Sufizm bir yaşam tarzıdır, hayata farklı bir bakıştır. Bireyden Tanrıya giden yoldur. Dinde ibadetlerin çoğu farz iken, Sufizmdeki uygulamaları bireyler zevk aldıklarından dolayı yaparlar. Burada zikir, fikir gibi meditasyon uygulamalarının sayısal çokluğu önemli değildir. ibadeti kalite, kalpten ve zevk alarak yapabilme önemlidir. Aslında birçok konuda neyin yapıldığı değil, nasıl yapıldığı farkı oluşturur. Mesela dindar bir kişi namaz kılarken, ibadeti esnasında kendinden geçer, dış çevresini unutursa, geriye konsantre olduğu ideali kalır. işte bu Sufizmdir.
büyük oranda islamdan baz alınan ancak bir değil birden çok öğretinin ve dinin bilgilerinin birleştirilmesi ve kaynaştırılması ile ortaya çıkan yeni bir öğretidir. değişik öğretilerden faydalanılmasının sebebi amacın büyük olması, bir'e kavuşmak içindir.
bu yola giren öğrenciler çeşitli aşamalardan geçirilir ve kendini bilmek için eğitilirlerdi.
ayrıca mevlana hayatını üç kelime ile özetler:
"hamdım, piştim, yandım."
kalbin yolu, islamda var olan ruhsal yol. sufizm insanlara kötü huylarından nasıl kurtulacaklarını ve kalplerini nasıl arındıracaklarını öğretir. insanların ruhsal tabiatlarını tanır ve besler. Sufizm bir yol olarak bir sanattır, bilimdir ve uygulamadır. Mistik ve tatbikidir. Kendini bilerek, Allah'ı bilmeye giden yoldur. Kendini severek, kendiyle barış içinde tüm yaratılanlarla uyum içinde olmaktır.
gizemciliktir. bazı sufi tarikatlar şeriata aykırı ilan edilmiştir. bugün herhangi bir sorun olmasa da osmanlı döneminde zulüm gören sufi tarikatları vardır. bir çoğu kendilerini gizlerler.
(bkz: melamilik)
(bkz: hurufilik)
(bkz: kadirilik)
(bkz: nakşibendilik)
galata mevlevihanesi müzesi'nde görülebileceği üzere budizm'den arak bir çok ritüeli bulunan inanç biçimi. en yalın örneği, vaktinda anadolu'da sufi öğrencileri boş taşlarla kapı kapı dolaşır yemek istermiş. insanlar da taşlarına yemekleri doldururmuş.