bugün

uyurken gerçekleştirilen eylem. her gece biçok rüya görürüz ama bunların çok azını hatırlarız. bir de rüyada olduğunun farkında olmak ve rüyayı kontrol etmek durumu vardır. (bkz: lucid dreaming)
Uykunun "REM" evresinde gerçekleşen olaydır.Kişi rem devresine girdiğinde göz kapakları titreşmeye ve kapakların arkasındaki gözler bi o yana bi bu yana hareket etmeye başlar.Uyurken göz kapakları kırpışan birini görürseniz ya uyuma numarası yapıyordur ya da rüya görüyordur*.
Neredeyse herkes her yattıgında rüya görür fakat kimisi hatırlar,kimisi hatırlayamaz.Yapılan araştırmalarda yetişkinlerin 8 saaatlik bi uykuda yaklaşık "6-7" rüya gördükleri saptanmıştır.*.Kimi araştırmalarda da kişinin rem devresine girdiğinde onlarca rüya gördüğü fakat hepsinin de 10-15 saniye kadar sürdüğü söylenmiştir.
Alternatif seçeneklerimiz için (bkz: kabus görmek)
bir anda görülen şeyi gerçek yaşıyormuş gibi hissetmek.
bazen hayatınızı mahvedebilecek bir durumdur. iki gece üst üst gördüğünüz rüyayı ayrıntılar deği$se de genel hatlarıyla ya$amak, sonucunu bildiğinizi görmek sizi çıldırtabilir.
çünkü bir aralar sürekli öldürüldüğünüzü görmüşsünüzdür. *
(bkz: lucid dreaming)
bilinç altı düşüncelerimizin açığa vurduğu ve sanılanın aksine zihinsel faliyetlerimizin tavan yaptığı anlardır. %8 lık kullanabildiğimiz zihnimizin belkide kahin olan kısmının açığa çıkışıdır...
(bkz: rüyalar)
(bkz: ruyalarim olmasa)
(bkz: ruyalar gercek olsa)
(bkz: ruyalarda bulusuruz)
(bkz: renkli ruyalar oteli)
acının tatlının zevkin korkunun kısacası her şeyin hissedildiği bence bilinçaltından daha zor açıklanacak şey.
işin kötüsü onu görürsün.. ve uyanırsın kı hayalmiş hepsi.
Allah'ın bize verdiği en büyük lütuflardan biri, belki de hayal kurmaktan sonra en büyük.. Öyle bir şeydir ki içinde zamanda yolculuk yapabilir sonra zaman diliminde kaybolabilirsiniz. Paralel evrenlerde gezebilirsiniz. Dünya hayatın da asla yaşayamayacağımız heyecanları bize yaşatır.
büyük zevk!
bilinçaltını çok iyi yansıtan şeydir. genellikle korkularımızla ve endişelerimizle rüyada yüzleşiriz.

bilimsel açıdan pek bilgim yok ama yaşadığım ve teyit ettiğim iki çeşit rüya tipi var.

birincisi ; tamamen rüya hali. yani bu tipte, rüya gördüğünüzün farkında değilsinizdir. sanki olanlar gerçekten başınıza geliyormuş gibi gelir. kabus gördüğünüz zaman gerçekten çok tatsız bir hal alıyor.

ikincisi; ile farkındalık hali. bu tipte ise gördüklerinizin rüya olduğunun tamamen bilincindesinizdir. sizi bilemem ama ben böyle tip rüyalarda, rüya esnasında olayların içindeyken "sakin ol isyankarbumerang, bu sadece kabus, uyanacaksın ve günlük yaşamına devam edeceksin" bile dediğim oldu. sürekli olur bana bu tarz rüyalarda. kendimi rüyadayken telkin ediyorum resmen.

bi de hoş rüyalar vardır tabi. bitmesi istenmeyen... bu rüyalar ise ne hikmetse sabaha karşı görülür ve alarmın sesiyle sona erer.*
"bilinçaltını çok iyi yansıtan şeydir. genellikle korkularımızla ve endişelerimizle rüyada yüzleşiriz.

bilimsel açıdan pek bilgim yok ama yaşadığım ve teyit ettiğim iki çeşit rüya tipi var.

birincisi ; tamamen rüya hali. yani bu tipte, rüya gördüğünüzün farkında değilsinizdir. sanki olanlar gerçekten başınıza geliyormuş gibi gelir. kabus gördüğünüz zaman gerçekten çok tatsız bir hal alıyor.

ikincisi; ile farkındalık hali. bu tipte ise gördüklerinizin rüya olduğunun tamamen bilincindesinizdir. sizi bilemem ama ben böyle tip rüyalarda,"

madem bu bir rüya ve ben bunun farkındayım, o halde müdahale edebilmeliyim derim. biraz ederim:

çok avatar izledikten sonra üstüme gelen ateş toplarına su bükebilirim, harry potter ve ölüm yadigarları 2 den sonra, beni seferihisar-sığacık dolaylarında, ölüm yiyenleriyle beraber avada kedavra nağmeleriyle yazlık arkadaşlarımı öldürerek kovalayan voldemort ve panpişlerine avada kedavra maxima* çekebilirim.
bazen bunlara gücüm yetmez, birazını yaparım ya da hiç yapamam ve gerilirim. oysa bırak yapamamayı, onların kuralına göre bile yenmeme gerek yok. beğenmezsem uyanabilmeli, ya da güzelleştirebilmeliyim, ama bunları yapamıyorsam, bilinç altıma suni suni ve ani müdehale edemiyorsam... bu iyi bir şey değil, neticede benim bilinç altım, ehh konu buralara gelsin istemezdim**.
bazen gördüğünüz rüya enteresandır, ilginçtir. uyandıktan sonraki etkisi daha da ilginçtir.

rüyamda gece caddede duruyorum. cadde dediğim terk edilmiş sanki. kapkaranlık, yürüyorum. baktım okulum. ama ilkokulum. ilkokulumu lise yapmışlar, bundan sonra oraya gidecekmişim. neyse işte hava hem kapalı hem karanlık. yağmur filan yapmaya başladı ama nasıl yağıyor. o kadar gerçekçi ki, hiç abartı yok yağmurun yağmasında. girdim okulun bahçesine. ama okulun bahçesi ışıl ışıl. yani bir sürü lamba var. çoğunlukla kırmızı ve yeşil lambalar. şehirde tek okuldan ışık çıkıyor. bahçede sadece güvenlik görevlileri var (devlet okuluna gidiyorum bu arada, güvenlik görevlisi olması ilginç). neyse işte bir görevli bütün öğrencilerin içeride olduğunu söyledi. bende hiç "gece vakti okul olur mu?" demiyorum, bir şey beni içine çekiyor, dalıyorum okula. uzun uzun koridorlardan geçiyorum. ama burası benim hiç bir gittiğim okula benzemiyor. oldukça şık görünüyor (şık dediysek özel okul gibi, parti şeyi gibi değil). hala koridorlarda kimse yok. dışarıdan yağmurun sesi geliyor. sınıfımı aradım aradım. derken eski arkadaşlarımı koridorda sıralara oturmuş buldum. kimisi donuk bir şekilde duruyor, kimisi saçma sapan maymun gibi hareketler yapıyordu. selam verdim, selamımı almadılar. biri sadece hafifçe inledi. yürümeye devam ettim. merdivenin basamakları yoktu, bir yokuş gibi duruyordu. yürüyerek geçtim. sonunda sınıfımı buldum. hala aklımda "d" sınıfı. ama numarası yok, sadece "d". içeri girdim, küçük karanlık bir sınıf. yağmur devam ediyor. içeride öğretmen yok. ama bütün çocuklar çok sakin. 2-3 tanesi sessiz bir şekilde anlamadığım hareketler yapıyor, diğerleri sakin sakin sırada oturmuşlar. pencereden ay ışığı giriyor. derken telefonum çalıyor, bakıyorum, annem arıyor. açıp konuşuyorum. sonra kapatıyorum. gözüm bir çocuğum üzerinde çok kalıyor. kel, kısa boylu, pembe dudaklı, iri gözlü, zayıf bir çocuk. hala ayakta dikiliyorum, ama bundan hoşlanmışa benziyorum. sanki orada durmalıymışım gibi. etraf hala karanlık...

derken güneşle birlikte gözlerimi açıyorum. evet, artık uyandım. ama anlamıyordum, sıradan ilginç bir rüyaydı, ama çok hoşuma gitmişti. bu tarz rüyaları çoğunlukla takmam, ama çok sevmiştim bu rüyayı, işin ilginç yanı neden sevdiğimi bilmiyorum. ortada seveceğim bir şey yok çünkü.

sadece paylaşmak istedim...
Beyninizin Güvenlik Kipinde çalıştırılmasıdır.

Az önce kalktım.
Gördüğüm rüya ailem hakkında olup uyandığımda yaşasam ilginç olmayan şeylerdi ama rüyamda nedense bir film içindeymiş gibi hissediyordum. Sanki en önemli olay Dayımın bana sticker vermesi ve onu arabasına yapıştırmam (Rüyada böyle bir şey gördüm çünkü) ve Teyzem ile alışverişe çıkmamdı.

Bu kadar basit ve salakça bir rüyadan uyandıktan sonra hissetiğim şey. tam bir hayal kırıklığıydı. Gerçek hayatta gördüğüm rüyadan daha eğlenceli, daha hoş şeyler yaşasam da neden rüyada daha çok heyecanlandığımı şöyle izah edebiliyorum.

Gerçek hayatta yaptığımız her eylem için kendimizi aşırı konstanre etmiyoruz. ya da beynimizin bir kenarında başka istekler, başka zevkler var. ve bununla beraber herhangi bir şey için stress. bu yüzden aldığımız her nefes için bile şükür etmemiz gerekirken bu stres ve arzular yüzünden bize çok sıradan geliyor.

Bunu bütün uygulamalar açık windows kullanan, kasım kasım kasan işletim sistemine benzetiyorum. uygulamalar korkunç ram ve işlemci kullanıyor ve rahat rahat dolaşamıyorsunuz, oyun oynayamıyorsunuz. ama güvenli kipte açınca uygulamalar açılmadan rahat bir şekilde işleminizi yapıyorsunuz.

Ancak Rüya gördüğümüzde, bütün arzular ve stresler bir süreliğine yok oluyor. boş kafayla rüyada gördüğünüz eylemi yaşıyorsunuz ve muhteşem zevk alıyorsunuz. hatta rüyada sadece iğneden iplik geçirmeye çalışsanız bile.
artık istemediğimdir. arkadaş insan bitane düzgün bi rüya görmez mi ya? bi gece zombilerle kavga ediyorum bi gece vampirlerle kapışıyorum. rakip takım taraftarları saldırıyo falan da filan sürekli bi dayak yeme kavga etme hali içindeyim. artık yeter diyorum ve noktayı koyuyorum.
vücudu geçici olarak felç bırakan eylem. şöyle daha hatırlatıcı olur sanırım: "karabasan gece üstüme oturdu."
Dün geceki rüyamda 3. köprü inşaatında çalışıyordum. Kendi rüyamda bile ameleydim , bu nasıl bir fakirlik amk.
bir rüya gördüm sanki slyvester ve tweety.
o herkesin rüyasında bağıran kız .
(bkz: rüyalanmak)
Artik cok bunaldigim ama engel olamadigim eylem. her gun pes pese ruya gormekten yoruldum artik. fakat faydaliymis aslinda vucut calistigindan.
rüya görmek,
bade içmek,
mahlas almak,
saz çalmak,
halk edebiyatında aşık olma geleneğinin ilki rüya görmektir.
3 gün evel başa gelen bilinç altı durumu.

o değilde rüya gören biri değilim sene de toplasan 5 i geçmez. ama gel gör ki ahmet amcayı gördüm lan rüyam da bana borcu vardı 150 lira onu 200 lira şeklinde veriyordu, vay arkadaş, hayır ahmet amca saygılar parayı istemiyorum ama ama sı var neden ahmet amca neden 1 sene de zaten 5 rüya bile görmüyorum. nesen sen ahmet amca ?
bende bir garip olandır. Rüyada olduğumu rüyamda iken anlayıp yaşarken yapamadıklarımı rüyamda yaptığımdır. Resmen kendi rüyama hükmediyorum. Ayrıca rüyalarımın hergün devamını da görüyorum.