bugün

yeni şafak yazarı. hızlı bir beşiktaş taraftarıdır ve kesinlikle değme spor yazarlarını arka cebinden çıkaracak mahiyette futbol bilgisi vardır. ayrıca deneme türündeki yazılarıyla edebiyat dünyamızın üstad yazarları arasındadır. hergün zevkle okunabilecek (cuma hariç) yazıları hala gazetesinde mevcuddur.
yenişafak isimli yobaz gazetede yobaz yazılar yazan, köşesini bırakmış şeriat özlemcisi, türkiyeyi ortaçağ karanlığına gömmek isteyenlerden biri daha..
tarafımdan ilgiyle takip edilen, olaylara eleştirel bakabilen, iyi tahliller yapan, kalite bir yazar
(bkz: ne yani atatürk acıkmaz mıydı) *
yeni şafaktaki son yazısı için:
http://www.yenisafak.com/...006/temmuz/31/akekec.html
engin ardıç ile beraber türk basınının en iyi ayar veren köşe yazarı.
(bkz: beni türk imamlarına emanet ediniz)
(bkz: ali şükrü bey cinayeti/ birinci meclise yapılan darbe ve faili meşhur bir vaka)
(bkz: inek sosyalizmi)
(bkz: maalesef türkiye)
(bkz: cia ve 12 eylül/ bir ihtilalin romanı)
(bkz: yurtta sus cihanda sus)
(bkz: yağmurdan sonra)
(bkz: gazeteciyim ama tedavi görüyorum)
(bkz: son iyi şeyler)
(bkz: kalanlar)
(bkz: derin roman)
(bkz: kanamalı haydut)
bunca zamandır hakkında yazmadığımı farkedince kendime kızmışımdır. ayyarın alası mevcuttur kendisinde. son okuduğum yazısında sabih kanadoğlundan girmiş, süheyl batumla ilgilenmiş ve netekim paşadan * çıkmış...

http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=108072
yahu bu adam okunmadan gün geçmiyor denilesi yazar. eğlendirici ve dokundurucu bir özelliği mevcuttur. dikkat ediniz bağımlılık yapar...
bugünkü baykal baba bizi kerkük'e götür başlıklı yazısıyla yine giydirmiştir.

(bkz: http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=109793)
star gazetesinin genel yayın yönetmeni olmuştur. hayırlı olsundur kendisine. başarılarının devamlı olmasını temennimizdir...
tandoğan,çağlayan ve gündoğdu mitinglerine çok sinirlenen bir yazar. e hadi hoşuna
gitmedi anladık ta kalkıp bunlara seçkinlerin faşizmi dersen vakti ve sabrı olan sana
seçkin ve faşizmin ayrı ayrı ve birlikte tanımını yapar, olmayanlar da bir tarafları
ile gülerler be abi.
kaleminden sıradan köşe yazısı okumadığım köşe yazarı. mehmet altanı okumak için açtığım star gazetesi sayfasında tuhaftır önce ahmet kekeç i okur sonra mehmet altan ı okumadan sayfayı kapatırım. yazıya doyum bu olsa gerek.
"biz de sizden korkuyoruz ertuğ bey" başlıklı yazısı ile akp-doğan medyası arasında ki husumetten çok (ki burada "al birini vur ötekine" atasözü cuk diye oturmaktadır), doğan medyası'na takdir edilesi bir şekilde giydirmesinden dolayı takdirleri toplayan yazardır.
kendi konuşurken fikir özgürlüğü, başkası konuşurken "bu konu şaka kaldırmaz"cı bir erdoğan bıyığı var bu şahsın. belki de yeni uzatmıştır.

cumhuriyetten öcünü almaya devam etmektedir. allah (akp) ona star gazetesinde genel yayın yönetmenliği de verdi, daha ne...
ertuğrul ve özdemir in korkulu rüyası olsa gerek.
basınımızdaki anti-komünist, kara yüzlü yazarlardan başka biri. "darbe eşittir devrim" denklemini kurarak, geçmişin faşist ve gerici katliamcılarını meşrulaştırmaktan beis görmemekte. üstelik planlanan darbeye karşı laf atma çalışırken anti-emperyalizm, bağımsızlık ve kamuculuk gibi kavramları içe kapanmacılık ve demokrasi karşıtlığı olarak gösteriyor. abd'nin güneyindeki küçük ada sakinlerinin içe kapanmacı, yoksul bir 3.dünya ülkesi olarak nitelendirirken kendi ülkesinin insani gelişmişlik bakımından o yoksul 3.dünya ülkesinden daha geride olduğu bilmeden atıp tutabiliyor. iyice rezilleşen liberal-gerici ittifakının ortasında yer alan şahıs.
polemik ve hiciv ustası yazar. kendisine tek tek cevap vermek zordur. o yüzden toptan gericilikle suçlamakta fayda var.

hakkında bildiğim ince bir ayrıntıyı da sizinle paylaşayım "ahmet kekeç kot pantolon giymektedir". bunun neresi ayrıntı demeyin. hakkındaki genellemeleri hepimiz biliyoruz zaten. ama bu ayrıntıyı hep gözden kaçırıyoruz. kot pantolon hem vücut hatlarını belli ettiği için dini açıdan pek tasvip edilmez, hem de yerli üretimleri olmasına rağmen daha çok emperyal batıdan ülkemize ithal edilmiş bir kumaş türüdür.

yani ahmet kekeç dinci kisvesine bürünmüş bir emperyalist uşağıdır (!).
--spoiler--

Can Dündar ın yazıp yönettiği Mustafa filmini izleyemedim. Sağ olsun, incelik gösterip gala davetiyesi de göndermiş ama... Gidemedim.

Muhtemelen iyi bir film olmuştur.

Muhtemelen, Can bize, insan Atatürk ü anlatmıştır.

Fakat, bu filme de ikon muamelesi yapmayın lütfen.

Durduk yerde yeni bir Şu Çılgın Türkler fetişizmi yaratmayın.

Hele, ilk ve ortaokul öğrencilerini sinema salonlarını ziyarete memur etmeyin.

Bırakın... Giden gitsin, gitmeyen gitmesin.

Filmde içli ve buğulu sesini kullandı mı, bilmiyorum ama, adı kıskanç odaklar tarafından tüccar çıkarılan Can Dündar nicedir tarihin bilinmeyen, fazla hatırlanmayan, ısrarla hasır altı edilen olaylarıyla ilgileniyor.

iyi de ediyor.

Peşpeşe dokunaklı belgesellere imza etti.

Peşpeşe kitaplar yayımladı.

Bir Karaoğlan belgeseli çekti, bir de kitap yazdı ve piyasaya sürmek için Ecevitin ölmesini bekledi. Ölüm hadisesi gecikince malzeme elde kaldı.

Kendi alanında başarılı bir belgeselci ve (hadi) sinemacı...

Eminim ki, Mustafa da çok iyi bir film olmuştur.

Bu filmi çekerek çok iyi bir iş yapan Can Dündar, keşke iyi bir iş daha yapsa, çıkıp şu sponsorluk tartışması konusunda konuşsa.

Namusu mücessem bir görüntü veren Can konuşmadığı için, Ne gazeteciliği kardeşim, biz burada dükkan açtık, para kazanıyoruz diyen Zafer Mutlu nun gazetesi konuşuyor.

Mesela, Recep e var, Mustafa ya yok şeklinde başlıklar atıyorlar.

Buradaki Recep bildiğiniz gibi, Recep ivedik oluyor.

Başlık öyle kurgulanmış ki, serbest çağrışım yöntemiyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın da ima edildiğini anlamamızı sağlıyorlar.

Bunu anlıyoruz ve zekalarına şapka çıkarıyoruz.

Aferin...

Çok matraksınız...

Daha iyi bir başlık bulunamazdı.

Konu ne?

Efendim Can Dündar, güya çekeceği filme sponsor desteği almak için Turkcell e gitmiş Turkcell yetkilileri de buna demiş ki, Filme sponsor oluruz ama, bizim Atatürk ten hoşlaşmayan müşterilerimiz var... Onları karşımıza almak istemeyiz.

Para kazanmaktan başka bir derdi bulunmadığını itiraf eden Zafer Mutlu nun gazetesi de bombayı patlatıyor: Recep e var, Mustafa ya yok.

Görüyor musunuz cüreti?

Nasıl kışkırtıcı, nasıl öldürücü bir başlık...

Gel de Atatürk ten hoşlaşmayan Turkcell müşterilerinin kimlerden oluştuğunu ve bunların yüzde kaça tekabül ettiğini merak etme. insanın, Turkcell üyeliğini iptal edesi geliyor...

Benim bildiğim şu:

Turkcell, nicedir Aydın Doğan ın müesseselerine (bu arada yavru müessese Vatan gazetesine) ilan vermiyor.

Can Dündar ın filmine de, Bu Aydın Doğan ın adamıdır, ne diye mali destekte bulunacağız? düşüncesiyle sponsor olmamışlardır.

Hem, herkes Aydın Doğan a ilan vermek, adamlarının çekeceği filme destek olmak zorunda mı?

Ne yani, Aydın Doğan ın müesseselerine reklam verenler Atatürkçü reklam vermeyenler Atatürk karşıtı mı sayılacak?

Nasıl bir iş iştir bu?

Sonunda kendinizi bu duruma da mı düşürecektiniz?

Neyse, Can Dündar çıkıp konuşsun, tam bir tarafsızlıkla olup bitenleri aktarsın. Bir miktar para aldıysa, lütfen onu da kayıtlara geçirsin.

Belki bize de bir çift söz düşer.

Biz de şu Pamukbank meselesini teşrih masasına yatırırız büyük bir gönül rahatlığıyla...

--spoiler--
ertuğrul özkök'e tarihi bir ders vermiştir bugün. http://www.haber7.com/hab...i-Aydin-Dogan-onlemis.php
türk basının da engin ardıç la birlikte ayarcı başı olarak bilinen köşe yazarlarından biridir. hurriyet gazetesi yazarlarından kalemine dolamadığı * biri kalmamıştır.
kürtçü pkk destekcisi, yobaz kisvesi altına saklanmıs kendini bulamamış bir vatan hainidir benim gözümde.
kalemini, adamın bağırsaklarını söken bir mızrak gücüyle kullanan yazar. türkiye'de ahmet kekeç'in üzerine polemik ustası tanımıyorum. varsa ilk önce benim karşıma çıksın.

şu yazıya bakar mısınız?

http://www.stargazete.com...n-bu-adamlarin-217578.htm
iktidarı yalayıp yutarak para kazanan gazeteciler kategorisinin ali bulaç ile birlikte toleranssız yaftalamacılar alt kümesindendir. sadece laiklik kelimesini görünce bile pelerin sallayan matador karşısındaki sığır gibi gözleri yuvalarından fırlayan biri olduğu için kendisinin gözünden baktığımızda "laikçi" ve "kemalist" bir "seçkinci" olan turgut özakman'ı TÜYAP kitap fuarında cam fanus içerisinde ellerinde eldiven, yüzünde maske olduğu halde okuyucularıyla buluşmasını görünce takunyacı zekasıyla bu durumu "kendini üstün görme" olarak algılamış ve yazarın okuyucularına "Hepiniz mikropsunuz" demeye getirdiğini köşesinde yazmış. ergenekon mevzusu ortaya çıktı çıkalı servis haberlere alıştıklarından olsa gerek gördüklerinin hakkında soru sorma, araştırma yapma gibi mesleki pratiklerle teması köreldiği için nedendir-niçindir sormadan yorumunu yapıştırmış hazret. ağustosta çok ciddi bir ameliyat geçiren, akciğerinin yarısı alınan ve hastalık sonrası iyileşme döneminde olan Özakman'ın nezle bile olmaması gerektiği için cam fanus içerisinde oturarak enfeksiyon kapma riskine rağmen imza gününü iptal etmediğini, hasta haliyle okurlarının kitaplarını imzaladığını öğrendiğinde taraf klasikleri arasında yerini almış ntv haberi sonrası ahmet altan'ın yaptığını yapmasını, önce insanlığın sonra gazeteciliğin gereklerini yerine getirmesini bekliyoruz kendisinden.

http://www.stargazete.com...z-mikropsunuz--224169.htm
http://www.hurriyet.com.t...-sanat/haber/12896365.asp
alışıldığı üzere her zamanki yaftasını yapıştırıvermiş etiketçi. bizim kendisine ne yaftalar yapıştırdığımız bilse insan içine çıkamazdı.

yazdığı fikir osurmalarını dikkate alıp okumamak lazım ama bazen öyle çirkin şeyler yazıyor ki lan okuyup adam sayan varsa diye cevap vermek zorunda kalıyorsunuz böylelerine.

gidişi gidiş değil zaten yarın birgün alır biri bunu gazeteye yayın yönetmeni yapar. sonra da istediği haberi yaptırı istediğini yaptırmaz. param olsa şimdi alıcam gazeteme de gözünü doyurmak zordur kimbilir star'da kaç paraya yazıyordur!