(bkz: uzayda ittifak)
(bkz: türk solu artık dünyaya sığmıyor)
bırakın adam rahat rahat ömrünü tamamlasındır rahşan da son demlerınde ona ıyı baksındır. ne işiniz var canıııım ittifdak mittifak alla alla...
yazıktır günahtır ayıptır yaa. bi ideoloji bu kadarmı tarumar edilir kardeşim denilesi durumun özeti. her sene iki kez ittifak yapılmazki!! en az iki kez ittifak yapıyo bunlar ama sonuç yok. pardon pardon sonuc sevgili ahmet kekeçe yarıyor, malzeme cıkıyor abime.
tip ve bir ölçüde ödp deneyimlerinin ardından bugünün türkiye'sine gelindiğinde sol parti yoktur evet. ama katılıyorum ki sol diye bir şey vardır. kanımca sol adına bir oluşumdan anladığımız illa ki bir siyasal parti oluşumu olmamalı. reel-totaliter sosyalizmin yirminci yüzyıldaki çözülüşünün ardından sol adına çok başka açılımlardan da yola çıkmak gerek. bu noktada sivil toplum kuruluşlarının adını anmakta fayda var. yani siyasal hareket noktasında çıkış noktası sadece partilerin ekonomik düzlemde bir açıklayışından ileri gelmemeli. doğrudur bana göre de varolan tüm sosyal düzensizliklerin sebebi ekonomik düzlemdir ve bu olanca haykırılmalı. ama yetmez. sol adına bir oluşumdan söz ediliyorsa dünyanın tüm ezilen kesimlerini kucaklamalı bu hareket. meslek örgütleri, çevreci kuruluşlar, kadın hareketi, eşcinseller, savaş karşıtları vb. aklınıza gelebilecek her tür ezilen grubu aynı pota altında eritebilmek gerek. [her ne kadar kürt milliyetçiliği ve yer yer türk milliyetçiliği bulaşsa da emek platformu ve onun bir uzantısı küresel bak buna örnek olarak gösterilebilir ve bana göre gayet sol adına bir oluşumdur.] dünya çapında da yine dünya sosyal forumu bu anlamda anılabilecek bir başka oluşumdur. bu anlamda zannımca 21. yüzyılın olası sosyalist devrimini bir siyasal parti veya millet gerçekleştirmeyecek. yani daha enternasyonalist, daha siyaset-dışı, daha özgürlükçü ve daha ayakları yere basan bir devrimdir söz konusu olan.
davul sesinin estetikliği mevzusuna gelince, sosyalizmin amacı değilse de doğası kapitalizmi dönüştürmek ve yeni bir düzene geçişi sağlamaktır. bugün bazı arkadaşların sol diye bildiği tanıdığı şeyin sosyal demokrat müsvetteleri temsil ettiğini hatırlatıp sözlerimi başka coğrafyalarda italyanlara benzetilen, özel ve güzel insan ece temelkuran'ın bir kitabının ismiyle bitirmek istiyorum:
ben ufacik cocuktum solda ittifak olayi vardi. kazik kadar oldum hala var. demem ki bu isi olamaz. iste bir kac gazete fazla satilir kahvede konusacak mevzu cikar. diyelim solda ittifak oldu. ama turkiye cumhuriyetinde kimse iplemeyecektir. cunku sol partilere (!) devr-i saaderitinde ne yaptiklari bellidir. caplari bellidir. ne yapacaklari bellidir. fazla da bir sey yazmaya gerek yoktur. bir baki,niz vereyim olsun bitsin.
(bkz: haybeden sansasyon yaratma cabalari)
gayet gereksiz oldugunu dusundugum siyasi harekettir. sagda ittifak oldugunu da varsayar ve senaryoyu kurarsak , elimizde ki sistemin ne kadar demokratik oldugu tartismaya acilir. toplumun her dusunceye , aralarinda ufak nuans farklari(bu kucuk farkliliklarin bile kesimi olabilir bu kesimin temsil hakki elinden alinamaz) olsa bile ihtiyaci oldugunu dusundugum icin cok da onemli gormedigim bence sol partilere ket vurma cabasidir ,bu yonden bakilirsa belki daha farkli seyler gorulebilir. turkiye`yi iyiden iyiye amerikanlastirmak oldugunu dusunduren bir istemdir , pesinden baskanlik sistemi diye cigliklar atilir , sonra rte baskan olur operasyon basariyla tamamlanir.**
solun parcalanmasinin nedeni farkli goruslerin cikabilmesidir. bir akp gibi baskan ve koyunlari degildir solun yapisi. eger birlesirlerse hem ulke hem bizim icin hayirli olur.
solculuk en fazla üç kişiliktir! (bkz: biz üç kişiydik) dördüncü gruba katıldı mı ayrı bi fraksiyon oluşur!!
hal böyleyken bu entry maalesef gereksizdir, olmayacak duaya amin deme çabasıdır.