sanki saza. Nida tüfekçiyozgat sürmelisi'ne girerken sanki siz eşlik edersiniz yine. Notanın değiştiği yerler parmak ucunuzda olur sanki. Sabahat Akkiraz'ın sesi de turnadır tam anlamıyla. Kazancı Bedih size urfa biberinden daha acı şeyler olabileceğini diliyle gösterirken, aşık mahsuni şerif ile 'Türkiye'de de ne güzel insanlar yetişiyor.' dersiniz.
Neşet'se bir başkadır, bam telini orta tellere kattığı gibi sizi de nice yerler katar; gözlerinizi kapatın yeter, belki gerek bile kalmaz..
Türkü olmazsa olmazdır. Kopuz'a dokunan ellerle bağlama tutan eller birdir.
Türkü sizi Sabahın seherinde uyandırır, kara toprağı sadık yar bildirir size. Yarinizin bal ile yoğrulan saçını anlatır birkaç kelime ile.
Sizden türküleri deli gibi sevmenizi, tapmanızı isteyemem ama en azından yörenizin birkaç türküsünü de bilin de sizin de emanet edebileceğiniz bir şeyler olsun evlatlarınıza halk müziği adına..
"bahar gelmeyince güller açılmazımış,
yavrusuz yaylaya konup göçülmezimiş,
uykudan mı kalktın gözün açılmazımış
bilmiyorum ne derdin var yar senin?"