bugün

rahşan ecevitin hayatının son demlerinde, son demlerini yaşayan kocasının yanında olmak yerine onun vasiyetini yerine getirme (!) girişimleridir. ilk olarak süleyman demirel ziyaretini gerçekleştirmiş ve baba büyük onur duymuştur. "hemen" demiştir, "ülkeyi bu tehlikeden kurtaralım". eski siyasetçi yokmuş, tecrübeli siyasetçi varmış, bu arada bunu öğrendik babadan. mesut yılmaz çıktı bir yerlerden, e doğaldır. affedildiği yasanın mimarı rahşan ecevit göreve çağırır da o taşın altına elini sokmaz mı? böyle günler için sözleşmilerdir muhakkak. "biz batıralım, nasıl olsa birileri çıkarır. işte o zaman anlaştığımız gibi buluşuruz".

deniz baykal pek uygun görmemiştir oluşumu zira, öne koşulan isimler hoşuna gitmemiştir. biri mehmet haberal *, diğeri de yılmaz büyükerşen *. yoksa neden istemesin ki akp yi tahttan indirmeyi. ne de olsa düşmanımın düşmanı dostumdur mantalitesi hafızalarda büyük bir yer kaplamışken, deniz baykal neden atlamadı bu sağlı sollu ittifaka. çünkü uygun görülen çatı kendi çatısı değildi.

erkan mumcu düz ara devam ediyor siyasetine. sanki siyaset çevresinde değilmiş gibi devam ediyor görüşleri. pek ilgilenmiyor bu konuyla, ya da öyle görünmek istiyor da içi içini yiyor "ya benden birşeyler götürürse bunlar" diye.

rahşan ecevite göre eli kanlı katil bahçeli randevu dahi vermemiştir bu sağlı sollu iktidar heveslilerine. hem de rahşan ecevit "mhp eskisi gibi değil, artık adam öldürmüyorlar" demişken. mhpnin kalbini fethetmeye çalışmış ama başaramamış zannımca.

en olumlu tepki de mehmet ağardan gelmiştir. hayır hayır sağlı sollu müzeliklere ilgi göstermemiş, bilakis açmış ağzını yummuş gözünü kabilinden sözler sarfetmiştir. akp düşmanlığı beslemeye gerek olmadığını, nihayetinde bu ülkeyi iyi yönettiklerini, muhalefetin sağlı sollu saçmalıklarla olmayacağını ve kaybetmişlerin siyasi arenadan çekilmeleri gerektiğini söylemiştir. sanırım bu ittifak girişimleri mehmet ağara epey bir aşama kaydettirir.

şimdiden hayırlı olsun. elbet ittifakçıların da takkesi düşer keli görünür bir gün.
(bkz: sağlı sollu kroşeler)
ahmet taşgetiren hocamız güzel bir yazı yazmış bu hazin oluşuma. buyrun :

http://www.ahmettasgetire.../gunluk.php?makale_no=360
benzer örnekler için;

(bkz: kızıl elma)
(bkz: çürük elma)
sağ sol mühim değil tam ortadan vatanın bilmemneresine akp yumruğu girmiştir,geçmiş olsundur.
(bkz: akp ye hizmet eden akp karşıtları)
kocası ölüm döşeğindeyken hala sözde memleketi kurtarmak uğruna arayışlar içine giren aslında olmayan siyasi kariyerine ayağı çukurdayken birseyler eklemeye calışan TÜRK SiYASi TARiHiNiN FOSiLLEŞEN simalarından eski firstlaydmiz rahşan hanımın çocukça girişimi.
ahmet hakan hürriyet gazetesinde 25 haziran 2006 günü yazdığı destanla
özetliyor bu ittifakı.naklediyorum:

"baba süleyman" aldırmadan yasına basına atıldı cepheye!
halkın son 50yıllık ortak hafızası bir parca suyu bulandırsa da, ne gam!
çünkü..
"ilhan abi" vermişti icazeti.
bir rüzgar esti ankaradan ıspartaya doğru..
bunu gören "deniz bey" durur mu?
o da salladı bayrağını soldan sağa..
kuvvetlendirdi"mürtecilere karşı omuz omuza" cephesini.
ama düşman %38 idi ve cephe biraz daha genişlemeliydi.
işte tam bu sırada geldi "büyük koma"dan son bir hizmet fırsatı.
"rahşan hanım" henüz ölmemiş eşinin vasiyetini açıkladı:
"çıksın eskişehirden adı yılmaz olan bir yiğit"
eskişehirdeki yiğit yılmaz sabırla meyvenin olgunlaşmasını beklerken,adı değil ama soyadı "yılmaz" olan bir fedai rahşan affından yararlanarak ses verdi mahkeme kapısından:
"gövdemi taşın altına sokarım!"
hey gidi hey!
bunu duyan "mumcu" biraz telaslansa da korudu metanetini.
"ağar" "hayırlı olsun" dedi
"bahceli" her zaman ki gibi susarak barajı aşma taktiğini sürdürdü.

hepsi bu değildi tabii.
çankaya da devreye girdi.
"üçüncü adam"ın işaretiyle ayaklandı "partizan":
"mehmet haberal" üniversitesi ve televizyonuyla geçti harekete
tek kişilik ordu "sinan aygün" bir kez dah göründü "ceviz" in kabuğunda.
"türk metal iş" in ak tolgalı beylerbeyi bir yaz günü haykırdı kendi kurduğu televizyon kanalından:
"arş yiğitler vatan imdadına!"
kendileri için bir şey istiyorlarsa namert diye adlandırılmayı göze almış bu "ekip" göz yaşartıcı bir destan yazıyordu vatan millet için...
parola "hafızasızlık" idi
işareti ise "cüretkarlık"
cüreti besleyen ortak duygu ise şuydu:
"kasımpasalı gitsin de kim gelirse gelsin"

tam bu sırada..
olup bitenleri keyifli bir şekilde gözlemleyen kasımpasalı tayyip erdogan
"yasasın bir 5 yıl daha iktidarız" dedi
yüzü gülüyordu
ve kimsenin duyamayacağı bir sekilde
"ne talihli bir adammışım ben yahu" diye fısıldadı.